26 Ağustos 2014 Salı

Sezon Öncesi Karabükspor 2014 - 2015



Spor Toto Süper Ligin başlamasına sayılı günler kala Karabükspor'daki gidenler, gelenler, beklentiler ve hedefler konusunda bir iki kelam edelim istedim. Bilindiği gibi CAS kararlarının ardından Karabükspor ummadığı bir şekilde kendisini Avrupa Ligi elemelerinde bulmuştu. Kimine göre haketmediği bir kupada işi yoktu ve olmamalıydı, kimine göre ise zaten başarısı olamayacağı kulvarda maçlarını yayınlamaya bile gerek yoktu. Karabükspor da üzerine vazife olmayan bir işe girişti ve yıllarca Şampiyonlar Ligi'nin gediklisi olan ve Norveç futbolunun en başarılı takımı olan Rosenborg'u elemeyi başardı. Bu da yetmezmiş gibi Fransa Ligi'nde en fazla şampiyonluğu bulunan köklü takımlardan birisi olan Saint Etienne takımına karşı kendi evindeki karşılaşmayı 1-0 lık skorla kazanarak deplasman öncesi avantajlı duruma geçti.

Karabükspor geçtiğimiz sezonun başında yaşadığı sıkıntılı dönemlerin ardından Tolunay Kafkas'ı getirmiş ve kısa zaman diliminde oyuncu tercihleri yapmak zorunda kalmıştı. Tolunay Kafkas da eldeki oyuncuların kaliteleri dahilinde rahat bir sezon geçirip ligi 7. sırada tamamlamayı başarmıştı. Geçtiğimiz sezon Karabükspor'un göze hoş gelen, izleyenlere keyif veren akıcı bir futbol oynadığını söyleyemeyiz elbette. Birçok maçta da oynadığı futbolu en başta eleştirenler bizlerdik ne de olsa. Yalnız kabul etmek gerekir ki her maç banko ilk 11 oyuncusu olandan sayılı dakikalar süre alan oyuncusuna kadar takıma belli bir anlayış ve sistem getirdi Tolunay Kafkas. Buna göre hemen hemen her maçta mücadele eden, skor ne olursa olsun oyunu bırakmayan bir Karabükspor izledik. Kötü oynanan maçlar yok muydu? Elbette vardı. Fakat kötü mücadele ettiği bir maçı hatırlamıyorum kendi adıma. En çok sevindirici unsur da Süper Lige çıktığından bu yana ligin en çok gol yiyen takımlarından birisi olan Karabükspor'un sezon sonundaki istatistiklerde en az gol yiyen takımlardan biri olmasıydı. Bu durum da tesadüfle açıklanacak bir durum değildi nihayetinde.

Ligi 7. sırada bitirmiş bir Karabükspor vardı ama daha yukarılarda bitirmek de olasıydı. Burada da kalite eksikliği kendini belli etmişti ne yazık ki. Ne kadar mücadele edilirse edilsin kadro kaliteniz belli bir seviyenin yukarısına çıkamıyorsa başarı yolu da elbette tıkanıyor. Kaliteye vurgu yaptık ama dar rotasyon da başarıya giden yolda sekte vuran bir diğer unsurdu. Özellikle kenardan katkı alma bakımından en kısır takımlardan birisi Karabükspor'du. Ligin en iyi savunma yapan takımlarından biriydik ama hücumda da bir o kadar ters orantılı bir görüntü vardı. Buna göre ligi son sırada bitiren ve küme düşen Kayserispor'un ardından en az gol atan takımdı Karabükspor.

Buna göre transfer hedefleri belirlenmiş, kadro yapısına uygun isimlerle görüşmeler sezon bitmeden başlamıştı bile. Yalnız yazının girişinde de bahsettiğimiz şekilde Avrupa kapısı umulmadık anda açılınca transfer stratejisinde de değişikliğe gidildi. Takıma 4 sezondan beri azami düzeyde katkı veren, kaptanlığını yapan İlhan Parlak, geçen sezonun bir çok maçında ilk 11'de yer alan Uğur Uçar gibi isimlerle yollar ayrılırken; Furkan Özçal, Erkan Kaş, Michael Eneramo ve Beykan Şimşek gibi kiralık olarak kadroda bulunan oyuncular da takımlarına geri dönmüştü. Yabancı oyuncu tercihlerinde de başarısız bir sezon yaşanırken Juju ve Carioca'dan da kendilerine takım bulmaları istendi. Morten Gamst Pedersen ve Sebastien Puygrenier gibi isimler de zaten oynamadan sezonu tamamlayan diğer isimler olmuştu. Son olarak da gösterdiği performansla milli takıma kadar yükselen İshak Doğan Karabük'e veda etti.

Takıma katılan oyuncular genel olarak bonservis ücreti olmayan oyunculardan seçilmeye gayret edildi. Buna göre; Braunschweig'den Domi Kumbela, Gaziantepspor'dan Abdou Razack Traore, Antalyaspor'dan Emre Güngör, Beşiktaş'tan Tanju Kayhan, E. Frankfurt'tan Aykut Özer, Elazığspor'dan Onur Ayık, Kayseri Erciyesspor'dan Turgay Bahadır ve Trabzonspor'dan Aykut Akgün transferleri gerçekleşirken, geçtiğimiz sezon kadroda bulunan Erkan Kaş'ın bonservisi Beşiktaş'tan alındı. Sporting Lizbon'dan Valentin Viola ve Fenerbahçe'den İbrahim Serdar Aydın kadroya kiralık olan katılan isimler oldu. Geçen sezon gösterdiği başarılı performans ve karakteriyle taraftarların da ayrı sevgisini kazanan Joseph Akpala'nın da bonservisi Werder Bremen takımından alındı.

Karabükspor'u Rosenborg ve Saint Etienne serilerinde izleme şansı bulduğumuz için sezon değerlendirmesi yapması da daha belirleyici oldu bizim için. Genel hatlarıyla geçen sezon olduğu gibi savunma güvenliğini elinden bırakmayan fakat hücum anlamında elinde alternatifli bir kadro ve kaliteli isimlere sahip bir Karabükspor izlenimi bıraktı bize. Şimdi kaleden başlamak üzere kadro değerlendirmesini yapmaya çalışalım...

Karabükspor kalesinde STSL'de geçtiğimiz sezon oynanan 34 maçın tamamında 90 dakika oynayan tek isim olan Boy Waterman yer alıyor. Waterman kendi kariyerinde istikrar anlamında sıkıntılar yaşayan bir kaleciydi ama bu sezon da geçtiğimiz sezona benzer bir sezon geçirecğini söyleyebiliriz. Takım halinde savunmanın iyi yapılması Waterman'ın işini kolaylaştırsa da iş O'na kaldığında da elinden geleni fazlasıyla yapıyor. Waterman'ın en önemli özelliklerinden birisi de ligin şüphesiz en iyi ayaklarına sahip kalecisi oluşu. Her iki ayağını da kullanabilen Waterman, Karabükspor savunma oyuncularının pres sonucu sıkıştığı anlarda tercih ettiği tek isimdi ve takımın maç istatistiklerinde en fazla Waterman'ın adı yer alıyordu. Waterman'ın geçtiğimiz sezon yaptığı 3 asistle de bu alanda lider olduğunu da ilginç bir detay olarak ekleyelim.
Waterman'ın gerisinde Eintracht Frankfurt takımından transfer edilen Aykut Özer yer alıyor. Aykut genç milli takımlarda da görev almış bir isim. Kendisi hakkında önümüzdeki dönemlerde iyi bir kaleci kazanılacağı söyleniyor. Karabükspor yönetimi de bunun farkında olacak ki kaleci antrenörlüğü konusunda Türkiye'de akla gelen en iyi belki de tek ismi olan Eser Özaltındere'yi göreve getirdi. Aykut'u bu sezon belki lig maçlarında görme şansımız olmayabilir ama kupada Tolunay Kafkas'ın görev verebileceğini düşünüyorum. Henüz 21 yaşında olan Aykut'un da bu konuda acelesi olmasa gerek. 3. kaleci konumunda ise 2 sezondur olduğu gibi Abdülaziz Demircan bulunuyor. Özetlemek gerekirse Karabükspor kalede sorun yaşamayacak gibi görünüyor.

Karabükspor savunmasında geçtiğimiz sezona oranla değişiklikler göze çarpıyor. Özellikle sağ ve sol beklerde değişiklikler söz konusu. Sağ bekte geçtiğimiz sezon uzun bir dönem Uğur Uçar forma giymişti. Sol bekte yer alan isimse İshak Doğan'dı. Mevcut kadroya baktığımızda iki oyuncu da kadroda yer almıyor. Uğur Uçar'ın takımdan ayrılmasının ardından Tanju Kayhan sağ bek alternatifi olarak transfer edilmişti işin aslı. Fakan İshak Doğan'ın da takımdan ani olarak ayrılışının ardından Tanju Kayhan'ı mecburen sola kaydırmak zorunda kaldı Tolunay Kafkas. Şu an için takımın bek sınıtısı yaşadığı söylenemez ama uzun lig, kupa ve Avrupa maratonunu iki oyuncuyla götürmek kolay değil. İki oyuncu diyorum çünkü sol bek alternatifi olan Emre Özkan şu anki fiziki yapısıyla formanın ağırlığını taşıyabilecek düzeyde değil. Özellikle bu bölgede transfer ihtiyacı açık. Transferin Karabükspor tarafından kapandığı belirtildi ama zaman neyi gösterir bilinmez. Son günlerde dış kaynaklı haberlere göre Reims forması giyen ve Orduspor döneminde başarılı bir görüntü çizen Atila Turan'ın adı Karabükspor ile anılıyor. Şahsi fikrim transferin gerçekleşmesi halinde yerinde bir takviye olacağı.
Erdem ve Tanju hakkında kısa bir değerlendirme yapalım. Erdem sezona çok iyi bir giriş yaptı ve Avrupa Liginde oynadığı 3 maçta da takımın en iyilerinden biri olmayı başardı. Geçtiğimiz sezonun özellikle ilk yarısında Tolunay Kafkas'ın Uğur Uçar'ı tercih etmesine rağmen formayı kapmasını bilmişti.
Tanju Kayhan da gerçek bölgesi olmamasına rağmen sol kanatta başarılı maçlar çıkarıyor. İshak'la karşılaştırmak doğru olmaz ama oynadığı maçlarda İshak'ı aratmayacağını gösterdi.


Savunmanın göbeğinde geçtiğimiz sezona Mabiala - Puygrenier ikilisi ile başlanmış fakat 8. haftadan itibaren Mabiala - Yiğit ikilisine dönüş yapmıştı Tolunay Kafkas. Mabiala ve Yiğit ikilisi başarılı maçlar çıkarmış, devre arasında da Murat Akça takviyesiyle alternatif katkısı gelmişti. Bu sezon başında ise Ankaragücü, Galatasaray ve Antalyaspor formalarıyla tanıdığımız Emre Güngör hamlesi gerçekleşti. Mabiala'nın yanına bu tarz tecrübeli bir isim bekleniyordu ve Emre de mevcut seçenekler arasından tercih edilir bir isimdi. İzlediğimiz maçlarda da Mabiala ile iyi bir ikili olacağı izlenimi verdi. Fakat ceza sahası ve çevresinde yaptığı kayarak müdahaleleri her zamanki gibi riskli . Bu tip pozisyonları geçtiğimiz dönemlerde de çok izlemiştik Emre'den.
Savunmada kullanılabilecek diğer isimler geçen sezon olduğu gibi Yiğit İncedemir, Murat Akça ve genç oyuncu Onur Cenik. Murat Akça ve Yiğit İncedemir, Mabiala ve Emre Güngör'ün sakatlık ve cezalı gibi durumlarda tercih edeceği isimler olacaktır.

Orta sahadaki en büyük kayıp şüphesiz ki Furkan Özçal'ın takımına geri dönmesi oldu. Görev alan diğer oyuncular genel anlamda aynı yapıya sahip oldukları için Furkan'ın muadili olarak gösterebileceğimiz bir oyuncu tam olarak bulunmuyor. Belki Hakan Özmert'i bu kategoriye alabiliriz ama onun da istikrar anlamında sıkıntıları olduğunu biliyoruz. Samba Sow, Musa Çağıran, Yiğit İncedemir ve Trabzonspor'dan transfer edilen Aykut Akgün ise orta sahadaki savunma kısmında daha ağır basan oyuncular. Aykut Akgün transferini eleştirmiştik ama sezon ortasında gerçekleştirilecek Afrika Kupası'nı göze aldığımızda kadro derinliğinin öenmi daha da artıyor.
Karabükspor yönetimi Furkan için Galatasaray'ın son kararını beklediklerini ve oyuncuyu kadrolarına katmak istediklerini bildirmişti. Furkan'ın da Karabükspor'da oynamak istediği biliniyor fakat Furkan için son karar Galatasaray teknik heyetinde olacak. Aslına bakılırsa ofansif orta saha için İshak Doğan'ın Trabzonspor'a transferinde Soner Aydoğdu için anlaşılmış fakat oyuncu Karabükspor'da oynamayı kabul etmemişti. Daha doğrusu oynamak yerine parayı tercih etti de denebilir. Bunun muhasebesini  yapmak bize düşmüyor haliyle. Tolunay Kafkas'ın bu sezon kiralık olarak kadroya dahil edilmesini istediği genç oyuncu ise Fenerbahçe'den İbrahim Serdar Aydın oldu.
İbrahim Serdar için oldukça potansiyelli bir oyuncu olduğu ve önümüzdeki yıllarda adından sıkça söz ettireceği söyleniyor. Biz de umalım ki Türk futbolu için bir değer kazanalım, bunu yaparken de Karabükspor olarak hem oyuncunun gelişimine katkı sağlayalım hem de oyuncudan faydalanalım. Fakat gördüğümüz kadarıyla Serdar'ın da sert lig maratonunda ne kadar şans bulacağı, bulsa da kısa zaman diliminde verebilecekleri koca bir soru işareti. Biz yine bardağın dolu tarafından bakmaya çalışalım ve İbrahim Serdar için iyi bir sezon temennisinde bulunalım.

Kanatlara göz attığımızda geçen sezon olduğu gibi yeni sezonda da Ahmet İlhan ve Erkan Kaş'ın bu yükü çekeceğini söylemek yanlış bir tespit olmaz. Ahmet İlhan önceki sezonlardaki inişli çıkışlı grafikten sonra toparlanmış ve bunun neticesinde milli takımdan yeniden davet almıştı. Ahmet İlhan'ın eksik olduğu yönler muhakkak var ama bireysel anlamda kendini geliştirmekte olduğunu görmek sevindirici.
Beşiktaş'tan kiralık olarak gelen ve çok iyi bir sezon geçiren Erkan Kaş'ı takımının en azından kadro derinliği için değerlendireceğini düşünenlerden biri de bendim. Beşiktaş böyle bir tasarrufta bulunmayınca Karabükspor yerli piyasası için gayet makul sayılabilecek bir bedel karşılığı oyuncuyu kadrosuna katmayı başardı. Erkan Kaş'ın bu imzası Karabükspor adına transfer döneminin en yerinde hamlelerinden biri oldu. Erkan'ın da henüz 22 yaşında ve gelişime açık bir oyuncu olduğunu ekleyelim.
Kanatlarda görev alabilecek diğer isimler Gaziantepspor'dan transfer edilen Abdour Razack Traore, Sporting Lizbon'dan 1 yıllığına kiralanan Valentin Viola ve Elazığspor'dan kadroya dahil edilen Onur Ayık. Bu oyuncuların ortak özellikleri her iki kanatta da oynayabiliyor oluşları. Zaten Karabükspor'un maçlarını izleyenler maç içinde taktiksel olarak kanat oyuncularının sık sık yer değiştirdiklerine şahit olmuşlardır. O sebeptendir ki saydığımız oyunculardan hangisi görev alırsa alsın saha içi taktik değişimine göre farklı bölgelerde görmemiz mümkün.

Forvet hattında geçtiğimiz sezonlara oranla alternatifli isimlere sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. Takımın 4 sezondur skor yükünü çeken İlhan Parlak takımdan ayrılırken, Eneramo da diğer kiralık oyuncular gibi takımına dönen isimlerden birisi olmuştu. Eneramo Tolunay Kafkas'ın transfer döneminde kadrosuna katmak istediği isimlerden birisiydi fakat bonservis konusunda yaşanan sıkıntılar aşılamayınca Eneramo defteri yönetim tarafından tamamen kapatıldı.
Tolunay Kafkas'ın bir özelliği de tanıdığı oyuncularla çalışma arzusu. Bunu gerçekleştirilen transferlerden de görebiliriz. Akpala ve Turgay Bahadır hamleleri bunlara örnek teşkil ediyor. Akpala sezonun ilk yarısında attığı goller ve ortaya koyduğu performansla kendisini kabul ettirmişti. Fakat devrenin son haftasında oynanan Sivasspor maçında yaşadığı ağır sakatlık en verimli döneminde formadan uzak kalmasına sebep oldu. Gerek oyuncular gerekse idari kadroyla arasındaki iyi ilişkiler Akpala'yı tekrar Karabük'e getirdi. Taraftarın da çok değer verdiği bir oyuncu olan Akpala Karabükspor'un hücum gücüne katkı yapmaya çalışacak. Turgay Bahadır'dan beklentilerse asgari seviyede. Bursaspor günlerinin ekmeğini yiyen Turgay'ın İBB ve Erciyes dönemlerinde oynadığı maç sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor. Beklentiler de bu doğrultuda oluyor.

Santrafor bölgesindeki diğer takviyelerden birisi de 30 yaşındaki Demokratik Kongolu oyuncu Dominick Kumbela'ydı. Transfer sezonunun ilk imzalarından birisi olan Kumbela Braunschweig formasıyla geçirdiği parlak sezonların ardından Karabükspor'a transfer olarak Almanya dışındaki ilk yurt dışı tecrübesine merhaba demiş oldu. Fiziki yapısıyla kafalarda soru işaretleri oluşturan Kumbela geride kalan 3 maçta beklentileri fazlasıyla karşıladı. Boy dezavantajı olmasına rağmen kafa toplarındaki etkinliği dikkat çekiciydi. Özellikle Saint Etienne karşısında rakibi ile arasında bariz bir fark olmasına rağmen hemen hemen her topta avantaj sağlamayı başarmıştı. Kanatlarda görev alacaklarını öngördüğümüz Valentin Viola ve Onur Ayık'ın da ileri uçta da değerlendirilebileceğini söyleyebiliriz.

Valentin Viola için ayrı bir parantez açmak istiyorum. Racing Club altyapısından yetişen Viola takımında gösterdiği performansla Avrupa'nın transfer pazarı olan Portekiz'in Sporting Lizbon kulübünün yolunu tutar. Fakat burada beklenen çıkışı gerçekleştiremeyince geçtiğimiz sezonu ülkesinde Racing formasıyla tamamlar. Hücumun her bölgesinde oynayabilen Viola'nın istatistiksel anlamda doyurucu olduğunu söyleyemeyiz ama mücadele gücüyle özellikle Arjantinli taraftarların çok sevdiği bir futbolcu.. Kendisi hakkındaki düşünceler de Sporting'de yeterli fırsatı bulamadığı ve oyuncunun değerlendirilemediği yönünde. Saint Etienne karşısında da oynadığı kısa süre içerisinde bizde fikir oluşturmayı başardı. Top hakimiyeti, fiziki yeterliliği ve tekniğiyle lig standartının üzerinde olduğu izlenimi bıraktı. Şahsım adına Karabükspor'da en çok güvendiğim oyuncuların başında geliyor Viola. Tabii ki bunun için oynaması ve takıma tam anlamıyla katkı verebilmesi için zaman gerekecek.

Karabükspor kadrosundaki isimlere teker teker baktığımızda görünen tablo şu an için bu şekilde. Kadroda taşların tamamen yerine oturduğunu söylemek şimdilik zor. Özellikle hücumda geçen sezon olduğu gibi yaratıcılık anlamında sıkıntılar devam ediyor. Bireysel performanslar da haklı olarak henüz istenilen düzeyde değil. Yine de geride kalan 3 resmi maçta ortaya konulan performans Karabükspor adına sevindirici. Şu anki görüntüye göre ligin belki de en hazır takımı konumunda bulunuyor. İleriki haftalarda fiziken olmasa da mental anlamda sıkıntılarının yaşanabilir. Bu da bilhassa Avrupa kupasında alınan sonuçlarla alakalı olacak gibi görünüyor.
Karabükspor için bu sezon belirlenen hedefte tevazu gösterilmiş ve ilk 10 olarak belirlenmiş durumda. Avrupa Ligi oynayan ve mevcut görüntüsüyle hiç de fena durmayan bir takım için belirlenen hedef düşük görülebilir fakat acı tecrübeler yaşayan bir takım için tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. Şampiyonlar Ligi elemesi oynayan fakat ligin sonunu kümede kalma savaşı vererek tamamlayan bir Sivasspor örneği var yakın tarihte. Karabük'te şu anda huzur ve gurur hakim. Umuyoruz ki bu serüven olabildiğince uzun sürsün ve biz de bunun haklı gururunu yaşamaya devam edelim. Lig için söyleyebileceklerimiz ise kervan yolda düzülür...

Hayırlı bir sezon dileğiyle...


 






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder