22 Ağustos 2014 Cuma

Bu Gurur Sizin...


Sınırları zorlamaya devam ediyoruz. Fransa Ligine iyi bir başlangıç yapan, fizik ve motivasyon olarak üst seviyede olan bir takıma karşı 90 dakika boyunca aynı direnci göstermek hiç kolay değil. Üstelik karşınızdaki takım uzun yıllardır aynı oyunculardan kurulu ve belli bir taktik disiplene sahipse. Kalite farkını da belirtmeye gerek yok sanırım.

Tolunay Kafkas iç sahada oynamanın getirdiği sorumlulukla biraz daha ofansif bir kadro çıkarmıştı. Beklentilerin aksine Hakan Özmert'le değil yaratıcılık bakımından bir tık üzeri olan Traore ile başladı oyuna. Rakibin kanat oyuncularının tehlikesinin farkında olacak ki sık sık Kumbela ve Traore'den kanatlara yardım etmesini istedi. Saint Etienne teknik direktörü Christophe Galtier ise son oynanan Reims maçının aksine Hamouma ve Cohade'yi ilk 11'de sahaya sürdü.

Rakibin en zayıf bölgesinin şüphesiz ki sol savunması olduğunun farkındaydık. Hücum özellikli bir sol kanat oyuncusu olan Tabanaou'nun bölgesinden Ahmet İlhan ve Erdem'le etkili de başlamıştık ama devamı gelmedi. 20 dakikalık bölümde her iki takımda birbirini tarttı desek doğru olur aslında. Bu dakikalardan sonra Saint Etienne baskısını hissettik. Özellikle Hamouma'nın sağ kanattan yaptığı ataklar tehlike yarattı. Cohade'nin de ayağına aldığı her topta kritik ara pasları denemesi bizi biraz sıkıntıya düşürdü. Yan toplarda yaşadığımız stresli dakikalarda ise şanslıydık. Özellikle Sall'ın direkten dönen kafa vuruşunda tam anlamıyla çaresiz kaldık. 
Hocanın Musa Çağıran üzerinde neden bu kadar durduğunu daha iyi anlıyoruz aslında. Orta sahada Yiğit İncedemir'in tüm iyi niyetine rağmen yaptığı pas hataları ve hamlesizlikleri kontra atak olarak kalemizde tehlike yarattı. Musa'nın da derli toplu bir oyuncu olduğu söylenemez ama topa sert oyunu ve o bölgedeki bağlantısıyla hem takıma hem de Sow'a nefes aldırdığını söylememiz gerekiyor. Bu maçla birlikte cezasını tamamladığını belirtelim.

Devre sonuna doğru hemen hemen her maç denediğimiz kanat oyuncularının ters kanada geçmesini uyguladık Ahmet İlhan ve Erkan Kaş'la. Olumlu da sonuçlar verdi bu taktik değişiklik. Özellikle Erkan Kaş sağ kanatta çok iyi işler yaptı. Ahmet İlhan'ın da sol kanattan içe kat edişlerini izledik. Biraz akıllı olup zamanlamasını ayarlasa golle de girebilirdik soyunma odasına. 

İkinci yarıda da ilk yarının başında olduğu gibi atak geliştirmek isteyen ve golü düşünen bir Karabükspor vardı sahada. Hücumda etkisiz kalan Traore'nin yerine Hakan Özmert beklentisi oluşmuştu ama Tolunay Kafkas kadroda değişikliğe gitmeden çıktı sahaya. Maçın başından bu yana rakibiyle girdiği tüm hava toplarından kısa boyuna rağmen galip çıkan Kumbela'nın repertuarından sunduğu müthiş golle öne geçmeyi başardık. Golde en büyük katkıyı orta sahada kazandığı topla hücumu başlatan Yiğit İncedemir'in verdiğinin altını çizerek hakkını teslim edelim. Kumbela'ya dönecek olursak Rosenborg serilerinden bu yana golü hak etmişti esasında. Uzaktan etkili şutlarıyla da bu sezon atacağı goller hakkında ipuçları verdi bize. 

Galtier'in yenen golün arından Hamouma'nın yerine Reims maçının yıldızlarından Monnet Paque'yi oyuna sürmesi de rakibe hücumda çare getirmedi. Bir diğer önemli isim Gradel'in de ikili markaja maruz kalması duran toplara sığınmasına sebep oldu Saint Etienne takımının. Tecrübesizliğimizin de etkisiyle bol bol duran top şansı verdik rakibe. Neyse ki hepsinde de bir şekilde savuşturmayı bildik. Maçın sonlarına doğru da iyice şişirme toplarla gelmeye çalıştılar ama en iyi yaptığımız işi yapıp savunmada geçit vermedik. Biraz daha cesaretli olup sağlıklı düşünebilsek ikinci golü de bulabilirdik. 

Beni en çok sevindiren unsurların başında da kenardan aldığımız katkı oldu. Özellikle bu sezon çok şeyler beklediğim Valentin Viola oyunda kaldığı kısa süre içerisinde kalitesini belli etti. Gerek fizik gücü gerekse tekniğiyle takım kimyasına nasıl uyum sağlayacak bir oyuncu olacağını gösterdi bize. Hem ligde hem de nasip olursa Avrupada kadroyu geniş tutmanın faydalarını göreceğimizi düşünüyorum. 

Dün akşama dönecek olursak bu galibiyet çok yakıştı takımımıza. Oyuncular da ayırt etmeksizin mücadelelerini esirgemedi hiç bir şekilde. Çok büyük bir başarı elde ettik ve çok da büyük bir avantajla deplasmana gidiyoruz. Yalnız hiçbir şey bitmiş sayılmaz. Nasıl sıcak bir atmosferde olacağımızın farkındayız ama Tolunay Kafkas'ın oyuncularına benimsettirdiği kırılganlıktan uzak yapı en büyük güvencemiz olacak. Skor ne olursa olsun mücadeleden ödün vermeyecek bir takım bekliyor olacak bizi deplasmanda da.

Şöyle bir düşündüğümüzde bu takımın aslında çoktan başarıya ulaştığını, bu andan sonra gelecek her türlü sonucun bile kabulümüz olduğunu bilmeleri gerek oyuncuların. Ama yine neden olmasın demeden geçemiyoruz işte...

Maçın Özet Görüntüleri ;




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder