tag:blogger.com,1999:blog-38600842804731057292024-02-19T03:49:11.813-08:00DİNAMOSPORKarabükspor,Süperlig,BBL,Euroleague ....Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.comBlogger80125tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-74507756593965829862014-08-27T09:16:00.001-07:002014-08-27T09:18:03.054-07:00Video/Intro | St Etienne - Karabükspor UEFA Avrupa Ligi Play Off İkinci ...<iframe width="480" height="270" src="//www.youtube.com/embed/pbPBqVibXS8?list=UU9m3pZSCGnmTpTimnDv8qhQ" frameborder="0" allowFullScreen=""></iframe>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-29186565359866587212014-08-26T08:12:00.001-07:002014-08-27T01:03:00.141-07:00Sezon Öncesi Karabükspor 2014 - 2015<div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgoiRTQe7H0fTSyR681sLu6NolHVFmNvioJlmY9wBSuTW39zIS-6nWoNA5aWbOaWCCQGmcJmPV1mnWSiHGD6i43EDFU-YNBXV4QkNEacLGjP0VNIKr0lPNImMbPnPpyVDaTG7NP9Dm0jxX1/s1600/10520431_932728883410526_8342989469019401505_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgoiRTQe7H0fTSyR681sLu6NolHVFmNvioJlmY9wBSuTW39zIS-6nWoNA5aWbOaWCCQGmcJmPV1mnWSiHGD6i43EDFU-YNBXV4QkNEacLGjP0VNIKr0lPNImMbPnPpyVDaTG7NP9Dm0jxX1/s1600/10520431_932728883410526_8342989469019401505_n.jpg" height="425" width="640" /></a></div>
<br /></div>
Spor Toto Süper Ligin başlamasına sayılı günler kala Karabükspor'daki gidenler, gelenler, beklentiler ve hedefler konusunda bir iki kelam edelim istedim. Bilindiği gibi CAS kararlarının ardından Karabükspor ummadığı bir şekilde kendisini Avrupa Ligi elemelerinde bulmuştu. Kimine göre haketmediği bir kupada işi yoktu ve olmamalıydı, kimine göre ise zaten başarısı olamayacağı kulvarda maçlarını yayınlamaya bile gerek yoktu. Karabükspor da üzerine vazife olmayan bir işe girişti ve yıllarca Şampiyonlar Ligi'nin gediklisi olan ve Norveç futbolunun en başarılı takımı olan Rosenborg'u elemeyi başardı. Bu da yetmezmiş gibi Fransa Ligi'nde en fazla şampiyonluğu bulunan köklü takımlardan birisi olan Saint Etienne takımına karşı kendi evindeki karşılaşmayı 1-0 lık skorla kazanarak deplasman öncesi avantajlı duruma geçti.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
Karabükspor geçtiğimiz sezonun başında yaşadığı sıkıntılı dönemlerin ardından Tolunay Kafkas'ı getirmiş ve kısa zaman diliminde oyuncu tercihleri yapmak zorunda kalmıştı. Tolunay Kafkas da eldeki oyuncuların kaliteleri dahilinde rahat bir sezon geçirip ligi 7. sırada tamamlamayı başarmıştı. Geçtiğimiz sezon Karabükspor'un göze hoş gelen, izleyenlere keyif veren akıcı bir futbol oynadığını söyleyemeyiz elbette. Birçok maçta da oynadığı futbolu en başta eleştirenler bizlerdik ne de olsa. Yalnız kabul etmek gerekir ki her maç banko ilk 11 oyuncusu olandan sayılı dakikalar süre alan oyuncusuna kadar takıma belli bir anlayış ve sistem getirdi Tolunay Kafkas. Buna göre hemen hemen her maçta mücadele eden, skor ne olursa olsun oyunu bırakmayan bir Karabükspor izledik. Kötü oynanan maçlar yok muydu? Elbette vardı. Fakat kötü mücadele ettiği bir maçı hatırlamıyorum kendi adıma. En çok sevindirici unsur da Süper Lige çıktığından bu yana ligin en çok gol yiyen takımlarından birisi olan Karabükspor'un sezon sonundaki istatistiklerde en az gol yiyen takımlardan biri olmasıydı. Bu durum da tesadüfle açıklanacak bir durum değildi nihayetinde.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Ligi 7. sırada bitirmiş bir Karabükspor vardı ama daha yukarılarda bitirmek de olasıydı. Burada da kalite eksikliği kendini belli etmişti ne yazık ki. Ne kadar mücadele edilirse edilsin kadro kaliteniz belli bir seviyenin yukarısına çıkamıyorsa başarı yolu da elbette tıkanıyor. Kaliteye vurgu yaptık ama dar rotasyon da başarıya giden yolda sekte vuran bir diğer unsurdu. Özellikle kenardan katkı alma bakımından en kısır takımlardan birisi Karabükspor'du. Ligin en iyi savunma yapan takımlarından biriydik ama hücumda da bir o kadar ters orantılı bir görüntü vardı. Buna göre ligi son sırada bitiren ve küme düşen Kayserispor'un ardından en az gol atan takımdı Karabükspor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Buna göre transfer hedefleri belirlenmiş, kadro yapısına uygun isimlerle görüşmeler sezon bitmeden başlamıştı bile. Yalnız yazının girişinde de bahsettiğimiz şekilde Avrupa kapısı umulmadık anda açılınca transfer stratejisinde de değişikliğe gidildi. Takıma 4 sezondan beri azami düzeyde katkı veren, kaptanlığını yapan İlhan Parlak, geçen sezonun bir çok maçında ilk 11'de yer alan Uğur Uçar gibi isimlerle yollar ayrılırken; Furkan Özçal, Erkan Kaş, Michael Eneramo ve Beykan Şimşek gibi kiralık olarak kadroda bulunan oyuncular da takımlarına geri dönmüştü. Yabancı oyuncu tercihlerinde de başarısız bir sezon yaşanırken Juju ve Carioca'dan da kendilerine takım bulmaları istendi. Morten Gamst Pedersen ve Sebastien Puygrenier gibi isimler de zaten oynamadan sezonu tamamlayan diğer isimler olmuştu. Son olarak da gösterdiği performansla milli takıma kadar yükselen İshak Doğan Karabük'e veda etti.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Takıma katılan oyuncular genel olarak bonservis ücreti olmayan oyunculardan seçilmeye gayret edildi. Buna göre; Braunschweig'den Domi Kumbela, Gaziantepspor'dan Abdou Razack Traore, Antalyaspor'dan Emre Güngör, Beşiktaş'tan Tanju Kayhan, E. Frankfurt'tan Aykut Özer, Elazığspor'dan Onur Ayık, Kayseri Erciyesspor'dan Turgay Bahadır ve Trabzonspor'dan Aykut Akgün transferleri gerçekleşirken, geçtiğimiz sezon kadroda bulunan Erkan Kaş'ın bonservisi Beşiktaş'tan alındı. Sporting Lizbon'dan Valentin Viola ve Fenerbahçe'den İbrahim Serdar Aydın kadroya kiralık olan katılan isimler oldu. Geçen sezon gösterdiği başarılı performans ve karakteriyle taraftarların da ayrı sevgisini kazanan Joseph Akpala'nın da bonservisi Werder Bremen takımından alındı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Karabükspor'u Rosenborg ve Saint Etienne serilerinde izleme şansı bulduğumuz için sezon değerlendirmesi yapması da daha belirleyici oldu bizim için. Genel hatlarıyla geçen sezon olduğu gibi savunma güvenliğini elinden bırakmayan fakat hücum anlamında elinde alternatifli bir kadro ve kaliteli isimlere sahip bir Karabükspor izlenimi bıraktı bize. Şimdi kaleden başlamak üzere kadro değerlendirmesini yapmaya çalışalım...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTzQCfipAzKsIdoXFiBzBcuEarH90uMHNEWEfbXedrjpyXEdixE3OqSL4xPdKranxZLaMvO2wu2nlZlwDjpf0n6u9UB7LRnben1ZHx5DJg0hpLkHkKPvKc5TW4vuok_gkFVTZR5rkb4quu/s1600/Biyonik-adam-Boy-Waterman.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTzQCfipAzKsIdoXFiBzBcuEarH90uMHNEWEfbXedrjpyXEdixE3OqSL4xPdKranxZLaMvO2wu2nlZlwDjpf0n6u9UB7LRnben1ZHx5DJg0hpLkHkKPvKc5TW4vuok_gkFVTZR5rkb4quu/s1600/Biyonik-adam-Boy-Waterman.jpg" /></a>Karabükspor kalesinde STSL'de geçtiğimiz sezon oynanan 34 maçın tamamında 90 dakika oynayan tek isim olan Boy Waterman yer alıyor. Waterman kendi kariyerinde istikrar anlamında sıkıntılar yaşayan bir kaleciydi ama bu sezon da geçtiğimiz sezona benzer bir sezon geçirecğini söyleyebiliriz. Takım halinde savunmanın iyi yapılması Waterman'ın işini kolaylaştırsa da iş O'na kaldığında da elinden geleni fazlasıyla yapıyor. Waterman'ın en önemli özelliklerinden birisi de ligin şüphesiz en iyi ayaklarına sahip kalecisi oluşu. Her iki ayağını da kullanabilen Waterman, Karabükspor savunma oyuncularının pres sonucu sıkıştığı anlarda tercih ettiği tek isimdi ve takımın maç istatistiklerinde en fazla Waterman'ın adı yer alıyordu. Waterman'ın geçtiğimiz sezon yaptığı 3 asistle de bu alanda lider olduğunu da ilginç bir detay olarak ekleyelim.</div>
<div>
Waterman'ın gerisinde Eintracht Frankfurt takımından transfer edilen Aykut Özer yer alıyor. Aykut genç milli takımlarda da görev almış bir isim. Kendisi hakkında önümüzdeki dönemlerde iyi bir kaleci kazanılacağı söyleniyor. Karabükspor yönetimi de bunun farkında olacak ki kaleci antrenörlüğü konusunda Türkiye'de akla gelen en iyi belki de tek ismi olan Eser Özaltındere'yi göreve getirdi. Aykut'u bu sezon belki lig maçlarında görme şansımız olmayabilir ama kupada Tolunay Kafkas'ın görev verebileceğini düşünüyorum. Henüz 21 yaşında olan Aykut'un da bu konuda acelesi olmasa gerek. 3. kaleci konumunda ise 2 sezondur olduğu gibi Abdülaziz Demircan bulunuyor. Özetlemek gerekirse Karabükspor kalede sorun yaşamayacak gibi görünüyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjChnnVXkWgbOBTwFLcK1MP0Sb6LfjeXyuL9ohorhmiXwPg4mjU1bC0-c6iyqIxOry213HzaYD0kxFaqQqrsyoK_W-OXhuwD63HtOsdeCy3xbUD4pFeSyVqFQxdcUedhXiq8HorUa7Q4YVH/s1600/10580197_932730456743702_5348613609621995575_n.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;" urn=""><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjChnnVXkWgbOBTwFLcK1MP0Sb6LfjeXyuL9ohorhmiXwPg4mjU1bC0-c6iyqIxOry213HzaYD0kxFaqQqrsyoK_W-OXhuwD63HtOsdeCy3xbUD4pFeSyVqFQxdcUedhXiq8HorUa7Q4YVH/s1600/10580197_932730456743702_5348613609621995575_n.jpg" /></a>Karabükspor savunmasında geçtiğimiz sezona oranla değişiklikler göze çarpıyor. Özellikle sağ ve sol beklerde değişiklikler söz konusu. Sağ bekte geçtiğimiz sezon uzun bir dönem Uğur Uçar forma giymişti. Sol bekte yer alan isimse İshak Doğan'dı. Mevcut kadroya baktığımızda iki oyuncu da kadroda yer almıyor. Uğur Uçar'ın takımdan ayrılmasının ardından Tanju Kayhan sağ bek alternatifi olarak transfer edilmişti işin aslı. Fakan İshak Doğan'ın da takımdan ani olarak ayrılışının ardından Tanju Kayhan'ı mecburen sola kaydırmak zorunda kaldı Tolunay Kafkas. Şu an için takımın bek sınıtısı yaşadığı söylenemez ama uzun lig, kupa ve Avrupa maratonunu iki oyuncuyla götürmek kolay değil. İki oyuncu diyorum çünkü sol bek alternatifi olan Emre Özkan şu anki fiziki yapısıyla formanın ağırlığını taşıyabilecek düzeyde değil. Özellikle bu bölgede transfer ihtiyacı açık. Transferin Karabükspor tarafından kapandığı belirtildi ama zaman neyi gösterir bilinmez. Son günlerde dış kaynaklı haberlere göre Reims forması giyen ve Orduspor döneminde başarılı bir görüntü çizen Atila Turan'ın adı Karabükspor ile anılıyor. Şahsi fikrim transferin gerçekleşmesi halinde yerinde bir takviye olacağı.<br />
Erdem ve Tanju hakkında kısa bir değerlendirme yapalım. Erdem sezona çok iyi bir giriş yaptı ve Avrupa Liginde oynadığı 3 maçta da takımın en iyilerinden biri olmayı başardı. Geçtiğimiz sezonun özellikle ilk yarısında Tolunay Kafkas'ın Uğur Uçar'ı tercih etmesine rağmen formayı kapmasını bilmişti.<br />
Tanju Kayhan da gerçek bölgesi olmamasına rağmen sol kanatta başarılı maçlar çıkarıyor. İshak'la karşılaştırmak doğru olmaz ama oynadığı maçlarda İshak'ı aratmayacağını gösterdi.<br />
<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmwt8qow7DEftrERxrgZishutDuOkQluU61hyphenhyphenFyGdxUBSra1SrKg5BS4XDob95cKvSXWUwnULs1E_rY67Q2uzXRKl9BCfnLsRlNNOhGDxMdJZ43UM5gnt8Aa4n4iJbFfgBoqqUD5mCk7yG/s1600/968559_620x310.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmwt8qow7DEftrERxrgZishutDuOkQluU61hyphenhyphenFyGdxUBSra1SrKg5BS4XDob95cKvSXWUwnULs1E_rY67Q2uzXRKl9BCfnLsRlNNOhGDxMdJZ43UM5gnt8Aa4n4iJbFfgBoqqUD5mCk7yG/s1600/968559_620x310.jpg" height="160" width="320" /></a>Savunmanın göbeğinde geçtiğimiz sezona Mabiala - Puygrenier ikilisi ile başlanmış fakat 8. haftadan itibaren Mabiala - Yiğit ikilisine dönüş yapmıştı Tolunay Kafkas. Mabiala ve Yiğit ikilisi başarılı maçlar çıkarmış, devre arasında da Murat Akça takviyesiyle alternatif katkısı gelmişti. Bu sezon başında ise Ankaragücü, Galatasaray ve Antalyaspor formalarıyla tanıdığımız Emre Güngör hamlesi gerçekleşti. Mabiala'nın yanına bu tarz tecrübeli bir isim bekleniyordu ve Emre de mevcut seçenekler arasından tercih edilir bir isimdi. İzlediğimiz maçlarda da Mabiala ile iyi bir ikili olacağı izlenimi verdi. Fakat ceza sahası ve çevresinde yaptığı kayarak müdahaleleri her zamanki gibi riskli . Bu tip pozisyonları geçtiğimiz dönemlerde de çok izlemiştik Emre'den.<br />
Savunmada kullanılabilecek diğer isimler geçen sezon olduğu gibi Yiğit İncedemir, Murat Akça ve genç oyuncu Onur Cenik. Murat Akça ve Yiğit İncedemir, Mabiala ve Emre Güngör'ün sakatlık ve cezalı gibi durumlarda tercih edeceği isimler olacaktır.<br />
<br />
Orta sahadaki en büyük kayıp şüphesiz ki Furkan Özçal'ın takımına geri dönmesi oldu. Görev alan diğer oyuncular genel anlamda aynı yapıya sahip oldukları için Furkan'ın muadili olarak gösterebileceğimiz bir oyuncu tam olarak bulunmuyor. Belki Hakan Özmert'i bu kategoriye alabiliriz ama onun da istikrar anlamında sıkıntıları olduğunu biliyoruz. Samba Sow, Musa Çağıran, Yiğit İncedemir ve Trabzonspor'dan transfer edilen Aykut Akgün ise orta sahadaki savunma kısmında daha ağır basan oyuncular. Aykut Akgün transferini eleştirmiştik ama sezon ortasında gerçekleştirilecek Afrika Kupası'nı göze aldığımızda kadro derinliğinin öenmi daha da artıyor.<br />
Karabükspor yönetimi Furkan için Galatasaray'ın son kararını beklediklerini ve oyuncuyu kadrolarına katmak istediklerini bildirmişti. Furkan'ın da Karabükspor'da oynamak istediği biliniyor fakat Furkan için son karar Galatasaray teknik heyetinde olacak. Aslına bakılırsa ofansif orta saha için İshak Doğan'ın Trabzonspor'a transferinde Soner Aydoğdu için anlaşılmış fakat oyuncu Karabükspor'da oynamayı kabul etmemişti. Daha doğrusu oynamak yerine parayı tercih etti de denebilir. Bunun muhasebesini yapmak bize düşmüyor haliyle. Tolunay Kafkas'ın bu sezon kiralık olarak kadroya dahil edilmesini istediği genç oyuncu ise Fenerbahçe'den İbrahim Serdar Aydın oldu. <br />
İbrahim Serdar için oldukça potansiyelli bir oyuncu olduğu ve önümüzdeki yıllarda adından sıkça söz ettireceği söyleniyor. Biz de umalım ki Türk futbolu için bir değer kazanalım, bunu yaparken de Karabükspor olarak hem oyuncunun gelişimine katkı sağlayalım hem de oyuncudan faydalanalım. Fakat gördüğümüz kadarıyla Serdar'ın da sert lig maratonunda ne kadar şans bulacağı, bulsa da kısa zaman diliminde verebilecekleri koca bir soru işareti. Biz yine bardağın dolu tarafından bakmaya çalışalım ve İbrahim Serdar için iyi bir sezon temennisinde bulunalım.<br />
<br />
Kanatlara göz attığımızda geçen sezon olduğu gibi yeni sezonda da Ahmet İlhan ve Erkan Kaş'ın bu yükü çekeceğini söylemek yanlış bir tespit olmaz. Ahmet İlhan önceki sezonlardaki inişli çıkışlı grafikten sonra toparlanmış ve bunun neticesinde milli takımdan yeniden davet almıştı. Ahmet İlhan'ın eksik olduğu yönler muhakkak var ama bireysel anlamda kendini geliştirmekte olduğunu görmek sevindirici. <br />
Beşiktaş'tan kiralık olarak gelen ve çok iyi bir sezon geçiren Erkan Kaş'ı takımının en azından kadro derinliği için değerlendireceğini düşünenlerden biri de bendim. Beşiktaş böyle bir tasarrufta bulunmayınca Karabükspor yerli piyasası için gayet makul sayılabilecek bir bedel karşılığı oyuncuyu kadrosuna katmayı başardı. Erkan Kaş'ın bu imzası Karabükspor adına transfer döneminin en yerinde hamlelerinden biri oldu. Erkan'ın da henüz 22 yaşında ve gelişime açık bir oyuncu olduğunu ekleyelim.<br />
Kanatlarda görev alabilecek diğer isimler Gaziantepspor'dan transfer edilen Abdour Razack Traore, Sporting Lizbon'dan 1 yıllığına kiralanan Valentin Viola ve Elazığspor'dan kadroya dahil edilen Onur Ayık. Bu oyuncuların ortak özellikleri her iki kanatta da oynayabiliyor oluşları. Zaten Karabükspor'un maçlarını izleyenler maç içinde taktiksel olarak kanat oyuncularının sık sık yer değiştirdiklerine şahit olmuşlardır. O sebeptendir ki saydığımız oyunculardan hangisi görev alırsa alsın saha içi taktik değişimine göre farklı bölgelerde görmemiz mümkün.<br />
<br />
Forvet hattında geçtiğimiz sezonlara oranla alternatifli isimlere sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. Takımın 4 sezondur skor yükünü çeken İlhan Parlak takımdan ayrılırken, Eneramo da diğer kiralık oyuncular gibi takımına dönen isimlerden birisi olmuştu. Eneramo Tolunay Kafkas'ın transfer döneminde kadrosuna katmak istediği isimlerden birisiydi fakat bonservis konusunda yaşanan sıkıntılar aşılamayınca Eneramo defteri yönetim tarafından tamamen kapatıldı.<br />
Tolunay Kafkas'ın bir özelliği de tanıdığı oyuncularla çalışma arzusu. Bunu gerçekleştirilen transferlerden de görebiliriz. Akpala ve Turgay Bahadır hamleleri bunlara örnek teşkil ediyor. Akpala sezonun ilk yarısında attığı goller ve ortaya koyduğu performansla kendisini kabul ettirmişti. Fakat devrenin son haftasında oynanan Sivasspor maçında yaşadığı ağır sakatlık en verimli döneminde formadan uzak kalmasına sebep oldu. Gerek oyuncular gerekse idari kadroyla arasındaki iyi ilişkiler Akpala'yı tekrar Karabük'e getirdi. Taraftarın da çok değer verdiği bir oyuncu olan Akpala Karabükspor'un hücum gücüne katkı yapmaya çalışacak. Turgay Bahadır'dan beklentilerse asgari seviyede. Bursaspor günlerinin ekmeğini yiyen Turgay'ın İBB ve Erciyes dönemlerinde oynadığı maç sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor. Beklentiler de bu doğrultuda oluyor.<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjq6B0LDtgmfh9wNotv_WXv2Nt2BhIAMe4RTanMGAiUsT3b5yYwIQz4dyY6Bz_iX3LLKi5S12QMaNZqjYqnjbezZ3UtP7AqYIXuplKL3-QEObkh2VwxHTg4Wxe6rRVTPmXVwLGeU5fCUX7N/s1600/Valent%C3%ADn-Viola-do-Racing-Club.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjq6B0LDtgmfh9wNotv_WXv2Nt2BhIAMe4RTanMGAiUsT3b5yYwIQz4dyY6Bz_iX3LLKi5S12QMaNZqjYqnjbezZ3UtP7AqYIXuplKL3-QEObkh2VwxHTg4Wxe6rRVTPmXVwLGeU5fCUX7N/s1600/Valent%C3%ADn-Viola-do-Racing-Club.jpg" height="176" width="320" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfGbvCdR_F5q_ogaYzOF_II2xqXCKsJ1hLmEnU6KZDQlDT5cnuKw_Y_ahI7rcAVkIH2MWu-UcePkMDp7kkAdX4IuSAaO5HdeN_lIBxNaZz5gg8ZHHpDfbWYaFy-1cq2C0fgx1hR9LIAj2e/s1600/ebs_hsv_tongue_kumbela_628.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfGbvCdR_F5q_ogaYzOF_II2xqXCKsJ1hLmEnU6KZDQlDT5cnuKw_Y_ahI7rcAVkIH2MWu-UcePkMDp7kkAdX4IuSAaO5HdeN_lIBxNaZz5gg8ZHHpDfbWYaFy-1cq2C0fgx1hR9LIAj2e/s1600/ebs_hsv_tongue_kumbela_628.jpg" height="179" width="320" /></a>Santrafor bölgesindeki diğer takviyelerden birisi de 30 yaşındaki Demokratik Kongolu oyuncu Dominick Kumbela'ydı. Transfer sezonunun ilk imzalarından birisi olan Kumbela Braunschweig formasıyla geçirdiği parlak sezonların ardından Karabükspor'a transfer olarak Almanya dışındaki ilk yurt dışı tecrübesine merhaba demiş oldu. Fiziki yapısıyla kafalarda soru işaretleri oluşturan Kumbela geride kalan 3 maçta beklentileri fazlasıyla karşıladı. Boy dezavantajı olmasına rağmen kafa toplarındaki etkinliği dikkat çekiciydi. Özellikle Saint Etienne karşısında rakibi ile arasında bariz bir fark olmasına rağmen hemen hemen her topta avantaj sağlamayı başarmıştı. Kanatlarda görev alacaklarını öngördüğümüz Valentin Viola ve Onur Ayık'ın da ileri uçta da değerlendirilebileceğini söyleyebiliriz.<br />
<br />
Valentin Viola için ayrı bir parantez açmak istiyorum. Racing Club altyapısından yetişen Viola takımında gösterdiği performansla Avrupa'nın transfer pazarı olan Portekiz'in Sporting Lizbon kulübünün yolunu tutar. Fakat burada beklenen çıkışı gerçekleştiremeyince geçtiğimiz sezonu ülkesinde Racing formasıyla tamamlar. Hücumun her bölgesinde oynayabilen Viola'nın istatistiksel anlamda doyurucu olduğunu söyleyemeyiz ama mücadele gücüyle özellikle Arjantinli taraftarların çok sevdiği bir futbolcu.. Kendisi hakkındaki düşünceler de Sporting'de yeterli fırsatı bulamadığı ve oyuncunun değerlendirilemediği yönünde. Saint Etienne karşısında da oynadığı kısa süre içerisinde bizde fikir oluşturmayı başardı. Top hakimiyeti, fiziki yeterliliği ve tekniğiyle lig standartının üzerinde olduğu izlenimi bıraktı. Şahsım adına Karabükspor'da en çok güvendiğim oyuncuların başında geliyor Viola. Tabii ki bunun için oynaması ve takıma tam anlamıyla katkı verebilmesi için zaman gerekecek.<br />
<br />
Karabükspor kadrosundaki isimlere teker teker baktığımızda görünen tablo şu an için bu şekilde. Kadroda taşların tamamen yerine oturduğunu söylemek şimdilik zor. Özellikle hücumda geçen sezon olduğu gibi yaratıcılık anlamında sıkıntılar devam ediyor. Bireysel performanslar da haklı olarak henüz istenilen düzeyde değil. Yine de geride kalan 3 resmi maçta ortaya konulan performans Karabükspor adına sevindirici. Şu anki görüntüye göre ligin belki de en hazır takımı konumunda bulunuyor. İleriki haftalarda fiziken olmasa da mental anlamda sıkıntılarının yaşanabilir. Bu da bilhassa Avrupa kupasında alınan sonuçlarla alakalı olacak gibi görünüyor.<br />
Karabükspor için bu sezon belirlenen hedefte tevazu gösterilmiş ve ilk 10 olarak belirlenmiş durumda. Avrupa Ligi oynayan ve mevcut görüntüsüyle hiç de fena durmayan bir takım için belirlenen hedef düşük görülebilir fakat acı tecrübeler yaşayan bir takım için tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. Şampiyonlar Ligi elemesi oynayan fakat ligin sonunu kümede kalma savaşı vererek tamamlayan bir Sivasspor örneği var yakın tarihte. Karabük'te şu anda huzur ve gurur hakim. Umuyoruz ki bu serüven olabildiğince uzun sürsün ve biz de bunun haklı gururunu yaşamaya devam edelim. Lig için söyleyebileceklerimiz ise kervan yolda düzülür...<br />
<br />
Hayırlı bir sezon dileğiyle...<br />
<br />
<br />
<br />
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-45806533406999578642014-08-22T08:46:00.000-07:002014-08-27T09:23:14.510-07:00Bu Gurur Sizin...<span style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;"><br /></span>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzMFtgNOVJ2lOYSG5xi1W8wsZhXwkQDZV64YsXQDavvP-Z1P_q6i15zERVsExRYBP2pogOoLwxY_Kgs4Cu0LphNjpLMrcGQgHBJfqXgMltbGC8ldiZExmR88jQXkE0GWnqcC0qug4XgsW8/s1600/10580197_932730456743702_5348613609621995575_n.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzMFtgNOVJ2lOYSG5xi1W8wsZhXwkQDZV64YsXQDavvP-Z1P_q6i15zERVsExRYBP2pogOoLwxY_Kgs4Cu0LphNjpLMrcGQgHBJfqXgMltbGC8ldiZExmR88jQXkE0GWnqcC0qug4XgsW8/s1600/10580197_932730456743702_5348613609621995575_n.jpg" height="266" width="400" /></a><span style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;">Sınırları zorlamaya devam ediyoruz. Fransa Ligine iyi bir başlangıç yapan, fizik ve motivasyon olarak üst seviyede olan bir takıma karşı 90 dakika boyunca aynı direnci göstermek hiç kolay değil. Üstelik karşınızdaki takım uzun yıllardır aynı oyunculardan kurulu ve belli bir taktik disiplene sahipse. Kalite farkını da belirtmeye gerek yok sanırım.</span><br />
<div style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;">
Tolunay Kafkas iç sahada oynamanın getirdiği sorumlulukla biraz daha ofansif bir kadro çıkarmıştı. Beklentilerin aksine Hakan Özmert'le değil yaratıcılık bakımından bir tık üzeri olan Traore ile başladı oyuna. Rakibin kanat oyuncularının tehlikesinin farkında olacak ki sık sık Kumbela ve Traore'den kanatlara yardım etmesini istedi. Saint Etienne teknik direktörü Christophe Galtier ise son oynanan Reims maçının aksine Hamouma ve Cohade'yi ilk 11'de sahaya sürdü.</div>
<div style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;">
Rakibin en zayıf bölgesinin şüphesiz ki sol savunması olduğunun farkındaydık. Hücum özellikli bir sol kanat oyuncusu olan Tabanaou'nun bölgesinden Ahmet İlhan ve Erdem'le etkili de başlamıştık ama devamı gelmedi. 20 dakikalık bölümde her iki takımda birbirini tarttı desek doğru olur aslında. Bu dakikalardan sonra Saint Etienne baskısını hissettik. Özellikle Hamouma'nın sağ kanattan yaptığı ataklar tehlike yarattı. Cohade'nin de ayağına aldığı her topta kritik ara pasları denemesi bizi biraz sıkıntıya düşürdü. Yan toplarda yaşadığımız stresli dakikalarda ise şanslıydık. Özellikle Sall'ın direkten dönen kafa vuruşunda tam anlamıyla çaresiz kaldık. </div>
<div style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;">
Hocanın Musa Çağıran üzerinde neden bu kadar durduğunu daha iyi anlıyoruz aslında. Orta sahada Yiğit İncedemir'in tüm iyi niyetine rağmen yaptığı pas hataları ve hamlesizlikleri kontra atak olarak kalemizde tehlike yarattı. Musa'nın da derli toplu bir oyuncu olduğu söylenemez ama topa sert oyunu ve o bölgedeki bağlantısıyla hem takıma hem de Sow'a nefes aldırdığını söylememiz gerekiyor. Bu maçla birlikte cezasını tamamladığını belirtelim.</div>
<div style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;">
Devre sonuna doğru hemen hemen her maç denediğimiz kanat oyuncularının ters kanada geçmesini uyguladık Ahmet İlhan ve Erkan Kaş'la. Olumlu da sonuçlar verdi bu taktik değişiklik. Özellikle Erkan Kaş sağ kanatta çok iyi işler yaptı. Ahmet İlhan'ın da sol kanattan içe kat edişlerini izledik. Biraz akıllı olup zamanlamasını ayarlasa golle de girebilirdik soyunma odasına. </div>
<div style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;">
İkinci yarıda da ilk yarının başında olduğu gibi atak geliştirmek isteyen ve golü düşünen bir Karabükspor vardı sahada. Hücumda etkisiz kalan Traore'nin yerine Hakan Özmert beklentisi oluşmuştu ama Tolunay Kafkas kadroda değişikliğe gitmeden çıktı sahaya. Maçın başından bu yana rakibiyle girdiği tüm hava toplarından kısa boyuna rağmen galip çıkan Kumbela'nın repertuarından sunduğu müthiş golle öne geçmeyi başardık. Golde en büyük katkıyı orta sahada kazandığı topla hücumu başlatan Yiğit İncedemir'in verdiğinin altını çizerek hakkını teslim edelim. Kumbela'ya dönecek olursak Rosenborg serilerinden bu yana golü hak etmişti esasında. Uzaktan etkili şutlarıyla da bu sezon atacağı goller hakkında ipuçları verdi bize. </div>
<div style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;">
Galtier'in yenen golün arından Hamouma'nın yerine Reims maçının yıldızlarından Monnet Paque'yi oyuna sürmesi de rakibe hücumda çare getirmedi. Bir diğer önemli isim Gradel'in de ikili markaja maruz kalması duran toplara sığınmasına sebep oldu Saint Etienne takımının. Tecrübesizliğimizin de etkisiyle bol bol duran top şansı verdik rakibe. Neyse ki hepsinde de bir şekilde savuşturmayı bildik. Maçın sonlarına doğru da iyice şişirme toplarla gelmeye çalıştılar ama en iyi yaptığımız işi yapıp savunmada geçit vermedik. Biraz daha cesaretli olup sağlıklı düşünebilsek ikinci golü de bulabilirdik. </div>
<div style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;">
Beni en çok sevindiren unsurların başında da kenardan aldığımız katkı oldu. Özellikle bu sezon çok şeyler beklediğim Valentin Viola oyunda kaldığı kısa süre içerisinde kalitesini belli etti. Gerek fizik gücü gerekse tekniğiyle takım kimyasına nasıl uyum sağlayacak bir oyuncu olacağını gösterdi bize. Hem ligde hem de nasip olursa Avrupada kadroyu geniş tutmanın faydalarını göreceğimizi düşünüyorum. </div>
<div style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;">
Dün akşama dönecek olursak bu galibiyet çok yakıştı takımımıza. Oyuncular da ayırt etmeksizin mücadelelerini esirgemedi hiç bir şekilde. Çok büyük bir başarı elde ettik ve çok da büyük bir avantajla deplasmana gidiyoruz. Yalnız hiçbir şey bitmiş sayılmaz. Nasıl sıcak bir atmosferde olacağımızın farkındayız ama Tolunay Kafkas'ın oyuncularına benimsettirdiği kırılganlıktan uzak yapı en büyük güvencemiz olacak. Skor ne olursa olsun mücadeleden ödün vermeyecek bir takım bekliyor olacak bizi deplasmanda da.</div>
<div style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #444444; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 21.299999237060547px;">
Şöyle bir düşündüğümüzde bu takımın aslında çoktan başarıya ulaştığını, bu andan sonra gelecek her türlü sonucun bile kabulümüz olduğunu bilmeleri gerek oyuncuların. Ama yine neden olmasın demeden geçemiyoruz işte...<br />
<br />
Maçın Özet Görüntüleri ;<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<object width="320" height="266" class="BLOGGER-youtube-video" classid="clsid:D27CDB6E-AE6D-11cf-96B8-444553540000" codebase="http://download.macromedia.com/pub/shockwave/cabs/flash/swflash.cab#version=6,0,40,0" data-thumbnail-src="https://ytimg.googleusercontent.com/vi/c_KkZIciRK4/0.jpg"><param name="movie" value="https://youtube.googleapis.com/v/c_KkZIciRK4&source=uds" /><param name="bgcolor" value="#FFFFFF" /><param name="allowFullScreen" value="true" /><embed width="320" height="266" src="https://youtube.googleapis.com/v/c_KkZIciRK4&source=uds" type="application/x-shockwave-flash" allowfullscreen="true"></embed></object></div>
<br />
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-9017012000808931952013-08-31T06:58:00.000-07:002013-08-31T07:00:00.735-07:00STSL 3. Hafta Karabükspor - Gençlerbirliği<div class="fixed">
<div class="top_bar" id="top">
<div class="menu-item menu-item-type-custom menu-item-object-custom menu-item-home menu-item-2428" id="menu-item-2428">
</div>
</div>
<div class="inner">
<div class="container">
<div class="main">
<div class="box_outer">
<article class="cat_article"><!--article meta--> <div class="single_article_content" id="article_content">
<a href="http://www.kirmizimavi.org/2013/08/30/super-lig-3-hafta-rakibimizi-taniyalim-genclerbirligi/281020121705573456708_2/" rel="attachment wp-att-5147"><img alt="281020121705573456708_2" class="alignnone size-full wp-image-5147" height="330" src="http://www.kirmizimavi.org/wp-content/uploads/2013/08/281020121705573456708_2.jpg" width="540" /></a><br />
<br />
Elazığspor deplasmanına çıkarken alınacak galibiyetin sürpriz olmayacağını, olası beraberlik durumunda ise kayıp olarak değerlendirilmeyeceğini belirtmiştik. Nitekim bunlar maç öncesi düşüncelerimizdi. Ancak maçın son düdüğüyle birlikte deplasmanda alınan 1 puandan çok kaçan 3 puanın üzüntüsü hakimdi.<br />
<br />
<div>
Kasımpaşa karşılaşmasından anımsadığımız şekilde yine savunmadan çıkışlarda ayağa paslarla ve topun hakimiyetinin kendisinde olmasını isteyen bir oyun anlayışı ile sahadaydık. Maçın başından itibaren karşı kalede etkili olmaya çalışan Karabükspor’un bu atakların sonucunda golü bulması gecikmedi. Golün ardından öyle pozisyonlar kaçtı ki maçın kopması hiçten değildi. Fakat yine o lanet kural işledi ve özellikle takımın en yumuşak karnı olarak nitelendirebileceğimiz sol kanadımızdan yediğimiz atakların sonucunda kalemizde golü gördük. İkinci yarıyla beraber oyunun hakimiyetini alan taraf Karabükspor’du. Taraftarını arkasında almak isteyen Elazığspor’a oyunun kontrolünü bırakmayan takım Erdem’den görmeye pek alışkın olmadığımız bir golle skor üstünlüğünü tekrar ele almıştı. Golün ardından iyice açılacağını düşündüğümüz Elazığspor karşısında yakalayacağımız hızlı hücumlarla oyunun kopmasını beklerken kendi silahımızla vurulduk. Uydurma bir penaltıyla 3 puan hayallerimizi elimizden alan hakemin ve buna sebebiyet veren savunmamızın yardımınıda es geçmeyelim…<br />
<br />
Sonuç olarak takım oyunundaki istikrar anlamında bizi ümitlendiren, fakat bazı kararlarda da ısrar etmenin yarardan çok zarar getirdiğini gördüğümüz bir karşılaşmayıgeride bıraktık. Umalım ki bunları teknik heyetimiz de görmüştür ve aynı kararlarda ısrarcı olunmaz. Bunları yazının ilerleyen bölümlerinde tekrar ele alacağız. Şimdi kendi evimizde ağırlayacağımız rakibimiz Gençlerbirliği takımına kısaca göz atalım…<br />
<br />
<div>
Gençlerbirliği takımı yeni bir yapılanmaya gitti bu sezon. Her bölgesinden önemli oyuncularını kaybeden takım yerlerini doldurmaya çalışsa da bunu elini cebine atmadan İlhan Cavcav metoduyla gidermeye çalıştı. İlk olarak henüz sezon bitmeden kalıp kalmayacağı tartışmaları yaşanan teknik direktör Fuat Çapa ayrıldı takımdan. Çapa’nın Erciyesspor ile anlaşmasının ardından takıma katıldığı devre arasından ligin sonuna kadar Gençlerbirliği’nin skor yükünü üstlenen Björn Vleminckx, orta sahanın etkili ismi Randal Azofeifa ve takım kaptanı Cem Can hocasının peşinden giden isimler olmuştu. Savunmanın bel kemiği Aykut ve son olarak da taraftarın sevgilisi, Gençlerbirliği takımının en önemli kozlarından Hurşut Meriç Ankara’dan ayrılan isimler oldu.<br />
Takıma dahil olan isimler ise Sedat Bayrak, Nizamettin Çalışkan, Serkan Yanık gibi ligin tecrübeli oyuncuları; Mervan Çelik, Deniz Naki ve Uğur Çiftçi gibi genç yetenekler ile Süper Ligde 4. sezonuna hazırlanan Bogdan Stancu, Gosso ve Smiljanic gibi yabancı hamleleriydi. Gaziantepspor’la olan kiralık sözleşmesi sona eren Oktay Delibalta da bu sezon Gençlerbirliği forması giyecek bir diğer oyuncu oldu. Gelen – giden değerlendirmesi yaptığımızda terazinin gidenler tarafından yana ağır bastığını söylemek yanlış olmasa gerek…<br />
<br />
Geçtiğimiz sezonu Fuat Çapa yönetiminde büyük takımlar karşısında alınan başarılı sonuçların haricinde, ligin en az mağlup olan takımlarından biri olmasına rağmen klasik beraberlik takımı diyebileceğimiz bir görüntüyle tamamladılar. Sezon içerisinde de bizde olduğu gibi hedef belirlemekte zorlandılar. UEFA kupasına gidiyoruz derken ligin sonunda az da olsa tedirginlik yaşadılar. Bu sezona ise yeni hocası ve sistemiyle üst sıraları zorlamak amacıyla giriyorlar…<br />
Metin Diyadin yönetiminde sezona Çaykur Rizespor karşısında alınan mağlubiyet ve tat vermeyen saha içi performansıyla başlayan Gençlerbirliği, kendi evindeki 3-0’lık Akhisar galibiyeti ve göze hoş gelen futboluyla moral buldu. Her iki karşılaşmada da sahaya çıkan kadrolarda farklılıklar göze çarptı. Anlaşılan o ki hazırlık dönemlerinde Metin Diyadin kendisini tatmin edecek bir saha içi dizilişini tam olarak kurgulayabilmiş değil. Her zaman olduğu gibi kadro değerlendirmemize başlayalım…<br />
<br />
Gençlerbirliği kalesini as kaleci olarak 3. sezonuna giren Ramazan Köse koruyor. Her geçen sezon tecrübesini artıran Ramazan yabancı sınırlamasını da göz önüne aldığımızda Gençlerbirliği için önemli bir kazanç. Zaman zaman hatalı goller yese de Ramazan’ın iyi bir kaleci olduğunu düşünenlerdenim. Yönetim de kaleci transferi düşünmeyerek kendisine ne kadar güvendiğini gösteriyor. Ramazan’ın gerisindeki isim Ferhat Kaplan. Özkan Karabulut’un Ankaraspor’a kiralanmasının ardından Ferhat takımın ikinci kaleci pozisyonuna geldi…<br />
Savunmanın sağında her ne kadar kendi pozisyonu olmasa da Cem Can, Fuat Çapa’nın vazgeçemediği isimlerden birisi olmuştu. Gerisinde bekleyen isim ise Serkan Kurtuluş’tu. Cem Can’ın ayrılmasının ardından bu bölgeye şahsen Karabükspor’a gelmesini çok istediğim ve bunu sık sık da dile getirdiğim Serkan Yanık transferi gerçekleşti. Serkan hem savunmada hem hücumda belli çizgisi olan, mücadeleci bir oyuncu. Ayrıca zaman zaman savunmanın göbeğinde, ihtiyaç halinde ise sol bekte bile görev alabilecek bir isim<em><em>. Geride kalan haftalarda da gördüğümüz üzere Serkan Yanık bu bölgede Metin Diyadin’in ilk alternatifi olacak. Adaşı Serkan Kurtuluş da geçtiğimiz sezon olduğu gibi yine şans bekleyecek Serkan Kurtuluş’un da takımın joker oyuncularından birisi olduğunu söylememiz gerek. O da savunmanın her hattında oynama kabiliyeti olan bir oyuncu…</em></em><br />
Savunmanın soluna baktığımızda Süper Ligin adından söz ettiren ve geçen yılın en başarılı transferlerinden birisi olarak kabul edilen Dusko Tosic’i görüyoruz. Bu sezon da Tosic sol bekin daimi sahibi olacaktır fakat geriden gelen bir isim dikkat çekiyor. Hacettepe’den transfer edilen Uğur Çiftçi hem hazırlık dönemindeki performansı hem de geçtiğimiz hafta oynanan Akhisar karşılaşmasındaki oyunuyla bu sezon beklemediği kadar şans bulabileceğini gösterdi.<br />
Aykut Demir’in Trabzonspor’a transferinin ardından Gençlerbirliği savunmasında derin bir boşluk oluşmuştu. Elde stoper olarak sadece Kulusic ve Ahmet Çalık kalmıştı. Bu eksikliği gidermek adına geçtiğimiz sezonu Elazığspor’da tamamlayan Sedat Bayrak kadroya dahil edildi. Sedat’ın Aykut’un boşluğunu gidermesini beklemek fazla iyimserlik olsa da tecrübesiyle takımına katkı vermeye çalışacak. Çaykur Rizespor karşılaşmasında Sedat – Kulusic olarak oluşturulan savunmanın göbeği, Akhisar karşısında Ahmet – Tosic olarak yer aldı. Bu bölgede Metin Diyadin’in hala arayış içerisinde olduğu görülüyor. Savunmadaki diğer isimler gurbetçi oyuncu Ferhat Görgülü ve yukarıda da bahsettiğimiz gibi Serkan Kurtuluş ve Serkan Yanık. Bu hafta cezası dolan Kulusic’in yeri garanti fakat partneri kim olur söylemek zor…<br />
<br />
Orta sahada gereğinden fazla yoğunluk olduğunu söyleyebiliriz. Bu bölgede Özgür İleri, Radosav Petrovic ve Doğa Kaya gibi oyuncular yer alırken; Gosso, Smiljanic ve Nizamettin hamleleri geldi. Bu oyuncuların özelliklerini göz önüne aldığımızda benzer niteliklerde olduklarını görüyoruz. Takımdan ayrılan Azofeifa’nın yerinin Gosso ile doldurulmak istendiği söylenebilir ama bunu ne kadar karşılar soru işareti. Yeni transferlerden Smiljanic ve Nizamettin de savunmaya yatkın isimler. Sırp oyuncu Smiljanic takımdaki Tomiç, Tosiç, Kulusic, Petrovic ve Lekic’in ardından transfer edilen bir diğer Sırp oyuncu oldu. Smiljanic hayal kırıklığı ile sonuçlanan İspanya macerasının ardından Partizan’da yaşadığı şampiyonluklar ile tekrar kendine gelmişti. İkinci yurt dışı deneyimini Gençlerbirliği ile yaşayacak oyuncunun performansı merak ediliyor. Nizamettin’in ise benim beğendiğim oyunculardan olmadığını söylemem gerek. Hem Manisa hem de Ordu’da gösterdiği performans da bu düşüncemi doğruluyor. Oyuncu ne hikmetse yine süper ligde tutundu. Görünen o ki Metin Diyadin tarafından da tutulan bir isim. Akhisar karşısında etkili bir oyun ortaya koysa da bunu genele yayacağını sanmayanlardanım.<br />
<br />
Görüldüğü gibi Gençlerbirliği orta sahasında oldukça kalabalık bir oyuncu listesi var. Geride kalan haftalarda bu bölgede yeri değişmeyen ve her iki maçta da yer alan isim Gosso olmuştu. Bu hafta iyi oyununun mükafatını alacağını tahmin ettiğim Nizamettin ve Gosso ikilisi Karabük deplasmanında savunmanın önündeki ikiliyi oluşuracaklardır…<br />
<br />
Azofeifa’nın ayrılmasının ardından tam anlamıyla 4-2-3-1 dizilişini benimseyen Gençlerbirliği’nde forvetin arkasında yer alan 3’lü ligin ilk haftasında Mervan-Tomic-Jimmy olurken, Akhisar karşısında Jimmy-Oktay-Stancu şeklinde olmuştu. Hücuma çıkışlarda ise Stancu’nun forveti ikilediği bir oyun anlayışı hakimdi. Gençlerbirliği takımı yukarıda da bahsettiğimiz gibi orta sahada kreatif oyuncu eksikliği yaşadığı için en önemli hücum varyasyonu hızlı ataklara dayalı. Bunu da kanatlardaki etkili oyuncuları ile yapma eyilimindeler. En azından geçen sezon bu anlayışla sahada yer alıyorlardı. İstatistiklere baktığımızda da bunu net olarak görebiliyoruz. Geçen sezon ligin en az pas yapan takımlarından birisi olmuştu Gençlerbirliği. Eldeki malzemeye baktığımızda da bu anlayışın değişeceğini sanmıyorum…<br />
<br />
Saydığımız oyuncuların hemen hemen tamamı forvet arkasındaki her bölgede oynayabiliyor. Gerek maç maç, gerekse maç içerisinde bu değişkenliği görmek mümkün. Örneğin Jimmy Durmaz geçen sezon genelde sol kanatta yer alırken bu sezon O’nu sıklıkla sağ kanatta izleyebiliriz. Keza devre arasında takıma dahil olan ve Hurşut’un yokluğunda sağ kanatta izlediğimiz Tomiç’i de bu sezon forvetin arkasında göreceğiz. Oktay Delibalta, Mervan Çelik ve Ermin Zec’i, hatta Akhisar karşısında olduğu gibi Stancu’yu dahi bu şekilde değerlendirmek mümkün. Toparlayacak olursak Gençlerbirliği takımında dananın kuyruğu bu bölgede kopuyor…<br />
<br />
Gençlerbirliği forvet hattı geçen sezonun ilk yarısında Lekiç ve Ekigho ile ne yapsa olmamış yok denecek bir katkı almıştı. Devre arasında kiralanan Vleminckx lige rüzgar gibi bir giriş yapınca adeta sen nerelerdeydin dedirtiyordu. Bunu da Ekigho – Lekiç ikilisinin 17 maçta yapamadığını yapıp, henüz ilk maçında 4 gol birden atarak gösteriyordu. Sezonu da 9 golle tamamlayıp azımsanmayacak bir katkı verdi. Sezon sonunda oyuncunun bonservisinin alındığı söylense de İlhan Cavcav inadını tutturunca Vleminckx Erciyes’in yolunu tuttu. Bu gelişmeler üzerine sezon başı Lekiç ve Ekigho ikilisinden hayır gelmeyeceğini anlayan Gençlerbirliği yönetimi yeni arayışlara yöneldi. Orduspor tarafından hatırı sayılır bir meblağ karşılığında transfer edilen Bogdan Stancu’yu kimin transfer edeceği merak edilirken, Gençlerbirliği makul bir ücret karşılığında oyuncuyu renklerine bağladı. Orduspor ile geride bıraktığı 2 sezona 10’ar gol sığdıran Stancu tercih edilebilir bir isimdi. Ancak Vleminckx sonrası beklentiler doğal olarak yükselmişti. Stancu’nun sezon içerisinde belli bir gol adedine ulaşması mümkün ancak aranan isim olup olmadığı konusunda şüpheler var. Hücumda tek kaldığında sıkıntılar yaşayabiliyor.<br />
Forvette görev alan bir diğer isim ise Boşnak oyuncu Ermin Zec. Geçen sezon çoğunlukla sol kanatta izlemiştik Zec’i. Bu sezon ise daha çok ileri uçta görebiliriz. Fakat deplasman ve iç saha maçlarına göre bu durum değişebilir. Energie Cottbus’tan transfer edilen gurbetçi oyuncu Deniz Naki ise kendisini göstermeye çalışacak...<br />
<br />
Karabükspor’a dönecek olursak; Oynanan her iki maçta da izlediğimiz Karabükspor bizlere ilerisi için fazlasıyla umut verdi. Elazığspor karşılaşmasında yenilen 2 gole rağmen oyun kurgusundaki ısrar ve oyuncuların performansında dalgalanmaların olmaması bizleri sevindiren unsurlardı. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Karabükspor’un belli bir oyun planı var ve bunu sezon boyunca sürdürme çabasında olacak. Tam olarak taşların yerine oturması için ise birkaç haftaya daha ihtiyaç olduğu görülüyor. Bu süreci kısaltmak da tabii ki Tolunay Kafkas’ın elinde. Yalnız bunu yaparken hatalarını da görmesi gerekiyor. Özellikle her iki maçta da savunmanın solunda Uğur’da ısrar etmesininin mantıklı bir açıklaması olması gerek. Hücumda sıfır üretkenliği olan Uğur’un savunmada da güven veren bir yapısı olmadığı ortada. Elimizde bulunan 3 sol bek daha varken Uğur ısrarının devam etmesi durumunda ilerleyen haftalarda canımız daha çok yanabilir. En azından Emre ve İshak’tan birinin değerlendirilmesi gerekiyor.<br />
Hücumda ise yine haklı çıktığımızı görmekten maalesef huzursuzuz. Bu takımın sağ açığı olmadığını defalarca tekrarladık. İlhan Parlak’la bu eksikliği gidermek olsa olsa zoraki durumlarda tercih edilmesi gereken bir durum olmalı. Sol kanatta da Ahmet İlhan’ın bal yapmayan arı görüntüsü ve eksik yönlerini gidermeye çalışmamasıyla hücum seçenekleri kısıtlı bir hal alıyor. Neyse ki hafta arasında yapılan Pedersen takviyesi ile bu sorun büyük ölçüde giderildi. Uyum sorununu aştığı takdirde hem kanatlardaki bu eksiklik giderilmiş olacak hem de takım içinde LuaLua’nın oyun dilinden anlayacak birisi olacak. Ayrıca cepheden kullanılacak duran toplarda Cernat sonrası ilk kez önemli bir isim kadroda olacak. Aylardır beklenen santrafor takviyesi de sonuçlandığı takdirde Karabük taraftarı rahat bir nefes alacak.<br />
<br />
Kısa başlıklar halinde toparlamamız gerekirse ;<br />
# Elazığspor karşısında yaptığımız hataları tekrarlamamız halinde bundan faydalanacak isimler Gençlerbirliği takımında fazlasıyla mevcut. Dolayısıyla bu maçta da çizgi elemanlarına fazlaca iş düşüyor. Ahmet İlhan ve İlhan Parlak’ın beklere yardımı kritik önemde.<br />
# Jimmy ve Tosic gibi duran topları etkili kullanan isimlere sahipler. Özellikle her iki oyuncunun kesme olarak kullandığı ortalar tehlike yaratıyor. Zira Gençlerbirliği takımı geçtiğimiz sezon bu tip pozisyonlardan bir çok gol buldu.<br />
# Yukarıda da bahsettiğimiz gibi duran toplar oldukça etkili. Oynaması halinde Kulusic, Ahmet, Özgür ve Sedat gibi hava hakimiyeti oyuncular bulunuyor. Özellikle Ahmet’in timingi çok iyi. Bunu geçtiğimiz sezonki Fenerbahçe karşılaşmasından da hatırlayabiliriz. Ayrıca hazırlık maçlarında da bunu net şekilde gösterdi.<br />
# Ermin Zec ve Stancu gibi savunma arasına sızabilen oyunculara sahipler. Mabiala ve Puygrenier savunmayı oldukça önde başlatıyor. Keza top kayıplarında da bu ikili ağır kalıyor. Mutlaka dikkat edilmeli.<br />
# Sorunlu bölgeleri olarak savunmanın göbeği diyebiliriz Gençlerbirliği için. Rizespor’lu Sercan Kaya’nın attığı golü hatırlarsak savunma arasına atılacak toplarda etkili olunabilir.<br />
# Gökhan Ünal’ın yükselen formu devam ediyor. Gökhan’dan maksimum verim almak için kanatları verimli kullanmak gerekiyor. Duran toplarda etkili olan Gençlerbirliği savunması hareketli pozisyonlarda sıkıntı yaşayabiliyor.<br />
<br />
Milli maç arasına girmeden önce alınacak bir galibiyet moral kaynağı olacaktır… Taraftarımızın önünde, göze hoş gelen, coşkulu ve 3 puan ile sonuçlanan bir oyun temennimiz...<br />
<!--Single Article content--><!--End Related Style--> <!--Related Box--><!--Related Enable--><!-- You can start editing here. --></div>
</div>
</div>
<div id="comments">
</div>
<div id="respond">
<div class="add_comment">
<form action="http://www.kirmizimavi.org/wp-comments-post.php" id="commentform" method="post">
<!--<p class="allowed-tags">
<small><strong>XHTML:</strong> You can use these tags: <code><a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong> </code></small></p>
--> <br />
<div style="display: none;">
<input id="akismet_comment_nonce" name="akismet_comment_nonce" type="hidden" value="345fd12e47" /><br /></div>
</form>
</div>
</div>
</article><br /></div>
</div>
<aside class="sidebar"><center>
</center>
</aside><br />
</div>
</div>
<footer id="footer"><div class="footer_wrap">
<div class="inner">
<div class="one_third">
<div class="widget">
<div class="mom_posts_images clearfix">
<div>
</div>
<div>
<a href="http://www.kirmizimavi.org/2013/08/30/super-lig-3-hafta-rakibimizi-taniyalim-genclerbirligi/#" title="Yukarı Çık"> </a></div>
</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
</footer><br />
</div>
<!-- Yandex.Metrika counter -->
<noscript>&amp;lt;div&amp;gt;&amp;lt;img src="//mc.yandex.ru/watch/13667479" style="position:absolute; left:-9999px;" alt="" /&amp;gt;&amp;lt;/div&amp;gt;</noscript> <!-- /Yandex.Metrika counter --> Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-14909734204151783072013-08-23T05:50:00.002-07:002013-08-31T07:01:14.615-07:00STSL 2. Hafta Elazığspor - Karabükspor<div class="fixed">
<div class="top_bar" id="top">
<div class="menu-item menu-item-type-custom menu-item-object-custom menu-item-home menu-item-2428" id="menu-item-2428">
</div>
</div>
<div class="inner">
<div class="container">
<div class="main">
<div class="box_outer">
<article class="cat_article"><div class="single_article_content" id="article_content">
<div>
<a href="http://www.kirmizimavi.org/wp-content/uploads/2013/08/elazigspordan_altin_degerinde_3_puan13670891880_h1019520.jpg"><img alt="elazigspordan_altin_degerinde_3_puan13670891880_h1019520" class="aligncenter size-full wp-image-5062" height="221" src="http://www.kirmizimavi.org/wp-content/uploads/2013/08/elazigspordan_altin_degerinde_3_puan13670891880_h1019520.jpg" width="400" /></a></div>
<div>
</div>
<div>
Açıkçası maç öncesi tedirginlik hakimdi. Buna sebep de rakip analizinde belirttiğimiz üzere Kasımpaşa takımında bulunan birbirinden yenetekli oyuncuların yanısıra, sadece bir kamp döneminde çalışma imkanı bulan Karabüksporlu oyuncuların göstereceği soru işaretlerine sebep olan performansıydı. Fakat Tolunay Kafkas’ın takıma elinin değdiği o kadar netti ki bunu görmemek imkansızdı.</div>
<div>
</div>
<div>
Kendine güven duyduğu her halinden belli olan, ayağa paslarla, mecbur kalınmadıkça topların gelişigüzel uzaklaştırılmadığı, duran topların bilinçli kullanıldığı oyun sistemi ilk yarım saatlik süre zarfında bize yansıyanlardı. Geçen sezondan kalma alışkanlıklar da yok değildi tabii. Özellikle topun rakibe bırakılması konusunda biraz aşırıya gidildiği oldu. Yine de izlediğimiz oyun, belki de ilk kez bir sezona girerken ağzımızda tat bıraktı. Üstelik bunu güçlü bir rakibe karşı, maç boyunca önemli bir pozisyon vermeden net bir skorla galip gelerek başarabilmek bizim için ayrı bir mutluluk kaynağıydı…</div>
<div>
</div>
<div>
Oyuncuların bireysel performansları da beklentilerin üzerindeydi. Yeni transferlerden başlayacak olursak;</div>
<div>
Kaleci Boy Waterman şahsen tereddütle yaklaştığım isimlerden birisiydi. 90 dakika içerisinde yaptığı kurtarışların yanısıra duruşuyla da kalesinde güven verdi. Savunmada Puygrenier beklendiği gibi liderlik özelliklerini gösterdi. Hava toplarındaki hakimiyeti ve topu oyuna sokuşlardaki başarılı görüntüsü takımın önemli kozlarından biri olacağının izlenimini verdi. Yalnız Mabiala ile aralarında zamana ihtiyacı olduğu da gözlerden kaçmadı. Orta sahada görev alan Samba Sow maçın tam anlamıyla yıldızıydı. Enerjisi, toplu ve topsuz oyundaki performansıyla ben buradayım dedi. Hakan Özmert’in 3 sezon önceki halinden pasajlar sunması, Gökhan Ünal’ın bu takıma bir şeyler verecek olması ve gelecek muhtemel transferleri de düşündüğümüzde bizim her hafta maçlarını sabırsızlıkla bekleyeceğimiz bir Karabükspor’un sinyalini verdi. Yaklaşık 1 yıldır toptan uzak olan Uğur Uçar’ın sol bek kumarı, geçtiğimiz sezon sık sık dile getirdiğimiz yaratıcı oyuncu eksikliği ise takımdaki dezavantajlar olarak gördüklerimizdi. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda söyleyebiliriz ki görüntü şu an için gayet parlak. Bu düşüncelerimizin daha belirgin bir hal alması için takımı bir de deplasmanda izlemekte fayda var…</div>
<div>
</div>
<div>
Sezonun ilk deplasmanına Elazığspor karşısında çıkıyoruz. Geçtiğimiz sezon kümede kalmayı Yılmaz Vural yönetiminde, özellikle ligin ikinci yarısındaki iç saha performansıyla başaran Elazığspor sezon sonunda tecrübeli teknik adamla yollarını ayırmıştı. Bu ayrılık için şahsen Yılmaz Vural’ı eleştirenlerdendim. Çünkü yıllardır bildiğimiz can simidi pozisyonundan çıkıp kendi takımını kurma şansı yakalamıştı. Yönetim de kendisiyle çalışma niyetindeydi fakat ayrılmayı tercih etti. Ancak gerek transfer döneminde yönetimin izlediği politika, gerekse Elazığ cephesinden yükselen dedikodular Yılmaz Vural’ın haklılığını ortaya koyar nitelikte.</div>
<div>
</div>
<div>
Elazığspor yönetimi ”transferde benim sözüm geçer” deyip Yılmaz Vural’la yolları ayırmasının ardından uzun süre Nurullah Sağlam’la anlaşma zemini aramıştı. Hatta hocanın şehre geldigi ve anlaşmanın sağlandığı söylenmişti ama nedense resmiyete dökülemedi. Bu gelişmelerin ardından sürpriz bir kararla Norveçli teknik adam Trond Sollied takımın başına getirildi. Sollied’in kariyerine baktığımızda başarılı bir teknik adam olduğunu söylemek mümkün. Oyun felsefesinin hücum odaklı olduğu bilinen Sollied’in Elazığspor’da belirli imkanlar dahilinde başarılı olup olamayacağını ve ne kadar sabredileceğini ise zaman gösterecek…</div>
<div>
</div>
<div>
Elazığspor takımının transfer döneminde aktif bir görüntü çizdikleri söylenemez. Sedat Bayrak, Orhan Ak, Sinan Kaloğlu, Mehmet Çakır gibi geçtiğimiz sezonki başarıda pay sahibi olan tecrübeli isimlerle yollar ayrılırken; Serdar Özkan, İbrahim Kaş, Çağlar Birinci ve Mehmet Nas gibi nasıl katkı sağlayacakları soru işareti oluşturan ve yeterlilikleri tartışılan transferler yapıldı. Yabancı transferlerinde de takıma seviye atlatır denebilecek hamlelerin olduğunu söylemek güç. Geçtiğimiz sezonu Katar Liginde tamamlayan Youssouf Hadji ve son olarak geçtiğimiz günlerde transferi resmiyet kazanan Luke Moore transferleri gerçekleşmişti. Bu oyuncuların Amr Zaki ve Herve Tum paralelinde mi performans göstereceği, yoksa artı değer mi katacağı muamma. Bu oyuncuların yanısıra Noyan Öz, Deniz Yılmaz ve Onur Ayık gibi gelecek vadeden genç gurbetçiler kadroya dahil olan diğer isimler oldu.</div>
<div>
</div>
<div>
Akhisar Belediye karşısında izlediğimiz Elazığspor hücumda üretkenlikten uzak, oyuncuları hala birbirlerini tanıma aşamasında olan, savunmada tedirgin bir görüntü çizdi. Maçın başından sonuna kadar Akhisar hakimiyetinde bir oyun izledik. Bunun sonucunda da mağlubiyet kaçınılmazdı. Bu sonuçta Sollied’in yaptığı kadro tercihlerinin de etkisi vardı diyebiliriz. Geçtiğimiz sezonun öne çıkan oyuncularından Aydın Karabulut ve Köksal Yedek’in ilk 11′de tercih edilmemesi gibi sürpriz tercihler vardı. Oyuncuların birbirlerini tanımalarından ziyade Sollied’in oyuncularını henüz tam olarak tanıyamadığı göze çarptı.</div>
<div>
</div>
<div>
<div>
Kadro incelemesine geçmeden evvel belirtmemiz gereken önemli bir husus var. İlk haftadaki Akhisar deplasmanına Noyan Öz, Yousouf Hadji, Deniz Yılmaz ve Marvin Zeegelaar gibi oyuncuların lisans problemi nedeniyle eksik bir kadro ile gitmişlerdi. Zeegelaar haricindeki oyuncuların lisans sorunu çözüldü ve görev verilmesi halinde kadroda yer alacaklardır…</div>
</div>
<div>
</div>
<div>
Kalelerinde geçtiğimiz sezon olduğu gibi Vanja Ivesa yer alıyor. Ivesa da ligde kalma başarısı gösteren takımın en önemli figürlerinden biriydi. Yaptığı kurtarışlarla kritik süreçte takımına hayati puanlar kazandırmıştı. Ancak hazırlık karşılaşmalarındaki görüntüsüyle bu sezona pek iyi hazırlandığı söylenemez. Akhisar maçının son dakikalarında yaptırdığı penaltı ile de cezalı duruma düştü ve bize karşı forma giyemeyecek. Kalede muhtemelen Adanaspor’dan yeni transfer Zülküf Özer yer alacak. Bu durum geçtiğimiz sezon bize karşı oldukça başarılı maçlar çıkaran Ivesa’yı düşündüğümüzde avantaj olarak görünüyor.</div>
<div>
</div>
<div>
Savunmanın göbeğini geçen sezon Sedat Bayrak ve Fabio Bilica ikilisi ile götürmüştü Elazığspor. Bu ikiliye zaman zaman Görkem Görk katılıyordu. Sezon sonunda Sedat Bayrak’la yollar ayrılırken İbrahim Kaş takviyesi geldi. Hem hazırlık döneminde, hem de ligdeki Akhisar karşılaşmalarında görüldü ki geçtiğimiz sezon zaman zaman oynama şansı bulan Bilica ve Görkem ikilisi bu bölgede tercih edilecek. İbrahim Kaş ise gerekli durumlarda şans bulacak. Tabii bu bizim şimdilik öngörümüz. İlerleyen haftalar neler getirir bilinmez ama savunmada güven verildiği söylenemez. Her iki oyuncunun da yaptıkları bireysel hatalar pahalıya maloluyor. Akhisar karşısında da bunu gözlemledik. Özellikle Akhisar forveti Niasse karşısında her iki oyuncu da zor durumlara düşmüştü. Ayrıca Bilica’nın disiplinsiz tavırlarının devam etmesi durumunda bunları görmezden gelecek ve sineye çekecek bir Yılmaz Vural olmayacak…</div>
<div>
</div>
<div>
Savunmanın sağında geçtiğimiz sezon olduğu gibi yine Adem Alkaşi görev alıyor. Adem Elazığspor’un en istikrarlı oyuncularının başında geliyor. Her ne kadar savruk bir görüntü çizse de Adem için savunma hattının en güvenilir halkası diyebiliriz. Bu sezon da hırsı ve mücadelesiyle Elazığspor takımının en güvendiği isimlerden birisi. Adem’in gerisinde ise geçtiğimiz sezonu Tavşanlı formasıyla tamamlayan gurbetçi oyuncu Deniz Aslan bulunuyor.</div>
<div>
</div>
<div>
Savunmanın solu geçen sezon baş ağrıtan bölgelerden birisi olmuştu ve bir türlü istikrar yakalanamamıştı. Görünen o ki bu sezon da farklı olmayacak. Galatasaray’dan transfer edilen ve Galatasaray dönemi boyunca takımdan ayrı salonda çalışmalarıyla hatırladığımız Çağlar Birinci tam olarak hazır bulunmamış olmalı ki Sollied tarafından Özgür Özkaya tercihi yapıldı. Özgür de pek hazır bir görüntü çizmedi doğrusu Akhisar karşısında. Bakalım kendisinde ısrar mı edilecek yoksa Çağlar’a forma teslim mi edilecek bekleyip göreceğiz…</div>
<div>
</div>
<div>
Geçtiğimiz sezon Sane öncesi ve Sane sonrası diye adlandırabiliriz Elazığspor merkez orta sahasını. Sezona Bülent Ertuğrul ve Sezer Badur gibi oyuncularla başlayan Elazığspor bir türlü başarı yakalayamamıştı. Devre arası takıma dahil olan Tidiane Sane, Ivan Sezar’la iyi bir ikili oluşturmuş, hem savunma hem de hücumda takıma vites arttırmıştı.</div>
<div>
Bu sezon ise farklı bir diziliş göze çarpıyor. Geçtiğimiz sezonki 4-2-3-1 dizilişinin yerini bu sezon 4-3-2-1 gibi bir formasyona bırakacak gibi. Sane ise buradaki pozisyonunda kilit rolde. Ofansa biraz daha yakın görüyoruz kendisini. Bu bölgedeki diğer oyuncularsa tecrübeli oyuncu Mehmet Nas ve Alper Kalemci. Mehmet Nas yıllardır süper ligde takip ettiğimiz oyunculardan birisi. Yetenekli bir oyuncu olduğu söylenemez Mehmet için. Bunu kendisi de kabul ediyor zaten ama mücadele ve hırs konusunda ligdeki ilk bir kaç isimden biridir. Milli takımın alt yaş kategorilerinde yer alan Alper ise Sollied’in prenslerinden birisi. Geçtiğimiz sezon sadece 45 dakika oynama şansı yakalayan Alper’i bu sezon biraz daha ön planda görmemiz muhtemel. Yalnız bu bölgede Elazığspor uzun lig maratonunda sıkıntı yaşayacak gibi görünüyor.</div>
<div>
</div>
<div>
Elazığspor’un kanatları takımın en alternatifli ve zengin bölgeleri olarak dikkat çekiyor. Sol kanatta Marvin Zeegelaar ve Aydın Karabulut, sağ kanatta ise Serdar Gürler ve Serdar Özkan ilk opsiyonlar olarak görülüyor. Aynı zamanda bu oyuncuların zaman zaman yer değiştirdiklerine şahit oluyoruz. Teker teker değerlendirecek olursak; Serdar Gürler Elazığspor’un en dikkat çeken oyuncularından birisi olmuştu geçtiğimiz sezon. Transfer döneminde de adı büyük takımlarla telaffuz edilmiş fakat Elazığspor yönetiminin kapıyı yüksek fiyattan açması oyuncunun transferine mani olmuştu.</div>
<div>
Serdar Özkan Türk futbolunun yıllardır filizlenmesini beklediği oyunculardan biriydi ama O da ilk tercihini futboldan yana kullanmayınca akıntıya kapılanlardan oldu. Belki hala bir şans var ama tren kaçmış da olabilir…</div>
<div>
Aydın Karabulut da Serdar Özkan’la aynı kaderi paylaşanlardan biriydi. Alt liglerde geçen yılların ardından Elazığspor’da buldu kendini. Bu sezon Aydın için seviyeyi yükseltme sezonu. Aynı katkıyı verebilirse hem kendisi hem de takımı adına süper ligde kritik kabul edilen 2.sezonlarında oldukça önem teşkil ediyor…</div>
<div>
Geçtiğimiz sezona savunmanın solunda başlayan, ilerleyen dönemlerde sol açıkta görev alan Zeegelaar, gerek gördüğü kartlar gerekse yaşadığı sakatlıklar sebebiyle katkı verememişti. Hazırlık döneminde gelen bilgiler ise oyuncunun bu sezona gayet verimli hazırladığı yönünde. İlk hafta lisans problemi yaşayan Zeegelaar’ın Perşembe günü itibariyle hala bu sorunu çözülebilmiş değil. Muhtemelen Zeegelaar Karabükspor’a karşı da sahadaki yerini alamayacak. Sol kanatta formaya aday diğer isimler ise genç oyuncu Onur Ayık ve Volkan Yılmaz…</div>
<div>
</div>
<div>
Geçen sezonun en verimli isimlerinden birisi de Köksal Yedek’ti. Fuleli deparları, her iki ayağıyla çektiği etkili sutlar ve attığı birbirinden güzel gollerle dikkat çekmişti. Bizde bıraktığı intiba böyle bir yeteneğin geç keşfedildiği şeklindeydi. Bu sezona ise Sollied’in tam olarak tanımadığı isimlerden birisi olarak girdi. Akhisar karşısında da ancak son dakikalarda sans bulabilmişti. Umarız ki Sollied bu hafta da kendisini gözardı etmeye devam eder.</div>
<div>
</div>
<div>
Elazığspor bu sezona da santrafor bölgesinde derin tereddütlerle giriyor. Sinan Kaloğlu’nun da ayrılmasının ardından bilhassa yerli forvet ihtiyacı doğmustu. Bu boşluğu dolduramadılar fakat Yousouf Hadji ve son olarak Look Moore transferleri gerçekleşti. Her iki ismin de beklentileri karşılayacak hedef santrafor oldukları şüpheli. Zaten kariyerlerine baktığımızda golcü kimliği ile anılan isimler olmadıkları ortada. Ayrıca forvette görev alan Alberg’in de bu bölgedeki ihtiyaçları karşılayacak oyuncu olmadığı net şekilde görüldü. Yeni transferlerden Luke Moore’un Karabükspor karşılaşmasına yetişmeyeceği açıklanmıştı. Karabükspor karşısında Solied’in forvetteki tercihinin Youssouf Hadji olması bekleniyor…</div>
<div>
</div>
<div>
Toparlayacak olursak; Hemen hemen tüm hatlarında yeni bir oluşum içerisinde olan, oyuncuların adaptasyonu tamamlanamamış, teknik direktörlerinin futbolcularını tam olarak tanıyamadığı bir Elazığspor karşısına çıkıyoruz. Doğal olarak bu durum bizim arayıp da bulamadığımız bir fırsat. Kendi sahasında, kamuoyu tarafından zor bir sezonun beklediği, sponsorunu kaybetmiş ve maddi sıkıntıları olduğu belirtilen Elazığspor, taraftarı önünde mutlak galibiyet parolasıyla bu maça çıkacaktır.</div>
<div>
Kasımpaşa karşılaşmasından çok farklı bir maç olacağı kesin. O maçtaki orta saha serbestliğini bulamayabiliriz. Yine de lige hazır bir görüntüde olan Karabükspor’un bu şekilde yakaladığı Elazığspor’u yenmesi beklentimiz. En azından deplasmanda yenilmemesi istikrar anlamında değerli olacaktır…</div>
<div>
Kendi oyun karakterini sahaya yansıtabilen ve bunu alışkanlık haline getiren bir Karabükspor görmek dileğiyle. Her zaman olduğu gibi iyi oyun, 3 puan diyelim…</div>
<div>
</div>
<div>
</div>
<div>
</div>
<div>
<!--Related Box--><!--Related Enable--><!-- You can start editing here. --></div>
</div>
<div id="comments">
</div>
<div id="respond">
<div class="add_comment">
<form action="http://www.kirmizimavi.org/wp-comments-post.php" id="commentform" method="post">
<!--<p class="allowed-tags">
<small><strong>XHTML:</strong> You can use these tags: <code><a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong> </code></small></p>
--><br />
<div style="display: none;">
<input id="akismet_comment_nonce" name="akismet_comment_nonce" type="hidden" value="a2b08366a1" /><br /></div>
</form>
</div>
</div>
</article><br /></div>
</div>
</div>
</div>
</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-72809814605122154912013-08-14T08:39:00.000-07:002013-08-14T08:51:58.857-07:00STSL 1. Hafta Karabükspor - Kasımpaşa<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh014xZk9DyY2LKEZ6okGNcnl5jnKyPPOwiWjgGFQLJegg2MIjK96xekCEREIPlodYHwN532mDVbExGDcMFl1N-GwoH7RRoViDPYVXY9NYNKn8zuCPwQqxLxLB2kpJCMPCwvDASuJ5WvVKv/s1600/171441.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="216" ksa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh014xZk9DyY2LKEZ6okGNcnl5jnKyPPOwiWjgGFQLJegg2MIjK96xekCEREIPlodYHwN532mDVbExGDcMFl1N-GwoH7RRoViDPYVXY9NYNKn8zuCPwQqxLxLB2kpJCMPCwvDASuJ5WvVKv/s400/171441.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<b>Geçti</b><b>ğimiz sezon olduğu gibi bu sezon da kaldığımız yerden devam edip kırmızımavi.org için haftalık rakip değerlendirmelerimizi yapmaya çalışacağız. Bu kez 1. Hafta rakibimiz olan Kasımpaşa takımına göz atalım istedik....</b><br />
<b><br /></b>
Hasret sona erdi… Sıkıcı geçen haftalar geride kaldı ve özlediğimiz futbola bu hafta sonu oynanacak maçlarla merhaba diyeceğiz…<br />
Karabükspor olarak geride bıraktığımız üç sezonda olduğu gibi bu sezonun startını da kendi evimizde veriyoruz. Kim ne derse desin ilk maçını iç sahada oynayan takım her zaman için avantajlıdır. Biz de bu avantajımızı kullanma peşinde olacağız…<br />
<br />
Karabükspor’un geride bıraktığı sancılı dönem üzerinde fazlasıyla konuşuldu. Biz kendi üzerimize düşen görevi yerine getirdik ve duruşumuzu gösterdik. İlerleyen zamanlarda da nasıl davranılması gerekiyorsa o şekilde davranılacaktır. Geriye dönüp tartışmanın şu andan itibaren kimseye yarar getirmeyeceği ortada. Biz de artık sahaya odaklanalım ve olabildiğince futbol konuşmaya çalışalım…<br />
<br />
Şunu kabul edelim ki fikstür çekilirken ilk hafta gelmesini istemediğimiz takımlardan birisi de Kasımpaşa’ydı. Geçtiğimiz sezonu alt ligden yeni çıkmasına rağmen olabilecek en iyi pozisyonda tamamlamış, puan tablosunda kendilerine 6. sırada yer bulmuşlardı. Bu sezona ise hedeflerini bir tık daha yukarı çekerek Avrupa kupalarına katılma olarak koydular. Bu hedefteki niyetlerini de sadece lafta bırakmayıp icraata dökerek gösterirken, geçen sezondan kalan kemik kadroyu koruyup, özellikle yabancı oyunculardaki kalite seviyesini yükselttiler. Bu değirmenin suyunu irdelemek bize düşmez. Zaten siyaset denen illetten yeterince çektik. Varsın bunun muhasebesini başkaları yapsın. Biz yine saha içine dönelim… Henüz kendilerini izleme şansımız olmadı ama en azından oyuncu bazında Kasımpaşa takımını değerlendirmeye çalışalım…<br />
<br />
Kasımpaşa kalesini geçtiğimiz sezonun başarılı isimlerinden Andreas İsaksson korumaya devam ediyor. Isaksson’u uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. Kalitesini zaten biliyorduk, kendisi de gösterdiği performansla bunu bize teyid ettirdi. Nerede duracağını bilen bir kaleci. 1.99 ‘luk uzun boyunun avantajını kullanıyor. Kasımpaşa’nın ligde oynadığı 34 maçın tamamında kalesindeydi. Bu sezon da bu istatistiğin değişeceğini sanmıyorum. Isaksson’un gerisinde yine tecrübeli eldiven İlker Avcıbay yer alıyor. İlker de kendisini kanıtlamış bir kaleci. Her ne kadar sezonu sadece kupadaki 1 maçla tamamlasa da görev verildiği takdirde Isaksson’u fazla aratmayacaktır… Kasımpaşa savunmasına baktığımızda Süper Ligin tecrübeli isimlerini görüyoruz. Yalçın Ayhan, Elyasa Süme ve İlhan Eker gibi oyuncuların yanısıra benim şahsen çok beğendiğim genç oyuncu Barış Başdaş’tan oluşan alternatifli bir savunma hattını ellerinde bulunduruyorlar. Bu oyuncular her Anadolu takımında rahatlıkla yer bulabilecek isimler. Gerçi Kasımpaşa takımının şu anki durumunu göz önüne aldığımızda savunmada daha kaliteli yerli isimler olabilirdi ancak ligimizdeki yerli stoper kıtlığı hepimizin malumu. Kasımpaşa gibi hedefini tereddüt etmeden söyleyebilen bir takım da bu bölgedeki isimleri yeterli görmedi ki 4 sezondur Clube Brugge forması giyen Ryan Donk gibi bir oyuncuyu kadroya dahil ettiler. Ryan Donk hakkında söyleyebileceklerimiz defanstaki diğer oyuncuların aksine topu oyuna sokmada oldukça başarılı bir oyuncu olduğu. Zaten zaman zaman ön libero olarak da görev alan bir isim. Ayrıca liderlik vasıfları olan bir oyuncu. Bu sezon Kasımpaşa savunmasına çok şeyler katacağı kesin…<br />
<br />
Geri dörtlünün sağında değişikliğe gitti Kasımpaşa. Abdurrahman ile yollar ayrılırken Fenerbahçe’de beklentileri bir türlü karşılamayan Orham Şam kadroya katılan isim oldu. Oldu olmasına ama bu o kadar kolay olmadı. İlk olarak Fenerbahçe’nin Alper Potuk transferi karşılığında Bienvenu ile birlikte Eskişehirspor’a gönderildi. Eskişehirspor’a gitmek istemeyince bu kez Kasımpaşa’nın yolunu tuttu. Hikaye burada bitmedi tabii ki. Fenerbahçe’nin Cas savunmasına izinsiz olarak tanık sıfatıyla katılması sebebiyle Kasımpaşa kulübü tarafından kadro dışı bırakıldı. Geri döndü, dönecek derken son olarak yanlış anlaşılmaların ! yaşandığı ve oyuncunun affedildiği belirtildi. Kısacası yaz dönemini derin dalgalanmalarla geçirdi Orhan. Gençlerbirliği’ndeki müthiş çıkış sonrası Fenerbahçe’de dikiş tutturamamış ve kan uyuşmazlığı yaşamıştı. Kendisini tekrar kanıtlayabileceği bir sezon bekliyor Kasımpaşa’da. Orhan’ın sakat ve cezalı gibi durumlarında sağ bekte muhtemelen yine Elyasa Süme görev alacaktır. Elyasa’nın da az oynamışlığı yoktur sağ bekte. Hücum anlamında üretkenliği tartışılır ama görev aldığı maçlarda sırıtmaz. Bu bölgede şans bekleyen diğer isimse 20 yaşındaki genç oyuncu Erhan Kartal. Teknik direktör Şota’nın geçtiğimiz sezonun son haftalarında forma verdiği Erhan yine şans bekleyecek…<br />
<br />
Sol bekte geçen yıldan farklı bir durum yok. Sezona yine Sancak Kaplan, Volkan Yaman ikilisi ile giriyorlar. Farklı bir durum yok derken büyük fark var aslında. Geçtiğimiz sezon kamp döneminde ağır bir sakatlık yaşayan ve sezonu maç oynamadan tamamlayan Volkan Yaman da bu sezon kadroda kendisine yer bulacak. Sancak’tan alınacak verim aşağı yukarı bellidir; ne fazla ne eksik. Yine mücadeleci ruhunu sahaya yansıtacaktır. Sağlıklı bir Volkan’ı da düşünürsek Kasımpaşa’nın sol bekte sıkıntı yaşamayacağı öngörülebilir…<br />
<br />
Kasımpaşa takımının revizyon yaşanan pozisyonların başında merkez orta sahası geliyor. Geçen sezon kadroda bulunan Fabian Ernst ve Georgi Sarmov’la yollar ayrılırken geride kalan isimler Kerem Şeras ve devre arasında takıma katılan Matias Fritzler oldu. İlk olarak söyleyebileceğimiz şu ki bu bölge takımın en yumuşak karnı olarak görülüyor. Kasımpaşa özellikle emeklilik kararı alan Fabian Ernst’in yokluğunu arayabilir. Kerem Şeras seviyeyi yükseltti fakat partneri Fritzler’in verebilecekleri soru işareti. Oynadığı maçlarda da pek renk vermemişti. Bu bölgede kullanabilecekleri başka da bir oyuncu göze çarpmıyor…<br />
<br />
Fenerbahçe’den transfer edilen Özer Hurmacı özellikle ligin ilk yarısında farkını ortaya koymuş, çok iyi katkı vermişti. İlerleyen dönemlerde sakatlığın da etkisiyle performansı düşmüştü. Bu sezona ise Ezequiel Scarione takviyesiyle giriyorlar. Oyuncunun Avusturya Ligindeki istatistikleri göz dolduruyor. Arjantinli oyuncudan yeni bir Batalla etkisi beklemek iyimserlik olsa da merakla beklenen oyuncuların başında geliyor. Stilinin Batalla’ya fazlasıyla benzediğini de ekleyelim. Futbolseverlerin zevkle takip edeceği bir isim olabilir Scarione…<br />
<br />
Kasımpaşa’nın geçen sezon olduğu gibi bu sezon da en kuvvetli bölgesi hücum hattı. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi yeni takviyelerle seviyeyi bir hayli yukarı çıkardılar. Geçen sezon oynadığı futbolla beğeni toplayan Uruguaylı Tabare Viudez, bilhassa Liverpool formasıyla hatırladığımız ve transferiyle gündem oluşturan Ryan Babel, geçtiğimiz sezonu 18 golle kapatan ve ligin en başarılı oyuncuları arasında yer alan Kalu Uche ve yeni transferleri Suriyeli golcü Sanharib Malki ile oldukça korkutucu görünüyorlar. Ryan Babel son yıllarda gözden düşse de klası tartışılmaz. Kasımpaşa ile uyum yakaladığı takdirde mutlaka başarılı olacaktır. Malki de Hollanda’da geçirdiği çok parlak sezonların ardından Türkiye’ye geliyor. Kalu Uche ise ne kadar kaliteli bir oyuncu olduğunu attığı 18 gol ile Süper Ligin en golcü ikinci oyuncusu olarak kanıtladı. İsim isim baktığımızda her takımın kadrosunda görmek isteyeceği oyuncular bunlar. Önemli olan bu isimlerin takım oyununda verebilecekleri…<br />
Kenardan gelebilecek diğer isimler ise genç ve yetenekli olarak tabir edebileceğimiz Adem Büyük, Hüseyin Kala, Halil Çolak ve Şahin Aygüneş. Bu oyuncular arasında da Adem kamp döneminde öne çıkan oyuncu oldu.<br />
<br />
Görüldüğü üzere Kasımpaşa takımı geçtiğimiz sezon oluşturduğu sistemini devam ettirme çabasında olan ve bu sistemine uygun oyuncuları bünyesine katan bir takım görünümünde. Hazırlık dönemini de oldukca verimli geçirdiler. Yaptıkları yedi hazırlık maçının altısını kazanmayı başardılar. Bu maçları göz önüne alarak Karabükspor karşısına;<br />
<br />
Isaksson, Orhan Şam, Donk, Yalçın, Sancak, Fritzler, Kerem, Özer, Scarione, Babel ve Malki şeklinde bir 11′le çıkmaları muhtemel. Belki hücum oyuncuları arasındaki tercihlerde değişiklik olabilir.<br />
<br />
Toparlayacak olursak ;<br />
<br />
# Kaleci Isaksson cepheden gelen toplarda başarılı. Yan toplarda ise sorun yaşayabiliyor. Bu yüzden duran toplar bizim için kritik.<br />
# Orhan Şam ve Sancak hücuma çıkmayı seven bekler. Aynı zamanda geri dönüşlerde de sıkıntı yaşayabiliyorlar. Hızlı hücumlarda etkili olabiliriz.<br />
# Orta sahada direnç üstünlüğünü sağlayacağımız öngörülebilir. Bunun avantajlarını kullanmamız gerekir.<br />
# Yalçın Ayhan ve Donk gibi hava toplarında etkili isimleri var. Mutlaka dikkatli olunmalı.<br />
# Çok hızlı ve etkili hücuma çıkışları var. Ayrıca teknik oyunculara sahipler. Özellikle kanat oyuncuları çok etkili. İlerideki oyuncularımızın beklere yardımı hayati önem taşıyor.<br />
# Ryan Babel ve Özer sık sık içeri katetmeyi seven oyuncular. Her iki futbolcunun da ters kanatta oynayabilme özelliği bulunuyor.<br />
<br />
Karabükspor’a dönecek olursak yeni bir teknik kadro ve yeni oyuncular ile yeni bir sezon başlangıcı daha yapıyoruz. Gönül tamamlanmış bir stad ve dolu tribünler önünde oynayacak bir Karabükspor isterdi tabii ki ama yine de alıştığımız atmosferin oluşacağını ümit ediyorum. Umarım iyi bir oyun ve skorla, gelecek adına ışık veren bir takımı sahada görürüz… Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-79068589190354058222013-08-11T04:05:00.000-07:002013-08-12T06:41:15.965-07:00Sezon Öncesi Karabükspor Değerlendirmesi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjuVKJHZQJd20CkOnbgM0zJLSBEglVhN8ENfUKIvMzpg_bpx4IG-e7U2CBRwpMRijZz6CZdB5SjbipofqAu7-cRHeM1PTUOG9g1i3EMgOlEsaWp5Q1Bk0rwUGl9ORzlaPpsW9bSzrVteRs0/s1600/Imzali-Umbro-Kardemir-Karabukspor-formasi__31230046_1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjuVKJHZQJd20CkOnbgM0zJLSBEglVhN8ENfUKIvMzpg_bpx4IG-e7U2CBRwpMRijZz6CZdB5SjbipofqAu7-cRHeM1PTUOG9g1i3EMgOlEsaWp5Q1Bk0rwUGl9ORzlaPpsW9bSzrVteRs0/s400/Imzali-Umbro-Kardemir-Karabukspor-formasi__31230046_1.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
Tam da beklendiği gibi, heyecanı, stresi ve gözyaşı bol bir sezon kapanışının ardından bizim için doyasıya sevinme, yönetim için ise şapkasını önüne alıp düşüneceği bir sürecin başladığını belirtmiştik. Nitekim başkan da bunun sözünü vermiş, kendilerine bir hafta izin verdiklerini, bir haftalık iznin ardından süratle çalışmalara başlayacaklarını söylüyordu. Kamuoyunda teknik direktör isimleri telaffuz edilirken, taraftar olarak da kendi üzerimize düşeni yapıyor, bize yakışmayan isimleri hedef göstermekten de geri durmuyorduk.
<br />
<br />
Yeni sezon çalışmalarının bir an önce başlamasını beklerken ne olduysa Nevzat Şahin başkanlığındaki kulüp yönetiminin olağanüstü kongre kararı aldığı gündeme düştü. Kongre tarihine kadar da çalışmalara aralıksız devam edeceği açıklandı. Taraftar olarak bu durum bizim için sürprizdi tabii ki ama ne de olsa kulübün kendine özgü bir yapısı vardı. Sonuçta yıllardır kendi yağında kavrulan, alacağı vereceği belli olan ve parmakla gösterilen kulüplerden biriydi Karabükspor. İsimler çok da önemli değildi. Olsa olsa Ahmet gidecek Mehmet gelecekti. En azından bunca zamandır bize aksettirilen bu şekildeydi.
<br />
<br />
Tüm bu gelişmeler yaşanırken hoca arayışları da sürüyordu.
Mehmet Özdilek isminde yoğunlaşan yönetim, deneyimli teknik direktörü ikna etmeyi başaramıyordu.
Yıllardır bitmeyen ve iyiden iyiye kentsel dönüşüm safsatasından manzaralar sunan stadyumumuz, kulüp tesisleri ve yönetimin belirlediği bütçenin doğal olarak hiç bir teknik direktörü cezbedici yönü yoktu. Tüm bunların yanısıra yönetim bazında oluşan soru işaretleri de cabasıydı. Mehmet Özdilek'ten sonra kapısı çalınan bir diğer isim Tolunay Kafkas da aynı sebepleri gerekçe göstererek görüşmelere son veriyordu...
Başkanlık için Kardemir Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yolbulan'ın ismi gündeme gelince şehirde heyecan yaratmıştı. Ne de olsa bunca yıldır arka planda direksiyonun kontrolünü bulunduranlar nihayet başa geçiyordu. Bu belirsizlik ortamına son verecek, güçlü bir yönetimin başa geçecek olması bizlere de derin bir oh çektirmişti.<br />
<br />
Aaa o da ne ? Yolbulan ailesi de durup dururken "küstüm oynamıyorum" deyince kulüp yaklaşan kongre öncesi adaysız ve sahipsiz kalıyordu.
Taraftarın yaşanan bu gelişmeler karşısında yapabileceği fazlaca bir şey yoktu. Tedirgin gözlerle çıkabilecek bir aday bekleniyordu. Nihayet durumun vehametinin farkına varanlar çıktı ve elini taşın altına koyma cesaretini gösterdi. Ülkenin en büyük firmalarından LCW ortaklarından, Karabük'ün tanınmış işadamlarından ve önceki dönemlerde kulüp başkanlığı yapmış olan Şefik Dizdar başkan adaylığını açıkladı. Ayrıca maddi ve manevi güçlü bir yönetimin de sözünü verdi. Bu belirsiz ortamda ve kongre tarihine günler kala Şefik Dizdar'ın bu adaylığı herkes tarafından sevinçle karşılandı ve kabul gördü.
<br />
<br />
Ne yazık ki yine olmadı. Çocukluğumdan beri bir türlü sevemediğim siyaset yine pisliğini konuşturdu. Küçük beyinlerin küçük hesapları, koca bir şehrin ve takımına gönülden bağlı taraftarların sevgisine üstün geldi. Gecenin 2'sinde yapılan "çay sohbetleri" bir kulübün geleceğini etkiledi. Ve heryerde oldugu gibi o lanet olası, vıcık vıcık siyaset ve onun küçük piyonları yine isbaşındaydı.
Sabah kalktığımızda Şefik Dizdar başkanlığındaki bir yönetimi beklerken bambaşka bir isim altında, bambaşka isimlerden oluşan bir yönetim listesi önümüzde duruyordu. Ve bu listede yine o küçük piyonlar bulunuyordu. Taner Canyurt başkanlığındaki kukla yönetimin ömrünun uzun sürmeyeceği aşikardı. Ve beklenen de oldu. 3. günün sonunda gelen tepkiler üzerine yönetimde yaşanan kopmalar sonucu yeniden kongre kararı alındı.
<br />
<br />
Taraftar da bu durumdan sıkılmıştı. Üstüste geçen yorucu ve stresli sezonların ardından nefes almayı beklerken yaşanan bu süreç herkesi bezdirdi. Nihayet oyuncağını özleyen çocuklar gibi Yolbulan ailesi "bakın biz yine burdayız ve gördüğünüz gibi bizden başkası bu işi yürütemez" dercesine oyuncaklarına sarıldı. Son olarakta Mustafa Yolbulan başkanlığındaki mevcut yönetim şekillendi.
Görüldüğü üzere yaklaşık 1.5 ay boyunca Karabükspor taraftarı yüzünü saha içine dönemedi. Yukarıda yaşanan süreci aslında hiç uzatıp anlatmak istemezdim. Ama yaşanan bu sıkıntıları paylaşma ihtiyacı duydum. Çünkü bu sıkıntılı sürece sebep olanlar şu andaki mevcut yönetim. Ve bu sıkıntıları yarın birgün yaşatmayacakları garanti değil. Neyse, yaşandı ve bitti... Şimdi artık saha içine dönme vakti. Yeni sezondaki beklentiler, gönderilen isimler ve yapılan transfer hamleleri hakkında görüşlerimizi sıralayalım.<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgI2RCY5SEyBUgJ3z-Zrn_wZKGrg-44htAooMOCjZRrHH6Y7aQK54GFdKlnW4MYqDl5pBD7S8gTB1NJpWqEPFcP9co3Qc-Ekg5aOjNGuWLkqVL12WZ9OgYKnmmJrJDTEU9urHXUhFFH3SAR/s1600/tolunay-kafkas-391x390.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="319" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgI2RCY5SEyBUgJ3z-Zrn_wZKGrg-44htAooMOCjZRrHH6Y7aQK54GFdKlnW4MYqDl5pBD7S8gTB1NJpWqEPFcP9co3Qc-Ekg5aOjNGuWLkqVL12WZ9OgYKnmmJrJDTEU9urHXUhFFH3SAR/s320/tolunay-kafkas-391x390.jpg" width="320" /></a>Yönetimin şekillenmesinin ardından hızlı bir transfer harekatı yaşandı. Daha önce görüşülen ve anlaşma sağlanamayan Tolunay Kafkas ile el sıkışılarak teknik direktör sorunu giderildi. Burada bir paragraf açmam gerekiyor. En başta belirtmek isterim ki teknik direktör adayları arasında Tolunay Kafkas'ın ismi geçtiğinde olumsuz görüş bildirenlerden birisi de bendim. Bunda sportif başarı veya başarısızlık degil Tolunay Kafkas' ın kişiliği ile ilgili düşüncelerim etkili olmuştu. Fevri tavırları, medya mensupları ile aralarında geçen sert diyaloglar beni Tolunay Kafkas' tan soğutan sebeplerdi. Yaptığı aklı başında açıklamalarla farklı bir profil çizen Tolunay Kafkas' ın öfke kontrolünü sağlayamaması kendisiyle çelişen unsurlardı. Önümüzdeki sezon da bu hareketlerinin devam edip etmeyecegini bilemiyoruz doğrusu. 'Adam başarılı oluyorsa hal ve hareketleri bizi enterese etmez' diyen olabilir mutlaka. Yalnız ben bu düşünceye katılanlardan değilim.
Tolunay Kafkas'ın sportif manada başarılı olduğunu söylemek mümkün aslında. Kayserispor ve Gaziantepspor'la yakaladığı başarılar çok uzak değil. Ayrıca geçtiğimiz sezon görev aldığı Trabzonspor'un o dönem içinde bulunduğu durumu da göz önünde bulundurursak başarısız demek çok doğru olmayacaktır. Karabükspor'da ise her ne kadar beklediği ortam geç oluşsa da kendi istediği oyuncuları büyük oranda aldırmayı başardı. Şu anki görüntüde başarısız olması için herhangi bir sebep görünmüyor.
<br />
<br />
<br />
Karabükspor'un kadrosuna göz atmadan önce söyleyebileceğimiz şey takımın bu sezon kısmen de olsa kabuk değiştirdiğidir. Özellikle 1. Lig döneminden bu yana kadroda yer alan Birol Hikmet ve Hakan Söyler gibi oyuncuların yanısıra, Karabükspor'un Süper Ligde yer aldığı 3 sezondur forma giyen Tomiç, Seriç ve Deumi gibi isimlerle yollar ayrılırken, yerlerine yeni isimler transfer edildi. Bu oyuncuların ayrılış usülleri de ayrı konu tabii ki. Daha önceki ayrılışlarda olduğu gibi bu kez de pek sevimli olmadı. Kulüpteki kaotik ortamın da bunda etkili oldugunun altını çizmek gerek. Genel olarak Karabükspor'un Tolunay Kafkas yönetiminde ana hatlarıyla kısa vadede başarı sağlamaya yönelik tecrübeli, uzun vadede ise gençlerin de rol alabileceği bir transfer politikasının izlendiği söylenebilir.<br />
<br />
Her zaman olduğu gibi kadro incelememize yine kaleden başlayalım. Yukarıda dahsettiğimiz gibi geride kalan 3 sezonda Karabükspor'un kalesini Vjekoslav Tomiç koruyordu. Bu 3 sezona söyle bir baktığımızda Tomic'in her geçen sene başarı ivmesinin aşağı dogru yöneldiğini gördük. Bunda yaşadığı kronik omuz sakatlığı ve her gelen teknik direktörün bahsettiği fakat bizim bir türlü bilemedigimiz ve ögrenemediğimiz mental sorunların etkili olduğunu söylemek gerek. Tomiç tribünlerle bağı iyi olan, gününde olduğunda çok başarılı maçlar çıkaran bir kaleciydi. Yaşadığı konsantrasyon sorunu sebebiyle hatalı goller yediği de oluyordu ama yine de Tomiç kalede olduğu maçlarda Karabükspor taraftarına güven veriyordu. Gerek yaşanan yönetimsel boşluk, gerekse kendisiyle sözleşme uzatılma konusundaki isteksizlik yolların ayrılmasına sebep oldu.
<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnEP6-dLW_tGRPwSL3UctTBWWkd1GsRn8RNiaRdlPwL_YU7pj0BdY3hb44W8YDkiMWO-Oes-7rWjeDaL3cJRW7wC_moiwVo7_PZjQQUvxzSC1RDe19ghafHbGy3D3SDAGwr91ufZDhRXKB/s1600/3b715b07-82b6-40ee-bd7e-cf5e47bd145a_1213-boywaterman-gee;.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnEP6-dLW_tGRPwSL3UctTBWWkd1GsRn8RNiaRdlPwL_YU7pj0BdY3hb44W8YDkiMWO-Oes-7rWjeDaL3cJRW7wC_moiwVo7_PZjQQUvxzSC1RDe19ghafHbGy3D3SDAGwr91ufZDhRXKB/s1600/3b715b07-82b6-40ee-bd7e-cf5e47bd145a_1213-boywaterman-gee;.jpg" /></a>Kaleci konusu her takım için en önemli mevkiilerin başında gelir. Eğer iyi bir kaleciye sahipseniz tribündeki taraftarın yanısıra sahadaki oyuncunun da aklı arkada kalmaz. Bunu Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi takımlarda çok daha net görebiliyoruz. Karabükspor da kaleci konusunda hata yapmak istemedi ve Hollandalı file bekçisi Boy Waterman'da karar kılındı. PSV gibi bir takımın kalesini sezon boyunca koruyan bir kalecinin transferi başarılı bir hamle olarak değerlendirilebilir. Fizik olarak da bir kaleci için belirtilen özellikleri fazlasıyla barındırıyor. Oldukça da atletik. Yalnız Karabükspor'un Boy Waterman'ın son 5 sezondaki 5. takımı olması istikrar anlamında sıkıntıları olduğunu düşündürüyor. <br />
<br />
Waterman'ın gerisinde bekleyen isim yine tecrübeli eldiven Bora Körk olacak. Karabükspor'daki 3. sezonuna hazırlanan Bora için gerekli hallerde kaleyi teslim edebileceğiniz fakat hiç bir zaman as isim olamayacağıdır. Bunun tecrübesini de geçtiğimiz sezon yaşadık. 3. Kaleci olarak Abdülaziz yer alıyor. Geçen sezonki kadro değerlendirmesini yaparken Abdülaziz'den övgüyle bahsettiğimizi hatırlıyorum. Potansiyeli olan bir kaleci olmasına rağmen görev aldığı kupa maçlarında öyle kötü goller yedi ki tam anlamıyla güven kaybı yaşadı.
Toparlayacak olursak, Karabükspor'un kaleci rotasyonunun çok da yeterli olduğunu söylemek zor. Bunu söylememizdeki sebep de Waterman'ın göstereceği performansın net olarak tahmin edilememesi...<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJ5ipd7ZACyFkWURnQi-nbtiVbqZWs7ba4SdYLwxWNleuWYk4erPYs6TAxEWOuZ-8rWD1JxEDieC_sLGgu8zg0s2T2p4KWW5Kc0XI4VtUBR3LPkRY5foZ2mGUwD4K39bJovJYtjsLo0tHX/s1600/528337.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJ5ipd7ZACyFkWURnQi-nbtiVbqZWs7ba4SdYLwxWNleuWYk4erPYs6TAxEWOuZ-8rWD1JxEDieC_sLGgu8zg0s2T2p4KWW5Kc0XI4VtUBR3LPkRY5foZ2mGUwD4K39bJovJYtjsLo0tHX/s1600/528337.jpg" /></a>
Karabükspor'un en büyük problemi şüphesiz ki defans hattı. Bunu biz değil, 3 sezondur ortaya konan istatistikler söylüyor. Bu 3 sezonun istatistigini çıkarmak ne derece sağlıklı olur bilinmez ama en Karabükspor'un çok gol yiyen takım olması yüksek olasılık. Buna sebep de bir türlü savunmasındaki ideal dizilişin bulunamamasıydı.
Buradaki kanayan yara Mersin İdman Yurdu ile başarılı bir grafik çizen Joseph Boum ile gidermeye çalışılsa da oyuncunun bitmek tükenmek bilmeyen vize sorunları ve son olarak öne sürdüğü ailevi sebepler dolayısıyla kapanmıştı. Bu gelişme üzerine farklı arayışlar icerisine giren Karabükspor yönetimi bizleri şaşırtan ve bir o kadar da sevindiren bir hamleyle, Fransa Liginde belki de en istikrarlı isimlerden birisi olan Sebastien Puygrenier transferini gerçekleştirdi. Puygrenier'in kariyerine baktığımızda Zenit ve Bolton Wanderers gibi takımların da formasını giydiğini görüyoruz. Puygrenier hakkında bir diğer önemli nokta da duran toplardaki etkinliği. Fransa Ligi gibi gol kısırlığının yaşandığı bir ligde 7 gol atması dikkat çekici. Kim bilir stoper aldık forvet çıktı demek de bize düşer. Ne de olsa bu tip ifadelerin yabancısı sayılmayız...
<br />
<br />
Mabiala ve Puygrenier ikilisinden oluşacak Karabükspor savunmasında kenardan gelebilecek oyuncu eksikliği maalesef göze çarpmakta. Özellikle yerli savunma oyuncusu konusunda sıkıntı yaşanıyor. Bu bölgeye yerli bir takviye yapılacağı söylenmişti ama şu ana kadar herhangi bir girişim olmadı. Bu bölgede görev alabilecek bir tek Anıl gibi görünüyor. Geçen sezonun sonlarına dogru kadro dışı bırakılan oyuncunun geleceği hala netleşmiş değil. Kalsa da fiziki dezavantajıyla buradaki boşluğu dolduracağını söylemek çok zor. Görünen o ki sezon boyunca Mabiala ve Puygrenier'in sakatlık ve cezalı gibi durumlara düşmemesi için bol bol dua edeceğiz. Kadroda yer alan genç oyuncu Onur Cenik'ten ise bahsetme gereği duymadım çünkü gelen bilgiler oyuncunun hocası tarafından düşünülmediği.
<br />
<br />
Savunmanın sağına göz attığımızda Erdem Özgenç ve Uğur Uçar ikilisi yer almakta. Geçtiğimiz sezona Uğur as oyuncu olarak başlamıştı fakat henüz 3, haftada yaşadığı sakatlığın ardından bir daha toparlanamadı. Geri döndüğünde de sezonun zaten sonu gelmişti. Yaşadığı ağır sakatlıkların etkisiyle uzun lig maratonunda kendisine güvenilmeyeceği aşikar. Erdem ise alternatifsizliğin de verdiği güvenle başarılı maçlar çıkardı. Yaz döneminde Beşiktaş ve Trabzonspor gibi takımlarla anılsa da bu iddialar söylentiden ileriye gitmedi. Yeni sezonda da Karabükspor'un sağ beki Erdem olacaktır. Teknik konularda bahsetmek ne kadar doğrudur bilinmez ama antipatik duruşunun devam etmesi halinde kendisine zarar vereceğini ekleyelim.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNfO3RWBw9aVnvyze3Vg0NNTRLi3n0mFnNC6cV-NobKLzj2BjTEeRxv_Ni-hEmBPHeeRWu66m3-savMYvq0-TbqSVvtIPf8qiShhLz9W1oM6ZdbfH8B0O1wFCwUJG9U-xIp_VRNT_HbM73/s1600/emre_ozkan_karabuksporda_1373385664-640x266.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNfO3RWBw9aVnvyze3Vg0NNTRLi3n0mFnNC6cV-NobKLzj2BjTEeRxv_Ni-hEmBPHeeRWu66m3-savMYvq0-TbqSVvtIPf8qiShhLz9W1oM6ZdbfH8B0O1wFCwUJG9U-xIp_VRNT_HbM73/s1600/emre_ozkan_karabuksporda_1373385664-640x266.jpg" /></a></div>
Ligdeki diğer takımların aksine Karabükspor'da savunmanın solunda bolluk yaşanmakta. Sözleşmesi sona eren Seriç'in takımdan ayrılmasının ardından Beşiktaş forması giyen Emre Özkan takviyesi geldi. Emre Orduspor forması ile önceki sezon fena performans göstermemişti. Düşüncemiz; bildiğimiz Emre Özkan'ın en azından ortalama bir performansla Seriç'i aratmayacağı.
Kenardan gelebilecek diğer isimlerse İshak Doğan ve Anıl Karaer. Ayrıca yeni transferlerden Erkan Kaş'ın da bu bölgede oynayabilecek özelliklere sahip olduğunu biliyoruz. İshak da geçtiğimiz sezon kendisinden beklediğimiz performansın uzağında kalan isimlerdendi. Kalıcı olmak istiyorsa yeni sezonda kendisini daha fazla göstermek zorunda. Aksi takdirde Süper Ligde geleceği şüpheli.<br />
<br />
Orta sahaya baktığımızda gelenlerden çok gidenlerin oldugunu görüyoruz. Birol Hikmet, Hakan Söyler, Kağan Söylemezgiller ve son olarakta Selim Teber ayrılan isimler olurken, Samba Sow ve Furkan Özçal takıma dahil edilen oyuncular oldu. Oyuncuları ele almadan evvel bir konuya açıklık getirmemiz gerekiyor. Geçtiğimiz sezon bu bölgede yaşanan sıkıntı neydi? Nasıl bir oyuncunun eksikliği hissediliyordu? Hangi oyuncular istenen verimi veremedi?
Günümüz futbolunun çift ön liberolu moda sisteminde liberolardan birisi işin savunma kısmıyla ilgilenirken, diğer oyuncu ise hücuma çeşitlilik katma çabasında oluyor. Bu işlevin her ikisine sahip olanlar da Alper Potuk örneğinde gördüğümüz gibi yabancı sınırlamasında kritik öneme sahip olup adeta köprü vazifesi görüyor.<br />
<br />
Karabükspor'a dönecek olursak, geçtiğimiz sezon işin savunma kısmıyla ilgilenen isim Yiğit İncedemir olmuştu. Her ne kadar sertliği ve gördüğü kartlarla fazlaca eleştirilse de oynamadığı maçlarda eksikliği hissedildi. Ofans kısmında ise Birol Hikmet ve sakatlık sonrası Kağan Söylemezgiller'i gördük. Fakat her iki isim de beklentilere cevap verememişti. İşin can alıcı noktası da burasıydı zaten. Bu bölgedeki performans eksikliği takımın hücumda tıkanmasına, 3. bölgede farklılığını göstermesini beklediğimiz LuaLua'nın geriye gelerek gereksiz enerji kaybına sebebiyet veriyordu.
Birol ve Kağan'ın ayrılması bu bölgede zaten eksik olan ofansif gücü yüksek oyuncu ihtiyacını şart kıldı.
Tüm bunları göz önünde bulundurarak yapılan transfer hamlelerini değerlendirmeye çalışalım...<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj11Kqwg2tOk94IGaEG6VZrAJmFX0PubnFi5ury7ir6URQaht7zUggdec8QUwfeYXwiBXfJ_IhoH5XJ4c8lU0aLl1DRj-qHOPDWu9Zf8OT5KzjM7aRBl790YVq8IFq-p9GjCljO6dgexcpA/s1600/560303518686.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj11Kqwg2tOk94IGaEG6VZrAJmFX0PubnFi5ury7ir6URQaht7zUggdec8QUwfeYXwiBXfJ_IhoH5XJ4c8lU0aLl1DRj-qHOPDWu9Zf8OT5KzjM7aRBl790YVq8IFq-p9GjCljO6dgexcpA/s1600/560303518686.jpg" /></a>Samba Sow'dan başlayacak olursak; oyuncunun Mali milli takımında ve kendi takımında düzenli olarak forma giydiği görülüyor. Oyuncu hakkında tanıyanların verdiği bilgiler de oldukça potansiyelli bir isim olduğu yönünde. Fakat Sow'un daha çok savunma melekelerinin geliştiğini belirtelim. Sow'un yukarıda da bahsettiğimiz hücumcu vasıflara sahip olduğunu söylemek zor. Bir diğer isim Furkan Özçal'ın ise daha çok serbest oyuncu rolünde görev aldığını biliyoruz. Kadroda yer alan Hakan Özmert'in de orta ikilide verecekleri soru işareti. Uzun lafın kısası eldeki oyuncular ve transferlerin bizim bekledigimiz hamleden uzak olduğu. Tek aklımıza gelen Tolunay Kafkas' ın bu bölgede farklı bir düzenle saha içi dizilişini oluşturacağı. Özellikle, bizzat ve ısrarla istediği Sow ve Furkan tercihleri bunu düşünmemize sebep oluyor. Hazırlık karşılaşmalarından bihaber olduğumuz için hocanın kafasında nasıl bir sistem var biz de merak ediyoruz...
<br />
<br />
Hücumun sol kanadında formanın bir numaralı favorisi Shelton'ın da takımdan ayrılmasının ardından Ahmet İlhan oldu. Shelton'ın ayrılışına da kısaca değinelim. Shelton Emenike'nin ayrılmasının ardından oluşan santrafor eksikliğini gidermek için transfer edilmişti ancak haftalar ilerledikçe Shelton'ın hücumcu bir kanat oyuncusu olduğu ortaya çıktı. Bu durum yaptığı transferlerle her zaman övgü alan Karabükspor yönetiminin taca çıktığı anlamına geliyordu. Aslına bakılırsa ilk sezonunda iyi bir performans ortaya koymuştu Shelton. Özellikle süratiyle adından söz ettirdi. Fakat geçtiğimiz sezon sık sık yaşadığı sakatlıklar sebebiyle bir çok maçta takımdan ayrı kaldı. Avantaj olarak görülen özellikleri de rakipler tarafından deşifre edilince etkinliği azaldı. Sözleşmesi bitince de kulüp kendisiyle yeniden anlaşmaya yanaşmadı.<br />
Ahmet İlhan'a dönecek olursak geçtiğimiz sezon gösterdiği performansla milli takıma kadar yükselmişti. Fakat daha sonraki dönemde form grafiğinde müthiş bir düşüş yaşadı. Ahmet İlhan'ın kendine has bir stili var fakat geliştirmesi gereken bir çok eksik yönü de bulunmakta. Mental olarak da hala sıkıntılar yaşıyor. Duygusal bir oyuncu olduğu için olumlu veya olumsuz durumlardan fazla etkilenebiliyor. Ahmet İlhan'ın arkasında bekleyecek isimse Erkan Kaş gibi görünüyor. Erkan Kaş'ın da birebirlerde etkili olduğu bilinmekte. Yaşına göre fiziği de oldukça iyi durumda. Eğer takım oyununa adapte olabilir, eleştirilen yönü çalım sevdasından vazgeçebilirse kiralık geldiği Karabükspor'da adından söz ettirebilir. Bu da bizi işimize gelir doğal olarak. Kiralık olarak kadroya katılan bir diğer isim de Fenerbahce'den transfer edilen 18 yaşındaki Beykan Şimşek oldu. Beykan Fenerbahçe'nin çok şeyler beklediği isimlerden birisi. Tolunay Kafkas da O'ndaki ışığı görmüş olacak ki transferini istedi. Şurası gerçek ki Beykan'dan kısa vadede başarı beklemenin iyimserlik olacağını.<br />
<br />
Her sezon bu takımın sağ açık ihtiyacı olduğunu söylemekten ben bıktım usandım. Bu bölgede bir türlü dikiş tutturamadık. Ne Güven Varol ne de Juju ilaç olamamış, bir çok maçta İlhan Parlak'ı bu bölgede kullanarak kendimizi kandırmaktan öteye gidememiştik. Güven Varol takımdan ayrılırken Juju'nun geleceği ise henüz net değil. En iyi ihtimalle 7. yabancı olarak tribünde maçları izleyecek gibi görünüyor. Az önce bahsettiğimiz sol kanattaki Erkan Kaş temennisinden yola çıkarak Ahmet İlhan'ın bu bölgede değerlendirilebileceğini de belirtmekte yarar var. Karabük taraftarının çok şeyler beklediği ve bu beklentide haksız olmadığı Ümit Milli oyuncumuz Bertul Kocabaş da kadroda bulunan bir diğer isim...<br />
<br />
Şüphesiz ki LuaLua yine takımın en önemli oyuncularından birisi olacaktır. Beklentimiz geçen sezonki gibi kendi yarı sahasına kadar gelip top isteyen bir LuaLua değil, etkili noktalarda yararlanabileceğimiz bir LuaLua. Takımın liderliğinin de yine kendisinde olacaktır. LuaLua'nın alternatifi olabilecek tek isim Hakan Özmert olarak görünüyor. Devre arasında takıma katılan Hakan LuaLua'nın yokluğunda hayalkırıklığı yaratmıştı. Twitter fenomeni yakışıklı kardeşimiz Umut Sözen de kadromuzda bulunmakta. Yalnız kendisini sahalarda değil, menemen partilerinde görmekteyiz. Bu görüntü değişir mi, sanmam...<br />
<br />
İleri uçta şimdilik eldeki isimler İlhan Parlak, Gökhan Ünal ve Aybars Garhan. Geçen sezon da hemen hemen aynı isimlerle sezona giriş yapmış fakat bunun sıkıntısını sezon boyunca yaşamıştık. Transfer sürecinin başından beri en çok önem verilen nokta santrafor transferiydi. Bu bölgede nokta atışı yapmak isteyen yönetim ince eleyip sık dokudu. Transferde izlenen politika Avrupada belli bir kariyeri olan, son yıllarda düşüşe geçmiş fakat yeni bir çıkış arayan ve bonservisi elinde olan oyunculardı. Buna göre Carlton Cole, Mladen Petric gibi oyuncular sık sık gündeme geldi. Hatta Carlton Cole gibi bir oyuncu Karabük'e getirildi fakat ne yazık ki sonuca ulaşılamadı. Liglerin başlamasına sayılı günler kala forvet transferi hala bitirilebilmiş değil. Son günlerde ismi geçen oyuncuları göz önüne aldığımızda Tolunay Kafkas' ın pivot özellikli bir oyuncuda yoğunlaştığını görüyoruz. Büyük bir sürpriz olmadığı taktirde de bu tarz bir oyuncu takıma dahil olacak. Biz de bu transferin bitmesini sabırsızlıkla bekliyoruz..<br />
Muhtemel saha içi dizilişini ise şu şekilde ele alabiliriz ;<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcRtZ2q9AriBI6u2iItV0Ef_t5cYQuqsK3GirmwmuwGacsXtiUtz8i2ggEUnyyQ6hv7lt845lrjjlR60swEkgy9vcEu3jDmc5DzIyERR7Wp3WnRHh6larmG64xHt5IaIKeV_ORlRdS8RSX/s1600/abFi2qsalS+(1).jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcRtZ2q9AriBI6u2iItV0Ef_t5cYQuqsK3GirmwmuwGacsXtiUtz8i2ggEUnyyQ6hv7lt845lrjjlR60swEkgy9vcEu3jDmc5DzIyERR7Wp3WnRHh6larmG64xHt5IaIKeV_ORlRdS8RSX/s640/abFi2qsalS+(1).jpg" width="416" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<br />
Diğer takımların kadro yapılanması içine girdiği bir dönemde Karabükspor olmayacak sorunlarla boğuşuyordu. Son düzlükte yapılan hamlelerle biraz olsun toparlanma imkanı bulduk.<br />
<br />
Bunun sancısını sezon içerisinde yaşarmıyız bilinmez. Üstüste 4. sezonunu geçiren bir takımın hedefinin çok daha belirgin olmasını dilerdik tabii ki. Yaşanan süreci gözönüne aldığımızda gelinen nokta yine de beklentilerin üzerinde denilebilir.<br />
<br />
Yeni sezonda hedefin ilk 10 olarak belirlendiği konuşulmakta. Bu bizim de dileğimiz ancak gerçekçi olmak gerekirse asıl hedefin yine kümede kalmak olduğunu kabul etmemiz gerek. Sezon başlamasıyla birlikte fikirlerimiz daha belirgin bir hal alacaktır. Umarım son haftaları puan tablosunun içine gömülerek değil, ayaklarımızı uzatarak izleyeceğimiz keyifli bir sezon geçiririz...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-56966290469188519842013-05-03T07:53:00.000-07:002013-05-03T07:53:52.646-07:00STSL 32. Hafta Karabükspor - Gaziantepspor<div metrikaid_0.5220894367890611="15" sizcache05546896103097987="23 78 145" sizset="false">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgroh20jnwuapgi3OuVvNFcToWnvCdoNWkSz7AsuRFHRbsukxsB1mwJke4xAcqUxAW98RulGt4v8X9PoCurMMIfACg4wU5kMJFw02o9PnbKH8_UFcD5qaQVnW3Y8bQ-R58Tce-xgXR_MrI3/s1600/IMG_7055(1).jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="266" lua="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgroh20jnwuapgi3OuVvNFcToWnvCdoNWkSz7AsuRFHRbsukxsB1mwJke4xAcqUxAW98RulGt4v8X9PoCurMMIfACg4wU5kMJFw02o9PnbKH8_UFcD5qaQVnW3Y8bQ-R58Tce-xgXR_MrI3/s400/IMG_7055(1).jpg" width="400" /></a></div>
<div metrikaid_0.5220894367890611="15" sizcache05546896103097987="23 78 145" sizset="false">
Ligin ilk yarısında oynanan Gaziantepspor maçından bu yana köprünün altından çok sular aktı. O günlerdeki Gaziantepspor saha içi sorunları yetmezmiş gibi saha dışındaki problemlerle de uğraşmak zorunda kalıyordu. Yaşanan maddi sıkıntılar, yönetime yöneltilen suçlamalar, şehrin isyanı, tüm bunlara ilaveten takım içindeki sakatlıklar ve cezalı oyuncuların yokluğu maç öncesi tabloyu iyice karamsal hale getirmişti. Tek moral kaynağı Galatasaray karşısında oynanan futbol ve alınan bir puandı. O dönem Gaziantepspor incelemesini şu şekilde ele almıştık; <a href="http://www.kirmizimavi.org/2012/12/07/stsl-15-hafta-maci-gaziantepspor-karabukspor/"><span style="color: #217dd3;">http://www.kirmizimavi.org/2012/12/07/stsl-15-hafta-maci-gaziantepspor-karabukspor/</span></a></div>
<div metrikaid_0.5220894367890611="16">
</div>
<div metrikaid_0.5220894367890611="17">
Devre arası yapılan takviyelere rağmen üstüste gelen Fenerbahçe ve farklı Trabzonspor mağlubiyetlerinin ardından, Gaziantepspor teknik direktörü Hikmet Karaman’ın olaylı ayrılışı çok konuşuldu. Bu ayrılık sürpriz değildi elbet. Hatta kabul edilebilir bir gelişmeydi. Lakin apar topar Bursa istikametine yönelmesi kabul edilirliği bir anda nefrete dönüştürdü. Sonuçta Hikmet Karaman geçtiğimiz sezonun kurtarıcısı olmakla birlikte, sıkıntılı süreçte ( başkanın ve yöneticilerin göz altında olduğu dönemler ) Gaziantepspor kulübünü birleştiren, sahiplenen ve toparlayan yegane lideri konumundaydı.</div>
<div>
</div>
<div>
Burada takılı kalmanın kimseye faydası yoktu tabii ki. En kısa sürede teknik direktör arayışlarına giren Gaziantepspor kulübü Bülent Uygun’da karar kıldı. Bu tercih bir çok kişi tarafından şüphe ile karşılandı. Haksız da sayılmazlardı. Sivasspor’daki başarılı yılların ardından yaşadığı Buca ve Eskişehirspor tecrübeleri, 3 Temmuz süreci ve son olarak henüz sezon başındaki başarısız Elazığspor macerası insanlarda olumlu bir intiba bırakmamıştı.</div>
<div>
</div>
<div>
Fakat tüm bunların aksine Bülent Uygun ve Gaziantepspor birlikteliğinde maya tuttu. Devre arası transferleriyle birlikte ilk yarıdaki tatsız ve keyifsiz futboldan uzaklaşan takım, özellikle hücumdaki hareketliliğiyle dikkat çekti. İstikrarlı bir yükseliş gösteren Bülent Uygun’un takımı aldığı başarılı sonuçların ardından ligde rahat bir konuma geldi.</div>
<div>
Gaziantepspor için ligin bittiğini söylemek doğru olacaktır. Zira ne düşme tehlikesi, ne de Avrupa kupalarına gitme durumları var. Bundan sonraki hedef ligi olabildiğince yukarılarda tamamlamak olarak görülüyor.</div>
<div>
</div>
<div>
Gaziantepspor kadrosunu tekrardan göz atalım;</div>
<div>
Kalesinin güvende olduğunu söylemek doğru olur Gaziantepspor için. Litvanyalı kaleci Zydrunas Karcemarskas sezonun ilk yarısında yaşadığı sakatlık nedeniyle bir süre formasından uzak kalmıştı. İkinci yarıyla birlikte sakatlığını atlatan file bekçisi eski performansına ulaştı. Karcemarskas zaman zaman hatalı goller yese de düşüşleri derin olmayan, belli bir istikrara sahip bir kaleci. Mental olarak da kendisini her daim hazır tutan bir isim. Mesela bizdeki Tomiç’le kıyaslayacak olursak kesinlikle gel gitleri yoktur. Yedeğinde ise süper ligin tecrübeli kalecilerinden olan Mahmut Bezgin bulunuyor. Mahmut Karcemarskas’ın sakatlık döneminde iyi idare etmişti. Bu ay sonu sözleşmesi bitecek Mahmut’u önümüzdeki sezon başka bir takımda görebiliriz. Bir diğer alternatif kaleci ise yine tecrübeli bir isim olan Özden Öngün. Kısaca diyebiliriz ki Gaziantepspor takımı kalecilerinden birisininin sakatlık ve cezalı gibi durumlarda arkasına bakıp eyvah demeyecektir.</div>
<div>
</div>
<div>
Gaziantepspor yönetimi, transfer komitesi, hocası veya her kimse sezon sonunda oturup sezonun genel değerlendirmesini yaparken durup derinlemesine düşüneceği bölgesi tartışmasız savunma dörtlüsü olacaktır. Çünkü takımın sezon boyunca emeklemesine sebep olan bu bölgeydi. Takımdan ayrılanların Elyasa, Dany,Ivan gibi oyuncuların yerleri doldurulamazken, mevcut isimlerden azami katkı beklendi.</div>
<div>
</div>
<div>
Serdar, Gilles Binya, Kecojevic ve Şenol’dan oluşan geri dörtlü ilk bakışta iş görür gibi dursa da, Gaziantep gibi yıllardır başaltı olarak tabir edebileceğimiz bir takım için çizginin altı olarak kaldı. Üstelik hepsi buydu. Hikmet Karaman’ın ilk yarıda hiç düşünmediği Kemal Tokak kenardan gelebilecek tek alternatif oldu. Zaman zaman duyduğumuz futbol hayatına forvet olarak başlayan kaleci hikayeleri gibi zoraki geçtiği stoperde iki sezonu geride bırakan Binya’nın defoları can yakmaya başladı. Kecojevic görev adamı olsa da biraz ondan, biraz bundan tabiriyle toparlayıcı olamadı. Beklerde de alternatif sıkıntısı baş gösterdi. Sağda Serdar, solda Şenol’un gerisinden gelecek oyuncu bulunamadı. İlk yarıda genelde kanatlarda görev alan Ekrem iyice kronik hale gelen sakatlıklara yine kurban gitti ve ikinci yarıda hemen hemen hiç forma giymedi. Tabloya dönüp baktığımızda yedikleri 47 gol ile Karabükspor ile birlikte ligin en çok gol yiyen takımlarından biri oldular.</div>
<div>
</div>
<div metrikaid_0.5220894367890611="10">
Hikmet Karaman döneminde üçlü bir dizilişle sahada yer alan Gaziantep orta sahası, Bülent Uygun’la birlikte transferlerin de etkisiyle taktik değişikliğe giderek 4-2-3-1 olarak tarif edebileceğimiz dizilişi benimsedi. Bekir Ozan pis işlerle uğraşırken Medunjanin sorumluluk alıp hücum marifetlerini de gösterince ligin en kaliteli yabancılarından biri oldugunu gösterdi. Kiralık geldiği Gaziantep’te önümüzdeki sezon kadroda bulunabilecekmi, daha dogrusu Gaziantepspor kendisini tutabilecekmi bilinmez fakat satın alma opsiyonunun Gaziantepspor’un elini güçlendirdiğini ekleyelim.</div>
<div>
</div>
<div>
Orta sahadaki gençlerden ise katkı alamadı bu sezon takım. Sezona iyi başlayan Yasin Pehlivan ve Orhan Gülle ağır sakatlıklar yaşadı ve uzun süre forma giyemedi. Gençlerden bahsetmişken sessiz sedasız Türk futbolunda bir ismin yükseldiğini görüyoruz. Bu isim Taşkın Çalış. Geçtiğimiz sezon transfer olduğu Gaziantepspor’da bu sezon hatrı sayılır maçlar oynadı Taşkın. Önlibero, sağ kanat, sol kanat, forvet arkası hatta sağ bekte bile görev aldı. Henüz 19 yaşında olan Taşkın genç milli takımların en önemli oyuncularından ve bu yaz düzenlenecek U20 şampiyonasında da gözler üzerinde olacak.</div>
<div>
</div>
<div>
Süper Ligde devre arası transferlerinden en fazla faydalanan takımlardan birisi şüphesiz ki Gaziantepspor oldu. Öyle ki ilk yarıda oynanan 17 maçta 16 gol atabilen takım, ikinci yarıda çıktığı 14 maçta 21 gol atma başarısı gösterdi. Bu 21 golün 14′ünü yeni transferlerin atması hamlelerin yerinde olduğuna kuşku bırakmadı. Özellikle kiralık olarak gelen Sernas golcülüğünün yanı sıra hücumun her bölgesinde oynama kabiliyeti ve mücadele gücüyle büyük katkı verdi. Rosland ise genelde oyuna sonradan girmesine rağmen attığı kritik gollerle puanlar kazandırdı. Aynı zamanda güçlü fiziğiyle ve hava toplarındaki hakimiyetiyle farklı bir oyuncu profili çizdi. Mevcut kadroda bulunan Cenk Tosun’la beraber ilk yarıdaki kısır görüntüyü üzerlerinden atıp zengin bir hücum hattına sahip oldular.</div>
<div>
</div>
<div>
Kanatlarda Serdar Özbayraktar ve Turgut Doğan Şahin gibi oyunculara sahip olan Gaziantepspor devre arasında ligin kaliteli isimlerinden olan Oktay Delibalta’yı kiraladı. Forvet arkasına ise Tabata’dan sonra aradığını bulamayan, Wagner ve İbricic gibi oyuncularla kan uyuşmazlığı yaşayan Gaziantepspor sağlam para dökerek Burkina Faso’lu Abdou Razack Traore’yi renklerine bağladı. Traore de kıvrak bileklere sahip, çabuk adam eksiltebilen bir oyuncu. Bu sezonu alışma devresi olarak kabul edersek önümüzdeki sezon adından söz ettirecek oyunculardan birisi olacak gibi görünüyor. Bir diğer transfer Wilton ise kişisel sorunlar nedeniyle takımdan ayrıldı.</div>
<div>
</div>
<div>
Gaziantepspor takımına oyuncu bazında teker teker baktığımızda durumlar bu şekilde. Hücumda zengin, savunmada ise bir o kadar sorunlular. Genelde iç sahada aldıkları galibiyetlerle puan toplayan Gaziantepspor’un deplasman karnesi ise pek parlak sayılmaz. Sadece 2 galibiyet alabildiler fakat bu galibiyetleri son 3 deplasman maçında aldıklarını belirtelim.</div>
<div>
</div>
<div>
</div>
<div>
Gelelim Karabükspor’a….</div>
<div>
Nereden başlasak bilemiyorum…</div>
<div>
Hatta başlamasak daha mı doğru olur, yoksa uzun uzun mu anlatsak…</div>
<div>
Her hafta farklı bir film izliyoruz…</div>
<div>
Yok yok…Aynı filmi başa sarıp tekrar tekrar izliyoruz…</div>
<div>
Başı sonu belli olmayan bir film…</div>
<div>
Neyse susalım…</div>
<div metrikaid_0.5220894367890611="14">
Bu sezonu da müsvette gibi buruşturup atalım…</div>
<div metrikaid_0.5220894367890611="13">
Sen sağ, ben selamet….</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-21876568862096880652013-04-25T06:19:00.001-07:002013-04-25T06:36:01.187-07:00STSL 31. Hafta Elazığspor - Karabükspor<div metrikaid_0.29736373620666045="28" sizcache09853312044115881="65 146 145" sizset="false">
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVz6AqNi1Q9-3mfDrJczq-E56uMPujJ7AVYDI8Iq4Y-jb0Nun3CB7Ifrcdkq0hqH_s5Ye-ODUwy-8vsEdwNJRZANHkBFLM8QpQuV4_yFb8NckDzPd2dKJZkUaBmqpPrnRJdjIevpdn6AOU/s1600/kardemir_dc_karabukspor_0_sanica_boru_elazigspor_1_h17949.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="206" lwa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVz6AqNi1Q9-3mfDrJczq-E56uMPujJ7AVYDI8Iq4Y-jb0Nun3CB7Ifrcdkq0hqH_s5Ye-ODUwy-8vsEdwNJRZANHkBFLM8QpQuV4_yFb8NckDzPd2dKJZkUaBmqpPrnRJdjIevpdn6AOU/s400/kardemir_dc_karabukspor_0_sanica_boru_elazigspor_1_h17949.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<strong>kırmızımavi.org için haftalık olarak yaptığımız rakip değerlendirmelerinde bu haftaki konuk Elazığspor ; </strong><br />
</div>
<div metrikaid_0.29736373620666045="31">
Kabul etmeliyiz ki aklımızda hücumu düşünmek, gol atmak ve oynama arzusu varsa hem sahadaki oyuncular, hem de tribündekiler oynanan oyundan keyif alıyor. Yoksa geriye çekilerek, topu karşı tarafa bırakıp, rakibin üzerimize gelmesini bekleyerek oynamak ne takıma ne de bize tat veriyor. Tamam, zaman zaman savunmayı iyi yaptığımız maçlar da oldu ama bunu bir türlü genele yayma başarısı gösterip istikrarı tutturamadık. Yediğimiz gol sayısı da bizim savunma takımı olmadıgımızı gösteriyor zaten.</div>
<div metrikaid_0.29736373620666045="32">
</div>
<div>
Mersin İdman Yurdu maçı da tahmin ettiğimiz üzere beklenenden zor geçti. Bunda ilk yarı boyunca takımın üzerindeki ürkekliğin, daha önce yaşanan acı tecrübelerin de etkisi vardı muhakkak. Tatsız, tuzsuz, hücumda çoğalamayan ve olgun bir atak gerçekleştiremeyen takımın, ikinci yarıda gelen değişikliklerle birlikte oyunu karşı sahaya yıkıp, üstüste pozisyonların ardından golü bulması sürpriz olmadı.</div>
<div>
</div>
<div>
<br />
Başa dönecek olursak; Sahaya çıkan kadroda yine akılların hücumdan çok savunmaya odaklı olduğunu gösteriyor. Dışarıdan bakıldığında İlhan, Gökhan, LuaLua ve Ahmet İlhan’dan oluşan hücum hattı oldukça ofansif olarak değerlendirilebilir fakat göründüğü gibi değil. İlhan Parlak’ı sağ önde kullanarak savunma seviyesi yükseltme çabası içerisinde olunsa da ceza sahasını besleyecek atak konusunda sıkıntı yaşanıyor. Çünkü İlhan her ne kadar sırtı dönük oynama becerisi olsa ve topu saklasa da kanat organizasyonlarında elle tutulur bir başarı sağlanabilmiş değil. Diğer kanada dönüp baktığımızda ise Ahmet İlhan’ın da ters ayakla adam eksiltip içeriyi besleme yönü zayıf. Gökhan Ünal’ın da kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı, dünyanın dönüş hızıyla eşdeğer olunca işler sarpa sarıyor.</div>
<div>
</div>
<div>
Bunu aşağıdaki saha içi yerleşiminde de net şekilde görebiliriz. 23 numaralı İlhan Parlak’ın çizgiyi kullanmadığı ve ortaya doğru kaydığı görülüyor. Bunu sadece bu maçta değil, bu bölgede oynadığı tüm maçlarda görmek mümkün.</div>
<div>
</div>
<div sizcache09853312044115881="65 146 156" sizset="false">
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggLmXDRsUJqJ-OhuG6x4jiUlv34Km-G7tFvwM-PPOs_ZgF_eVly7Qo4thIc2LEHREHftkspRdvEd5HSc3_W2QntrsxCKoUIqZK5-Pne45q6P5MU0Ci3LcAUjdl9PR3g0Zi63KyJ19EbPmT/s1600/Karabukspor-30.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" lwa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggLmXDRsUJqJ-OhuG6x4jiUlv34Km-G7tFvwM-PPOs_ZgF_eVly7Qo4thIc2LEHREHftkspRdvEd5HSc3_W2QntrsxCKoUIqZK5-Pne45q6P5MU0Ci3LcAUjdl9PR3g0Zi63KyJ19EbPmT/s1600/Karabukspor-30.jpg" /></a></div>
</div>
<div sizcache09853312044115881="65 146 156" sizset="false">
</div>
<div>
</div>
<div>
İstatistiklerden yürüyecek olursak; ligin dibindeki Mersin İdman Yurdu karşısında bile kendi sahamızda topla oynama oranlarında rakipten az topa sahip olduğumuz görülüyor.<br />
</div>
<div>
</div>
<div>
İçinde bulunduğumuz ve gerginliğin yüksek olduğu haftalarda iyi oyun beklemiyoruz elbet. Alınan galibiyetle de büyük bir adım attığımız gerçek. Son düzlüğe derin bir nefes alarak giriyoruz ama yine de herşey bitmiş sayılmaz. Bu hafta çıkacağımız Elazığspor karşılaşması lige tutunmayı ilan edebileceğimiz bir maç. Aynı şeyler rakip için de geçerli. Onlar da bu maça tamamen emeklerinin karşılığını alacakları son durak olarak bakıyorlar.<br />
</div>
<div>
</div>
<div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Elazığspor sezona Bülent Uygun ve kasikleşmiş ‘yığınla’ transferi ile girerken, ilk 7 hafta sonunda galibiyet alamamanın sonucunda yollar ayrıldı. Yılmaz Vural’ın göreve gelmesiyle birlikte çıkışa geçen takım ilk yarı sonuna kadar toplayabildiği puanları toplamaya çalıştı. Devre arası transfer döneminde kadroda revizyona girilirken, özellikle yabancı oyuncularda değişikliğe gittiler. İkinci yarıda ise takım olabilmenin mükafatını, taraftar bütünlüğüyle birleştirip şehri de arkasına alarak seri iç saha galibiyetleriyle aldılar. Bu istikrarın sonucunu da 3. haftada girdiği küme hattından 25. Haftada çıkarak taçlandırdılar. Yukarıda bahsettiğimiz gibi Karabükspor karşısına da kümede kalmayı büyük oranda garantileyecekleri bir maç olarak çıkacaklar.</div>
</div>
<div>
</div>
<div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Elazığspor kadrosunu incelemeye her zaman olduğu gibi kaleden başlayalım. Ülkemizde 5. sezonunu geçiren Ivesa’yı aşağı yukarı herkes bilir. 2.05 lik boyuyla ligin en uzun kalecisi olan Ivesa bilindiği gibi yerden ve diz hizasından gelen toplarda sıkıntı yaşıyor. Boyu uzun bir kaleci olmasına rağmen yan toplarda da sıkıntısı var. Bu tip pozisyonlarda çıkıp çıkmama tereddütünün yanısıra defans oyuncularıyla da iletişimsizlik yaşadığını söyleyebiliriz. Buna karşın cepheden gelen toplarda ve birebir pozisyonlarda bir o kadar başarılı. Geçtiğimiz hafta oynanan Galatasaray maçındaki performansı yanıltıcı olacaktır çünkü bu sezon çok iyi maçlar çıkardığını biliyoruz. Bunlara en yakın örnek ilk yarıda oynanan Karabükspor maçını verebiliriz. Gerçi o maçta yerden vuruşlar yerine ısrarla havadan oynayan forvet hattımızı da unutmamak gerek. Ivesa’nın yedeğinde Kasımpaşa’dan hatırladığımız Tolga Özgen bulunuyor.</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
</div>
<div>
</div>
<div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Elazığspor defansından bahsederken ayrı ayrı değil, Sedat ve Bilica ikilisi diye başlamak gerekiyor. Sevabıyla günahıyla bu sezonu bu iki oyuncuyla tamamladı Elazığspor. Her iki oyuncu da benzer özelliklere sahip. Savrukluk ve sakarlık bakımından eşdeğer oyuncular. Sertlik konusunda da adeta birbirleriyle yarış ediyorlar. Bilhassa Sedat gördüğü kartlarla atbaşı gidiyor. Bilica ise huylu huyundan vazgeçmez hesabı sezon başından beri yapmadığı disiplinsizlik kalmamasına rağmen alternatifsizliğin de sebebiyle her seferinde affedilmek zorunda kaldı. Tehlikeli bölgelerde yaptığı riskli hareketlere Galatasaray karşısında da devam etmiş, yenilginin sorumlularından birisi olmuştu. Bu kadar olumsuz yönlerinden bahsettik Bilica’nın ama hakkını da teslim edelim. Sezon boyunca çizgiden çıkardığı ve yaptığı müdahalelerle Elazığspor’un bulunduğu konumda olmasını sağlayan sebeplerden biri oldu. Alternatiften bahsetmişken bu ikiliyi kenardan destekleyebilecek oyuncular Ahmet Görkem Görk ve Orhan Ak. Sedat’ın sakatlığı devam ediyor ve bu hafta da Ahmet Görkem Bilica’nın partneri olacaktır.</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
</div>
<div>
</div>
<div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Defansın sağı sezon başından beri Samsunspor’dan tanıdığımız Adem Alkaşi’ye emanet. Adem’i hücumu kısıtlı fakat hırslı ve mücadeleci bir bek olarak tanımlayabiliriz. Buna rağmen takımına 4 asistlik bir katkı sağladığını görüyoruz. Adem’in olumlu özelliklerinden bir diğeri de istikrarlı oluşu. Görev aldığı hemen hemen tüm maçlarda 90 dakika forma giymiş. Sakatlığı sebebiyle son 2 haftada oynayamayan Adem’in Karabükspor’a karşı da oynaması mümkün görünmüyor. Sağ bek pozisyonunda Elazığspor’un alternatif sıkıntısı yaşadığı söylenebilir fakat Adem’in yerini boşlamaması bu bölgede sorun yaşamamalarını sağladı. İlk yarıda cezalı olduğu ve oynamadığı tek maç olan Galatasaray karşısında takımdan ayrılan Julien Faubert görev almıştı. Son iki haftada ise devre arasında Karşıyaka’dan gelen Murat Akyüz forma giyiyor. Bu hafta da Adem’in yokluğunda ilk 11′de Murat’ı görmemiz muhtemel. Murat Akyüz’ün süper lig düzeyinde yeterli olmadığını fakat mücadele gücüyle bunu kapatmaya çalıştığını görüyoruz.</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
</div>
<div>
</div>
<div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Sol bekte Marvin Zeegelaar’la sezona giriş yapan Elazığspor’da ilerleyen dönemlerde Orhan Ak görev aldı. Zeegelaar ilk yarıda düzenli oynasa da gördüğü kırmızı kartların da sebebiyle formasından uzak kaldı. Son haftalarda da kadroda kendisine yer bulamıyor. Orhan Ak ise ligin tecrübeli oyuncularından birisi. Zaman zaman stoperde de izlediğimiz Orhan geçtiğimiz sezonu bir alt ligde tamamlamışı. Orhan’ın sol kanattan bindirmeler yaptığını pek göremeyiz. Savunmada fena sayılmaz ama yaşı itibariyle son zamanlarda arkasına adam kaçırma problemi yaşayabiliyor. Orhan’ın sakatlığının düzeldiği ve Karabükspor maçına yetişeceği söyleniyor.</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
</div>
<div>
</div>
<div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Devre arası transfer döneminde takıma katılan oyunculardan birisi de Eren Aydın olmuştu. Manisaspor’daki performansıyla İBB’e transfer olan oyuncu geçen sezonun tamamında Ekrem Ekşioğlu’nun arkasında beklemek zorunda kaldı. Sezon başında takımdan ayrılıp başka bir süper lig kulübüne transferi beklenirken, sürpriz bir kararla B Klasman takımlarından Eyüpspor’un yolunu tuttu. İsmi sayesinde tekrar süper lige dönen Eren, Orhan’ın yokluğunda 2 haftadır şans buluyor. Yalnız Eren’in de yaklaşık 2 sezondur düzenli oynamışlığı yok. Yılmaz Vural sakatlıktan çıkan Orhan’ı mı yoksa Eren’i mi tercih eder bilinmez.</div>
</div>
<div>
</div>
<div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
4-2-3-1 dizilişini benimseyen Elazığspor’un merkez orta sahasında sezon başından beri istikrar sağlandığını söylemek güç. Sezer ve Bülent Ertuğrul gibi yerli ve kapasitesi belli takviyelerle girilen sezonda, yabancı oyunculardan da istediği verimi alamayan takım, devre arasında Mustafa Sarp’ın yanısıra Tidiane Sane ve Ivan Sezar takviyeleri yaptı. İlk yarıda hatırı sayılır süreler alan Murat Kayalı ise sürpriz şekilde Şanlıurfaspor’a kiralandı. Yeni transferlerden özellikle Sane’nin bu bölgedeki toparlayıcı rolü takımı adına etkili oldu. Attığı kritik gollerle de hücuma katkı verdi. Sane’nin ceza sahası çevresinden her iki ayağıyla da etkili vuruşlar yapabildiğine de şahit olduk. Sarajevo takımından kiralanan partneri Ivan Sezar ise biraz daha işin defansif yönüyle ilgileniyor. Bülent Ertuğrul ve Mustafa Sarp ise bu sezon sakatlıkları dolayısıyla gereken desteği veremedi.</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
</div>
<div>
</div>
<div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Elazığspor’un en etkili bölgesi tartışmasız forvetin arkasında bulunan üçlü. Bu üçlünün solundaki isim kısa bir dönem Karabükspor forması da giyen, bir türlü filizlenemeyen yeteneklerden Aydın Karabulut. Aydın için kariyerinin en parlak sezonunu geçiriyor desek abartmış olmayız. 21 maçta yaptığı 7 asistle bunu rakamlara da yansıtmış durumda. Aydın’ın gerisinde görev bekleyen oyuncular ise Volkan Yılmaz ve Marvin Zeegelaar.</div>
</div>
<div>
</div>
<div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Hücumun sağında bu sezon süper ligin parlayan isimlerinden birisi olan Serdar Gürler yer alıyor. Sezonun başlarında neredeyse hiç şans bulamayan oyuncu Yılmaz Vural’ın gelişiyle birlikte takımda yer almaya başladı. İkinci yarıyla beraber müthiş bir çıkış yakalayan Serdar attığı gollerle takımına çok önemli puanlar kazandırdı. Hızlı, son vuruşlarda etkili, teknik bir oyuncu olan Serdar’ın şu an için tek handikapı fiziği. Sochaux alt yapısından yetişen Serdar’ı önümüzdeki sezon farklı bir takımda görmemiz muhtemel. Hafta içinde Serdar’ın sakatlık haberi gelmişti ama bu kritik maça yetiştirieceğini düşünüyorum. Kenardan gelebilecek oyunculardan birisi de yakından tanıdığımız Mehmet Çakır. Geçtiğimiz sezonun devre arasında Karabükspor’la yolları ayrılan Mehmet Çakır yaklaşık 1 yıl futboldan uzak kalmıştı. Devre arasında transfer olduğu Elazığspor’da ise genellikle oyuna sonradan girerek beklenenin üzerinde katkı verdi.</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
</div>
<div>
</div>
<div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Bu sezonun dikkat çeken bir diğer oyuncusu da Köksal Yedek. Mücadelesi ve enerjisiyle takdir toplayan Köksal, attığı birbirinden güzel gollerle dikkat çekti. 28 yaşındaki oyuncunun bu yaşına kadar süper ligden uzak kalmasını ise kendisi adına kayıp olarak değerlendirilebilir. Köksal’ın da her iki ayağıyla etkili vuruşlar yapabildiğini ekleyelim. Sezona solda başlayan Köksal son haftalarda forvet arkasında görev alıyor. Aynı zamanda hücumun her bölgesinde oynayabiliyor. Forvet arkasında görev alabilecek olan Albert Roland var ama hakkında fikir sahibi olabileceğimiz oyununu görme şansımız olmadı.</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
</div>
<div>
</div>
<div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
İleri uçta Elazığspor’un bu sezon yüzü gülmedi desek yeridir. Sezona Herve Tum, Amr Zaki ve Sinan Kaloğlu gibi isimlerle girilirken Tum ve Zaki’den bir türlü verim alınmayınca yolla ayrılmak durumunda kalındı. İkinci yarıya bu oyuncuların yerlerine alınan Emir Kujovic ve Jake Jervis’ in de gelir gelmez sakatlık yaşamalarıyla 3. alternatif durumundaki Sinan Kaloğlu’na bel bağlamak durumunda kaldılar. Sinan’a yıllar sonra Türkiye kapılarını açan takım Karabükspor olmuştu. Fakat sezon başında yaşadığı sakatlık ve beraberinde gelen fiziki düşüş katkı vermesine engel oldu. Kısa Antalyaspor macerası da turistik gezintiden öteye gitmedi. Bu sezona ise Elazığspor formasıyla yeni bir sayfa açarak giren Sinan yıllar öncesinin fiziki durumundan çok uzakta ama tecrübesi ile işi götürme çabasında. Attığı 5 golle de fazlasıyla katkı verdi. Sezonun ilk yarısında Karabük’te oynanan maçın da tek golünü atan isim olmuştu.</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
</div>
<div>
</div>
<div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Elazığspor kadrosuna göz attığımız zaman tecrübeli bir kaç oyuncusu ve genç yerli isimleri ile mücadele etmeye çalışan, yabancı oyuncularından asgari katkı alan bir takım portresi çıkıyor. Şu durumda çok da zor görünmeyen ligde kalmayı başarabilirlerse büyük iş çıkarmış olacaklar. Bunda teknik direktörleri Yılmaz Vural’ın da katkısı yadsınamaz.</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
</div>
<div>
</div>
<div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
# Yılmaz Vural yaptığı açıklamada sakin oynayacaklarını açıkladı. Fakat galibiyete daha fazla ihtiyacı olan taraf onlar. Savunma güvenliğinden ödün vermeden sabırlı oyun anlayışı ile ve oynamalıyız.</div>
</div>
<div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
# Elazığspor’un iç sahadaki Ordu, Gençlerbirliği ve İBB maçlarında savunmayı ileride kurarak mesafeyi daralttığını ve ofsayt taktiği uyguladıklarını fakat rakiplerin bunu değerlendiremediğini gözlemledik. Geçtiğimiz hafta oynanan Galatasaray karşısında da bu tarz bir anlayışla oynadılar.</div>
</div>
<div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
# LuaLua’nın önderliğinde savunmanın arkasına Ahmet İlhan ve oynaması halinde Juju gibi oyuncuları sarkıtabiliriz.</div>
</div>
<div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
# IBB maçında olduğu gibi kaleye paralel toplardan gol bulabiliriz. Elazığ savunması bu tarz pozisyonlarda sorun yaşıyor.</div>
</div>
<div metrikaid_0.29736373620666045="27">
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
# İlerideki hücum oyuncuları ani pres yaparak oyun kurdurmamaya çalışıyor.</div>
</div>
<div metrikaid_0.29736373620666045="26">
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
# Serdar’ın savunma arkası koşularına dikkat. Ayrıca bu oyuncu çabuk adam eksiltebildiği için stoperlerin mümkün olduğunca aralarında mesafe bulundurması gerekiyor.</div>
</div>
<div metrikaid_0.29736373620666045="25">
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
# Hava toplarında stoperlerin yanı sıra Orhan Ak ve Sinan gibi oyuncuları da etkili.</div>
</div>
<div metrikaid_0.29736373620666045="24">
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
# Sane ve Köksal’ın cezasahası çevresinden yapacağı vuruşlara dikkat.</div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
</div>
<div metrikaid_0.29736373620666045="23">
</div>
<div metrikaid_0.29736373620666045="22">
</div>
<div metrikaid_0.29736373620666045="21">
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
Karabükspor’a gelecek olursak bu sezonun yaşanmışlıkları hem takım, hem de taraftarda yorgunluğa sebebiyet verdi. Kısa sevinçler, uzun asabiyetlerle geçen sezonda hiç değilse sermayeyi kurtarmak 90 dakika uzaklıkta…</div>
</div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-32008631200556823132013-04-18T21:39:00.000-07:002013-04-18T21:47:37.350-07:00STSL 30. Hafta Karabükspor - Mersin İdman Yurdu<div metrikaid_0.029695811289841556="10" sizcache049851388196150975="65 146 144" sizset="false">
<a href="http://www.kirmizimavi.org/2013/04/18/super-lig-30-hafta-rakibimizi-taniyalim-mersin-idman-yurdu/mersin-idman-yurdu-karabukspor/" metrikaid_0.029695811289841556="11" rel="attachment wp-att-4781" sizcache049851388196150975="65 146 144" sizset="false"><img alt="Mersin-idman-Yurdu-Karabukspor" class="alignnone size-full wp-image-4781 ie7_class49" height="235" metrikaid_0.029695811289841556="12" src="http://www.kirmizimavi.org/wp-content/uploads/2013/04/Mersin-idman-Yurdu-Karabukspor.jpg" title="" width="400" /></a></div>
<div metrikaid_0.029695811289841556="10" sizcache049851388196150975="65 146 144" sizset="false">
<br /></div>
<div metrikaid_0.029695811289841556="10" sizcache049851388196150975="65 146 144" sizset="false">
<strong>kırmızımavi.org için hazırladığım Mersin İdman Yurdu maç önü yazısı;</strong></div>
<div metrikaid_0.029695811289841556="10" sizcache049851388196150975="65 146 144" sizset="false">
<br /></div>
<div metrikaid_0.029695811289841556="10" sizcache049851388196150975="65 146 144" sizset="false">
<br /></div>
Yine futboldan soğuduğumuz bir haftayı daha geride bıraktık. Galatasaray karşısında sahadaki komediye geçmeden evvel maç öncesine gidelim isterseniz. <br />
<br />
<br />
<div metrikaid_0.029695811289841556="26">
<div metrikaid_0.029695811289841556="45">
Karabük’te stad durumu hepimizin malumu. 3 senedir bitirilemeyen ve iyiden iyiye insanların kafasında yer etmiş bir Necmettin Şeyhoğlu profili var ortada. Sezon başından beri bilet fiyatları 5 ila 10 lira arasında değişiyor. Karabükspor’un durumu da öyle rahat falan değil, aksine puan olarak tedirgin durumda. Sen şimdi ne yaparsın? Bu kritik durumda olabildiğince taraftar desteği istersin değil mi? Ama ne yapıyorsun… Karabük gibi insanların maddi olanakları kısıtlı bir şehirde bilet fiyatlarını 5 liradan 40 liraya çekiyorsun. Neden? Koskoca Galatasaray gelmiş 5 liraya bilet mi olur değil mi? E sen vurgun peşine düşüp, çapulcu tayfasına da bilet ikramı yaparsan tribünlerde ne idüğü belirsiz bir topluluk, rakip takıma alkış tutan bir kitle ile karşılaşırsın. <br />
<br />
</div>
<div>
</div>
<div>
Sahaya dönecek olursak; 90 dakika boyunca Karabükspor’un top falan oynadığını kimse iddia etmesin. Oynanan futbol değil, olsa olsa al gülüm ver gülüm orta oyunuydu. Hoca konusu zaten başlı başına öğrenilmiş çaresizlik. Deseniz ki bu maçı 1-0 sayın gidin yatın, eminim ki kabul edecek bir zihniyet hakim. Kimse de demesin ki Karabükspor iyi savunma yaptı. Yediğin 46 golle ligin en çok gol yiyen takımısın, bu saatten sonra neyin savunmasını yapacaksın? Teknik taktik ise hak getire.<br />
<br />
</div>
<div>
</div>
<div>
Oyun anlayışınız nedir?</div>
<div>
Ya işte LuaLua var, veriyoruz ona alıyor, gidiyor falan filan…</div>
<div>
Başka?</div>
<div>
Ya işte koş Ahmet koş…</div>
<div>
Hmmm, tuttum bu taktiği…</div>
<div>
Karabükspor’un özeti bu…</div>
<div>
Biz de diyoruz ki efendim yok rakibin sol beki sıkıntılı, yok geriye dönmekte zorlanıyor, yok savunmada sorunları var…<br />
</div>
<div>
Sen kime anlatıyorsun adamın kafada bunlar yokki. Adamın kafada aman 1-0 bitsin, ne şiş yansın ne kebap taktiği var. Oyuncuların durumu da ayrı konu. Ne bir mücadele, ne hırs..<br />
</div>
<div>
</div>
<div>
Kendini beğenmişlik de almış başını gitmiş. Uzun süredir yerel medyaya ambargo koyan, en küçük eleştiride biz 9 puanlardan buralara geldik, hede höde diyen ve basın açıklamalarını yazılı olarak yapan beyzademiz Mesut Bakkal, pabucun pahalı olduğunu görünce birlik beraberlik çağrısı yapıp zeytin dalı uzatma çabasında.</div>
<div>
</div>
<div>
</div>
<div>
Bu sezonu nerede bitiririz, nasıl bitiririz bilinmez. Ha belki ligde kalırız ama sağlam temeller atacağımız bir sezonu çöpe atılmış bir sezon olarak geçirmedik anlamına gelmez.<br />
</div>
<div>
</div>
<div>
Biz yazıp çiziyoruz ama görüyoruz ki nafile. Maçlar başlamadan kaybediliyor. İşin artık şakasının kalmadığı, ‘koyverdik gitti’ lerin yerini farklı anlamların alacağı bir pozisyona geldik. Başkalarının puan kayıplarına bakmadan, kendi göbeğimizi kendimizin keseceği bir haftaya giriyoruz.<br />
</div>
<div>
</div>
<div>
Rakip, matematiksel olarak olmasa da zihnen düşen ve lige havlu atmış olan Mersin İdman Yurdu. Mersin İdman Yurdu takımını nereden anlatmaya başlayacağıma zorlanıyorum açıkçası. Bir türlü iç huzuru bulamayan kulüp, sezon içerisinde öyle dönemeçler, öyle keskin virajlardan geçtiler ki yaşananları sıralamada hatalar yaparsak affola.<br />
<br />
</div>
<div>
</div>
<div>
29 yıllık özlemin ardından süper lige yükselen MİY özellikle çıktığı sezonun ilk yarısında oynadıkları futbolla dikkat çekmiş ve başarılı sonuçlar almıştı. Sezonun ikinci yarısında su yüzüne çıkan maddi sıkıntılar takım içerisinde huzursuzluk yaratmasına rağmen sezonun sona ermesiyle üzeri örtülmüştü.<br />
<br />
</div>
<div>
Bu sezona da ilk sezona benzer şekilde yapılan transfer hamleleriyle girildi. Nurullah Sağlam yapılan bu transferlerdeki yaş haddi sebebiyle çok eleştiri almıştı ama işbilmez yönetimlerinin de hakkını vermek gerek.</div>
<div>
</div>
<div>
</div>
<div>
Sezonun ilk yarısında, deplasmanda oynadığımız Mersin Idman Yurdu karşılaşması teknik direktör Nurullah Sağlam’ın koltuğunun sallantıda olduğu bir dönemde oynanmıştı. Bize karşı aldıkları galibiyet süreci biraz uzatsa da kaçınılmaz son gerçekleşti ve yollar ayrıldı. Yerine gelen isimse Trabzonspor’da menajerlik görevi yürüten Giray Bulak oldu. Giray Bulak’ın göreve gelmesiyle devre arasında bir çok isim takıma dahil edildi fakat bir türlü sağlanamayan ‘takım olgusu’ sebebiyle düzlüğe çıkamadılar. Son olarak Giray Bulak’ın da gidişatı değiştirememesi ve Hakan Kutlu’nun takımın başına geçmesi istikameti de belirlemiş oldu. Bu yaşanan süreçte kadroda yapılan revizyonlar, gelenler, gidenler, kadro dışılar başlı başına bir konu olacağı için detaya girmeyelim. Son haftalarda düşenin dostu olmaz hesabı hakem hatalarına kurban gittiklerini de ekleyelim.<br />
<br />
<br /> </div>
<div>
</div>
<div>
Mersin İdman Yurdu kalesinde sezon başında Boşnak kaleci İbrahim Sehiç ve Özden Öngün yer alıyordu. Şimdi baktığımızda ise her iki kaleciden de eser yok ve farklı isimler bulunuyor. Geçtiğimiz sezonun MİY adına en etkili isimlerinden olan Sehic, başarısız bir ilk yarının ardından takımdan ayrılmak istemiş fakat kendisine kulüp bulamayınca takımda kalmak zorunda kalmıştı. Yerine ise Liberec kulübünden David Bicik transfer edildi. Bicik forma giydiği dönem içerinde iyi bir kumaşı olduğu izlenimi verdi. Atletik, reflekslerinde başarılı bir kaleci olduğunu gözlemlediğimiz Bicik’in süper ligde kalıcı olabileceğini söyleyebiliriz. Gerisindeki isimse yakından tanıdığımız Orkun Usak. Orkun hakkında uzun uzadıya bahsetmeye gerek yok. Kendisi en iyi ihtimalle süper lig takımlarında yedek kaleci olarak görev alabilir. Yapısı itibariyle aşırı motivasyondanmıdır bilinmez, olur olmaz goller yediğini hatırlıyoruz.<br />
<br />
</div>
<div>
</div>
<div>
Savunmaya baktığımızda Karabükspor’dan çok daha geniş bir rotasyona sahip oldukları gerçeği var. Joseph Boum, Stephanov, Milan Mitrovic, Aydın Toscalı ve gerekli durumlarda Serkan Yanık savunmada görev alan oyuncular oldu. Sezon başında Boum ve Stepanov’la kurulan Mersin defansında, Boum’un sakatlığı sebebiyle bir çok maçta normalde sağ bek olan Serkan Yanık tercihi yapılmak zorunda kalındı. İkinci yarıyla beraber Stepanov ve Mitrovic ikilisi düzenli oynama şansı bulurken Aydın Toscalı da sakatlığı sebebiyle katkı veremeyen isimlerden birisi oldu. Son haftalarda kontenjan sıkıntısı sebebiyle yine Serkan Yanık tercihi yapılmakta. Fakat Serkan’ın da cezası sebebiyle oynayamayacak olması yabancı oyuncu tercihlerini yine savunmada yapacakları anlamına geliyor.<br />
<br />
</div>
<div>
</div>
<div>
Sağ bek pozisyonu da istikrar kelimesiyle yanyana gelmemeye özen gösteriyor. Ömer Aysan, Mustafa Keçeli ve Serkan Yanık savunmanın sağında görev alan isimlerdi. Ömer Aysan’ın bitmek tükenmek bilmeyen sakatlıkları ve Mustafa Keçeli’nin ikinci yarıyla beraber yaşadığı sakatlık, daha sonra her iki oyuncunun kadro dışı kalması sebebiyle bu bölge Serkan Yanık’ a kalmıştı. Devre arası transferlerinden olan Tanju Kayhan ise son haftalarda sağ bekin sahibi oldu. Rapid Wien’in en dikkat çeken oyuncularından birisi olan Tanju Beşiktaş döneminde aradığı şansı bulamamıştı.<br />
<br />
</div>
<div>
</div>
<div>
Süper Ligin tecrübeli isimlerinden birisi olan ve sezon başında Gaziantepspor’dan transfer edilen Ivan De Souza geri dörtlünün en istikrarlı ismiydi. Geldiği dönemde sol önde oynayan, ilerleyen haftalarda beke geçen Ivan için süper ligin belki de en teknik beki diyebiliriz. Ivan’ı hücuma çıkışları, adam eksiltebilme özelliği ve hücumu seven yapısıyla tanıyoruz. Ivan’ ın yerine oynayabilecek isimleri Joseph Boum ve Tanju Kayhan olarak sıralayabiliriz.<br />
<br />
</div>
<div>
</div>
<div>
Orta sahada ikili ön libero ile oynayan Mersin İdman Yurdu’nda 37 yaşındaki Hakan Bayraktar’ın rolü büyüktü. Pas alışverişlerinin organizasyonunu yapan Hakan kadrodışı kalana kadar hemen hemen tüm maçlarda görev yapmıştı. Orta sahada ofansa dönük oyunculardan Ben Yahia ise ilk sezonuna oranla verimsiz bir sezon geçirdi. Takıma vites arttırması beklenen fakat gelir gelmez sakatlığın pençesine yakalanan, geçtiğimiz sezonun parlayan isimlerinden Jean Jacques Gosso ise ilk maçına henüz geçtiğimiz hafta çıkabildi. Murat Ceylan için söyleyebileceklerimiz yıllardır ne uzayan ne kısalan bir oyun yapısına sahip olduğu. Tamam mücadelecidir ama kapasitesi bellidir.<br />
<br />
</div>
<div>
Devre arası transferlerinden bir diğeri de Lawal olmuştu. Öyle ki ismi İBB ile de anılmış, hatta transferi bitti şeklinde haberler dolanırken Mersin’in yolunu tutmuştu. Lawal belki de yanlış zamanda yanlış bir tercih yaptı. Gerçi buna karar verecek olan bizler değiliz ama oyuncunun süper ligde kalabilecek oyuncuların başında geldiğini belirtelim. Tabii ki Mersin’in Lawal’i bırakıp bırakmayacağını da ayrı konu. Ayağı sağlam ve oyunun iki yönünü de oynayabilme becerisine sahip.<br />
<br />
</div>
<div>
</div>
<div>
Sağ kanada baktığımızda Burhan Eşer’i görüyoruz. Burhan klasik sağ açık oyuncularından. Devre arası transfer döneminde Karabükspor’a gelmesini istediğim oyunculardan birisiydi. Mersin İdman Yurdu formasıyla da geride kalan haftalarda fena bir performans ortaya koymadı. Önünde boşluk bulduğu anda dripling yapmayı sever ancak son vuruşlarda etkili olduğu ise söylenemez.<br />
<br />
</div>
<div>
Sol kanattaki isim ise genelde sağ kanatta görmeye alıştığımız Nduka Ozokwo. Nduka da hızlı ve dikine oynamayı seven bir oyuncu. Ayrıca ceza sahası içerisinde de sık sık gol koklayan bir yapısı var. Yattara konusu ve bir dönem büyüklerle adı anılan Ozan İpek’in de kayıp bir sezon geçirmesi ve olmadık işlere girmesi kanatlarda Mersin’i bu iki oyuncuya bağımlı kıldı. Mevcut durumda mümkün görünmese de sol önde oynayabilecek Ivan ve Culio’yu da sayabiliriz.<br />
<br />
</div>
<div>
</div>
<div>
Forvet arkasında Emanuel Culio’yu görüyoruz. Culio’nun yetenekleri tartışılmaz. Attığı 5 gol ve yaptığı 6 asistle takımının en verimli oyuncularından. Ama Culio’nun oyun anlamında istikrar sorunu ve zaman zaman sinirlerine hakim olamaması handikapları. İkili mücadelelerdeki hırsı, duran toplardaki etkili vuruşları, kreatif özellikleri ise artıları. Culio’nun olmadığı veya sol kanatta görev aldığı durumlarda ise bu bölgede görebileceğimiz oyuncu genellikle Ben Yahia oluyor.<br />
<br />
</div>
<div>
</div>
<div>
İleri uçta Mert Nobre bulunuyor. Nobre takımının aksine kişisel olarak çok iyi bir sezon geçiriyor. Attığı 13 golle kendisini tanıdığımız performansına yakın bir çizgi yakaladı. Devre arasında da Fenerbahçe’ye transferi gündemi epeyce meşgul etmiş, izin çıkmayınca kulübünde kalmıştı. Geçtiğimiz hafta sakatlığı sebebiyle oynayamayan Nobre’nin bize karşı da oynayamama ihtimali bulunuyor. Forvetteki diğer isimler devre arasında Karabükspor’dan transfer edilen Mehmet Yıldız ve genç oyuncu Eren Tozlu ve Can Erdem. Mehmet Yıldız’ın golcülük yetisi iyice körelmiş durumda ve Mersin İdman Yurdu’nda da bir türlü katkı sağlayamadı. Eren Tozlu ise ligde gol atma başarısı gösteremedi.<br />
<br />
</div>
<div>
Toparlamak gerekirse ;</div>
<div>
# Rakibin durumu bizim için dezavantaj zira bu tip maçlarda rakibi açmada çok zorlanıyoruz.</div>
<div>
# Nobre gibi hava toplarında etkili bir ismi sahipler. Bunun yanısıra Stepanov gibi duran toplarda ileri çıkan ve etkili olan oyuncuları var. ( İlk yarıdaki maçı hatırlayalım)</div>
<div>
# Rakip deplasman galibiyeti olmayan iki takımdan biri.</div>
<div metrikaid_0.029695811289841556="34">
# Hücumda olabildiğince yerden oynamalıyız.</div>
<div metrikaid_0.029695811289841556="33">
# Rakibin yumuşak karnı İvan ve Nduka’nın bulunduğu sol kanat savunması.</div>
<div metrikaid_0.029695811289841556="32">
# Son haftalarda her ne kadar skorlara yansımasa da iyi futbol oynamaya başladılar.</div>
<div metrikaid_0.029695811289841556="31">
# Ivan sıklıkla ceza sahasına sızma eğiliminde. Buna dikkat etmek gerek. Aynı zamanda geri dönüşleri bizim için avantaj olabilir.</div>
<div metrikaid_0.029695811289841556="30">
# Nduka’nın savunma arasına yaptığı koşulara dikkat.<br />
<br /></div>
<div metrikaid_0.029695811289841556="29">
</div>
<div metrikaid_0.029695811289841556="28">
Kolay görünen fakat oldukça zor geçmesi muhtemel bir karşılaşma bizi bekliyor. Bu tip maçlarda yaşadığımız sıkıntıları biliyoruz. Bunun bilincinde, savunma güvenliğini de elden bırakmadan, hücumda çoğalan ve yardımlaşan bir oyun anlayışıyla ihtiyacımız olan galibiyeti alıp son düzlüğe nefes almış olarak girmek istiyoruz.</div>
<div metrikaid_0.029695811289841556="27">
Sinir krizlerinden uzak, galibiyetin hafifliğiyle geçecek bir haftasonu dileğiyle…</div>
</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-79768862989055060962013-04-12T02:09:00.003-07:002013-04-12T02:11:10.561-07:00STSL 29. Hafta Karabükspor - Galatasaray<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyaUDVADSRBO0E8bUXW-Er-9ON80wLGfmGNmE8NoSWxl9wSQuoOzU3l07E2MFf2vdOxa_zIcI6hiYvFSVd3FdQwJHZix9mNV_rB3aJMTUP-pi2bKGO1UhZweSOIlN6pYkSjl7tdcQ4eX2h/s1600/galatasaray-karabukspor-2799702.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="196" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyaUDVADSRBO0E8bUXW-Er-9ON80wLGfmGNmE8NoSWxl9wSQuoOzU3l07E2MFf2vdOxa_zIcI6hiYvFSVd3FdQwJHZix9mNV_rB3aJMTUP-pi2bKGO1UhZweSOIlN6pYkSjl7tdcQ4eX2h/s400/galatasaray-karabukspor-2799702.jpg" width="400" /></a></div>
<b><br /></b>
<b><br /></b>
<b>Karabükspor taraftar platformu kırmızımavi.org için hazırladığım Galatasaray değerlendirmesi ;</b><br />
<b><br /></b>
<br />
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #5e6066; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 20px; margin-bottom: 30px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
Rakip Galatasaray gibi süper ligin en gözde takımlarından birisi olunca değerlendirme yapmaya gerek kalmıyor aslında. Hergün yazılı ve görsel medyada kendilerinden fazlasıyla haberdar olabiliyoruz. Biz yine de adettendir diyerek her hafta yaptığımız gibi rakibe göz atalım istedik.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #5e6066; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 20px; margin-bottom: 30px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
Son şampiyon Galatasaray kadrosunu muhafaza etmiş, yeni transferleri ile birlikte şampiyonluğun yine en büyük favorilerinden birisi olarak sezona giriş yapmıştı. Beklenti, yüksek maliyetli takviyelerle birlikte geçtiğimiz sezonun üzerine koymuş bir Galatasaray’dı. İlk yarı sonuna gelindiğinde ise her ne kadar lider olarak tamamlanılsa da bireysel performans ve oyun anlamında taraftarlarını tatmin edemeyen bir görüntü hakimdi. Bunda sakatlıkların yanısıra şampiyon kadronun önemli isimlerinin performans olarak düşüş yaşaması ve yeni transferlerin adaptasyon süreci de etkili oldu.<br />
İkinci yarıya Şampiyonlar Ligini de düşünerek Drogba ve Sneijder transferleri ile Ünal Aysal’ın meşhur çilek operasyonları yapılarak başlayan Galatasaray’da kritik eşik Şampiyonlar Ligindeki Schalke maçı olarak görülürken, olası bir elenme durumunda lige yansıması da merak ediliyordu. Gelen zaferle birlikte ligde de istediği sonuçları alan Galatasaray çeyrek finaldeki Real Madrid maçına başarıyı yakalamış olmanın huzuruyla çıktı. Son olarak bilindiği gibi belki de mevcul şartlarda olabilecek en güzel şekilde şampiyonlar ligine nokta koyuldu.<br />
Devre arası gerçekleşen transferlerle birlikte Galatasaray’ın saha içi dizilişininde değişikliğe gidildi ve 4-4-2 olarak dile getirebileceğimiz iki ön libero, iki kanat ve çift forvetten oluşan şablondan 4-3-1-2 dizilişine geçiş yapıldı. Maç içerisinde skorun durumuna göre Fatih Terim’in değişik varyasyonlar denediğine de şahit olduk.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #5e6066; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 20px; margin-bottom: 30px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
Kadrolarını değerlendirmeye kaleden başlayacak olursak, rahatlıkla söyleyebiliriz ki ligin tartışmasız en formda kalecisi Muslera. Hele ki sezon boyunca yaptığı birbirinden kritik kurtarışla takımının puan kayıplarına mani oldu. Aslında son hafta oynanan Mersin İdman Yurdu maçına bakarsak aydınlatıcı bir Muslera özeti çıkarmıs oluruz. Yenilen golün ardından belki de ilk 15 dakika içerisinde skor 3-0′ a gelecekken kurtardığı pozisyonlarla takımını ayakta tutan isim olmuştu. Uruguaylı kaleci için söyleyebileceklerimiz reflekslerinde inanılmaz seri olduğu ve karşı karşıya pozisyonlardaki yüksek başarı yüzdesi. Yediği gollere baktığımızda ise yan toplardan ve uzak köşeye bırakılan toplarda sorun yaşadığı görülüyor. Gerisinde Ufuk Ceylan ve Aykut gibi tecrübeli isimlerin yanısıra geçen sezon Karabükspor’a transferi son anda gerçekleşmeyen Eray İşcan bulunuyor.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #5e6066; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 20px; margin-bottom: 30px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
Galatasaray’ın en zayıf bölgesi neresi diye sorsak eminim birçok kişi geri dörtlü olduğunu söyleyecektir. Öyle ki sezon başından beri Galatasaray’ın istikrarı bir türlü sağlayamadığı bölge defans hattı oldu.<br />
Sezon başında Çek stoper Tomas Ujfaluji’nin ağır sakatlığı hesapta olan bir durum değildi. Şampiyonlar Liginde mücadele edecek olan Galatasaray, listelerin Uefa’ya verilmesine saatler kala Cris hamlesini gerçekleştirmişti. Fakat yaşanan puan kayıplarında yapılan kişisel hatalar ve anlaşmazlıklar büyük rol oynadı. Cris’ le yollarını ayıran Galatasaray’da savunmaya beklenen takviye yapılmazken teknik direktör Fatih Terim sezon başından beri hiç düşünmediği Gökhan Zan’ı rotasyona dahil etti. Son haftalarda da formsuz ve mili takımdan moralsiz dönen Semih’in yerine Gökhan Zan’ın görev aldığını görüyoruz. Yalnız Real Madrid karşısında olduğu gibi cezalı Dany’nin yokluğunda Gökhan-Semih ikilisi savunmada yer alacaklardır.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #5e6066; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 20px; margin-bottom: 30px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
Sağ bekte Emanuel Eboue ve Sabri görev alan isimler oldu. Sezon boyunca düzenli olarak Eboue görev almıştı. Sabri ise ilk yarıda hiç düşünülmemiş, Eboue’nin Afrika Kupası sebebiyle milli takımda olduğu dönemde şans bulabilmişti. Eboue için söyleyebileceklerimiz hücum anlamında bir bek için iyi bir seviyede fakat savunmada savruk olduğu. Bu savrukluğunu ilk yarıda bize karşı oynadığı maçtan da anımsıyoruz. Sabri ise görev aldığı karşılaşmalarda kendisinden beklenmeyecek derecede katkı vermişti. Real Madrid karşısında da oyuna girdikten sonra takıma hareket getiren isim olmuştu.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #5e6066; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 20px; margin-bottom: 30px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
Hakan Balta’nın sezon boyunca sakatlık ve formsuzluğundan dolayı bir türlü istenen seviyeye gelememesi ve Galatasaray’da üçüncü sezonunu geçiren Çağlar Birinci’nin toplamda oynadıgı maç sayısının iki elin parmaklarını geçmemesi, asıl mevkii sol ön olan Albert Riera’nın beke çekilmesine sebep oldu. Riera kendi mevkiisi olmamasına rağmen sol bekte oldukça başarılı maçlar çıkardı. Milli takımımızın her zaman ilk önceliği olan Hakan Balta’nın mevkiisini devşirme Riera’ya kaptırması da ayrı bir yazı konusu olsa gerek. Balta’nın formayı kapması biraz da kontenjana bağlı olduğunu söyleyebiliriz.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #5e6066; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 20px; margin-bottom: 30px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
Yukarıda bahsettiğimiz şekilde devre arası transferlerinin ardından oyun şablonunda degişikliğe gidildi ve 3 lü bir orta saha düzenine geçildi. Buna uygun oyuncular da kadroda mevcuttu. İlk yarıda sağ önde vasat bir görüntü sergileyen Hamit, geçen sezonu mumla arayan ve gönderilmesi dahi gündeme gelen Melo bu sistemde yeniden kendilerini buldu. Selçuk İnan’ın bu şablondaki görevi sol iç gibi görünse de takımın anahtar oyuncu rolünden bir şey kaybetmedi. Hem pas organizatörlüğü, hem kesiciliği hem de mücadele gücüyle takımının belki de en önemli oyuncusu. Yalnız istatistiklere baktığımızda gol ve asist anlamında düşüş yaşadığı görülüyor. Bu üçlüye kenardan dahil olabilecek oyuncu ise Yekta Kurtuluş.<br />
İlk yarıda özellikle hücum anlamında 4-4-2 nin kanatlarda görev alan isimler beklenen katkıyı sağlayamamıştı. Özellikle Emre Çolak’ta ısrarcı davranan Fatih Terim oyuncudan beklediği verimi alamazken bu ısrarı eleştirilere sebep oldu. Keza Amrabat ve sezona rekor ceza ile başlayan Engin Baytar için de performans anlamında aynı şeyleri söylemek mümkün. Hücumun sağ tarafında oynayan Aydın Yılmaz’da uzun zamandır formaya hasret kaldı.<br />
Çift forvetle oynayan Galatasaray’da özellikle Sneijder’in transferinin gerekliliği tartışılmıştı. Dizilişteki değişikliğin sebebi Sneijder oldu diyebiliriz. Fatih Terim’in forvetin arkasında görev verdiği oyuncu şimdiye kadar dişe dokunur bir performans gösteremese de geçmişi ve klası tartışılmaz bir yıldız. Arkadaşlarına pozisyon hazırlamada etkili olduğu söylenemez ama ceza sahası çevresinde potansiyel bir tehlike.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #5e6066; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 20px; margin-bottom: 30px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
Forvete göz attığımız zaman bu sezon Burak Yılmaz fırtınası estiğini söylersek abartmış olmayız. Hem ligde, hemde şampiyonlar liginde attığı gollerle rekorlar kıran oyuncu en verimli sezonlarından birini yaşıyor. Bir ara yedek kalan fakat kendisini toparlayan Burak, Drogba transferiyle birlikte oyuncunun pasör özelliğinden de faydalanır oldu. Elmander ise yaşadığı sakatlık sebebiyle ikinci yarıda fazla şans bulamadı. İlk yarıda attığı 12 golle takımın en etkili isimlerinden olan Umut ise ikinci yarıda hem performansının düşmesi hem de Drogba’nın takıma katılmasıyla ikinci yarıda fazla şans bulamadı.<br />
Drogba için fazla söylenecek söz yok aslında. 35 yaşındaki yıldız eski patlayıcılığından uzak olsa da müthiş bir bitirici. Golcülüğünün yanısıra paylaşımcı özelliğiyle de takıma katkısı çok fazla. Yıllarca imrenerek izlediğimiz bir oyuncuyu süper ligde izlemek de bizim için şans olsa gerek.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #5e6066; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 20px; margin-bottom: 30px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #5e6066; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 20px; margin-bottom: 30px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
Toparlayacak olursak ;<br />
# Real Madrid karşısında aldıkları galibiyetin özgüveniyle sahaya çıkacaklar. Bu durumun bizim için dezavantajları olduğu kadar avantajları da olabilir.<br />
# Fatih Terim ve yardımcılarının saha içerisinde olmaması onlar adına büyük handikap. Zira Fatih Terim’in kenardaki etkinliği tartışılmaz.<br />
# İlk maçta yendiğimiz savunmadan fazlaları olduğu söylenemez. Özellikle cezalı Dany’nin yokluğunda bu durumdan faydalanabiliriz.<br />
# Saha içerisindeki dizilişleri ve her iki bekin savunma zaafiyeti sebebiyle kanatları etkili kullanabiliriz.<br />
# Sezonun ilk yarısındaki maçta olduğu gibi Selçuk’a ayrı önlem alınmalı.<br />
# Takım halinde hareket edip savunmayı ileride başlatmamız gerekiyor.<br />
# Burak Yılmaz’ın çarpraz koşularına özellikle dikkat edilmeli.<br />
# Selçuk İnan’ın yarı penaltı serbest vuruşlarını hatırlatmaya gerek yok. Cepheden faul yapmaktan mümkün olduğunca kaçınmak gerekiyor.<br />
# Hava toplarında Drogba ve Umut gibi çok etkili isimlere sahipler. Özellikle duran toplara dikkat.<br />
# Oyunu geride kabullenmek mantıklı bir tercih olsa da gereğinden fazla geri çekilmek canımızı sıkabilir.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #5e6066; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 20px; margin-bottom: 30px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
Kendi penceremizden baktığımızda görebildiklerimiz bu şekilde. Karabükspor olarak son haftalarda olumlu bir hava ve ivme yakaladık. Kendi sahamızda ve seyircimiz önünde galip gelmek, en azından yenilmemek hedefimiz. Büyük maçlardaki tablomuz ve her ne kadar yanlışlarından dem vursak da Mesut Bakkal’ ın bu maçlarda oyuncularına aşıladığı motivasyonu bize güven veren unsurlar. Galatasaray’ a karşı son 2 maçta mağlup olmadığımızı da ekleyelim.<br />
Umarım daha önce yaptığımız gibi iyi futbol ve galibiyetle yine gündemi belirleriz…</div>
<br />
<b><br /></b>
<b><br /></b>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-58607219564036084872013-04-04T11:46:00.001-07:002013-04-05T00:41:55.831-07:00STSL 28. Hafta Maçı: İBB - Karabükspor<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitUBuW1qlgR7_TsNVeCV0QlWQwclwzb48ESQAXxK7gYc9nfTVCTNT0KoWHY7qwOaiUHHIRtCXqYMDgw05PTueHfeuTYEhzeMfVxYb1UFAJGjC5GiShvieIJYW56vtX8aDJsoCAFn5gK-wc/s1600/IMG_3829.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="265" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitUBuW1qlgR7_TsNVeCV0QlWQwclwzb48ESQAXxK7gYc9nfTVCTNT0KoWHY7qwOaiUHHIRtCXqYMDgw05PTueHfeuTYEhzeMfVxYb1UFAJGjC5GiShvieIJYW56vtX8aDJsoCAFn5gK-wc/s400/IMG_3829.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<b>Kırmızımavi.org için hazırladığım maç yazım ;</b><b><br /></b>
Milli maç sebebiyle lige verilen ara her zamankinden farklı olarak bu sefer işimize yaramış, kampa giren takım zihin olarak yenilenme fırsatı bulmuştu. Demoralize durumdaki bir takım için bulunmaz bir fırsattı bu. Tribünleri dolduran taraftarlar da bunun bilincinde olarak yerlerini almıştı.<br />
<br />
Maç kadrosunda sürprizler vardı ama beklediğimiz yönde sürprizlerdi bunlar. Mesut Bakkal’ın Gökhan Ünal hamlesi saha içerisine yeni bir soluk, yeni bir alternatif arayışıydı. Bu durumu herkes gibi biz de anlayışla karşıladık ‘kolundaki pazubanttan bağımsız’. İlk 30 dakika erken gelen gollerle birlikte özlediğimiz ve olmasını dilediğimiz bir Karabükspor vardı sahada. Rakibin zaaflarından yararlanan ve güçlü olduğu özeliklerini kullanan bir Karabükspor. İkinci golden sonra akılda kalanlar ise anlamsız bir şekilde geriye çekilme, akabinde kalemizde yaşadığımız pozisyonlar, üçüncü bölgede top tutamama ve Mesut Bakkal’ın tüm bunlara seyirci kalmasıydı. Gökhan Ünal tercihini anlayışla karşılağımızı belirtmiştik. Fakat oyunda kaldığı süre içerisinde hiçbir şey yapamaması ve hocasının ısrarla oyunda tutması yaşanacakların adeta habercisi oluyordu. Sevgi pıtırcıkları yoktu kimsenin içerisinde Gökhan’a karşı ama hocasının gereksiz ısrarı taraftarla arasındaki köprüleri tamamen atmasına sebep oldu. İshak’ın alkışlanacak performansını, LuaLua’nın kendini bulmasını, kaleci Bora’nın başarılı oyununu konuşmayı, hepsinden önemlisi haftalar sonra gelen galibiyeti hep birlikte kutlamak yerine yine yapacağımızı yapmış, huzursuzluk adına ne varsa arayıp bulmuştuk. Maç sonunda konuşulanlar galibiyetten çok tribünlerde yaşananlar ve takımın buna verdiği tepkiydi. Bu konuda konuşulacak çok şeyler var elbet, ama konuşmamak şu durumda daha mantıklı görünüyor.<br />
<br />
<br />
Bu hafta yine çok kritik bir maça çıkıyoruz. Rakip yine bizim gibi tehlike hattında olan İstanbul Büyükşehir Belediyespor. Onlar da Karabükspor maçını çıkış maçı olarak görüyor ve hedef maç olarak seçmiş durumdalar.<br />
<br />
Kadro değerlendirmesine geçmeden evvel İBB takımına şöyle bir göz attığımız zaman Karabükspor ile bir çok benzerlikler taşıdığını belirtmemiz gerek. Öncelikle onlar da sezona teknik direktör değişikliği ile başladılar ve bizim Skibbe tercihimizde olduğu gibi ligi tanıdığını düşünükleri Carvalhal’i takımın başına getirdiler. Bilindiği gibi işler istenilen doğrultuda gitmedi ve bizimle aynı dönemde teknik direktör değişikliğine gittiler. Takımın başına ise geçtiğimiz sezon Karabükspor ile müthiş bir grafik çizen Bülent Korkmaz’ı getirdiler.<br />
<br />
Bülent Korkmaz takımın başına geçtiğinde önündeki yol Karabükspor dönemindeki gibi engebeli değildi ama arkasına baktığı zaman kenetlenmiş bir şehir ve taraftar bulamayacaktı. Nitekim bunun sıkıntılarını da yaşadı. Ayrıca Karabükspor’ da oynattığı ‘bekleyen’ takım oyununu, İBB gibi ‘paslı oyunu’ seven bir takımda nasıl uygulayacağı merak konusuydu. Kaldı ki Karabükspor’daki anlaşmazlıkların sebebi geçerliliği tartışılsa da yansıtılan kısmı buydu. Takımının başında 16 maça çıkan Bülent Korkmaz 5 galibiyet, 5 mağlubiyet ve 6 beraberlikle rölanti bir tablo çizdi. Bizden farklı olarak keskin iniş ve çıkışlar yaşamadılar. Biz değerlendirmemizi Bülent Korkmaz ekseninde yapıyoruz ama İBB takımındaki durumu genel itibariyle Abdullah Avcı’dan öncesi ve sonrası, bu sezon için ise Webo öncesi ve sonrası olarak da çeşitlendirebiliriz.<br />
<br />
Kadrolarını ele alacak olursak kalede Eduardo’yu görüyoruz. Eduardo bu sezon kurtardığı penaltılarla dikkat çekti. Kullanılan beş penaltının dördünü kurtararak müthiş bir istatistik tutturdu. Yediği tek penaltı golü ise sezonun ilk yarısında oynanan Karabükspor maçında Cernat’tan yediği goldü. Eduardo’nun bu özelliğini Portekiz milli takımından da anımsıyoruz. Yanlış hatırlamıyorsam Avrupa Şampiyonasında eldivensiz penaltı kurtarmışlığı bile vardı. Eduardo’yu sadece penaltılardaki performansıyla değerlendirmeyeceğiz tabii ki ama bu başarısı akıllı ve çevik bir kaleci olduğu izlenimi veriyor. Cepheden gelen toplarda ve karşı karşıya pozisyonlarda oldukça başarılı bir kaleci Eduardo. Fakat yan toplarda ise bunun aksini söylemek mümkün. İBB takımının yediği 34 golün büyük kısmı yan toplardan geldi. Bunda Eduardo’nun yan toplara çıkmadaki kararsızlığı ve güvensizliği önemli etkendi. Eduardo’nun gerisinde bekleyen isimse Oğuzhan Bahadır. Transfer döneminde adı Karabükspor ile de anılan Oğuzhan süper lig tecrübesi olan bir kaleci. Geçtiğimiz sezonlara oranla bu sezon fazla forma şansı bulamadı. Yine de İBB kalesinin güvenli ellerde olduğunu söylemek mümkün.<br />
<br />
Savunma dörtlüsü sakatlıklar ve cezalı gibi durumlar hariç genelde aynı isimlerden kurulu. Sağbekte Geraldes, liberoda Metin ve Can Arat, sol bekte ise Ekrem Ekşioğlu.<br />
Geraldes’ den başlamak gerekirse ideal bir bek olduğunu söyleyebiliriz. Şahsen benim beğendiğim bir oyuncu. Hem hücumda, hem savunmada belli hir çizgisi olan, Portekizli oyuncularda gördüğümüz şekilde topla arası iyi bir bek. Yalnız istatiksel olarak ise şu ana kadar hücuma katkı verebilmiş değil. Geraldes’ in en önemli özelliği istikrarlı oluşu. Arkasında bekleyen Rızvan Şahin’e bu sezon pek forma şansı tanımadı. Sağ bekte kullanılabilecek oyunculardan birisi de Cihan Haspolatlı. Önceki yıllarda sıklıkla bu bölgede izlediğimiz Cihan’a bu sezon bekte ihtiyaç duyulmadı.<br />
<br />
Sol beke baktığımızda ligin istikrar abidelerinden olan Ekrem Ekşioğlu’nu görüyoruz. Mücadelesi ve hırsıyla tanıdığımız oyuncu İBB ile 7. sezonunu geçirirken bu sezon da bölgesinde alternatifsiz. Özellikle Gökhan Süzen’in Beşiktaş’a transferi sonrası tamamen yalnız kaldı. Gerçi Gökhan’ın oynadığı dönemde Ekrem’den formayı alabilmişliği de yoktu. Geraldes’ in aksine hücuma da katkısını esirgemeyen Ekrem 2 gol 1 asistlik katkı sağladı. Geçtiğimiz hafta Galatasaray karşısında ise maçın başındaki baskıdan en çok etkilenen oyuncu olmuştu ve goller de onun bölgesinden geldi. Kadroda Ekrem’ i yedekleyecek oyuncu olmadığı gibi cezalı olup forma giyemediği Akhisar karşılaşmasında sağ bek oyuncusu olan Rızvan Şahin forma giymek durumunda kalmıştı.<br />
<br />
Stoperde birbirini tamamlayan değil, birbirine benzer özeliklere sahip 3 oyuncu bulunuyor. Metin Depe, Kamil Zayette ve Can Arat. Bu 3 oyuncu da ağır ve arkasına kolay adam kaçırabilen isimler. Metin savunmada sürekliliği olan tek oyuncu. Sezon başında genellikle Metin – Zayatte ikilisi görev alırken, Bülent Korkmaz son haftalarda Metin ve Can Arat ikilisini tercih etti. Kısaca ligin en savruk savunma hattına sahip olduklarını söyleyebiliriz Belediye takımı için. Savrukluk demişken sadece sert müdahaleler ve adam kaçırmaları değil vurguladığımız. Ellerine de hakim olamamaları gereksiz penaltılara sebebiyet verdi. Zira yaptırdıkları 5 penaltı ile en çok penaltı şansı veren takımlar arasındalar. Tek şansları bu penaltıları Eduardo’ nun kurtarması oldu. Savunmada görev alabilecek diğer oyuncular ise Mahmut Tekdemir ve Marcus Vinicius. Gerçi Vinicius var mı, yok mu, varsa nerede ne yapar bilemiyoruz. Resmi olarak kadroda görünüyor. Vinicius da sakatlıklardan belini doğrultamayanlar listesinde. Mahmut ise zorunlu hallerde stoperde kullanılabilecek bir oyuncu.<br />
<br />
Savunmanın önünde ikili önlibero ile oynuyorlar. Bu bölgede alternatif bolluğu olduğunu belirtsek de kalite anlamında birbirlerine yakın seviyede oyuncular. İdeal olarak belli isimlerin oynadığını söyleyemeyiz ancak Cihan Haspolatlı ve Mahmut Tekdemir en çok süre alan isimler oldu. Zeki Korkmaz ve Efe İnanç geride bekleyen oyuncular. Serhat Gülpınar ise bu sezon fazla oynama şansı bulamadı. Geçtiğimiz hafta Bülent Korkmaz’ın ilk 11′de şans verdiği Serhat ilk yarıyı tamamlamadan kenara gelmek zorunda kalmıştı. Teknik direktör Bülent Korkmaz’ ın son haftalarda Efe İnanç’ ı tercih ettiği ve Cihan’ ı yedek oturttuğunu görüyoruz. Karabükspor karşısında da bu durumun devam edeceği öngörülebilir. Değişiklik olması ise sürpriz sayılmamalı.<br />
<br />
Orta sahada ikili bir ön liberodan bahsettik ama takımının en önemli dişlisi Holmen’i de sürekli olarak bu ikilinin arasında savunmaya yardım ederken izledik. Dolayısıyla üçlü bir orta saha dizilişinden de söz edilebilir. Attığı 9 gol ve yaptığı 3 asistle İBB’nin en önemli kozu olan Holmen, ligin de en değerli oyuncularından birisi. İsveç milli takımında da düzenli olarak forma giyen Holmen’i muhtemelen önümüzde sezon İBB formasıyla izleyemeyeceğiz. Hatta Beşiktaş’la ön anlaşma sağladığı şeklinde ciddi iddialar vardı. Galatasaray karşısında cezası sebebiyle oynayamayan Holmen’ den yoksun İBB orta sahayı kalabalık tutmaya çalışsa da bunda başarılı olamamış özellikle hücumda yavan bir görüntü sergilemişti.<br />
<br />
Orta sahada görev alabilecek bir diğer isim ise Taner Yalçın. Taner Köln’den transfer edildiğinde kendisini gösterebileceği ve başarılı olabileceği bir takıma geldiğini düşünmüştüm. Özellikle Fenerbahçe ile oynadıkları hazırlık maçında gösterdiği performans ve attığı gollerle dikkat çekmişti. Nedense bir türlü istenen seviyeye gelemedi ve hayal kırıklığı yarattı. Bunda tercih edilmemesinin de etkisi olduğunu söylemek gerek. Bu sezon sadece 5 maçta sonradan oyuna dahil olabildi.<br />
<br />
Sağ kanatta gördüğümüz isim Boşnak oyuncu Edin Visca. Sezonun ilk yarısında inişli çıkışlı bir performans gösteren Visca sakatlıkların da etkisiyle yararlı olamamıştı. İkinci yarıyla beraber düzenli olarak forma giyen oyuncu son haftalarda takımın ayakta kalan isimlerinden birisi oldu. Visca süratli ve birebirde etkili oyunuyla ligde beğendiğim oyunculardan birisi. Fiziki dezavantajını saydığımız özellikleriyle kapamaya çalışıyor. Visca’nın sakatlık problemi devam ediyor ve Karabükspor’a karşı oynamamasının ihtimal dahilinde olduğunu ekleyelim. Bu bölgede izleyebileceğimiz bir diğer isim ise Tom. Geçtiğimiz sezonun devre arası transferlerinden olan Tom’dan da beklenen performansı bir türlü izleyemedik. Tom’u biraz da bizdeki Juju’ya benzetiyorum aslında. Juju’dan daha teknik ve ayağı yere sağlam basan bir oyuncu. Tom da Juju gibi Bulgaristan liginden gelmişti.<br />
Bulgar liginden bahsetmişken bu ligden gelen bir diğer oyuncu da Doka olmuştu. İlk sezonunda performansı ve attığı gollerle isminden en çok söz ettiren oyunculardan biriydi Doka. Bu sezon ise takımının durumuna paralel şekilde performansı düştü ve istikrarsız bir grafik çizdi. Geride kalan maçlarda sadece 2 gol atabilen oyuncu son 8 haftadır suskun. Yine de etkili bir oyuncu olduğunu sanırım hatırlatmaya gerek yok. Sol kanatta kullanılabilen bir diğer oyuncu da Ömercan Sokullu. Süper ligde 2. sezonunu geçiren Ömercan’ın zaman zaman etkili olduğunu gördük. Özellikle ceza sahasında gol arayan bir yapıya sahip. Takımına da 2 gol 4 asistlik azımsanmayacak bir katkı sağladı. Doka, Visca, Tom ve Ömercan’ ın ortak özellikleri her iki kanatta da oynayabilme yetisine sahip olmaları. Bu rotasyona devre arasında Greuther Furth’den transfer edilen Tayfun Pektürk’ ü de ilave edebiliriz.<br />
<br />
Yazının başında belirttiğimiz gibi İBB takımını Webo öncesi ve Webo sonrası olarak da değerlendirmek puan sıralamasındaki yerleri açısından bize yol gösterici olacaktır. Webo’yu sadece attığı gollerle değerlendirmek yanıltıcı olabilir. Keza transfer olduğu Fenerbahçe’ de attığı gollerin yanısıra partneri Sow’un da verimini ikiye katlayarak komple bir oyuncu olduğunu gözler önüne serdi. İBB’ e dönecek olursak Webo’ nun zamansız gidişi ile forvette çok büyük bir boşluk oluştu. Turgay Bahadır’ın uzun süreli ağır sakatlığı, Tevfik’ in yetersizliği derken Zenke ve Vittek transferleri tam anlamıyla ‘can havliyle’ yapılan hamlelerdi. Vittek’ in de gelir gelmez çamura yatmasıyla Bülent Korkmaz Zenke’ye sarılmak zorunda kaldı. Çok farklı özelliklere sahip Zenke’den Webo etkisi beklemek doğal olarak olanaksızdı. Buna rağmen Zenke beklenenin çok üstünde katkı sağladı. Hatta bazı maçlarda takımın ayakta kalan tek ismi oldu. Bülent Korkmaz’ ın yeni Mehmet Yıldız’ ı oldu desek yeridir.<br />
<br />
Bu tip örneklere sıklıkla şahit oluyoruz aslında. En yakın örnek geçtiğimiz sezon Manisaspor’ un en önemli oyuncuları olan Simpson ve Yiğit gibi çok önemli iki oyuncusunu öyle veya böyle bir şekilde elden çıkarması sonucu küme düşmesi, Antalyaspor’un golcüsü Necati’nin Galatasaray’a transferine izin vermesi sonucu yaşadığı sıkıntı ve başka bir takım tarafından ligde kalabilmesi tazeliğini koruyor. Zenke geride kalan 7 haftada takımı sırtında taşıyabilecekmi veya yukarıdaki örneklere bir yenisi daha mı eklenecek hep birlikte göreceğiz.<br />
<br />
Toparlamak gerekirse ;<br />
# İBB takımının risk alacağı bir karşılaşma olacaktır. Sabırlı oyun anlayışı ile takımlar arası puan durumunu gözeterek beraberliğinde bize yarayacağını unutmamalıyız.<br />
# Kalecileri Eduardo belirttiğimiz üzere yan toplarda oldukça sıkıntılı. Her ne kadar alışkın olmadığımız bir sistem olsa da sık sık çizgiye inip içeri ortalar denemeliyiz.<br />
# Savunmada ağır oyunculara sahipler. Kayserispor maçında attığımız ikinci golde olduğu gibi LuaLua Shelton ikili oyunlarıyla defansın arkasına sarkmak mümkün.<br />
# Defansta hava toplarında etkili oyunculara sahip olsalar da duran toplarda adam paylaşım hatası yapıyorlar. Sıkışan oyunda bu durum bizim için anahtar teşkil edebilir.<br />
# Kanatta oynayan oyuncularının savunma zaafiyeti olduğundan geri gelmekten hoşlanmıyorlar ve bek oyuncuları zor durumlara düşebiliyor. Kanatlardaki etkili adamlarımızı kullanabileceğimiz bir maç olabilir.<br />
# Holmen gibi ceza sahası çevresinden her iki ayağıyla da etkili vuruşlar yapabilen bir oyuncuya sahipler. Mutlaka önlem alınmalı.<br />
# Zenke gibi güçlü bir oyuncunun yüzünü kaleye dönmesine izin vermemeli, keza rakibini sırtına alıp kaleye gitmeyi seven bir oyuncu.<br />
# Kanatlardaki isimler birebirde etkili oyuncular olduğundan öndeki oyuncuların beklere yardım etmesi önemli etken olacaktır.<br />
<br />
Karabükspor cephesine dönecek olursak ;<br />
” Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu günlerde ” gibi efsaneleşmiş bu söz dizesine istinaen tüm olumsuzlukların bir kenara bırakılıp, bütünlüğü korumamız gerekiyor. Cenderenin mi, tencerenin mi yoksa kazanın mı içindeyiz adını siz koyun. Şu bir gerçek ki alt taraftan bir sıcaklık hala hissedilmekte. Bu sıcaklıktan sıyrılıp serinlemek ise yine bizim elimizde....Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-23111469622304297362013-03-15T06:34:00.001-07:002013-03-15T06:34:19.055-07:00STSL 26. Hafta Gençlerbirliği - Karabükspor<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8iu_HRs23DoInyVvfVPy2r1EzupyfTtg5QSuejC_-tQfx3ItEl0Iw2kf4fP-DA2t7sTDoCi0tmzLOlGxwDn7HKyVDAHlx3LWVuA4D34Lauarh22iXkOzQ27gUQNj7UL6vvbD3XFdo4gY8/s1600/281020121758245208215_2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="210" psa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8iu_HRs23DoInyVvfVPy2r1EzupyfTtg5QSuejC_-tQfx3ItEl0Iw2kf4fP-DA2t7sTDoCi0tmzLOlGxwDn7HKyVDAHlx3LWVuA4D34Lauarh22iXkOzQ27gUQNj7UL6vvbD3XFdo4gY8/s400/281020121758245208215_2.jpg" width="400" /></a></div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="38">
<strong></strong> </div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="38">
<strong>kırmızımavi.org için hazırladığımız Gençlerbirliği maç önü yazısı ;</strong></div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="38">
<strong></strong> </div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="38">
Şimdi biraz düz mantık yürütelim…</div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="37">
30 puanınız var ve iç sahada mutlak kazanılması gereken bir maçı beraberlikle tamamlamışsınız…</div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="35">
Teknik direktörünüz alınan bu 1 puanın öneminden bahsediyor. Önünüzde oynanması gereken 9 maçınız kalmış ve bu mantıkla yürünecek olursa 9 maçtan da birer puan alsanız sezonu 39 puanla tamamlayacaksınız ki baraj puanı olarak değerlendirilirse eğer kümede kalmanız garanti değil.</div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="41">
Bu maçlardan 9 puan alma durumunuz da şüpheli zira son 9 haftada sadece 9 puan toplayabilmişsiniz…</div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="36">
Teknik direktörünüz her fırsatta 9 puandan aldığı takımı zirvelere çıkardım havasında.</div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="40">
Bu kadar 9 ların içinde sezon sonu 9 doğurmak boynunuzun borcu olsa gerek…</div>
<div>
</div>
<div>
İşin espri yanını bir kenara bırakıp gerçeklerle yüzleşmek gerekirse içinde bulunduğumuz durum hiçte iç açıcı değil. Yapılan son çağrıya da karşılıksız kalmayan taraftarlar Eskişehirspor karşısında ısıran, basan ve galibiyeti kovalayan bir takım beklentisi içerisinde tribünlerdeki yerlerini doldurmuşlardı. Ne yazık ki sahada oynanan futbol beklenen golün tamamen şansa bağlı olduğunu gözler önüne serdi. Yakalanan fırsatlar da oyuncuların ayağında pranga varmışcasına heba edilince bize yine özlemler kaldı.</div>
<div>
</div>
<div>
Bir kere takım içerisinde sıkıntılar olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Oyuncular arası iletişimsizlik had safhada. Maçın her anında zihinlerde korku havası hakim. Haftalardır kazanamamış olmanın verdiği psikolojik etki, cesaretsizliği de beraberinde getirmiş. Teknik heyetinden yöneticisine her fırsatta dile getirilen takım kalitesi de olsa olsa koca bir balon. Potansiyeli belli olan oyuncu grubunun takım olgusundan uzaklaşması da işleri iyice içinden çıkılmaz bir hale sokuyor. Bu durum ne kadar daha devam eder, tahammül sınırları bellimidir, planlanmış bir strateji mevcutmudur veya kurbanlık koyun gibi kadere razı mı olunur bilinmez.</div>
<div>
</div>
<div>
Biz yine de her hafta yeni bir umut klişesine sarılarak haftalık değerlendirmemizi yapmaya çalışalım. Bu haftaki rakibimiz 90. kuruluş yıldönümünü kutlayan Gençlerbirliği. Galatasaray deplasmanında aldığı kritik galibiyetle nisbeten de olsa kendilerini aşağıdaki hengamenin dışına attılar.. Aldıklari galibiyette elbette şans faktörü önemli etkendi fakat disiplinli oyunları 3 puana uzanmalarını sağladı.</div>
<div>
Gençlerbirliği belli bir oyun yapısı olan, her bölgesinde vasıflı oyunculara sahip bir takım. Kadro istikrarını sağlamış, ideal bir onbiri bulunan, yapılan değişiklikleri de rotasyon dahilinde yapan bir ekip.</div>
<div>
</div>
<div>
Genel istatistiklere baktığımız zaman Gençlerbirliği takımının maçlarının genelde gollü geçtiğini görüyoruz. Fazla gol atan ve yiyen bir yapıya sahipler ki yedikleri 35 gol ile en çok gol yiyen Karabükspor’ un arkasından gelen takımlardan. Karabükspor’ la olan benzerliklerinden birisi de paslı oyunu pek tercih etmemeleri ve hızlı oyuncuları ile hücuma çıkışları. Tabii bu benzetmede oyuncu kalitesindeki seviyeyi ayrı tutuyoruz. Dizilişleri genelde 4-3-2-1 ve 4-2-3-1 şeklinde oluyor. Geride kalan 25 haftada orta direk bir performans gösterdiler.</div>
<div>
</div>
<div>
Kalelerinde altyapı ürünü Ramazan Köse görev alıyor. Gençlerbirliği’ nin takım halinde normalden fazla gol yemesine rağmen Ramazan bu sezon başarılı bir performans sergiliyor. Serdar Kulbilge’ den görevi devralan Ramazan geçtiğimiz hafta da takımının galibiyetine önemli katkı sağlamıştı. Yedeğinde ise yine altyapıdan yetişme Özkan Karabulut’u görüyoruz. Geçtiğimiz sezona oranla daha az forma giyse de Özkan da süper lig tecrübesi yaşamış bir isim. Gençlerbirliği takımının kaleci konusunda riske girerek kendi bünyesindeki oyunculara şans vermesi de takdir edilesi..</div>
<div>
</div>
<div>
Savunmanın sağ tarafında Cem Can forma giyiyor. Takımın kaptanı olan Cem Can’ ı İstanbulspor günlerinden bu yana orta saha oyuncusu olarak hatırlıyoruz fakat son yıllarda sağ beke o kadar alıştı ki bu bölgeyi iyice benimsemiş durumda. Ligin tecrübeli oyuncularından olan Cem Can zaman zaman yine orta sahada görev alıyor. Mücadeleci bir yapıya sahip olan Cem Can’ ın sert frikikler kullanabildiğini de ekleyelim. Arkasında bekleyen oyuncu ise Serkan Kurtuluş. Galatasaray döneminde beklenen gelişmeyi gösteremeyen Serkan kardeşinin biraz gerisinde kaldı. Bu sezon da yaşadığı sakatlık sebebiyle bir müddet sahalardan uzak kalmıştı. Yeni yeni formunu yakalayan Serkan’ ın cezası sona eren Cem Can’ dan formayı kapabileceği muamma. Kim bilir belki de Fuat Çapa sezon başından hatırladığımız şekilde iki oyuncuyu da aynı anda sahaya sürebilir. Bu bölgede kulanılabilecek bir diğer oyuncu da süper ligdeki ilk sezonumuzda formamızı terleten Kerim Zengin. Yaşadığı sakatlıkların da etkisiyle bir türlü toparlanamayan Kerim devre arasında transfer olduğu Gençlerbirliğinde henüz oynama şansı yakalayamadı.</div>
<div>
</div>
<div>
Süper lig takımlarının kadrolarına şöyle bir göz attığımız zaman sol bek pozisyonunda sezonun belki de en istikrarlı ve başarılı oyuncusu Dusko Tosic. Hemen hemen her maçta belli bir çizgisi olan Tosic hem savunma hem hücumda takım adına da çok kritik bir görevde. Savunmadan çıkışlarda ilk tercih edilen oyuncu olmasının yanısıra hücumda da etkin rol üstleniyor. Avrupa kariyerinde beklediği başarıyı yakalayamayan Tosic Gençlerbirliğinde kendisini bulmuş görünüyor. Sol bek pozisyonu Gençlerbirliği’ nin alternatif sıkıntısı yaşadığı bölge. Özellikle devre arasında Mehmet Sedef’ in sürpriz ayrılığı sonrası iyice Tosic’ e bağımlı kaldılar. Görev alabilecek bir diğer oyuncu için Serkan Kurtuluş’ un adını verebiliriz.</div>
<div>
</div>
<div>
Savunmadaki ideal ikili Aykut Demir ve Ante Kulusic. Aykut güçlü fiziği, Kulusic ise pozisyon bilgisi ile ön plana çıkıyor. Her iki oyuncunun da hava toplarındaki hakimiyetinden söz edilebilir. Aykut’tan başlamak gerekirse; Nac Breda alt yapısında futbola başlayan Aykut savunmadaki güven veren duruşuyla dikkat çekiyor. Gençlerbirliğinde dördüncü sezonunu geçiren oyuncunun her transfer döneminde büyük takımlar ile adı anılıyor. En başarılı sezonunu geçiren Aykut alt yaş kategorilerinden sonra bu sezon ilk kez A milli takıma çağrılarak bu başarısını taçlandırmış oldu. Savunmadaki görevinin yanısıra hücumda da attığı 4 gol ile fazlasıyla katkı verdi. Aykut için ilave edebileceğimiz bir diğer husus da bazen gereğinden fazla sert olması ve gördüğü kartlar. Hırvat stoper Kulusic’ te Türkiye’deki beşinci sezonunu geçiriyor. Kulusic için de Süper ligdeki en verimli sezonu diyebiliriz bu sezon için. Hacettepe formasıyla başladığı Türkiye kariyerinde 1. Ligde de forma giymişti. İstikrarlı bir yükseliş gösteren oyuncu Aykut gibi attığı 3 golle ofansif anlamda da takımına çok kritik puanlar kazandırdı. Dezavantajı ise Aykut’ a nazaran ağır bir yapıya sahip olması ve arkasına adam kaçırması. Bu oyuncuların gerisinde bekleyenler ise Arnavut oyuncu Debatik Curri ve Mahmut Boz. Curri geldiğinden beri yaşadığı sakatlıklardan dolayı bir türlü belini doğrultabilmiş değil. İlginç bir ayrıntı da Curri’ nin görev aldığı maçlarda Gençlerbirliği’nin galibiyet alamamış olması. Devre arasında yuvasına dönen Mahmut Boz ise şimdilik A2 kadrosunda kendisine yer buluyor.</div>
<div>
</div>
<div>
Savunma ikilisinin önünde kimi zaman ikili, kimi zaman ise üçlü bir dizilişle yer alıyorlar. Genelde kullanılan formasyon Özgür, Petrovic ve Randall Azofeifa’ dan kurulu üçlü. Bu üçlüde Özgür ve Petroviç biraz daha savunmayla meşgale olurken Azofeifa işin hücum kısmıyla ilgileniyor. Bu demek olmuyor ki diğer iki oyuncu hiç hücumu düşünmüyor. Aksine her iki oyuncuyu da rakip yarı alanda pozisyon kovalarken görebiliyoruz. Radosav Petrovic Özgür’ e oranla topla arası biraz daha iyi olan bir oyuncu. Çanakkale Dardanel saflarından gelip başarılı olan oyunculardan birisi de Özgür. Geçen sezondan başlayan çıkışını sürdüren Özgür Gençlerbirliği’nin yapıtaşlarından birisi olma yolunda hızla ilerliyor. Doğa Kaya ve Cem Can da önliberoda alternatifler arasında yer alan diğer oyuncular. </div>
<div>
</div>
<div>
Sezon başından beri Gençlerbirliği’nin sağ kanadında gördüğümüz isim ligin en renkli ve farklı oyuncularından birisi olan Hurşut Meriç. Tekniği, sürati ve adam eksiltme özelliği ile sol kanatta aşina olduğumuz oyununa bu sezon sağ kulvarda devam ediyor. Hurşut’ u uzun uzadıya anlatmaya gerek yok zira oyun stili ve fiziki görünümüyle unutulacak bir isim değil. Teknik direktörü Fuat Çapa da Hurşut’ a belli sınırlar koymayarak oyuncudan alabileceği maksimum verimi alma çabasında. Dezavantajı ise bazen gereğinden fazla topla haşır neşir olması ve çalım sevdası. Taraftarları ile de arasında özel bir bağ bulunan Hurşut’tan bu kadar bahsettik ama bu hafta oynamayacak gibi görünüyor. Kaldı ki tedavisini sürdürdüğü Hollanda’dan henüz dönebilmiş değil. Yerine muhtemelen ara transfer döneminde takıma dahil olan Nemanja Tomiç oynayacaktır. Tomiç oynadığı 4 maçta bize yeterli değerlendirme imkanı sunmasa da tekniği iyi bir oyuncu izlenimi verdi. Bu maçlarda yaptığı 2 gol asisti ile de kısa sürede katkı vermesini bildi.</div>
<div>
</div>
<div>
Sol önde yine farklı bir oyuncu profili çizen Jimmy Durmaz forma giyiyor. İlginç bir hayat hikayesi olan Jimmy sezon başında İsveç’in Malmö takımından transfer edilmişti. Güçlü fiziği, ceza sahası çevresinden yaptığı sert şutları, her iki ayağını kullanabilme özelliği ile dikkat çekiyor. Gençlerbirliği’ nin öne çıkan oyuncularından birisi olan Jimmy İsveç milli takımına da davet edildi. Jimmy Durmaz da kart cezası sebebiyle Karabükspor’a karşı forma giyemeyecek. Sol kanatta görebileceğimiz isim Boşnak futbolcu Ermin Zec olabilir. Yalnız Zec’in oynaması durumunda saha içerisinde 7 yabancılı bir durum söz konusu ki teknik direktör Fuat Çapa’ nın tercihini hangi bölgeden yana kullanacak bilemiyoruz.</div>
<div>
</div>
<div>
Forvette sezonun ilk yarısında yeni transferler Dejan Lekiç ve Ekigho Ehiosun’dan istediği verimi alamayan Gençlerbirliği işini şansa bırakmadı ve Vleminckx transferini gerçekleştirdi. Henüz ilk maçında attığı 4 golle Türkiye kariyerine müthiş bir başlangıç yapan Vleminkcx zor telaffuz edilen ismini herkese ezberlettirmeyi başardı. Kiralık geldiği Gençlerbirliği hücumlarına fiziği ve çok etkili kullandığı kafa vuruşlarıyla yeni bir soluk getirdi. Devre arasında Karabükspor idmanlarına çıkan fakat sağlık sorunları sebebiyle transferi gerçekleşmeyen Nijeryalı oyuncu Ekigho da kenarda bekleyen bir diğer oyuncu. Ermin Zec ve Lekiç’i de dahil edersek her ne kadar istatistiklere yansımamış olsa da zengin bir hücum rotasyonuna sahip olduklarını söyleyebiliriz. </div>
<div>
</div>
<div>
Özetle ;</div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="15">
<div id="mpf0_readMsgBodyContainer" metrikaid_0.3548169214742485="16">
<div id="mpf0_MsgContainer">
# Savunmada Mabiala ve Deumi’ nin ( maç saati beli olacak) yokluğu zaten sorunlu olduğumuz bölgede bizi oldukça etkileyecektir.</div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="27">
# Her hafta dile getirdiğimiz takım savunmasını bu maçta çok daha dikkatli yapmamız gerekiyor.</div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="26">
# Duran toplarda adam paylaşımını çok iyi yapmamız gerekiyor keza rakipte Vleminckx, Aykut, Kulusic ve Özgür gibi hava hakimiyeti oyuncu fazlalığı mevcut.</div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="25">
# Yukarıda bahsettiklerimize paralel şekilde olabildiğince yerden oynayıp, gelişigüzel doldur boşaltlardan kaçınmalıyız.</div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="24">
# Azofeifa ve Cem Can’ ın ceza sahası çevresinden yapabileceği etkili vuruşlara önlem alınması gerekiyor.</div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="23">
# Jimmy Durmaz ve Hurşut’un yerlerini doldursalar da eksikliklerini mutlaka hissedeceklerdir.</div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="22">
# Aykut ve Kulusic’ in arkasına atılacak toplarla etkili olabiliriz, ki bu tip toplarda sorun yaşayabiliyorlar.</div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="21">
# Ahmet İlhan her ne kadar formsuz olsa da özelikle deplasmanlarda önemli kozumuzdu. Ahmet’in eksikliği de son haftalarda iyice su yüzüne çıkan hücum sıkıntımıza tuz biber ekti.</div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="17">
# Mesut Bakkal’ ın eksikleri de göz önüne aldıgımızda Bertul Kocabaş’a artık şans vermesi gerekiyor. Juju’daki ısrar takıma yarardan çok zarar vermeye başladı.
<br />
<div metrikaid_0.3548169214742485="20">
</div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="19">
Ne yazarsak yazalım, ne söylersek söyleyelim inanmışlığı hissedemiyorsak eğer çırpınışlar nafile…</div>
<div metrikaid_0.3548169214742485="18">
Galibiyetsizlik serimize artık son vereceğimiz bir maç dileğiyle…</div>
</div>
</div>
</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-52652325797104562822013-03-08T04:30:00.001-08:002013-03-08T04:30:16.127-08:00STSL 25. Hafta Karabükspor - Eskişehirspor<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjefnqCQXWUk3qW_FVRFjDq7DGQSzWIHIwJzPc9nx25Ve885TgQ8uHbJHjliovrzqL41GReT_D0usz2lbzROl33ippQX1dn_caFiX-xZxIlyT_E_0nEtza3awHWZr13gC4cBjBhfhbZvqyN/s1600/IMG_6590.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" jsa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjefnqCQXWUk3qW_FVRFjDq7DGQSzWIHIwJzPc9nx25Ve885TgQ8uHbJHjliovrzqL41GReT_D0usz2lbzROl33ippQX1dn_caFiX-xZxIlyT_E_0nEtza3awHWZr13gC4cBjBhfhbZvqyN/s320/IMG_6590.jpg" width="320" /></a></div>
<div metrikaid_0.018423577165908866="10" sizcache09269275483462326="66 151 144" sizset="false">
<br /></div>
<div metrikaid_0.018423577165908866="10" sizcache09269275483462326="66 151 144" sizset="false">
<br /></div>
<div metrikaid_0.018423577165908866="10" sizcache09269275483462326="66 151 144" sizset="false">
k<strong>ırmızımavi.org için hazırladığımız rakip değerlendirmelerinde bu haftaki konuğumuz Eskişehirspor;</strong></div>
<div metrikaid_0.018423577165908866="10" sizcache09269275483462326="66 151 144" sizset="false">
<br /></div>
<div metrikaid_0.018423577165908866="35">
Haftalardır tadımız tuzumuz yok. Gerek sahada oynadığımız futbol, gerekse takımdaki hava sezonun belki de en mutsuz günlerini yaşamamıza sebep oluyor. Hafta arasındaki durum değerlendirmeleri sonunda yapılan açıklamalarda birlik ve beraberlik çağrıları yapıldı. Sıralamadaki yerimize vurgu yapılarak takımlar arası puan farklarının yakınlığından bahsedildi. Elbette ki puan tablosunu göz önüne aldığımız zaman bu açıklamaların haklılık payı olduğu görülüyor. Yalnız ikinci yarıyla beraber yakaladığımız müthiş bir ivmeden bahsetmemiz gerek. Maalesef ki bu ivmemiz aşağıya doğru ve ne zaman durulacağına dair bir fikir üretemiyoruz. Taraftar olarak hiçbir kimseye kin gütmemiz ve başarısızlık beklentimiz elbette yok. Felaket tellallığına da meraklı değiliz. Kısacası takımın başaralı olması bizim tek mutluluk kaynağımız. Fakat gerektiği yerde yanlışlara vurgu yapmak da hakkımız. Mesela teknik direktör Mesut Bakkal’ ın tek bir faydasını görmediği halde aynı isimlere inatla şans vermesi ve forma beklentisi içerisinde olanları görmezden gelip bu kısır döngüye izin vermesine sessiz kalmamız beklenmemeli. Takım içerisinde de bir takım değişiklikleri yapabilmek teknik direktörlük meziyetleri arasında olsa gerek. Oysa ki el çabukluğuyla takımın önemli isimleri bir çırpıda gönderiverilmişti değil mi?</div>
<div>
</div>
<div>
Kafalar karışık, görüntü bulanık. Yapılan çağrılara şehrin tepkisinin nasıl olacağını bilemiyoruz. Şahsi fikrim sezon başından beri elinden gelenin fazlasını veren taraftarın bu çağrıya da kayıtsız kalmayacağı. Şehrin en önemli tanıtım kaynağı olan süper ligi istiyorsak eğer yapılması gereken de bu.</div>
<div>
</div>
<div>
Bu şartlar altında karşılaşmak istemeyeceğimiz rakiplerden birisi var karşımızda. Olcay Şahan klasiklere girecek o son saniye golünü Fenerbahçe ağlarına bırakmasa Eskişehirspor’un Galatasaray karşısındaki müthiş performansı haftanın olayı olacaktı. Bana kalırsa haftanın olayıydı başka. Nitekim bir önceki hafta galaksi takımı olarak adlandırılan Galatasaray rakip kalede 90 dakika boyunca tek bir tehlike yaratamazken topla oynama yüzdelerinde de Eskişehirspor’un bariz üstünlüğü bulunuyordu. Galatasaray bu deplasmanda bıraktığı 2 puana üzülmek bir yana aldığı 1 puana sevinmek zorunda kaldı.</div>
<div>
</div>
<div>
Bu hafta karşılaşacağımız Eskişehirspor’ un bu performansı büyük hayranlık uyandırdı ama sezon başından beri istikrar yakalaklarını söylemek güç. Aslında lige çıktıkları sezondan günümüze kadar geçen sürede şehrin potansiyelini göz önüne aldığımız zaman Eskişehirspor’ un beklentilerin oldukça uzağında kaldığını söyleyebiliriz. Taraftar ve futbol kültürü olarak gerekli donanıma sahip olan Eskişehirspor yönetimi bu avantajları bir türlü kullanamadı ve beklentilerin gerisinde kaldı. Yakın zamanda bir Bursa başarısı beklenmese de düzenli bir yapılanma ile uzun vadede bunu başarabilecek şehirlerin başında yer alıyor.</div>
<div>
</div>
<div>
Kadrolara dönecek olursak sahada yer alan ideal 11 fizik ve teknik olarak bir çok takımla boy ölçüşebilecek seviyede. Fakat uzun lig maratonunda aynı performansı doğal olarak sergileyememeleri ve kenardan direkt katkı yapabilecek oyuncu eksikliği takımın yukarılara tırmanma şansını azaltıyor.</div>
<div>
</div>
<div>
Kalede yer alan Ruud Boffin sezon başındaki görüntüsüyle bizlere Türkiye kariyerinin uzun olmayacağının izlenimini vermişti. Özellikle yan toplarda yaptığı hatalarla dikkat çekmişti. Zamanla kendisini toparlayan Boffin ligin en az gol yiyen kalecilerinden birisi oldu. Avrupa, kupa ve ligde geride kalan 35 maçın tamamında oynayan Belçikalı kaleci yedeği Sinan Ören’ e forma şansı tanımadı.</div>
<div>
</div>
<div>
Savunmanın sağında kaptan Sezgin Coşkun’ un uzun süren sakatlığında Veysel Sarı ve Jerry Akaminko görev alan isimler olmuştu. Formasına kupadaki Mersin İdman Yurdu maçıyla kavuşan Sezgin’ in lig için hazır olduğu söylenemez. Veysel’ in de cezalı oluşu ve savunmanın göbeğinde yer alan Servet’ in sakatlığı sebebiyle Akaminko’ nun da stopere geçecek olması bu bölgede Ersun Yanal’ ın elini oldukça zayıflatıyor. Kupa maçındaki etkili performansıyla adından söz ettiren genç oyuncu Tarık Çamdal asıl mevkiisi olmamasına rağmen sağ bekte kullanılacak alternatif olarak görülüyor.</div>
<div>
</div>
<div>
Sol bekin daimi sahibi bilindiği üzere Brezilyalı oyuncu Dede. Fakat İBB maçında sakatlanan oyuncunun tedavi süreci halen devam ediyor ve sahalara dönmesi biraz daha zaman alacak. Geçtiğimiz hafta bu bölgede Diego’ yu görmüştük. Sağ bekte olduğu gibi sakat ve cezalı oyuncuların çokluğu sol bekte de Eskişehirspor’un canını sıkacak gibi duruyor. Diego’ nun da stopere geçeceğini düşünürsek asıl mevkiileri sol ön olan Özgür Çek veya Serol ikilisinden birisi bu bölgede kullanılacaktır.</div>
<div>
</div>
<div>
Savunmadaki alternatif oyuncu eksikliği geri dörtlünün tamamını etkilediği için Eskişehir savunmasının bel kemiği olan Servet’ in yokluğu yukarıda da belirttiğimiz gibi domino etkisi yaratıyor. Ersun Yanal’ ın tercihlerini nasıl kullanacağı merak konusu. Tandemi Akaminko-Diego ikilisi ile oluşturup beklerde farklı isimleri mi kullanacak yoksa her iki oyuncudan birini beklerdemi tercih edecek bilemiyoruz. Özelliklerine göz atarsak her iki oyuncununda hava toplarında etkili olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle Diego duran toplarda sürekli ileri çıkıyor. Geçtiğimiz sezon hatırı sayılır bir gol sayısına ulaşan Diego bu sezon biraz daha geride kalmış durumda. Ceza sahası çevresinden sol ayağını etkili kullandığınıda eklememiz gerek.</div>
<div>
</div>
<div>
</div>
<div>
Eskişehirspor’un en kuvvetli olduğu bölgesi orta sahası. Alper Potuk, Hürriyet ve önlerinde Tello’ dan oluşan bu bölge oldukça etkili. Geçtiğimiz haftaya damga vuran performansın da en önemli unsurlarıydı. Geçen sezon transfer gündeminin en önemli isimlerinden birisi olan Alper her geçen gün oyununu geliştiriyor. Hücuma verdiği katkının yanı sıra savunmada da rakip takımın atak başlangıçlarında yaptığı etkili pres ile oyun kurmasına izin vermiyor. Partneri Hürriyet’ i ise yıllardır rakip oyun kurucularına yaptığı adam adama markajı ile tanıyoruz. İstatistiklere göz attığımız zaman orta alanda takımının kesici rolünde olduğunu söyleyebiliriz. Hürriyet’in de cezalı oluşu ve Karabükspor karşısnıda forma giyemeyecek olması Eskişehirspor’ un en önemli eksikliklerinden birisi olacak. Yerine kullanabilecekleri Mehmet Güven ise sakatlığı sebebiyle forma giyemeyecek. Bu bölgede takımın jokeri olarak niteleyebileceğimiz Veysel’ i de kullanamayacak olmaları saha içi dizilişinde farkı tercihlere girecekleri anlamını taşıyor. Orta sahada genç oyuncu Causic bu yoklukta kadroda kendisine yer bulabilir.</div>
<div>
</div>
<div>
</div>
<div>
Tello Eskişehirspor için çok önemli bir isim. Tello’ nun olmadığı maçlarda özellikle yaratıcılık anlamında sıkıntı yaşıyorlar. Verdiği paslar ve kullandığı serbest vuruşlarla takımı adına anahtar rol alabiliyor. Buna karşın zaman zaman sinirlerine hakim olamayıp gereksiz sertliklerde bulunabiliyor. Her ne kadar son haftalarda performans olarak beklenenden uzak bir görüntüde olsa da ligde yaptığı 10 asist takımının en önemli kozlarından birisi olacağı anlamını taşıyor.</div>
<div>
</div>
<div>
Sağ kanatta Diomansy Kamara’ yı görüyoruz. Ligin ilk yarısında oldukça etkili bir performans ortaya koyan Kamara ikinci yarıyla beraber büyük bir düşüşe geçti ve bu durum istatistiklerede yansımış durumda. Oynadığı son 8 maçta golle buluşamadı ve performans olarakta takımdaki eleştirilen isimlerin başında geliyor.</div>
<div>
</div>
<div style="text-align: left;">
Eskişehirspor’ da son haftaların tartışmasız en formda oyuncusu Erkan Zengin. Özellikle Galatasaray karşısında oynadığı futbolla herkesi kendisine hayran bıraktı. Ters kanatta yaptığı şık çalımları, mücadelesi ve enerjisiyle de taraftarlarının sevgilisi olan Erkan için istim üstünde olduğunu söyleyebiliriz. Bu bölgede kullanılabilecek diğer isimler Özgür Cek ve Serol Demirhan. Devre arası transfer döneminde takıma katılan Özgür’den beklentiler yüksek fakat henüz takıma tam olarak adapte olabilmiş değil.</div>
<div>
</div>
<div>
Eskişehirspor’ un forvet hattında Necati Ateş düzenli olarak görev alan isim. Necati de Kamara gibi formsuz olduğu bir dönemden geçiyor fakat ne kadar tehlikeli bir oyuncu olduğunu hatırlatmaya sanırım gerek yok. Özellikle ceza sahası içerisinde geçtiğimiz hafta yaptığımız savruklukları tekrarlamamız halinde affetmeyecektir. Aynı şekilde kafasınıda çok etkili kullanabiliyor ve sırtı dönük oynama becerisi ile Kamara ve Erkan gibi oyunculara da pozisyon yaratabiliyor. Necati’ nin arkasında bekleyen oyuncu ise Nuhiu. Sezon başındaki değerlendirmemizde Nuhiu için çokta olumlu düşüncelerimiz olduğunu hatırlamıyorum. Kapasitesi belli bir oyuncu fakat artı yönleri kullanılabilirse takımına fayda sağlayabilecek bir isim. Genellikle oyuna sonradan dahil olan Nuhiu hava toplarındaki hakimiyeti ile dikkat çekti. Galatasaray maçında bir dakika içerisinde iki topunun direkten dönmesi haftanın şanssızlığı olmuştu.</div>
<div>
</div>
<div>
Toparlanmak gerekirse ;</div>
<div>
</div>
<div>
# Rakipte bulunan eksikler oldukça fazla ve takım düzeninde önemli değişiklikler olacak.</div>
<div>
# Savunma baskı altında bocalıyor ve hata yapabiliyor.</div>
<div>
# Beklerde oynayacak oyuncuların süreklilik sorunu olacağından güçlü olduğumuz kanatları daha etkin kullanabiliriz.</div>
<div>
# Hürriyet gibi bir oyuncunun yokluğu orta saha sertliği açısından Eskişehirspor’ u zorlayacaktır. Bu alanı LuaLua ile değerlendirebiliriz.</div>
<div>
# Herşeyden önemli olan takım savunmasını çok iyi yapmamız gerekiyor. Eskişehirspor öne geçtiği karşılaşmalarda savunmada fazla boşluk vermiyor.</div>
<div>
# Rakip son haftalarda hücum olarak kısır bir görünümde. Kendi üzerimize çekmeden ceza sahasında topla oynamalarına müsade etmemeliyiz. Bu bölgelerde etkili oyunculara sahipler.</div>
<div>
# Gol atamama baskısı yaşamamalıyız. Rakipte üst sıralar için<br />galibiyet peşinde ve riske girecektir. Oyunun sıkıştığı anlarda Diego’ yu hücuma çıkarıyorlar fakat bu durumda da savunmada boşluk veriyorlar.</div>
<div metrikaid_0.018423577165908866="31">
# Tello’ nun savunma arkasına atacağı toplara dikkat etmemiz gerekiyor.</div>
<div>
# Duran toplarda büyük sıkıntı yaşıyoruz. Ceza sahası civarında yapılacak faullerden olabildiğince kaçınmalıyız.</div>
<div metrikaid_0.018423577165908866="30">
# Alper-Erkan ikili oyunlarına dikkat etmemiz gerekiyor. Hatırlarsak ilk yarıda oynanan maçta yediğimiz goller bu şekilde gelmişti.</div>
<div>
</div>
<div metrikaid_0.018423577165908866="29">
Rakipte durumlar gözlemlediğimiz kadarıyla bu şekilde. Fakat her seferinde olduğu gibi rakipten önce bizim neler yapabileceğimiz maçın gidişatını belirleyecek. Takım halinde hareket edebilirsek unutmaya yüz tuttuğumuz galibiyet hasretine son verebiiliriz. Kenardan fazla bir beklentimiz yok ne yazık ki. Notumuzu çoktan verdik. Olası bir istenmeyen sonuç çok şeylere gebe. İyi oynadık, ilerisi için ümit verdi gibi kopyala yapıştırlar da fayda sağlayacak gibi görünmüyor.</div>
<div metrikaid_0.018423577165908866="28">
Biz yine de olumlu düşünelim ve iyi oyun, 3 puan diyelim..</div>
<div metrikaid_0.018423577165908866="27">
Taraftara da nacizane isteğimizi yineleyelim….</div>
<div metrikaid_0.018423577165908866="26">
Tüm kırgınlıklara rağmen siz yine de kırmızımavi sevdanın peşinden gidin….</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-40639115162844157252013-03-01T01:25:00.001-08:002013-03-01T01:25:44.292-08:00Keyif Yuvarlaktır<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGsKHpQInfbTWFDIR49OyjhKGZrShCxdpvSegM5xVlKZ47hCRXog0Q1O5IIjxjibLiG56cMs62ZFvH0OJFaHSFQTrarevi2Kx7AXAv1lVWh-lhKR7q77x2T5zxRssrjg9Sq5sqi0JTuk5J/s1600/20130301_082054.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gsa="true" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGsKHpQInfbTWFDIR49OyjhKGZrShCxdpvSegM5xVlKZ47hCRXog0Q1O5IIjxjibLiG56cMs62ZFvH0OJFaHSFQTrarevi2Kx7AXAv1lVWh-lhKR7q77x2T5zxRssrjg9Sq5sqi0JTuk5J/s400/20130301_082054.jpg" width="300" /></a><br />
<br /></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
Mahallede demirden bir kalemiz vardı. Yıllarca ne goller attık, nice sevinçler yaşadık. Televizyonlardan izlediğimiz yıldızlardan gördüğümüz gibi. Bilindiği gibi tek kale oynardık maçlarımızı. Kimi zaman dokuz aylık, kimi zaman Alman kale. </div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
Ama çoğunlukla meşin toplarla oynadıkbu maçları. Bu konuda şanslıydık. Çok daha önceleri kırkbeşlik dediğimiz sert plastik toplarla da oynamışlığımız vardı tabii ki. </div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZWsgG_sLxJpuy9XV84wrRTAqnpYB9INNHDuPEyQCzzluQA1Y5vA7wOB354dfT3-pdmOM4_a0_kLmhS6bErWUCI2BsRBTHBnsDuA96Nr9yiJ60WwRzRfWywtrtzcLL9HAFuYE97QvdiYs8/s1600/20130301_081101.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gsa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZWsgG_sLxJpuy9XV84wrRTAqnpYB9INNHDuPEyQCzzluQA1Y5vA7wOB354dfT3-pdmOM4_a0_kLmhS6bErWUCI2BsRBTHBnsDuA96Nr9yiJ60WwRzRfWywtrtzcLL9HAFuYE97QvdiYs8/s1600/20130301_081101.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
Günümüz gençlerinin futboldan uzak olduğu şikayet edip durulur. Son zamanlarda sokaklarda top peşinde koşan çocuklarda görüyor değilim açıkçası. </div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
National Geographic Şubat sayısında '' Keyif Yuvarlaktır'' adındaki makalede Afrikadaki toprak sahalarda oynayan çocukların kullandığı toplara değinilmiş. Ben de bu kareleri paylaşmak istedim...</div>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDxcSBhnG-n1iBsbpa4Vcr38MuthGOFfjafdPJuiuYDa7ddCQ5kxohOwvDaX6tYY7nBHDSxImQqRkd4lEpzlDpdEXKZt83xrA0uA72RTiedc_Zir0ZBUBf6OMV8DRtjuBf9LOsh772nc_8/s1600/20130301_082501.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" gsa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDxcSBhnG-n1iBsbpa4Vcr38MuthGOFfjafdPJuiuYDa7ddCQ5kxohOwvDaX6tYY7nBHDSxImQqRkd4lEpzlDpdEXKZt83xrA0uA72RTiedc_Zir0ZBUBf6OMV8DRtjuBf9LOsh772nc_8/s1600/20130301_082501.jpg" /></a></div>
<br />
<br />
Bu çocuklar Nijerya' da, Burkina Faso' da, Mozambik' te, kimi iç savaşın ortasında, silahların gölgesinde, kimi ise açlık sınırında bu yuvarlak cismin peşinden koşmayı sürdürüyor.<br />
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-45673678982741846512013-02-27T06:17:00.000-08:002013-02-27T06:17:03.849-08:00STSL 24. Hafta Orduspor - Karabükspor<br />
<a data-mce-href="http://www.kirmizimavi.org/2013/02/27/super-lig-24-hafta-rakibimizi-taniyalim-orduspor/img_2319/" href="http://www.kirmizimavi.org/2013/02/27/super-lig-24-hafta-rakibimizi-taniyalim-orduspor/img_2319/" rel="attachment wp-att-4531"><img alt="IMG_2319" class="alignnone size-full wp-image-4531" data-mce-src="http://www.kirmizimavi.org/wp-content/uploads/2013/02/IMG_2319.jpg" height="266" src="http://www.kirmizimavi.org/wp-content/uploads/2013/02/IMG_2319.jpg" width="400" /></a><br />
<br />
<strong>kırmızımavi.org için hazırladığım Orduspor maç önü yazısı ;</strong><br />
<br />
<br />
Yazıyoruz, çiziyoruz...Kendimiz konuşup kendimiz dinliyoruz..Haftalardır aynı nakarat...Yine iç saha maçı, yine ızdırap..<br />
Bu takım haftalardır kötü futbol oynuyor. İşin kötü yanı iyileştirme yönünde en ufak bir ilerleme dahi yok. Maçın başındaki saman alevi misali yapılan baskı nihayetinde son buluyor, her zamanki gibi kalemizde görülen tipik bir pis bir gol ve ne yaptığını sahadakilerin kendilerinin bile anladığını tahmin etmediğim bir kargaşa. Bu kaos ortamında teknik taktik konuşmaya bile fırsatımız kalmıyor bu görüntüden sonra...<br />
Oysa konuşulacak o kadar şey varki...Dizilişten oyun yapısına, hücum anlayışından savunma kurgusuna...<br />
Her maç sonunda sorumluluğu kabul eden fakat bunun çözümünü bir türlü bulamayan kenar yönetiminin açıklamaları da artık kabak tadı vermeye başladı.<br />
<div>
Üstelik son açıklamalar da eleştiriye açık olunmadığını ortaya koyuyor. Taraftarı her maçta tribüne davet edenler, ortaya izlenilesi bir şeyler koyamıyorsa eğer eleştirilere de açık olmak zorunda. Ben yaptım, ben başardım mantığıyla bu durumun düzelmeyeceğini bilmek durumundalar.</div>
<div>
</div>
<div>
Bu sezon hiç olmadığı kadar dolu tribünlere karşı oynadı maçlarını Karabükspor. Her çağrıya cevap verdi bu taraftar. Ama her seferinde boynu bükük ayrılıyorsa stattan, bu durumun sorumluları her zaman olduğu gibi değişimin ilk halkası olacaklarını bilmeliler. Nasıl başarıda hakkını teslim edip övüyorsak, başarısızlıkta da yermek hakkımız olsa gerek...</div>
<div>
</div>
<div>
Geçtiğimiz haftayı yine bizim gibi acı veren bir mağlubiyetle kapatan bir rakip var bu hafta karşımızda. Arenada ilk yarıyı 2-0 gibi avantajlı bir skorla kapatmalarına karşın ikinci yarı gelen baskıya dayanamayıp sahadan 4-2 lik bir sonuçla ayrıldılar. İlk yarıda oynanan Galatasaray maçında zirve yapan Orduspor, yine bir Galatasaray maçıyla dibi gördü. Belki bu tabiri kabul etmek istemeyebilirler ama bu maça kadar ligin en az gol yiyen takımıyken yedikleri 4 gol Cuper yönetiminde ilk kez başlarına geliyordu.</div>
<div>
Geçtiğimiz hafta oynanan maç hakkında mağlubiyet için bir takım sebepler sıralanabilir tabii ki. Gergin ortam, verilen kararlar ve baskı alınan mağlubiyete etki eden unsurlardı. Bunlara ilave olarak Cuper' in tercihleri ve hamlesizlikleri de eklenebilir. Ama süreç sadece bir maçla izah edilecek gibi değildi Orduspor için. Düşüşün başlangıcı olarak ilk yarıya gitmemiz gerekiyor.</div>
<div>
</div>
<div>
Yukarıda bahsettiğimiz gibi 2-0 sona eren ilk Galatasaray maçının ardından başlamıştı takımdaki düşüş. O maçın ardından bir türlü toparlanamadılar ve geride bıraktıkları 17 haftada sadece 2 kez galibiyet alabildiler. </div>
<div>
Ordu' lu arkadaşlarla sezon başı yaptığımız sohbetlerde bu takımın kaliteli yerli oyuncu eksikliği yaşayacağını belirtmiştim. Nitekim bu eksikliği sezon boyunca yaşadılar. Bu durum özellikle kontenjan konusunda da sıkıntı yaşamalarına sebep oldu.</div>
<div>
</div>
<div>
Hector Cuper' in sezon başında kendisinin kurduğu bu kadro defansif anlamda başarılı olmakla birlikte hücumda kısır bir görüntü çiziyor. Zaten Cuper' in en çok eleştirildiği konu da takıma gereğinden fazla savunma anlayışı benimsettirmesi. Bu durum iç sahada başarılı gibi gözükse de deplasmanlarda tutmadı. Zaten Mersin İdmanyurdu ile birlikte ligde deplasmanda galibiyet alamayan iki takımdan birisi Orduspor. Sezona çok iyi bir giriş yapan takım en uzun süre namağlup unvanını taşımıştı. İlerleyen haftalarda dar kadronun yaşadığı formsuzluk skorlara da yansıdı. </div>
<div>
</div>
<div>
Geçtiğimiz haftadan bağımsız sezonun belki de en iyi kalecisi Saso Fornezzi. Yaptığı o kadar kritik kurtarışları oldu ki takımının beraberlikle ayrıldığı karşılaşmalar mağlubiyetle sonuçlanabilirdi. Geride kalan haftalarda takımın ayakta kalan isimlerinden birisi oldu. Yaşadıkları bu hassas dönemde yine takımının en büyük güvencelerinden birisi olacağa benziyor.</div>
<div>
</div>
<div>
Savunmalarına baktığımız zaman ligin en fazla alternatife sahip takımı olduğunu söylersek abarmış olmayız sanırım. Zira kalecilerle beraber devamlı olarak forma giyen 26 kişilik kadronun 12' si defans oyuncularından oluşturuyor. Zaten güçlü oldukları rotasyona devre arasında da takviye yaptılar. </div>
<div>
Sezona Ali Çamdalı - Agustin Garcia ikilisi ile başlayan Orduspor' da İbrahim Kaş' ın takıma katılmasıyla Ali Çamdalı orta sahaya kaydı. Genelde Agus ve İbrahim Kaş tandemi ile sahada yer aldılar. Bu ikiliye zaman zaman Roversio eşlik etti. Devre arasında ise Dinamo Kiev ile Şampiyonlar Ligi ve Uefa tecrübesi yaşayan Ayila Yussuf transferi gerçekleşti. Gurbetçi oyuncu Ömer Kulga ise bu sezon sadece kupa maçlarında yer aldı. </div>
<div>
İbrahim Kaş ve Yussuf' un sakatlıkları sebebiyle Karabükspor karşısında Ali Çamdalı ve Roversio' yu savunmada görebiliriz. İlk yarıda düzenli forma giyen Agustin Garcia' nın ise son haftalarda neden tercih edilmediğini bilemiyoruz. Savunmada bir düzen oturttuklarını söylemek zor. Bu durumu son iki haftada yedikleri 6 gol ile özetleyebiliriz.</div>
<div>
</div>
<div>
Savunmanın sağında Portekizli oyuncu Miguel Garcia yer alıyor. Geride kalan dönemde cezalı olduğu dönemler hariç bütün maçlarda 90 dakika forma giyen Garcia Galatasaray karşısında ilginç şekilde kontenjana takılan isim olmuştu. Bir maçlık aranın ardından bu hafta yerini alacağını düşünüyorum. Yerine forma giyen Ferhat Çökmüş' ün ise savunmada güven verdiği söylenemez.</div>
<div>
</div>
<div>
Sol bekte sezona Ferhat Çökmüş ile başlayan Orduspor' da, Atilla ile devam edilirken Ferhat Öztorun son haftalarda görev alan isim oldu. Atilla zamanla ilk geldiği dönemki performansından uzaklaştı ve İBB maçındaki hatalarından sonra formasını Ferhat' a kaptırdı. </div>
<div>
</div>
<div>
Orta sahada Ali Çamdalı, Şamil ve Nizamettin' i görüyoruz. Oynanan maçların durumuna göre bu oyuncuların yer değiştirdiğini gördük. Özellikle yaşadıkları yabancı kontenjanı sorunu sebebiyle bir çok maçta Ali' yi stopere çekmek durumunda kaldılar. Şamil Cinaz yıllarca Almanya' da forma giymiş bir oyuncu ve çalışkan bir isim. Zaman zaman hücuma da destek veren oyuncu attığı 3 golle takımına katkı sağladı. Geçen hafta da penaltıyı kazandıran isim olmuştu. Ali Çamdalı için Cuper' in jokeri tabirini kullanabiliriz. Nerede görev verilirse verilsin elinden gelen gayreti gösterdi. Ali Çamdalı da Şamil Cinaz gibi altyapısını Almanya' da almış bir oyuncu. Nizamettin' in ise bu sezon beklentileri karşıladığını söylemek güç. Aslına bakılırsa Nizamettin' in bu beklentileri karşılayabilecek bir oyuncu olduğu da tartışılır. Manisaspor dönemlerinde de bu tarz bir isim olmamıştı. </div>
<div>
</div>
<div>
Geçen sezonun Orduspor' u Gosso ve Culio gibi oyuncuları ile göbekten yaptığı ataklarla etkili olmaya çalışırken bu sezon oyunu kanatlara yaymayı amaçlamıştı. Cuper, yapılan transferlerle birlikte sezon başında Umbides ve Monje ile bu anlayışı başarıyla uygulamıştı. İlerleyen haftalarda Monje' nin yaşadığı sakatlık ve formsuzluk takımı da etkiledi. Yiğit Gökoğlan' ın hiç katkı verememesi ve Müslüm' ün belli bir çizgide kalması ofansif anlamda takımın sıkıntı yaşamasına sebep oldu. Devre arasında forvet arkasına takviye beklentisi içindeyken sol kanat oyuncusu Romero transferi geldi. Romero' nun oynadığı 3 maçta koyduğu performans ilerisi için ümit verse de aranan isim olduğu konusunda şüpheler var. Bu hafta Umbides cezası sebebiyle takımdaki yerini alamayacak ve Orduspor' un en fazla arayacağı isim olabilir. Yerine ise ters kanatta oynayabilen Müslüm' ü görebiliriz.</div>
<div>
</div>
<div>
Forvet oyuncularına baktığımız zaman bir Anadolu takımı için oldukça iyi isimlere sahip oldukları söylenebilir. Stancu, Barral ve Hasan Kabze' den oluşan hücum hattı bir çok takımda bulunmuyor. Ama performans anlamında beklentilerin oldukça altında kaldıklarını söyleyebiliriz. Stancu attığı 8 golle takımın en golcü ismi olurken 9 haftalık suskunluğunu geçtiğimiz hafta attığı penaltı golüyle bozdu. Barral ise kendisi için ödenen bonservisi göz önüne aldığımızda başarısız bir sezon geçiriyor. Hasan Kabze' de takıma katıldığı geçtiğimiz sezonki performansın çok uzağında. Barral geçtiğimiz hafta çok talihsiz bir sakatlık yaşayarak oyunu terketmek zorunda kalmıştı. Neyse ki korkulan olmadı ve sağlık durumu düzeldi. Karabükspor karşısında oynayıp oynamayacağını bilemiyoruz.</div>
<div>
</div>
<div>
Toparlamak gerekirse ;</div>
<div>
# Bu maç bizim için ne kadar önemliyse rakip için de o derecede önemli. Hatta Orduspor' un kritik eşiği diyebiliriz bu maç için.</div>
<div>
# Stresli bir ortamda oynanması beklenen bu maçta rakibin içinde bulunduğu durumu avantaja çevirebiliriz. </div>
<div>
# Son zamanların moda tabiri psikolojik üstünlüğü Orduspor' un Karabükspor' a karşı kullandığını söylenebilir. En iyi olduğumuz dönemlerde dahi galibiyet alamamıştık.</div>
<div>
# Cezası dolan Ahmet İlhan ve Shelton' ın etkili olabileceği bir maç. Kaldı ki Orduspor beklerde sorun yaşayabilen bir takım.</div>
<div>
# Orduspor' un geri dörtlüsü birlikte oynamaya alışkın değil ve bunu değerlendirebiliriz.</div>
<div>
# Her ne olursa olsun ligin en iyi defansif takımlarından biriyle oynuyoruz.</div>
<div>
# Orduspor ilk dakikalarda baskı kurmaya çalışacaktır. Özellikle İlk 15 dakika dikkatli olmamız gerekiyor.</div>
<div>
# Rakipte olduğu kadar bizde de sorunlar mevcut. Bilhassa defansın sigortası Mabiala' nın yokluğu bizi oldukça zorlayacak.</div>
<div>
# İç sahadaki durumumuz malum. Bu tabloda deplasmanlardaki beraberliklerle yetinilmeyeceği aşikar. Galibiyet alınması gerekiyorsa eğer bu maç onlardan birisi.</div>
<div>
# Her hafta söylemekten biz bıktık ama Mesut Bakkal' ın Selim Teber ısrarı yakında fıkralara konu olacak. Hocanın gördügü ve bizim göremediğimiz neler var merak ediyoruz. Şaka bir yana bu tarz saçma tercihlere de artık bir son verilmesi gerekiyor.</div>
<div>
</div>
<div>
Son olarak gelinen noktada teknik heyetin olduğu kadar oyuncuların da bu durumda sorumluluğu var. Artık bir karar vermeleri gerekiyor. </div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-15370529092496746002013-02-20T21:23:00.000-08:002013-02-21T21:55:00.733-08:00STSL 23. Hafta Karabükspor - Akhisar Belediyespor<div metrikaid_0.6262351855215784="14" sizcache05120157055365107="65 146 144" sizset="false">
<br /></div>
<div metrikaid_0.6262351855215784="14" sizcache05120157055365107="65 146 144" sizset="false">
</div>
<div metrikaid_0.6262351855215784="14" sizcache05120157055365107="65 146 144" sizset="false">
<a class=" ie7_class36" href="http://www.kirmizimavi.org/2013/02/21/super-lig-23-hafta-rakibimizi-taniyalim-akhisar-belediyespor/img_9475/" metrikaid_0.6262351855215784="15" rel="attachment wp-att-4500" sizcache05120157055365107="65 146 144" sizset="false"><img alt="IMG_9475" class="alignnone size-full wp-image-4500 ie7_class49" height="265" metrikaid_0.6262351855215784="16" src="http://www.kirmizimavi.org/wp-content/uploads/2013/02/IMG_9475.jpg" title="" width="400" /></a></div>
<div metrikaid_0.6262351855215784="14" sizcache05120157055365107="65 146 144" sizset="false">
<br /></div>
<div metrikaid_0.6262351855215784="14" sizcache05120157055365107="65 146 144" sizset="false">
<strong>kırmızımavi.org için hazırladığım Akhisar Belediyespor maç önü yazısı ;</strong></div>
<div metrikaid_0.6262351855215784="14" sizcache05120157055365107="65 146 144" sizset="false">
<br /></div>
<div metrikaid_0.6262351855215784="17">
Alan daraltan, birlikte savunma yapıp birlikte hücuma çıkan ve bunu oyun anlayışı olarak benimseyen Karabükspor, son haftalarda olduğu gibi Antalya deplasmanında da cezalı oyuncuların da eklenmesiyle birlikte bu görüntüden bir hayli uzaklaşmıştı. Bireysel yeteneğe dayalı, hücumda çoğalamayan futbol bize Skibbe dönemini hatırlattı. Bu oyun bizleri mutlu etmese de, savunmada rakibe net pozisyon verilmemesi, Mabiala ve Deumi arasındaki uyum, Anıl’ ın tekrar rotasyona dahil edilmesi ve özellikle sezonu kapamış olarak nitelendirdiğimiz kaleci Tomiç’ in adeta küllerinden doğması bizi en çok sevindiren unsurlardı.</div>
<div>
</div>
<div>
Bu haftaki rakibimiz ligin son sırasında bulunan Akhisar Belediyespor. Rakibin konumu kimseyi yanıltmasın. Karabükspor olarak sevmediğimiz bir oyun yapılarına sahip olduklarını söylememiz gerek. Sezon başından beri kadro zafiyetleri bulunmalarına rağmen her maç saygı duyulacak bir performans ortaya koyuyorlar ve bunu bireysellikten uzak, takım olgusu içerisinde yapmaya gayret ediyorlar. </div>
<div>
</div>
<div>
Akhisar Belediyespor ilçe stadının onay alamaması sebebiyle maçlarını sezon başından itibaren Manisa 19 Mayıs stadında oynuyor. Her ne kadar seyirci desteği sağlansa da taraftarıyla bir türlü bütünleşemedi ve bu durumun dezavantajlarını yaşadılar. Maçlarını kendi evlerinde oynayabilme durumları olsaydı puan olarak daha iyi yerde olabilirlerdi. Tecrübesizlik ve lider oyuncu eksikliğini de maç içerisinde bir çok defa yaşadılar ve öne geçtikleri maçlarda skor üstünlüğünü koruyamadılar. Geriye düştükleri maçlarda ise savunma güvenliğini son ana kadar bırakmıyorlar. Bıraktıkları anda da zaten kalelerinde tehlike yaşadılar. </div>
<div>
</div>
<div>
Sabırlı oyun anlayışı ve sahaya iyi yerleşmeleri sebebiyle rakiplerine sıkıntı yaşattılar. Geçtiğimiz hafta da Galatasaray gibi güçlü bir rakip karşısında da 60 dakika bu özelliklerini başarıyla uygulamışlardı. Biraz daha becerikli olabilseler ve yakaladıkları fırsatları cömertçe harcamasalardı haftanın sürprizine imza atabilirlerdi.</div>
<div>
</div>
<div>
Akhisar Belediyespor’ un kadrosuna göz attığımızda mütevazı isimlerden kurulu olduklarını görüyoruz. Ptt 1. Lig’ de oynadıkları dönemde dahi Süper Lige çıkabilecek takımlar arasında isimleri geçmiyordu. Hamza Hamzaoğlu yönetiminde büyük iş başarmış ve süper lige adını yazdırmışlardı. Sezon başında da kadrolarına paralel şekilde transfer politikası izlediler. </div>
<div>
</div>
<div>
Kalede tecrübeli eldiven Oğuz Dağlaroğlu yer alıyor. Fenerbahçe alt yapısından yetişen Oğuz’ u Fenerbahçe dönemindeki yedek kaleciliği ve İstanbulspor günlerinden hatırlıyoruz. Daum dönemine kadar Fenerbahçe kadrosunda her sezon fırsat buldukça forma giyen oyuncu, Daum’ un kadroda düşünmemesi sonucu kendisini İstanbulspor’ da bulmuştu. Tesadüftür ki ilk maçında Kadıköy’ de Fenerbahçe karşısına çıkmış, İstanbulspor’ un 3-0 lık galibiyeti ile sonuçlanan maçta kalesini başarıyla korurken, kendisi yerine transfer edilen Enke’ nin ise Türkiye’ deki ilk ve son maçı oluyordu.. Enke’ yi de geçtiğimiz yıllardaki trajik ölümüyle hatırlıyoruz.</div>
<div>
</div>
<div>
Süper Lig yolunda da Akhisar’ ın en önemli oyuncularından olan Oğuz için kısa boyunun dezavantajlarını yaşadığını söyleyebiliriz. Kaleciler için kısa sayılabilecek bir boyda ve yediği gollerin çoğu uzak köşeye gönderilen toplardan geldi. Bunlara örnek olarak geçtiğimiz hafta Drogba’ dan yediği kafa golü ve ilk yarıda bize karşı oynadıkları maçta Cernat’ tan yediği golü verebiliriz. Bu handikapını atletik özelliği ve hızlı refleksleri ile kapatmaya çalışsa da yaşını da göz önünde bulundurursak düşüş yaşadığı gerçek. Yan toplarda da aynı zafiyeti yaşadığını belirtmek gerek.</div>
<div>
</div>
<div>
Sezona defans hattında Kürşat, Sonko ve Uğur Demirok ile başladılar fakat Kürşat’ ın ilk yarıda oynanan Karabükspor maçının ardından kadro dışı bırakılmasıyla Sonko ve Uğur Demirok ikilisi düzenli olarak forma giyen isimler oldu. </div>
<div>
Uğur Demirok, Anıl Karaer gibi Galatasaray altyapısından yetişmiş bir oyuncu. Henüz 24 yaşında olan Uğur’ un kendisi adına iyi bir sezon geçirdiğini düşünüyorum. Akhisar Belediyespor’ un olası küme düşme durumunda süper lig ekiplerinin kadro derinliği için düşünebileceği bir oyuncu olabilir. Partneri Sonko ise yıllarca EPL ve Championship tecrübesi yaşamış bir oyuncu. Oynanan maçlarda da bu tecrübesini fazlasıyla belli ediyor. Her iki oyuncunun da kesici özelliklerde olduğu için bu oyuncular arasına atılan toplarda sıkıntı yaşayabiliyorlar. Kenardan gelebilecek defans oyuncuları konusunda Akhisar Belediyespor’ un elinin zayıf olduğunu görüyoruz. Kürşat’ ın takımdan ayrılmasına rağmen bu bölge için transfer düşünülmedi. Bu konuda Karabükspor ile benzerlik yaşadıkları söylenebilir. Serkan Yalçın bu oyuncuların yokluğunda forma şansı bulan isim olmuştu. </div>
<div>
</div>
<div>
Savunmanın sağı ve solunda tecrübeli isimleri görüyoruz. Sağ bekte forma giyen Emrah Eren Galatasaray ve Trabzonspor gibi büyük takımlarda oynadıktan sonra bir çok Anadolu klübünde forma giymiş ve Akhisar Belediyespor’ un süper lig başarısında en büyük pay sahibi olan oyuncuların başında yer almıştı. Bu sezon da takımında kalan oyuncu yine en istikrarlı oyunculardan birisi oldu. Sezon başından beri tüm maçlara ilk 11′ de başlayan Emrah bu maçların çoğunda 90 dakika sahada kaldı. 34 yaşında ve efor sarfetmesi gereken bir bölgede oynadığını da göz önüne alırsak saygıyı hakediyor. Emrah Eren hücumu seven bir oyuncu ve sık sık ileri çıkışları bulunuyor. Fakat bu çıkışların geri dönüşleri sıkıntılı oluyor. Özellikle savunma güvenliğini riske ettikleri anlarda bu duruma şahit olduk. Sağ bek için bir diğer isim de Ahmet Cebe. Geçtiğimiz sezon Karabükspor forması giyen oyuncu takımdaki kaos ortamının sebeplerinden biri olarak gönderlen oyuncular arasında yer almıştı. Ahmet Cebe de potansiyelli bir oyuncu olmasına rağmen bir türlü beklenen çıkışı gerçekleştiremedi. Ahmet Cebe’ nin sağ açıkta oynayabilme özelliği olduğunu hatırlatalım…</div>
<div>
</div>
<div>
Sol bekte yine tecrübeli bir isim olan Çağdaş Atan’ ı görüyoruz. Çağdaş’ ta Emrah gibi Beşiktaş ve Trabzonspor gibi büyük takımlarda forma giymiş bir oyuncu. Avrupa’ da da oynama şansı yakalayan Çağdaş Atan Basel ile İsviçre’ de şampiyonluk yaşamıştı. Geçen sezon Mersin İdman Yurdu forması ile Türkiye’ ye dönüş yaparken aradığı ortamı bulamadı ve sezon başında Akhisar’ a geçti. Çağdaş Atan bir röportajında kendisinin stoper olduğunu, sol bek olmadığını ve kendisinden Roberto Carlos bekledikleri için Beşiktaş’ tan ayrıldığını açıklamıştı. Biz de Çağdaş Atan’ ı stoperdeki başarılı performanıyla hatırlıyoruz. İlginçtir ki Çağdaş Atan sezon başından itibaren sol bekte forma giyiyor. Defansif anlamda bunun sıkıntılarını yaşadığını söyleyeiliriz. Özellikle Emrah’ ta olduğu gibi geri dönüşlerde problem yaşıyor ve arkasına adam kaçırıyor. Güray Vural zorunlu hallerde savunmanın solunda görev alabilecek bir diğer isim.</div>
<div>
</div>
<div>
Ön liberoda süper lig için olmasa da bizim için yine tanıdık bir isimlerden birisi bulunuyor. Merter Yüce geçtiğimiz sezonun ilk yarısında Karabükspor forması giyerken, devre arası transfer döneminde Akhisar Belediyespor’ a transfer olmuştu. Merter teknik olarak sınırları belli bir oyuncu olsa da bu sezon izlediğimiz maçlarda kendisini geliştirdiğini ve takımına oldukça faydalı olduğunu gördük. İlk yarının sonlarına doğru sakatlık sebebiyle bir müddet formasından uzak kalmıştı. Yanında görev alan isimler ise Emin Aladağ ve Mustafa Aşan. Emin Aladağ Denizlispor formasıyla da Süper Lig tecrübesi yaşamış bir oyuncu. Oynadığı dönemde bir alt ligin göze batan oyuncularından birisi olan Emin henüz formunu yakalayamadı. Sezonun ilk yarısında bir çok maçta şans bulan Mustafa Aşan ise ikinci yarıda genellikle oyuna sonradan dahil oldu.</div>
<div>
Akhisar Belediyespor zaman zaman 4-1-4-1 düzenine geçerek tek önliberolu sistemi deniyor. Fakat deplasman maçlarında bu tarz bir diziliş beklemiyorum.</div>
<div>
</div>
<div>
Sağ kanatta geçtiğimiz sezonu Boluspor’ da tamamlayan, süper lig için gerekli yeterliliğe sahip olduğunu düşündüğünüm Kenan Özer forma giyiyor. Sezon başından beri Akhisar’ ın en önemli hücum osiyonlarından birisi olan Kenan Galatasaray karşısında gördüğü kartla cezalı duruma düştü. Geçen sezon oynanan yarı final kupa maçında da Boluspor formasıyla Karabükspor karşısında en etkili oyunculardan birisi olmuştu. Rakip için en önemli eksiklik, bizim için ise avantaj olarak görünüyor.</div>
<div>
</div>
<div>
Sertan Vardar’ ın Karabükspor taraftarı için yerinin ayrı olduğunu belirtelim. Rekorlar kırarak şampiyon olduğumuz sezonun en önemli figürleri arasında yer almıştı. Sürpriz bir şekilde kadroda düşünülmemiş ve yollar ayrılmıştı. İşin enteresan yanı aynı bölgede kullanılabilecek oyuncu konusunda yaşanan kısırlıktı. Kaldı ki geride bırakılan sezonlardan günümüze kadar sol açıkta Karabükspor’ un oyuncu eksiği bir türlü giderilemedi.</div>
<div>
Karabükspor’ dan sonra pek iyi geçmeyen Erciyes ve Rize maceralarının ardından gittiği Akhisar’ da yeniden kendisini buldu ve şampiyonluk sevinci yaşadı. Bu sezon da takımının en önemli oyuncularından biri konumunda. Geçtiğimiz hafta Kenan Özer ile sık sık yer değiştirerek oynamıştı. Bu maçta Kenan’ ın yokluğunda hangi bölgede oynayacağı merak konusu. Sertan’ ın bu sezon bir çok maçta forvet arkasında da görev yaptığını belirtelim. Sol kanatta oynayabilecek bir diğer isim yine Denizlispor’ dan hatırladığımiz Güray Vural. Güray Vural 2009/2010 sezonunda Manisaspor’ lu Kalabane tarafından ayağı kırılmasa belki çok daha iyi bir durumda olabilirdi. Sezonun açılış golünü atan Güray’ ı bu maçta ilk 11′ de görebiliriz. </div>
<div>
</div>
<div>
Forvet arkasında ilk yarıda Anıl Taşdemir ve Sertan Vardar forma giyen isimler olmuştu. Anıl Taşdemir’ in teknik direktör Hamza Hamzaoğlu ile yaşadığı problemler ve bunun sonucunda kadro dışı bırakılması ve son olarak devre arasında Orduspor’ a transferiyle bu bölgede transfer ihtiyacı doğdu. Bu eksikliği de yine – yeniden yakından tanıdığımız ve 1.5 sezon formamızı terleten Bilal Kısa ile gerçekleştirdiler. Bilal Kısa hem Bülent Korkmaz, hem de Skibbe dönemlerinde zaman zaman şans bulmuştu. Kimi zaman ofansif ön libero olarak, kimi zaman forvet arkası, kimi zaman ise sol açık olarak şans buldu. Güzel goller atmışlığı da vardı. Fakat bir türlü kendisinden beklenen oyunu sergileyemedi ve farkını ortaya koyamamadı. Belki şanssızlığı kendisinden yerine oynadığı Cernat’ ın performansın beklenmesiydi. Bilal için söyleyebileceklerimiz gayet teknik olduğu, adam eksiltme özelliği ve ceza sahası çevresinden yaptığı etkili vuruşlar. Ama dayanıklılık ve istikrar sorunu her zaman beraberinde geldi.</div>
<div>
</div>
<div>
Akhisar Belediyespor attığı 17 gol ile ligin en az gol atan takımı. Zaten ligin dibinde olmalarının en önemli sebeplerinden birisi de en uçta oynayan bitirici bir santrafora sahip olamamalarıydı. Bikoko’ nun uzun süren sakatlığı, Bruno’ nun bir türlü çıtayı yükseltememesi, Mehmet Yılmaz’ ın miadını doldurması devre arasında bu bölgeye operasyon ihtiyacı gerektirdi.</div>
<div>
</div>
<div>
Karabükspor’ a gelmesi için kendi aramızda sürekli dile getirdiğimiz Gekas sürpriz bir şekilde devre arasında Akhisar’ ın yolunu tuttu. Biz iyi niyetimizle Mesut Bakkal’ ın eski öğrencisini takıma dahil edebileceğini düşünürken sonradan öğrendik ki kendileri bu oyuncunun sakat olduğu yönünde rakip hocalara bilgilendirmede bulunmuş. Geçtiğimiz günlerde de Gekas’ ın bu haberle ilgili çok sert açıklamaları basında yer almıştı.</div>
<div>
Geçen sezon Samsunspor’ da bıraktığı işe Akhisar’ da da devam ediyor. Ligde çıktığı 3 maçta attığı 3 golle takımının en golcü isimleri arasına şimdiden girmiş durumda. Galatasaray karşısında mutlak pozisyonları değerlendiremese de ceza sahası içerisinde tam bir tehlike. Takıma dahil olduğundan beri etrafındaki oyuncuların da seviyesini yükseltti. Mutlaka önlem alınması ve gelebilecek pasların engellenmesi gerekiyor.</div>
<div>
Devre arası transferlerinden bir diğeride Özgürcan Özcan oldu. Galatasaray alt yapısında iken ümit vadeden oyunculardan biri olarak gösterilen Özgürcan beklenen zıplamayı gerçekleştiremedi. Şu ana kadar ligde henüz forma şansı bulamadı. Kenardan gelebilecek diğer oyuncular; Bruno Mezenga, Bikoko ve bu sezon pek tercih edilmeyen Gideon Sani.</div>
<div>
</div>
<div>
Tekrar belirtmek gerekirse;</div>
<div>
</div>
<div>
+ Rakip gücünün bilincinde ve haddini bilerek oynuyor.</div>
<div>
+ Maçın berabere gittiği durumlarda savunma güvenliğinden taviz vermiyorlar.</div>
<div>
+ Golün gelmediği her dakika stres dozajının yüksek olacağı bir maç olacak. Bu yüzden ilk elden golü bulmak gerekiyor.</div>
<div>
+ Daha önce Karabükspor forması giyen bir çok oyuncu kadrolarında bulunuyor. Bu futbolcuların farklı bir motivasyonla sahaya çıkacakları bir maç olacak.</div>
<div>
+ Olası bir puan kaybı demek güven kaybı demek. Bütün futbolcuların ve teknik heyetin rakibi ciddiye alarak disiplini elden bırakmaması gerekiyor.</div>
<div>
+ Oyun içerisinde mutlaka bir B planı bulundurmalı ve oyunun sıkıştığı anlarda devreye sokulması gerekiyor.</div>
<div metrikaid_0.6262351855215784="24">
</div>
<div metrikaid_0.6262351855215784="23">
Son zamanlarda boynumuz bükük ayrıldığımız Necmettin Şeyhoğlu’ nda bu tatsız seriye son vermenin zamanı geldi. Elinde kibritle oynayan çocuk misali, ateşle oynamaya gerek yok. Artık şaka kaldıracak durumda değiliz. Ne olursa olsun bu maçtan galibiyet çıkarmak olmazsa olmazımız.</div>
<div metrikaid_0.6262351855215784="22">
</div>
<div metrikaid_0.6262351855215784="21">
Garip tercihlerin yaşanmayacağı, taraftarı krizlere sokmayacak bir oyun ve 3 puan tek temennimiz…</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-38401484500822281522013-02-17T00:48:00.001-08:002013-02-17T01:08:11.010-08:00Sadece 1 Puan...Kırmızımavi.org için hazırladığımız maç yazımız;<br />
<br />
<a href="http://www.kirmizimavi.org/2013/02/17/4478/">http://www.kirmizimavi.org/2013/02/17/4478/</a>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-30007441134997035922013-02-07T21:50:00.000-08:002013-02-07T23:08:03.831-08:00STSL 21. Hafta Karabükspor - BursasporKırmızımavi.org için hazırladığım maç önü yazısı ;<br />
<br />
<a href="http://www.kirmizimavi.org/2013/02/07/super-lig-21-hafta-rakibimizi-taniyalim-bursaspor/">http://www.kirmizimavi.org/2013/02/07/super-lig-21-hafta-rakibimizi-taniyalim-bursaspor/</a>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-51167139517350809772013-02-02T05:39:00.001-08:002013-02-02T05:39:40.588-08:00Sinir Harbi... Beşiktaş : 2 Karabükspor : 2<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikuuqnfgC8OtuGkjudqA8CpWZPZuu_Ihe4Zpen-xoWkuJa74a3MVVo5Us4PoR-sgbsaWNYNb_RuK2msqpiSz0A7wm_pFTj_SMrLjDOtLKC5WapQAQkP-Q0k-dnbFM5V0BLtpZC2kdvTR-q/s1600/947172-15601960-640-360.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" ea="true" height="225" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikuuqnfgC8OtuGkjudqA8CpWZPZuu_Ihe4Zpen-xoWkuJa74a3MVVo5Us4PoR-sgbsaWNYNb_RuK2msqpiSz0A7wm_pFTj_SMrLjDOtLKC5WapQAQkP-Q0k-dnbFM5V0BLtpZC2kdvTR-q/s400/947172-15601960-640-360.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Beşiktaş' ı tanıttığımız maç önü yazımızda kritik eşiğin 60. Dakika olduğunu belirtmiştik. Nitekim maçın kaderi de bu dakikadan sonra değişti.<br />
<br />
Geçtiğimiz hafta oynanan Kasımpaşa karşılaşmasından farklı olarak milli takımlardan dönen LuaLua ve Mabiala kadroda yer alıyorlardı. Mabiala ilk 11' de görev alırken, hafif sakatlığı bulunan LuaLua riske edilmemişti. Bu karar ilk bakışta haklı görülebilir fakat Karabükspor' un en önemli özelliği olan kontra futboluna zemin hazırlayacak ilk golü bulması, tercih edilen kadro ile mümkün görülmüyordu. Top rakipte iken adam adama savunmada sıkıntı yok gibi görülse de, hücumda üretkenlikten uzak bir görüntü vardı. Rakibin de aşağı kalır yanı yoktu ama duran topta acemice yapılan adam paylaşım hatası sonucu gelen basit gol bizi kara kara düşüncelere sevketti.<br />
<br />
İlk yarı boyunca Beşiktaş' ın da ofansif kadrosuna rağmen hücumda etkili olamadığını gördük. Bunda 15. Dakikada sakatlanarak oyundan çıkan Almeida' nın da etkisi olduğunu söylememiz gerek. Fernandes' in de kötü gününde olduğu bir maçta topu ileride tutmada büyük sıkıntı yaşadılar.<br />
<br />
İkinci yarıda beklenen şekilde Hakan Özmert - LuaLua değişikliği gerçekleşti. LuaLua' nın oyuna girmesiyle maçın temposu da hızlandı. Beklenmedik bir anda gelen ikinci gol ve Erdem' in zorla gördüğü kırmızı kart bize maç bitti dedirtti. Açık konuşmak gerekirse bu dakikadan sonra 2-0 lık skora razı olurdum.<br />
<br />
Fakat karakterinde pes etme duygusu olmayan bir adam vardı. İkinci golden sonra boynunu eğen arkadaşlarını motive etmeye çalışan LuaLua. Geçtiğimiz hafta Mehmet Akgün' ün arkasına sarkan Emre Çolak' ın attığı golün benzerini Ahmet İlhan atarken, takipçiliğiyle rakibin hatasını birleştiren LuaLua kaleciyle karşı karşıya kalınca geriye sadece takla atmak kalıyordu.<br />
<br />
Beşiktaşlı oyuncular bahsettiğimiz şekilde 60. Dakikadan sonra fizik olarak düştü. Samet Aybaba' nın geçtiğimiz haftayı aratmayacak derecedeki değişiklikleri de maça etki eden unsurların başında geliyordu. Özellikle her ne kadar gününde olmasa da Fernandes gibi bir oyuncunun kenara alınması liderlik konusunda Beşiktaş' a darbe vurdu. İyi kapanan Karabükspor 10 kişi kaldığı ve 2-0 geride olduğu bir maçtan beraberlikle ayrılmanın sevincini yaşadı.<br />
<br />
Tartışılan pozisyonlar, yaşanan gerilimler, oyuncuların özverili mücadelesinin malesef önüne geçti. Maçın bitiş düdüğü ile beraber yaşananlar ise bu olayların patlama noktası oldu. Maçın yıldızı olan LuaLua' nın sinirlerine hakim olamadığını izledik. LuaLua' nın nasıl bir karaktere sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. Hemen hemen herkese iyi ilişkileri olan bir oyuncu. Nasıl bu duruma geldiği, kendisini kontrol edemeyecek duruma nasıl düştüğünü düşünmek ve olası bir kararı tüm bunları göz önüne alarak vermek gerekiyor. Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-68473426879521308862013-01-31T02:19:00.000-08:002013-01-31T02:20:28.816-08:00STSL 20. Hafta Beşiktaş - KarabüksporUzun zaman olmuştu tatsız bir hafta sonu geçirmeyeli. Geçtiğimiz sezon özellikle iç sahadaki alınan sonuçlarla tutunmuştuk. Bu sezon ise takımın çehresi değişti ve deplasman takımı hüviyetine büründü. Yine bir İstanbul deplasmanı... Yine bir büyük takım... Bu sezon alınan sonuçlar malum.. Herkes merakla bekliyor bu maçın sonucunu da.. Bizim için ise medyaya malzeme olmak değil, istikrarı devam ettirmek önemli olan...Bu hafta da kırmızımavi için değerlendirmeye çalıştım rakibi...<br />
<a href="http://www.kirmizimavi.org/2013/01/30/super-lig-20-hafta-rakibimizi-taniyalim-besiktas/">http://www.kirmizimavi.org/2013/01/30/super-lig-20-hafta-rakibimizi-taniyalim-besiktas/</a>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-64084337178154877972013-01-18T20:07:00.001-08:002013-01-18T20:07:34.333-08:00STSL 18. Hafta Trabzonspor - KarabüksporHasret sona erdi ve özlediğimiz Süper Lig nihayet başladı. Her hafta yaptığımız maç önü yazılarına yine devam edeceğiz. İkinci yarının ilk karşılaşması olan Trabzonspor maçınının değerlendirmesini ise Karabükspor Taraftar Platformu olan kırmızımavi.org için hazırlamaya çalıştım.... Aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz ;<br />
<br />
<a href="http://www.kirmizimavi.org/2013/01/18/super-lig-18-hafta-rakibimizi-taniyalim-trabzonspor-3/">http://www.kirmizimavi.org/2013/01/18/super-lig-18-hafta-rakibimizi-taniyalim-trabzonspor-3/</a><br />
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-28890032128182928432012-12-27T05:00:00.000-08:002012-12-29T23:45:13.688-08:00İlk yarıyı geride bırakırken ; Karabükspor<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi13WmaGvxcf9Udu0OtS4kSMearmFxWwwSBoDHP4h8m5kbZI5KEm-lfX13AJXO0U1NBz-8KClGFnQ1HOwck5geFp54q8f3elbSgRjouJotGTaSG0N0c02BlF60Lv43Ub8hMQeBJ2HcazRh3/s1600/1IMG_8191.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi13WmaGvxcf9Udu0OtS4kSMearmFxWwwSBoDHP4h8m5kbZI5KEm-lfX13AJXO0U1NBz-8KClGFnQ1HOwck5geFp54q8f3elbSgRjouJotGTaSG0N0c02BlF60Lv43Ub8hMQeBJ2HcazRh3/s1600/1IMG_8191.jpg" eea="true" height="213" width="320" /></a></div>
17 hafta boyunca hem maç önü, hem de maç sonralarında Karabükspor maçları hakkında değerlendirmeler yapmaya çalışmıştık..Geride bıraktığımız ilk yarıdan akılda kalanlara bir göz atalım.<br />
<br />
Sezona Türkiye ligini tanıyan ve Alman disiplini uygulaması beklenen Michael Skibbe yönetiminde girilmişi. Herkes yapılan bu tercih dolayısıyla olumlu düşüncelere sahipti. Takımın özellikle lige cıktığından beri yaşadığı defansif sıkıntıyı halletmesini bekliyorduk. Geçtigimiz yılın kadrosu tamamen korunmuş, bu kadroya ilave olarak özellikle kaliteli yerli isimler transfer edilmişti. Hedef olarak ise ligi rahat bir konumda tamamlamak ve ligde kalıcı olmak olarak belirlenmişti. <br />
<br />
Sezona iç sahadaki Trabzonspor maçıyla start veren Karabükspor' da Skibbe' nin sahaya sürdüğü enteresan kadro hepimizde şaşkınlık yaratıyordu.. Zaten o kadroyu ilk yarının sonuna dek bir daha göremeyecektik. Bu maçta ortaya koyulan kötü performans ilerisi için ümit vermemekle birlikte alınan beraberlik bizlere avuntu kaynağı olmuştu.<br />
<br />
İkincı hafta Kasımpaşa deplasmanına giden Karabükspor' da ilk maçta yapılan tercihler bir nebze olsun düzelmişti. 90 dakika boyunca pozisyon olarak sıkıntı çektiğimiz karşılaşmada sonucu biraz şans, biraz da beceriklilik belirledi. Galip gelebileceğimiz bir maçtan puansız olarak dönüyorduk.<br />
<br />
Üçüncü hafta Necmettin Şeyhoğlu' na Beşiktaş karşısında kendimize güvenerek çıktık. Bu güvenimizin sebebi çok uzun süreden beri iç sahada gösterdiğimiz performansımızdı. Özellikle geçtiğimiz sezon iç sahada gösterilen direnç ve alınan seri galibiyetlerle lige tutunmuştuk. Fakat ilk 15 dakikada yediğimiz goller takımı tamamen oyun disiplininden koparırken sezonun en kötü futbolunu sergiledik. Bunun sonucunda da farklı mağlubiyet kaçınılmaz oluyordu.<br />
<br />
Beşiktaş karşısında alınan farklı mağlubiyetin moral bozukluğuyla Bursa deplasmanına gidiyorduk. Beşiktaş maçındaki kötü futbolun cezası Cernat ve Shelton gibi isimelere kesilmiş, kendilerini yedek kulübesinde bulmuşlardı. Maça golle başlayan Karabükspor ilk yarının sonlarına doğru gelen savunma ve kaleci hatalarından gelen gollere engel olamıyordu. İkinci yarıda da çorap söküğü gibi gelen pozisyonların sonucunda gelen gollerle yine farklı bir mağlubiyet alıyorduk.<br />
<br />
Beşinci hafta rakip, Galatasaray karşısında kendi sahasında bozguna uğramış Antalyaspor' du. 90 dakika boyunca her iki takımda pozisyon anlamında sıkıntı çekerken. Maçı daha fazla isteyen taraf olan Karabükspor maçın son dakikasında Ahmet İlhan' ın ayağından gelen golle ilk 3 puanına ulaşıyordu. 80. dakikada başlayan protestolar bu galibiyetin ardından yaşanacak süreci uzatıyordu.<br />
<br />
Altıncı haftada ligin yeni ekiplerinden Akhisar Belediyespor' a konuk olduk. Maça yine çok ta iyi başlanamamış, kalemizde.pozisyonlar vermiştik. İlk yarının sonlarına dogru Florin Cernat' ın uzaktan attığı klas golle soyunma odasına önde gidildi. İkinci yarıda bu sezonun ilk kez öne geçmenin verdiği özgüvenle çıkan Karabükspor sezonun en iyi futbolunu sergiliyordu. İkinci yarıyla birlikte gelen goller sonucu ilk kez rahat bir maç izlemenin keyfine varıyorduk. Üstüste gelen 2 galibiyetle nihayet işlerin yoluna girdiği fikrine varıyorduk.<br />
<br />
Yedinci haftada rakip, Galatasaray' ı kendi evinde mağlup ederek ligin tek namağlup takımı olan Orduspor' du. İstim üstündeki takım Karabük' e de galibiyet parolasıyla gelmişti. Biz de iyi bir seri yakalamış ve bunu devam ettirmek istiyorduk. Henüz 5. dakikada Shelton' la öne geçince istediğimiz ortamda oluşmuş oluyordu. Fakat bu pozisyonları bulamıyor, Ordu' nun hücum silahlarını durduramıyorduk. Stancu ile beraberlik golünü bulan konuk takım belki de galibiyeti kaçıran taraf oluyordu. Bize de alınan 1 puanla yenilmemezlik adında istikrarımızı sürdürmemiz teselli oluyordu.<br />
<br />
Eskişehir deplasmanına gidilirken takımın 3 haftadır aldığı sonuçların verdiği özgüven vardı. Bursaspor maçında olduğu gibi maça golle başladık. Geçtiğimiz sezon olduğu gibi bu sezon da Eskişehir' den galibiyet çıkaracağımıza olan inancımız artmıştı. Fakat peşi sıra gelen kopyala yapıştır gollerle soyunma odasına geride girdik. İkinci yarıda durum değişmiyor, rakip elindeki bütün oyunculardan faydalanıyordu. Alınan 5-2 lik skor Skibbe' nin koltuğunun iyice sallanmasına sebep oluyordu.<br />
<br />
Ligin iyi futbol oynayan takımlarından birisi olan ve puan sıralamasında üst sıralarda yer alan Gençlerbirliği karşısında hedef mutlak galibiyetti. Beraberlik dahi başarısızlık olarak görülecekti. Maçın başından sonuna kadar Karabükspor' un insiyatifinde geçen karşılaşmada rakip kalede yakaladığımız pozisyonlarda kaleci Ramazan' ı geçemedik. Dediğimiz gibi beraberliğin dahi başarısızlık olarak görüldüğü bu maçtan alınan 0-0 lık skor Skibbe' de herhangi bir tedirginliğe yol açmamış olacak ki maç sonunda hala defansif anlamda mesafe kat ettiğimizden bahsediyordu. Oyuncuların ortaya koyduğu mücadele gelen tepkileri azaltıyordu.<br />
<br />
Onuncu hafta rakibimiz teknik adam değişikliğine giden ve kendi sahasında galibiyetle tanışma hedefinde olan Kayserispor' du. Maçın hemen başlarında her zaman olduğu gibi defans hatasından golü kalemizde görüyor, verdiğimiz birbirinden mutlak gol pozisyonlarının sonuca ulaşmaması yanımıza kar kalıyordu. Savunmada bu kadar pozisyon verirken, hücumdaki silik görüntümüz bizi düşüncelere sevkediyordu. Bu kadar kolay teslim olan bir takıma dönüşmemize yönetimde kayıtsız kalmıyor ve Skibbe' yle yollar ayrılıyordu.<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGXtYcROAM7HY8e7_NfSI9R2hlzCQwDtrjSbAMYUDbdeUhEgCWO79QGUyLAJGsMoEYWatPSr_wf78otJePnK5me6fDYjMeL6pNyuRmZn32gUWYSCUypYxCE67m0Oa0xnrL3luNlJgCRCHs/s1600/06-11-mesut-bakkal.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGXtYcROAM7HY8e7_NfSI9R2hlzCQwDtrjSbAMYUDbdeUhEgCWO79QGUyLAJGsMoEYWatPSr_wf78otJePnK5me6fDYjMeL6pNyuRmZn32gUWYSCUypYxCE67m0Oa0xnrL3luNlJgCRCHs/s1600/06-11-mesut-bakkal.jpg" eea="true" height="160" width="320" /></a></div>
Teknik direktör arayışlarına hemen başlanmış, bu durumda olan takımlar için kurtuluş reçetesi her zaman olduğu gibi yerli teknik adamlarda aranmıştı. Metin Diyadin ismi sıklıkla telafuz edilirken, yapılan Mesut Bakkal tercihi şaşkınlık yaratmıştı. Bizlerde her ne kadar tereddütlü bir seçim olarak görülse de bu tercihe olumlu yönlerden bakmaya çalışmıştık.<br />
<br />
Mesut Bakkal' ın yaptığı ilk iş sezon başında yönetimin yaptığı teklifi kabul etmeyerek A2' ye gönderilen Deumi ve Güven Varol gibi oryuncuları yeniden A takıma kazandırmak oldu. Takımda bulunan bir çok eski oyuncusunun da yardımıyla bütünlük sağlamaya çalışmıştı.Yapılan değişikliğin ardından ilk karşılaşma İstanbul Büyükşehir Belediyespor' a karşıydı. Teknik direktör değişimiyle birlikte gelen hareketlilik tribünlere de yansımıştı. <br />
Maça yenilen golle başlasakta toparlanan takım, rakip kalede etkili oluyor, bunu sonucunda kazanılan penaltı ile eşitliği sağlıyordu. İkinci yarıda yapılan değişiklikler takıma olumlu yansıyor gelen gollerle galibiyete uzanılıyordu. Uzun süre sonra gelen bu galibiyetle birlikte camiada geçtiğimiz sezonu hatırlan bir bütünleşmeye sebep oluyordu.<br />
<br />
Sıradaki rakip ligin zirvesinde bulunan Galatasaray' dı. Sezon başından beri kendi sahasında oynadığı maçlarda 5 galibiyet ve 1 beraberlikle oldukça iyi bir performans gösteren Galatasaray karşısında beklentimiz, takımın geçtiğimiz maçlarda gösterdiği kırılmaları sergilememesi ve mücadele anlamında bizlere ışık vermesiydi. Büyük takımlara karşı nasıl oynaması gerektiği gibi oynayan takım 90 dakika boyunca her hattıyla kusursuza yakın bir performans gösteriyor, aldığı 3-1 lik skorla Mesut Bakkal' ın maç öncesi bahsettiği gibi Türkiye' nin gündemine oturmayı başarıyordu. <br />
<br />
Alınan bu galibiyetle birlikte tüm takımda sezon başından beri yaşanan sıkıntıların patlaması olarak müthiş bir sevinç yaşanıyordu. Düşecek takımlar arasında gösterilen Karabükspor' un bu ligde adından daha çok söz ettireceğinin sinyalini veriyordu.<br />
Galatasaray deplasmanında alınan müthiş galibiyetin ardından Mersin deplasmanında da hedef galibiyetti. Sonuçta rakip ligin dibinden kurtulma mücadelesi veren ve bu mücadelede en büyük rakiplerimizden birisiydi. Bu maçta alınacak galibiyet halinde puan farkı 9 olacak ve rakipte bir çok kopmalar meydana gelecekti. Karşılaşmaya geçtiğimiz haftadaki mücadeleye zıt bir şekilde tutuk başladık. Rakipte içinde bulunduğu durum sebebiyle tedirginlik yaşıyordu. Orta saha mücadelesi şeklinde geçen ilk yarının ardından galibiyete bizden daha fazla ihtiyacı olan Mersin İdman Yurdu daha atak başlıyor, bunun sonucunda da hakemin kötü değerlendirmesi ve İshak' ın da buna çanak tutmasıyla birlikte geriye düşerken 1 kişide eksik kalıyorduk. Buna rağmen Ahmet İlhan' ın müthiş deparı ve İlhan Parlak' ın bitirişiyle beraberliği yakalıyorduk. Bu gol bizde 10 kişi kalmamıza rağmen galibiyet aacağımız olan inancımızı arttırmıştı. Fakat Mesut Bakkal' ın skoru korumaya yönelik hamleleri, yine hakemin uydurma bir duran top kararı sonucunda gelen golle ters tepiyordu. Rahat bir şekilde galip geleceğimiz bir maçta 3 puanı hediye etmekle kalmayıp rakibi kendimize bir adım daha yaklaştırıyorduk.<br />
<br />
İki haftalık deplasman serisinin ardından sıradaki rakip yine alt sıralardan kurtulma mücadelesi veren ve teknik adam değişikliği ile birlikte ivme kazanan Elazığspor' du. Mersin karşısında olduğu gibi bu maçta da aynı strateji ile karşı karşıyaydık. Alınabilecek bir galibiyet rakiple aramızı oldukça açacakken, alınabilecek bir mağlubiyetle de kendimize yaklaştıracaktık. Aslına bakılırsa kimsenin bu maçtan mağlubiyet alacağına dair şüphesi yoktu. Rakipte sakatlıklar ve cezalılardan sebep zorunlu rotasyona gitmiş, kenadaki oyuncularından kadro oluşturmak zorunda kalmıştı. Bu maçta hücum anlamındaki eksikliğimiz dikkat çekmiş, ayağımıza kadar gelen fırsatları bir türlü değerlendirememiştik. Rakip yakaladığı tek pozisyonu gole çeviriyor bize de şok bir mağlubiyet yaşatıyordu.<br />
<br />
Mesut Bakkal' ın göreve gelmesiyle birlikte alınan 2 galibiyet ilerisi için bizi oldukça ümitlendirirken, peşi sıra gelen beklenmedik mağlubiyetler takımda moralleri oldukça bozmuştu. Bu moral bozukluğu ile gidilen Gaziantep deplasmanında hedef en azından 1 puandı. İlk dakikalarda bu sezon pek rastlamadığımız şekilde duran topta kafayla bulduğumuz gol sonucu oyunun gidişatı tamamen lehimize gelişti. İkinci golünde gelmesiyle birlikte oyunu istediğimiz gibi yönlendirdik ve kalemizde pozisyon vermeden çok değerli bir 3 puanı hanemize yazdırdık.<br />
<br />
Sivasspor karşılaşması mücadele edeceğimiz kulvara karar vermemiz açısından önem taşıyordu. Ligdeki takımların puan sıralamasındaki yakınlıkları bir galibiyetle bile bir kaç basamak yükseldikleri görülüyordu. Sivasspor' a karşı alınacak galibiyetle üst sıralara tırmanma adına önemli bir adım atılmış olacaktı. Maça sezon başından beri ilk defa bu kadar agresif başamıştık. Bu agresifliğin ödülünü de erken golle aldık. Golün ardından öyle pozisyonlar kaçtı ki, akıl alır gibi değildi. Farklı bitirebileceğimiz bir maçı az kalsın son dakikalarda heba ediyorduk. Neyse ki alınan 3 puanla birlikte derin bir nefes aldık.<br />
<br />
Sivasspor karşısında alınan galibiyetin sevinci yaşanırken, Florin Cernat, Mehmet Yıldız, Muhammet Özdin, Sanel Jahic ve Bilal Kısa' nın transfer görüşmesi için izin verildiği şeklinde yapılan açıklama taraftarlar arasında şok etkisi yapıyordu. Mesut Bakkal göreve gelir gelmez bu tarz bir açıklama yapmıştı yapmasına ama bu kadar sert bir karar kimsenin beklemediği bir şeydi. Hele ki Cernat gibi taraftarın çok sevdiği bir oyuncunun bu şekilde takımdan ayrılması eleştirilere yol açıyordu.<br />
<br />
Yaşanan bu gelişmelerin Fenerbahçe karşılaşması öncesi yaşanması medyada da yer bulmuş, yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermişti. İlk yarının son haftasında süper ligin belki de en zor deplasmanı sayılan ve yaklaşık 2.5 yılda kendi evinde tek mağlubiyeti bulunan Fenerbahçe' ye konuk oluyorduk. Hedef puan olan 20 puan barajını aşmış, Fenerbahçe karşısına alabileceğimiz 1 puanın hesabıyla çıkıyorduk. Maçın başından itibaren sahaya karakterlerini koyan oyuncular öyle bir oyun ortaya koydu ki , bir Anadolu takımının böyle bir deplasmanda nasıl oynaması gerektiği dersini verdi. 90 dakika boyunca oyundan kopmayan, mücadele eden, rakibin zaaflarını iyi çözmüş ve bunları harfiyen yerine getiren bir takımla karşı karşıya kalmıştık. Skor tabelasında gösteren ise İstanbul' un Avrupa yakasındakiyle aynıydı.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisTpI9J7hiYiOHqJ0Bg6gLP6bjl5q6tAWJvzrUCo05XrudmeWYI9egGPlQwQlc5td2cx2WF2JbBprqTK_z3l3_5ywXQ8nazNCq1X7xAde9dL16Whov5BXGx7aoBwp-Yj4rzOD8wccRBkev/s1600/IMG_8415.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisTpI9J7hiYiOHqJ0Bg6gLP6bjl5q6tAWJvzrUCo05XrudmeWYI9egGPlQwQlc5td2cx2WF2JbBprqTK_z3l3_5ywXQ8nazNCq1X7xAde9dL16Whov5BXGx7aoBwp-Yj4rzOD8wccRBkev/s1600/IMG_8415.jpg" eea="true" height="213" width="320" /></a></div>
Görüldüğü üzere ilk yarıda Karabükspor' u Skibbe dönemi ve Musut Bakkal dönemi olarak performans anlamında iki bölüme ayırabiliriz. Skibbe döneminde hücumda kısır, pozisyon bulmakta güçlük çeken, aynı zamanda savunma anlamında inanılmaz kademe hataları yapan ve golü yedikten sonra çok çabuk kırılmalar yaşayan ve oyundan kopan bir takımken ; Mesut Bakkal' ın göreve gelmesiyle birlikte takım halinde oynamaya çalışan, alanı daraltan, hem hücumda, özellikle savunmada !, gösterdiği enerjiyle oyuna hükmeden bir takıma dönüşünü izledik. Bunun sebeplerini teknik-taktikten öte, oyuncusuyla bire bir iletişimde başarı sağlayan Mesut Bakkal' ın başardığını altını çizerek belirtmemiz gerekiyor. Bunu söylerken özellikle deplasmanlarda rakibi analizdeki başarısını da göz ardı etmemeliyiz.<br />
<br />
Karabükspor' da özellikle son haftalarda gösterdiği performansla herkesin dilinde olan LuaLua, attığı gollerle kendisinden beklenenden daha fazla katkı yapan İlhan Parlak, sezon başında A2' ye gönderilmesine rağmen profesyonellikten ödün vermeden çalışan ve takıma gelir gelmez kendisine yer bulan ve müthiş performans sergileyen Armand Deumi, sezon başında yeteri kadar şans bulamamasına rağmen sonradan takıma muazzam katkı veren Ahmet İlhan ilk yarıda en fazla dikkat çeken isimler oldu.<br />
<br />
Kısacası kötü başladığımız ilk yarıyı, belki de tahmin edemeyeceğimiz kadar iyi bitirdik. İkinci yarı başlamadan önce takımın ihtiyaçlarını masaya yatırıp, gerekli yerlere takviyelerin yapılmasını bekliyor, ikinci yarıda da kendisinden söz ettiren ve oyununu kabul ettiren bir Karabükspor görmeyi diliyoruz...<br />
<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-52549945902847877662012-12-23T00:46:00.000-08:002012-12-23T01:25:22.363-08:00Fenerbahçe : 1 Karabükspor : 3<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi2BWiLdJ64CvBGBpl8gkhP9i9mG5TaHmb80cJG2MqsuQaki_NPACLDSEQSoO5PXMz-vsAx08_G4B-E0Hv6IGxex9Lwa9Byd93DLiK8mC2iVrskiBaKAau5-kPRWQnq5zWmVKuz35N2L-4B/s1600/fenerbahce-1-kardemir-karabukspor-3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi2BWiLdJ64CvBGBpl8gkhP9i9mG5TaHmb80cJG2MqsuQaki_NPACLDSEQSoO5PXMz-vsAx08_G4B-E0Hv6IGxex9Lwa9Byd93DLiK8mC2iVrskiBaKAau5-kPRWQnq5zWmVKuz35N2L-4B/s1600/fenerbahce-1-kardemir-karabukspor-3.jpg" eea="true" height="218" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Erken düşmüştüm stad yoluna. Vaktin erken olduğundan sebep, hem zaman geçirme, hemde hafiften demlenme maksadıyla eski kulağı kesiklerin takıldığı bir meyhaneye dalıverdim. Muhabbet derin olmalı ki biraz fazla oyalanmışım. Maçın başlamasına sayılı dakikalar kala atabildim kendimi stada.<br />
<br />
Aslında çokta beklenti içinde olduğumuz söylenemezdi maç öncesi takımdan. İlk yarının bu son maçına çıkarken takım hedef puanı tutturmuş, bu maça birazda kendisini gösterme maksadıyla çıkmıştı. Alınabilecek puanlar da tatil öncesi ceplerde bol miktarda moral demekti. <br />
<br />
Rakip ise geçtiğimiz hafta yaşanan derbi mağlubiyetinin moral bozukluğu yetmezmiş gibi, bir de oyuncuları Meireles için açıklanan 12 maçlık ceza için öte beri koşturmakla uğraşmışlardı. Tüm bu olanları hesap ettiğimizde Fenerbahçe için oldukça gergin bir maç beklentisindeydim.<br />
<br />
Karabükspor için kabus gibi geçen iki sezonluk deplasman performansının ardından, bu sezon yapılan transferlerinde etkisiyle tamamen kontra atağa dayalı bir takım haline bürünmüştü. Son haftalardaki galibiyetlerde bunu doğruluyordu. Bu maçta da ilk golü bulmamız halinde rakip için stresli bizim için de keyifli dakikalar başlıyor demekti.<br />
<br />
Sivasspor maçının karavanacısı İlhan Parlak mesaiye yine erken başlamıştı. Kaçırdığı iki pozisyonun ardından LuaLua' nın hokuspokuslu ikramını köşeye bırakıyor ve bizim için şenlikli dakikalar başlıyordu. Maça çok iyi başlamıştık ama Fenerbahçe' li oyuncuların kafaları başka yerlerde oldukları da açıkça belliydi. Bir hafta boyunca yaşanan gelişmeler maça olan konsantrelerini alıp götürmüştü. E karşılarında da iki top yapan takım olunca debelenmeden öteye gidemez oldular.. İkinci yarının sonlarına doğru LuaLua ikinci golü de atınca bize de ikinci yarıyı keyifle izlemek düştü.<br />
<br />
İkinci yarı başlarken Aykut Kocaman' ın orta sahadaki değişiklikleri LuaLua' ya gösteri imkanı sundu desek yeridir. Karşısında genç Salih' i bulan Kongo' lu bir sağa bir sola raks ederken , tek eksiği olan golünün ardından taklalarını atarken bizde tribünden O' na eşlik ediyorduk. Kuyt' un güzel golü sadece skoru belirlerken yine gururlu bir akşamı yaşamak bize düşüyordu. Maçın ardından ise herkes aynı soruyu soruyordu...<br />
<br />
Naaptınız olum siz?<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3860084280473105729.post-49600275693340752852012-12-21T08:04:00.001-08:002012-12-21T12:56:33.221-08:00STSL 17. Hafta Fenerbahçe - Karabükspor<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTIOZon8ZyenMqHsUIcAYQ_M5gytAON6GHACXorEMFpkiuvFfig7Thd0p4t72WVD89auI34pdWGNsSByQtse8PyWIRItdN6PBWBdnVCt5RC24EihkAebgrhWhiVCLhx94pDEVBtPfp9VK-/s1600/kar-fb5.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="210" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTIOZon8ZyenMqHsUIcAYQ_M5gytAON6GHACXorEMFpkiuvFfig7Thd0p4t72WVD89auI34pdWGNsSByQtse8PyWIRItdN6PBWBdnVCt5RC24EihkAebgrhWhiVCLhx94pDEVBtPfp9VK-/s400/kar-fb5.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
İlk yarının son maçına çıkıyoruz. Son haftalarda alınan sonuçlar ve oynanan futbolun yanısıra takımın yakaladığı özgüven ve havayla birlikte bizimde keyfimiz yerine gelmişti. Fakat dün akşam gelen ayrılık haberleri taraftarın oldukça moralini bozdu. <br />
<br />
Bu hafta karşılaşacağımız rakibimiz kendi sahasında oynadığı son 55 maçta sadece 1 mağlubiyet alan Fenerbahçe. İç sahada Türkiye' nin en başarılı takımı olan Fenerbahçe karşısında çok zorlu bir karşılaşmaya çıkacağız.<br />
<br />
Fenerbahçe' nin kalesinde sakatlık yaşadığı durumlar hariç, milli takımında kalesini koruyan Volkan Demirel yer alıyor. Volkan ülke futbolunun yetiştirdiği en iyi kalecilerden birisi durumunda ve Fenerbahçe' nin 9 yıldır değişmeyen oyuncularının başında geliyor. Karşı karşıya pozisyonlarda çok etkili olduğununu bildiğimiz Volkan' ın cüssesiyle ters orantılı olarak reflekslerinde oldukça hızlı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bazı maçlarda konsantrasyon kaybından dolayı hatalı goller yiyebiliyor. Ayrıca duran toplarda da bu sezon başarılı olduğu söylenemez. Sakatlık gibi durumlarda kaleyi Mert koruyor. Her ne kadar sezon başında Volkan' ın yaşadığı sakatlık döneminde talihsiz goller yesede Fenerbahçe gibi bir takımın kalesinde güven veriyor. Hafta içi oynanan kupa maçında kurtardığı penaltı ile de güven tazeledi.<br />
<br />
Savunmanın sağında yine Türkiye' nin belkide en iyisi diyebileceğimiz Gökhan Gönül forma giyiyor. Gökhan için şu anki performansı sorun teşkil etmediği söylenebilir fakat limitinin çok yüksek olduğunu daha önceleri kanıtladığı için yetersiz görünüyor. Özellikle geçtiğimiz sezondan beri performansında düşüş yaşadığını kendiside kabul ediyor. <br />
<br />
Sol bekte Fenerbahçe formasıyla geçtiğimiz sezon oldukça verimli bir sezon geçiren Reto Ziegler' in ardından performansı merakla beklenen Hasan Ali Kaldırım yer alıyor. Aykut Kocaman' ın lig, kupa, Avrupa, dostluk, arkadaşlık hangi maç oynanırsa oynansın sahaya sürdüğü bir oyuncu. Sezon başından beri bütün maçlarda forma giydi. Son haftalarda hücuma da katkı yapan Hasan Ali geçen hafta oynanan derbi maçta süper lig kariyerindeki ilk golüne imza atmıştı. Savunmada ise zaman zaman kademe hatası yaptığını belirtelim..<br />
<br />
Sezon başında savunmada tahmin edilen ikili Yobo- Egemen' di. Fakat Egemen' in yaşadığı sakatlıkların yanısıra Bekir' in gösterdiği performans kendisine ilk 11 kapılarını açtı. Yobo' nun risksiz futbolu ve toparlayıcı rolünü, Bekir' in ise hücuma çıkışlarda topu çıkaran oyuncu olduğunu görüyoruz. Defans hattı sabit kalan Fenerbahçe' de Bekir Yobo ikilisi genelde çakılı oynuyor ve duran toplar haricinde ileri çıkmıyor. Duran top demişken Bekir her ne kadar geçtiğimiz hafta yanlış adres seçse de oldukça etkili bir isim. Hem ligde hem Avrupa maçlarında bu özelliğini sıkça avantaja çevirdi.<br />
<br />
Orta ikilide Mehmet Topal ve Meireles ikilisiyle yer alan Fenerbahçe, derbide her iki oyuncuyuda kaybetti. Sarı kart ceza sınırında bulunan Mehmet Topal gördüğü sarı kartla cezalı duruma düştü. Kırmızı kart gören Meireles' in ise maç devam ederken kart cezasını kupa maçında çekeceğini düşünmüştük fakat hakemin hazırladığı raporda yer alanlar sebebiyle rekor bir ceza aldı ve Karabükspor karşısında O' da forma giyemeyecek. Bu oyuncuların yerlerinde forma giymesi beklenen isimler Selçuk Şahin- Cristian veya Salih Uçan ikilisi olacaktır. Sivasspor' a karşı oynanan kupa maçında iyi bir performans sergileyen Salih Uçan' ın forma beklentisi olsa da süper ligin ciddiyeti açısından Aykut Kocaman' ın bu tercihi yapma ihtimalini düşük görüyorum. <br />
Bu oyuncuların önünde genelde Cristian forma giyiyor fakat cezalı oyuncular sebebiyle dizilişteki değişikliklerden sebep, son haftalarda yavaş yavaş kendisini bulan Sezer' in oynayacağını söyleyebiliriz.<br />
<br />
İleri üçlüye baktığımızda sağ kanatta Kuyt' u görüyoruz. Fenerbahçe' nin sezon başından beri en istikrarlı isimlerinden birisi olan Kuyt, maç içerisinde gösterdiği mücade ile de taraftarın en güvendiği isimlerden birisi konumunda. İstatistikleride bunu kanıtlıyor zaten. Fakat Kuyt' da Galatasaray maçının son dakikalarında yaşadığı sakatlık sebebiyle Karabükspor' a karşı forma giyemeyecek. Bu oyuncunun yerine Krasic' in forma giymesi bekleniyor. CSKA günlerinden hatırladığımız fuleli oyun tarzı ve patlayıcılığından zaman zaman esintiler sunsa da eski görüntüsünden çok uzakta. Kendisinden beklentiler çok yüksek ve eksikliklerin olduğu bu zamanda kendisini kanıtlamak isteyecektir.<br />
<br />
Sol tarafta Fenerbahçe' nin sezon başından beri klasikleşen Kadıköy kadrosu ve deplasman kadrosu diye tabir edebileceğimiz dizilişi vardı. İç sahada maçlarında genelde Stoch ilk 11' de çıkar, zorluk derecesi olan deplasman karşılaşmalarında ise Aykut Kocaman' ın tercihi Caner Erkin olurdu. Fakat Avrupa liginde oynanan Mönchengladbach karşısında kendisini oyundan alan hocasına verdiği tepki ile kısa bir kriz yaşayan Stoch bu döngüyü kısmen bozdu. Geçtiğimiz sezonki muazzam formundan eser yok desek yeridir. Geçen sezonu 12 golle tamamlayan oyuncu bu sezon forma giydiği toplam 22 maçta skor üretemedi. <br />
<br />
Forvette sezon başında kimileri tarafından gönderilmesi bile dile getirilen, sezon ortalarına doğru sakat olduğu iddia edilen fakat bu iddialara cevap olurcasına müthiş bir seri yakalayan Moussa Sow forma giyiyor. Sow için saf golcü tabiri kullanırsak sanırım abartmış olmayız. Geçtiğimiz sezon fiziki dezavantajını tamamen üzerinden atmış durumda. Bu maçta da Fenerbahçe' nin en büyük gol kozu olacaktır..<br />
Kenardan gelebilecek oyuncular arasında net kadroda olur diyebileceğimiz bir tek Mehmet Topuz bulunuyor. Diğer tercihler ise Semih Şentürk, Recep Niyaz ve Bienvenü diyebiliriz.<br />
<br />
Maç içerisinde yaptığı baskı ile İBB karşısında olduğu gibi skor üretmeye çalışıyorlar fakat önceki yıllardan hatırladığımız skoru artırma çabası yerine golü bulduktan sonra oyunu rolantiye alıyorlar. Süper ligin en çok pas yapan takımı ve bu özelliklerini orta alanda yaptıkları için 3. bölgede çok başarılı oldukları söylenemez. Karabükspor Galatasaray karşısında yaptığı topu rakibe bırakan oyun tarzı ve sadece Selçuk' a yaptığı baskıyla başarılı sonuç alabilmişti. Fenerbahçe karşısında da bu baskıyı oyun planına göre Cristian veya Sezer' e yapacağını düşünüyorum.<br />
<br />
Meireles' e verilen ceza sebebiyle Fenerbahçe camiasının oldukça gergin olduğunu söyleyebiliriz. Yarın oynanacak mücadelede de bu gerginliğin etkileri olacaktır. Bu durumun ne gibi avantaj veya dezavantajlar teşkil edeceğini maç içerisinde göreceğiz.<br />
<br />
Karabükspor olarak topladığımız 21 puan ile alınabilecek puanları topladığımızı söyleyebiliriz. Oyuncular Fenerbahçe karşısında göstereceği mücadele ile yine kendilerinden bahsettirmek isteyecektir. İstanbul deplasmanlarında staddan izlediğim maçlarda genelde başarılı sonuçlar aldık. Bu hafta da maçı yerinde takip etmeye çalışacağım... Bakalım bu istikrar devam edecekmi....Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01697664823587702363noreply@blogger.com0