Her haftaya yeni bir ümitle başlıyoruz ve bu hafta da onlardan biri.Kadro olarak baktığımız zaman elimizde bir çok önemli silah var.Birer birer hepside iyi isimler yalnız henüz takım olma konusunda sıkıntılarımız olduğu görülüyor.Bunda sakatlıklar dolayısıyla takımda yer alamayan isimlerin yanısıra adaptasyon sürecininde etkisi olduğunu düşünüyorum.Sezona başladığımız
Trabzonspor maçının ikinci yarısında oynanan oyun bizi ümitlendirmişti fakat Kasımpaşa maçındaki etkisiz futbol taraftarları tekrar karamsarlığa itti.Skibbe yönetiminde beklenti,hocanın açıklamalarına da bakıldığında,hücuma dönük,rakibi ısıran golcü kimliği ile adından söz ettirecek bir takım izlemekti ama şu ana kadar oynanan oyunun yukarıda saydığımız nitelikleri taşıdığını söylemek zor.
Skibbe hala takımı tanıma aşamasında.Örneğin ön liberoda hala kafasındaki şablonu oturtabilmiş değil.İlk hafta Birol ve Hakan'la başlamışken Kasımpaşa maçında Kağan - Hakan iklisine görev verdi.Manisaspor'dan transfer edilen Yiğit İncedemir henüz formayla tanışabilmiş değil..Beşiktaş maçında Yiğit - Kağan veya Kağan- Birol veya Birol-Hakan ikilisinden hangisini göreceğimiz konusunda emin değiliz.Skibbe'de bu bölgedeki bolluğa dikkat çekti fakat uygun ikiliyi bulmak zorunda.
Bu oyuncular defans bloğuna yakın oynadığından takım ileri çıkmakta zorlanıyor ve pozisyona girmekte sıkıntı çekiyoruz.Kağan ofans anlamında henüz gerekli katkıyı verebilmiş değil.Cernat'a yapılan baskı sonucu takım pozisyona girmekte oldukça zorlanıyor ve diğer hücum oyuncularını pozisyona sokacak tek oyuncu olduğundan kale önüne rahat gidemiyoruz.Cernat'a yardımcı olabilecek oyuncu eksikliği var.
En uçta oynayan Mehmet Yıldız ikinci hafta istatistiklerinde en fazla faul yapılan oyuncu konumundaydı fakat bu fauller etkili noktalarda yapılmıyor.Çünkü kendisine top gelmeyince kendi topunu alma peşine düşüyor ve geri gelmek zorunda kalıyor.Bu da çabuk yorulmasına ve oyundan düşmesine sebep oluyor.Atilla Aybars ve ümit milli takıma seçilen Bertül'de henüz tercih edilmeyen isimler oldu..
Takımın iki sezondur sağ açık problemi olduğunu her defasında dile getirdim..Geçtiğimiz iki haftada da bunu açık şekilde gördük..Bu bölgede Kasımpaşa maçında İlhan Parlak oyuna başladı fakat kesinlikle kanat oyuncusu değil.Elinden geldiğince hırsı ve mücadelesi ile katkı vermeye çalışsa da hücum varyasyonları içerisinde etkin rol oynadığını söyleyemeyiz.LuaLua'da geçtiğimiz maç hayal kırıklığı yarattı.Zamanla iyi olacağını ümit etmekten başka şansımız yok..
Ahmet İlhan'ın sakatlıktan dönmüş olması takım adına en sevindirici haber diyebilirim.Bu sıkıntıya ilaç olabilecek,karşı takım için tehdit oluşturabilecek bir isim.Umarım maça kadar yeterli yükleme yapılır ve Beşiktaş maçında kendisini sahada görürüz.Beşiktaş'a gitmesi beklenirken Karabükspor'a transferi gerçekleşmişti.Bu sezon en fazla beklenti içinde olduğum oyuncu diyebilirim.Kendisi de sakatlığını tamamen atlattığını,futbolu çok özlediğini ve Beşiktaş maçında forma giymek istediğini belirtti...
Defansta Mabiala'nın da sakatlıktan dönmüş olması ile Jahiç-Mabiala ikilisi tekrar yerini alacaktır.Shelton takımla çalışmalara başladı ve maça kadar tam olarak hazır hale geleceğini umuyorum.Yalnız Skibbe ilk 11'de sahaya sürermi emin değilim..
Beşiktaş'a gelecek olursak,şanssız bir haftayı geride bıraktılar.Herkes yeteri kadar eleştirini yaptı zaten ama penaltı pozisyonu olmasa altın değerinde bir 3 puanın sahibi olacaklardı.İlk yarı çok iyi bir futbol oynamasalar da ikinci yarı gösterdiği performansla 3 puanı hakettiler.İçinde bulundukları şartlarıda göz önünde bulundurduğumuzda taraftarı önünde duygusal bir maça çıktılar.Sonucun bu şekilde olması onlar adına hayal kırıklığı oldu ve moral açısından oldukça düşüş yaşadıklarını söyleyebiliz..Karabükspor'a karşı yansıması nasıl olacak hep birlikte göreceğiz.
Kaleci Cenk çok iyi bir kaleci fakat yediği gollere baktığımız zaman kalitesine yakışmayacak derecede goller yemeye devam ediyor..Galatasaray maçında da bu tarz hatalara devam etti..Savunma hattında Escude ve Sivok tam olarak adapte olmuş değil.Galatasaray maçında gördük ki bu ikilinin arasına atılacak toplarda etkili olunabilir.Uğur ve Hilbert gayet iyi isimler ve hücuma çıkışları ile biliniyor fakat özellikle Uğur Boral savunma anlamında sıkıntı yaşayabilecek bir isim..
Orta sahada Fernandes takımın herşeyi.Ne yapıp edip topla ilk buluşmasında baskı ile cevap verilmesi gerekiyor.Duran toplarda adrese teslim ortalarını hatırlatmaya gerek yok...
Galatasaray maçında ciddi şekilde sakatlanan Mustafa Pektemek'in 6 ay sahalardan uzak kalacağı söyleniyor.Sezon başında böyle bir sakatlık yaşaması beni gerçekten çok üzdü.Gençlerbirliği'nden geldiğinden beri hiç bir şekilde sırıtmadı ve takıma ne kadar katkı verebilecek bir isim olduğunu hep beraber izledik.Bu oyuncunun yokluğu ile Beşiktaş'ı sıkıntıya soktuğunu ve Almeida'nın artık gittiğini düşünürsek elini ne kadar zayıflattığını görüyoruz.
İbrahim Toraman- Veli ikilisi orta alanda pek parlak görünmesede mücadele açısından yeterli düzeyde isimler.
Forvet hattında Holosko ve mecburen Batuhan ikilisi görev yapacak gibi görünüyor.Birbirinden tamamen farklı özelliklere sahip isimler.Holosko kapalı savunmalara karşı etkili bir isim değil fakat boşluk bulduğu anda süratiyle savunmayı sırtına alıp götürür.Kısacası koşu yollarının tıkanması gerekiyor.Batuhan ise Anadolu turnesinden döndü ve takıma yapacağı katkı merak konusu.Şahsi olarak Türk futbolu adına ümidi kestiğim bir isim.Fizik olarakta pek hazır bir görüntü sunduğu söylenemez.
Olcay Şahan Galatasaray maçında takımın etkili isimlerinden bir tanesiydi.Gurbetçi oyuncularda gördüğümüz topla arasının iyi olma durumu Olcay'da da bir hayli fazla.Ofansif anlamında Fernandes'e yardımcı olabilecek bir oyuncu.
Özellikle yay çevresinde yapılacak müdahalelerde dikkatli olunmalı zira Escude,Toraman,Sivok ve Batuhan gibi hava toplarında etkili isimlere sahipler..
Bu maç iki takım adınada geçtiğimiz hafta oynanan maçlardan çok farklı olacağı kesin.Özellikle Beşiktaş adına Galatasaray maçındaki performansı ölçü olarak değerlendirmemeli.Daha fazla risk alan bir takım izleyeceğimizi düşünüyorum.
Karabükspor kendi sahasında oynadığı son 10 maçta mağlubiyet yüzü görmedi ve bu maçlardan 8'ini galibiyetle kapattı.Beşiktaş adına da çok kolay bir maç olmayacaktır.Taraftarı önünde en azından bu seriyi devam ettirmek isteyen bir Karabükspor ve Galatasaray maçındaki özverili futbolunun karşılığını alamayan ve 3 puanla tanışmak isteyen bir Beşiktaş izleyeceğiz.
Necmettin Şeyhoğlu stadının zemini hakkında medyanın ve bazı kesimlerin Karabükspor'a karşı acımasız eleştirisini hatırlıyoruz.Yalnız diğer stadların zemini de hiç iç açıcı değildi.Özellikle veryansın eden Trabzon cephesi yamalı bohçaya dönen zeminiyle bu konuda aşağı kalır yanı olmadığını kanıtladı.
Bu arada stad ışıklandırmalarının montajı tamamlandı ve gelen bilgilere göre yönetiminin zemin iyileştirme çalışmaları için 50.000 TL harcadığı söyleniyor.Maç gününe kadar daha iyi bir zeminin olacağını söyleyebiliriz..
Umarım maç sonunda değerlendirmelerimizi 3 puan ve iyi oyun üzerine yaparız...
Almanya Ligi 1. hafta özetlerini izlerken spikerin Dani Şahin şeklindeki anlatımı dikkatimi çekti ve başka bir gözle izledim.Takımı Fortuna Dusseldorf'un deplasmanda Augsburg'u 2 -0 yendiği maçta attığı iki güzel golle takımını galibiyete taşıyan isim oldu.
Bu performansını devam ettirirse ülkemizde daha fazla dikkat çekeceğini söyleyebiliriz.Yalnız hatırlatmakta fayda var Dani Schahin Lübnan'lı bir baba ve Rus bir annenin oğlu.Yeni çıkmış gidip alalım düşüncesiyle hareket eden olacaktır.Soyisminden yola çıkılırsa hayal kırıklığı ile sonuçlanabilir...
Aşağıdaki videoda bu hafta attığı bu güzel golleri izleyelim...
Bir önceki sezon Panathinaikos'a Euroleague finalinde kaybeden Maccabi,geçtiğimiz sezon rövanşı alma şansı yakalamıştı.Play Off'ta eşleşen iki takım hatırlanacağı üzere bizlere çok iyi bir seri izletmişlerdi.Atina'da kazanma başarısı gösteren ve evine avantajlı dönen Maccabi bu avantajını iyi kullanamamış,Atina'da ki son maçta da yenilerek F4 vizesini rakibine kaptırmıştı.Fakat oynadığı basketbolla taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanmışlardı.
Geçtiğimiz sezonki kadrolarından bir çok önemli oyuncusun kaybettiler.O kadrodan Keith Langford ve Richard Hendrix Milano'nun yolunu tutarken Sofoklis Schortsanitis Pana'ya transfer oldu.Uzun yıllardır Maccabi formasını giyen tecrübeli forvet David Blu Amerika'ya dönüş kararı alırken,İsrailli oyuncu Tal Burstein ise emeklilik kararı aldı.Sözleşmesi sona eren Yunan guard Papaloukas'la da sözleşme yenilenmedi.
Yogev Ohayon konusu var ki tam olarak netliğe kavuşmuş değil.Oyuncunun Lokomotiv Kuban ile anlaştığı söyleniyor ve Kuban kulüp başkanı geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama ile bu anlaşmayı doğruladı.Yalnız Maccabi ise bu anlaşmayı kabul etmiyor ve oyuncu ile sözleşmeleri olduğunu belirtiyor.Kısacası karışık bir durum söz konusu fakat daha önceki bu tip olayları hatırladığımızda oyuncunun bu sezon Maccabi forması giymeyeceğini söyleyebiliriz.Geçtiğimiz sezon gösterdiği performansla Euroleague'de adından en çok söz ettiren oyuncuların başında geliyordu.Takımın bir diğer önemli ismi Lior Eliyahu ise yaz döneminde NBA şansını denedi fakat tekrar geri döndü.Shawnn James,Devin Smith ve Guy Pinini takımda kalan isimler oldu.
Önümüzdeki sezonda çok renkli bir Maccabi izleyeceğimizi düşünüyorum ve benimde izlemeyi beklediğim takımların başında geliyor.Kadroya katılan isimler ise Pesaro'da çok iyi bir sezon geçiren ve takımı ile İtalya liginde yarı final oynama başarısı gösteren Amerikan guard Ricky Hickman,Panathinaikos'tan tecrübeli oyuncu David Logan,Cantu'dan son yıllarda gelişme gösteren uzunlardan birisi olan Gürcü pivot Shermadini,Valencia'dan PF Nik Caner- Medley,Hapoel Holon'dan İsrailli guard Moran Roth ve hepimizin çok yakından tanıdığı,geçtiğimiz sezon Beşiktaş forması ile Lig,Kupa ve Eurochallange zaferlerinin mimarlarından biri olan İngiliz oyuncu Pops Mensah Bonsu.
Yine bize Nokia Arena'da çok renkli bir Maccabi izlettirecekleri kesin.İsrailli bir gazeteciye Maccabi'nin bu sezonki hedefi hakkında sorduğum soruya F4 hedefinin gerçekçi olmayacağını belirtti..B grubunda Siena ile liderlik mücadelesi verecekler ve bir adım önde görünüyorlar...
MONTEPASCHİ SİENA
Avrupada bütçede küçülmeye giden takımların önde gelenlerinden birisi de hiç şüphesiz Italyan takımı Siena oldu.Kulüp başkanı Ferdinando Minucci sezon bitmeden bu konu hakkında açıklamalarda bulunmuştu.İtalya liginde 6 sezondur şampiyonluğu kimseye bırakmayan Siena'da koç Simone Pianigiani'nin adı henüz Milano ile final serisi başladığında Fenerbahçe ile anılmaya başlamıştı bile.Finalde güçlü rakibini 4-0 la süpürüp üstüste 6. şampiyonluğunu kazanırken bir dönemin de kapandığının herkes farkındaydı.
1995 yılından itibaren Siena benchinde görev alan ve 2006 yılından beri de başantrenör olarak görev yapan Pianigiani'nin Fenerbahçe Ülker'le anlaşmasının ardından takımdan ayrılacak isimlerde bir bir belli olmaya başladı.Hepimiz tarafından yakından takip edilen bir transfer pazarı yaşandığını söyleyebiliriz..Nikos Zisis,Ksistof Lavrinoviç,Bootsy Thornton,Pietro Aradori,İgor Rakocevic,Rimantas Kaukenas,David Andersen,Bo McCalebb gibi isimler takımdan ayrılırken,Shaun Stonerook emeklilik kararı aldı.
Takımın başına 2006 yılından beri Pianigiani'nin yardımıcılık görevini yapan Luca Banchi getirilirken,takıma dahil edilen isimlerse ; Ricky Hickman gibi Pesaro'da iyi bir sezon geçiren Amerikan asıllı,İtalya milli takımında da milli takımımıza karşı gösterdiği performansla dikkat çeken guard Daniel Hackett,Bologna'dan Gürcü PF Viktor Sanikidze,Beşiktaş'tan tanıdığımız Marcelius Kemp,yine Efes forması ile ülkemizde forma giyen pivot Mario Kasun,eski Trabzonspor'lu Aleksandır Rasic,daha önce de Siena forması giyen Nijeryalı pivot Benjamin Eze,Casale'den Matt Janning ve EWE Baskets'ten transfer edilen Bobby Brown oldu.David Moss,Thomas Ress ve Carraretto'yu bu sezonda Siena forması ile izlemeye devam edeceğiz.Kadroda seviye inmiş görünüyor.Tabii ki buna bağlı olarak hedeflerde de değişiklik olacağı aşikar.
İtalya liginde uzun yıllardır sürdürülen şampiyonluk ambargosu, bu sezon kadrosunu bir hayli güçlendiren Milano'ya karşı son bulabilir.Euroleague'de ise gerçekçi hedeflerinin son sekize kalmak olduğunu söyleyebiliriz..
UNİCAJA MALAGA
Malaga için geçtiğimiz sezonun tamamen hayal kırıklığı ile tamamlandığını söylemek sanırım en doğrusu olur.ACB'de ilk 8' e girme başarısı gösteremeyip,Play Off yarışı dışında kaldılar.Euroleague için ise A lisansı imdatlarına yetişti.Bu sezon Euroleague için lisanslar yeniden dağıtılacak ve bu fırsatı kaçırmak istemiyorlar.
Tutuk başladıkları transfer döneminde sonradan açıldılar ve oldukça iyi isimleri kadrolarına kattıklarını görüyoruz.Geçtiğimiz yılki kadrodan bir çok oyuncu ile yollar ayrılırken takımda kalanlar ise sadece Luka Zoric ve Lima oldu.
Takımın başına Hırvat coach Repesa'yı getiren Malaga'da ; guard pozisyonuna Marcus Williams gelirken,Sevilla'dan Urtasun ve Calloway,Novo Mesto'dan Zoran Dragic,Lagun Aro'dan Sergi Vidal,KK Zagreb'den Krunoslav Simon,Barcelona'dan Fran Vazquez ve Kosta Peroviç gibi bildiğimiz oyuncuların yanısıra geçtiğimiz sezon Fenerbahçe Ülker forması ile izlediğimiz Amerikan PF James Gist'de son olarak kadroya dahil edilen isim oldu.
Geçtiğimiz yıl Top 16 gruplarından çıkma başarısı gösteremeyen Malaga yeni kadrosuyla hedef yükseltmiş görünüyor...
ALBA BERLİN
Euroleague piyangosu Alba Berlin' e vurdu desek abartmış olmayız.Çünkü hiç kimse böyle bir seçimin yapılacağını beklemiyordu.Başta Galatasaray olmak üzere bir çok takım wildcard için yanıp tutuşurken,Almanya'da Play Off'larda son 4'e dahi kalamayan Alba Berlin tercih edildi.Tabii ki bu bizim penceremizden görünendi.Oysa ki Alba Berlin yöneticileri son ana kadar wildcard için lobi çalışması yürüttüğü ortaya çıktı.15.000 kişilik salonları,başkent Berlin'in etkisi,Euroleague yönetiminin Almanya'yı tekrar basketbola çekme planı bu kararda oldukça etkili oldu.
Kadroya gelecek olursak Alman milli takımından tanıdığımız Schaffartzik,Union Olimpia'dan transfer edilen Deon Thompson ve geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında Galatasaray formasıyla izlediğimiz Nihad Djedovic gibi isimler bulunuyor.
Gruptan çıkma mücadelesi içerisinde olacaklar...
ASSECO PROKOM
Euroleague' de Olimpija ile birlikte geçtiğimiz sezonun en kötü performans sergileyen takımıydılar.Tek galibiyetlerini de Olimpija karşısında almışlardı.Takımın başına Litvanya milli takımını da çalıştıran Kemzura'yı getiren Prokom liginde şampiyonluğu getiren en önemli oyuncusu Donatas Motiejunas'ı NBA'e göndermek zorunda kaldılar..Şu anda görünen kadro geçtiğimiz sezondan daha alt seviyede ve mutlaka takviye yapılacaktır fakat gruptan çıkma şansları çok az görünüyor..
ELAN CHALON
Fransa Ligi finalinde Le Mans'ı yenip şampiyonluk ipini göğüsleyen Elan Chalon,bilindiği üzere Eurochall ange kupasında finalde Beşiktaş'a kaybedip Avrupa'da ikincilik kürsüsüne çıkmışlardı.O kadrodan guardları Malcolm Delaney Ukrayna yolunu tutarken Nijeryalı pivot Alade Amenu ise önümüzdeki sezon Pınar Karşıyaka forması giyecek.
Her Fransız takımı gibi atletik yeteneklere sahip oyunculardan kurulu bir takım olan Chalon adı bir çok takımla anılan yıldız Blake Shilb'i kadrolarında tutmayı başardılar.Şimdilik takıma katılan isimse San Antonio Spurs'ten guard Marcus Denmon oldu.
Yalnız Elan Chalon'un bu grupta bulunma durumu kesin değil.Elemelerden gelecek takım Rus ekibi Unics Kazan olursa A grubunda Khimki'nin bulunması sebebiyle Elan Chalon A grubunda yer alacak.Bu da onlar adına gruptan çıkmak için iyi bir durum olarak görünmüyor..
Maç kadroları açıklandığında takımın dizilişinin 4-3-3 sistemine uygun olan bir 11'le sahada yer alacağı düşünmüştüm.Buna göre Topuz,Selçuk ve Topal'dan oluşan ortasaha 3'lüsünün önünde Sow,Kuyt ve Krasiç'ten oluşan ileri 3'lü.Fakat dizilişin böyle olmadığı ancak maç başladığında kendisini belli etti.
Mehmet Topal ve Selçuk Şahin'in duvar görevi gördüğü ortasahada Topuz sağ açıkta Krasic ise sol önde,onların önünde de Sow ve Kuyt.
Uykulu gözlerle maçı izlerken durağan,belli bölümlerde saman alevi gibi parlayan,istediği sonucu aldıktan sonra oyunu geride kuran bir oyun izlemeye alıştıran Fenerbahçe,Krasiç'in ön planda olduğu heyecan katsayısı yüksek,hızlı pas alışverişleriyle kaleye gidebilen bir oyunla maça başladı.
30 dakikalık bölümde Krasiç ve Mehmet Topuz'la etkili olan Fenerbahçe H.Ali ve G.Gönül'ün bindirmeleriyle kale önünde pozisyon bulmaya çalıştı.Rakibi karşısında Gaziantepspor İbriçiç'in yönlendirdiği ataklarla cevap veriyordu.Birçok net pozisyon yakalayan Gaziantepspor ataklarında kaleci Mert kalesinde devleşti diyebiliriz.Birçok net pozisyonda başarılı kurtarışlar yaptı.Yalan yok Mert hemşerim olmasına rağmen pek tuttuğum bir isim değildir.Belki de Volkan'ın ardından ister istemez beklentilerin yüksek olmasındandır.Galatasaray ve Milli takımda yediği hatalı gollere rağmen özgüveni yerindeydi.Umarım bu performansını devam ettirir ve uzun yıllar milli takıma da katkı sağlar.
Defans hattı ise pek güven verdi diyemeyiz.Egemen bildiğimiz,izlediğimiz Egemen'den çok uzak ve savruk bir görüntü sergiliyor.Yobo ise henüz takımla ikinci maçına çıktı.Kamp döneminde takımla çalışma fırsatı bulamadı Egemen'le uyumu zaman alacak görünüyor.Hasan Ali ileride ataklara çok iyi çıktı,asistini de yaptı fakat savunmada kademe hatalarına devam ediyor.Gökhan Gönül önceki maçlarına oranla iyi görütü verdi.Artık kronikleşmesinden korkulan sakatlıklarla uğraşmak zorunda kalmassa eski günlerine döneceğini umuyorum..
Ön liberoda oynayan Mehmet Topal ve Selçuk Şahin aynı tarz tamamlayıcı oyuncular ve aynı anda sahada kalmaları topun daha fazla Fenerbahçe'de kalmasını engelliyor.İster 4-4-2,ister 4-3-3 hangi sistemle oynanırsa oynansın bu bölgeye transfer ihtiyacı ortada görünüyor.Cristian her ne kadar oyuna girdikten sonra pozisyonların içinde yer alan isim olsada aranan oyuncu değil.
Mehmet Topuz Fenerbahçe'de sahadaki en iyi isimdi bana göre.Enteresan işlere girmediği sürece takıma herzaman katkı sağlar.Aykut Kocaman'ın kolay kolay vazgeçemeyeceği isimlerin başında geliyor.Görev verildiği taktirde sağ açık,sağ bek,ön libero,geldiğinden beri pek göremesekte forvetin arkasında oynayabilecek meziyetlere sahip bir oyuncu.Kısaca takımın jokeri diyebiliriz.
Krasiç ters kanatta oynamasına rağmen çok etkili başladı.Ataklarda hep onun ismi vardı.CSKA'da görmeye alıştığımız Krasiç'i anımsatan oyunuyla taraftarı ümitlendirdi.Stoch'taki eksik yönleri tamamlamış bir görüntüsü var.Zaman zaman Kuyt'la yer değiştirerek oynadı.Çok hızlı başladığı maçta bekllendiği gibi ilerleyen dakikalarda yoruldu ve oyundan çıkmak durumunda kaldı.
.
Sezon sonunda en faydalı transferler değerlendirmesi yapılacaksa şimdiden söyleyebiliriz ki Dirk Kuyt , bu listenenin en yukarılarında olacak.Son yıllarda Fenerbahçe'de göze çarpan hırslı ve mücadeleci oyuncu profiline tam olarak uyan bir oyuncu.Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ve attığı gollerin yanısıra karekteriyle de bayrak adam rolüne şimdşden soyunmuş görünüyor.Forvetin hangi bölgesine koyarsanız koyun,elinden gelenin en iyisini yapma gayreti içerisinde.
Sow maça pek iyi başlayamadı.Spartak maçında Kuyt'la olan uyumunu dünkü maça taşıyamadı.Özellikle ilk yarıda oldukça etkisizdi.Ancak takımda orjinal forvet diyebileceğimiz şu andaki tek isim.Sow'un klası ve nasıl birbitirici olduğu herkesin malumu.Bunu da attığı golde yaptığı, golcülere has vuruşuyla gösterdi.
Fenerbahçe'nin elinde çok önemli yıldızlar var.Bu isimler sisteme ayak uyduğunda çok iyi bir takım ortaya çıkacaktır.Fenerbahçe'de şu an ortasaha transfer ihtiyacı kendisini belli ediyor.Topu ileri taşıyabilecek,ataklara yön verebilecek,Emre'nin yokluğunu giderecek bi isme.Fakat bu transferden daha da önemli olan huzura ihtiyacı var.
Gaziantepspor hücum anlamında çok önemli silahlara sahip fakat savunmadan çok önemli oyucularını kaybettiler fakat yerleri hala tam olarak doldurulabilmiş değil.Hikmet Karaman'da bunun sıkıntısını çektiklerini açıkladı ve transfer isteğini açıkça belirtti.Fenerbahçe karşısında tahmin edemeyecekleri kadar pozisyon yakaladılar ama hem şanssızlık hem de Mert'in performansına takıldılar.Yıldızları İbriçiç'in önderliğinde gelecekleri iyi görünüyor.Yalnız takviye ihtiyacı kaçınılmaz....
Maçın ilk 15 dakikası Kasımpaşa tek paslarda başarılı oldu ve Karabükspor kalesinde etkili olmaya çalıştı.Hakan Özmert'in ilk dakikalardaki Tomiç'te kalan vuruşunun ardınan pek fazla pozisyon yaşanmadı.15. dakikadan itibaren Karabükpsor maçta dengeyi yakaladı ve karşı kalede etkili olmaya çalıştı.Orta alan mücadelesi şeklinde geçen dakikalarda Hakan Özmert'in daha önceden hatırladığımız gollerinden birini izledik ve yaklaşık 35 metreden müthiş bir gol attı.Hakan Özmert'in müthiş golüne övgü yaparken Tomiç'i de eleştirmemek olmaz.Kalitesine yakışmayacak bir gol yedi.Zaman zaman yaşadığı konsantrasyon kayıplarından biriydi.
Golün ardından geçtiğimiz haftayı anımsatırcasına 30. dakikada Shelton'ın yerine LuaLua oyuna girdi.Fakat bu kez roller farklıydı.Golü kalesinde gören Karabükspor beraberlik golü için Kasımpaşa kalesine yüklenmeye başladı.İlk yarının son dakikasında defansında hatasından yararlanan Florin Cernat beraberlik golünü atarak soyunma odasına moralli gidilmesini sağladı.
İkinci yarı başlarken Karabükspor'u daha ilerde oyunu kurduğunu,pozisyon kovaladığını izledik fakat etkili atak sayısı oldukça azdı.Kasımpaşa ise fizik olarak oyundan düştü.Şahsen Karabükspor'un galibiyet alabileceği bir maç olarak düşünüyordum.Özellikle ikinci yarıda Kasımpaşa pek etkili bir oyun segileyememişti.Maçın sonlarına doğru LuaLua ile yakalanan mutlak gol pozisyınu çok kötü şekilde kullanıldı ve dönen top Karabükspor kalesine gol olarak geldi.
Maçın geneline baktığımızda kötü bir maç izlediğimizi söyleyebilirim.Maçın en etkili ismi maç önceside belirttiğim gibi Djalma'ydı.Ayağına topu aldığı zaman adam eksiltebilen paslarıyla tehlikeli olabilecek bir oyuncu.İlk yarı izlediğimiz performasnıyla da Hakan Özmert'î söyleyebiliriz.
Karabükspor'da ise maç öncesi pek te güvenemediğim Anıl Karaer bence maçın en iyi oyuncularından biriydi.Uzun süre sonra görev almamasına ve asıl mevkii olmamasına rağmen çok iyi bir maç çıkardı.Maçın hayalkırıklığı ise herkesin hemfikir olduğu gibi maçın kırılma anında mutlak golü kaçıran ve mağlubiyette en önemli etkenlerden birisi olan LuaLua'ydı.
Yönetimin tereddüt içerisinde kaldığı forvet transferi konusunda bir atılımı olup olmayacağını,bu mağlubiyetin ardından görme şansımız olabilir.Koskoca bir sezonu Mehmet Yıldız'ın sırtına binerek geçirmenin mantıklı olduğunu düşünmüyorum...
Karabükspor'da iş işten geçmeden vidaların sıkılması gerekiyor.Kadro olarak fena bir kadroya sahip değil.Oyuncuların bir an önce kadroya adapte edilip faydalanılması gerekiyor.Gerçek 11'i bulup istikrarın yakalanması gerekiyor.Yoksa vakit çok geç olabilir......
Geçtiğimiz sezon Euroleague Top 16 grubunda iki İspanyol ekibi Bilbao ve Unicaja'nın yanısıra Siena'ın da bulunduğu gruptan çıkma başarısı gösteremeyen Real Madrid Euroleague'e erken veda etti.Bütçesi ve gücüyle beklenti herzaman F4 olan bir takım için işler ters orantılı gelişiyor.
Coach Pablo Laso'nun sözleşmesi uzatılarak kafalardaki soru işaretleri kalkmış oldu fakat hala şüphe ile yaklaşılan bir isim.
Geçtiğimiz sezonki kadrosunu genel olarak koruyan Real Madrid'de Ante Tomiç ve Velickovic'le yollar ayrılarak pota altında değişime gidildi.Bu bölgeye dahil olan isimlerse Karşıyaka forması ise ülkemizde de forma giyen Marcus Slaughter ve son olarak Obradorio'nun Brezilyalı pivotu Rafael Hettshelmeir oldu.Bu değişimle beraber oldukça atıcı olan takımın savunma anlamında sertlik yakalayacağını düşünüyorum.Özellikle Slaughter'in oyun tarzı bu açıdan bakıldığında bunu doğrular nitelikte.Takımdan ayrılan diğer isimse NBA'e giden forvet Kyle Singler oldu.
Guard pozisyonuna Cedevita Zagreb'le başarılı bir sezon geçiren Amerikalı oyuncu Dontaye Draper transfer edilirken,lokavt döneminde Real Madrid forması giyen NBA yıldızı Rudy Fernandez tekrar geri getirilerek bu sezonun flaş transferlerinden birine imza atıldı.
Sergio Rodriguez,Jaycee Carroll,Sergio Llull gibi kısa rotasyonunda oldukça önemli isimlere sahipler.Özellikte Jaycee Carroll'ın nasıl bir şutör olduğunu geçtiğimiz sezonki Efes maçlarınan hatırlıyoruz..
1991 doğumlu Karadağlı power forvet Nikola Mirotic her ne kadar yaz döneminde Karadağ-İspanya arasındaki milli takım tercihleriyle kafası oldukça karışık bir dönem geçirsede bu sezon yine takımın en büyük kozlarından birisi olacak.
Sezona Barcelona'ya karşı süper kupa zaferi ile başlıyorlar.Pek ölçü olarak kabul etmesekte Real Madrid'in bu sezona biraz daha farklı hazırlandıklarını belirtelim...
ROSTER
4
DRAPER, DONTAYE
G
1.80
5
FERNANDEZ, RUDY
G
1.96
7
POCIUS, MARTYNAS
F
1.96
8
SUAREZ, CARLOS
F
2.02
9
REYES, FELIPE
F
2.03
12
MIROTIC, NIKOLA
F
2.08
13
RODRIGUEZ, SERGIO
G
1.91
16
BEGIC, MIRZA
C
2.20
20
CARROLL, JAYCEE
G
1.88
23
LLULL, SERGIO
G
1.90
44
SLAUGHTER, MARCUS
F
2.03
Head Coach: LASO, PABLO
PANATHİNAİKOS
Bir önceki yılı Euroleague şampiyonu olarak tamamlayan,geçtiğimiz sezonda ise F4 oynama başarısı gösteren Panathinaikos efsane koç Zeljko Obradoviç'in 13 yılın ardından ayrılmasından sonra kadrosundaki yıldız isimleri de teker teker kaybetmeye başladı.Bunda Yunan ekonomisini etkisi altına alan ekonomik krizinde payının büyük olduğunu eklemek gerek.Takımın başına Peristeri'yi çalıştıran 48 yaşındaki coach Argyris Pedoulakis'i getiren Pana'da geçtiğimiz yıldan kadroda sadece Diamantidis ve Tsartsaris kaldı.
Sarunas Jasikevicius,Mike Batiste,Romain Sato,Kostas Kaimakoglou,Stratos Perperoglou,Ian Vougioukas,Steven Smith,Davis Logan,Aleks Mariç,Nick Clathes,Pat Calathes gibi isimlerin takımdan ayrıldığını düşünürsek ne denli büyük bir değişim geçirdiklerinin farkına varabiliriz.
Takıma dahil edilen isimler ise Fenerbahçe Ülker'den Roko Ukiç,İspanyada Lagun Aro forması ile MVP ödülünün sahibi olan Andy Panko,Maccabi Tel Aviv'den Sofoklis Schortsanitis,Maccabi Rischon'dan Derwin Kitchen,Siena'dan Jonas Maciulis,Panionios'tan Xhantopoulos ve Gran Canaria'dan Michael Bramos ve son olarak ASVEL'den NBA patentli pivot Hilton Armstrong transfer edildi.
Her ne kadar bu denli bir değişim yaşamış olsalarda basketbol ekolleri onları her zaman bulundukları yerde favori konumuna getiriyor.OAKA atmosferinde rakip kim olursa olsun yine bütün maçlara bir adım önde çıkacakları kesin.Diamantidis'in etrafında oluşturdukları kadro ile uyum sağlamaları durumunda can yakıcı sonuçlar alabilirler.
Pota altını Sofo ve Andy Panko ikilisine teslim edeceklerini düşündüğüm PAO'da Macuilis,Diamantidis ve Ukiç'ten kurulu bir beşle yer alacaklarını tahmin ediyorum.İzleme şansı yakaladığım yeni transfer Derwin Kitchen hem 1 hem 2 oynayabilen bir isimHareketli oyun tarzıyla farklı bir stile sahip..Yunan oyuncu Xhantopoulos ise kendisine sıranın gelmesini bekleyecek fakat fena bir oyuncu olmadığını belirtelim.
Kısa forvet pozisyonunda Macuilis'i kullanacaklardır.Siena'dan transfer edilen Litvanyalı oyuncu oldukça tecrübeli bir isim.NCAA kariyeri bulunan ve geçtiğimiz yıl Gran Canaria forması ile Eurocup'ta mücadele eden Yunan oyuncu Michael Bramos ise skorer kimliğini ön plana çıkarabilirse adından söz ettirecektir.Kendisini pek izleme imkanım olmamakla birlikte Hilton Armstrong'un Euroleague seviyesinde aranılan sertlikte bir oyuncu olup olmadığı konusunda şüphelerim var.Big Sofo'nun geçen sezon Maccabi forması ile yaşadığı faul problemlerini hatırlayınca Armstrong'un oldukça süre bulacağını düşünüyorum.Ayrıca tecrübeli oyuncuları Tsartsaris'de bu sezon fazla mesai yapacak oyuncuların başında geliyor.Merakla beklenen isimlerden bir diğeride Roko Leni Ukic.Transfer döneminde adı Caja Laboral ve Malaga ile ciddi şekilde anılmasına rağmen kendisini Egenin karşı kıyısında buldu.Fenerbahce Ülker'de oynadığı oyun ile eleştirilere maruz kalmıştı.Gününde olduğu zaman takımı uçuran bir oyuncu fakat takımını oynatma konusundaki eksikliği ve sık sık yaşadığı sakatlıklar yüzünden kafalarda soru işareti oluşturuyor.Diamantidis'in varlığı bakalım Ukic'in oyununa nasıl etki edecek.Bu arada Euroleague'in en yaşlı kadrolarından birine sahip olduklarınıda ekleyelim.
ROSTER
6
BRAMOS MİCHAEL
G
1.96
7
PANKO.ANDY
F
2.04
8
MACIULIS,JONAS
F
1.98
9
HİLTON,ARMSTRONG
C
2.08
10
UKIC, ROCO
G
1.96
12
TSARTSARİS, KOSTAS
F
2.09
13
DİAMANTİDİS, DİMİTRİS
G
1.96
14
KİTCHEN, DERWİN
G
1.93
16
XHANTOPOULOS, VASİLİS
G
1.86
17
GİANNOPOULOS, CHARİS
F
2.00
19
SKORDİLİS, GAİOS
C
2.07
21
SHORTSANİTİS, SOFOKLİS
C
2.06
Head Coach: PEDOULAKİS,ARGYRİS
KHİMKİ MOSCOW
Euroleague gruplarına C Lisansı ile katılan Khimki geçtiğimiz sezonu Planinic'in önderliğinde Avrupa'nın 2 numaralı kupası olan Eurocup şampiyonluğu ile tamamladı.Her ne kadar Rus liginde CSKA karşısında finalde 4-0 la süpürülselerde çok iyi bir kadroya sahip olduklarını görüyoruz.Şampiyon kadrosundan Thomas Kelati,Michael Gelabale ve Cris Quenn gibi isimlerle yollar ayrıldı.
Kresimir Loncar,Vitaly Fridzon,Sergei Monya,Matt Nielsen gibi tanıdığımız isimlerden oluşan mevcut kadroya James Augustine ve Paul Davis gibi ACB'de kendisini kanıtlamış pota altı takviyeleri geldi.Kadroya katılan diğer isimlerse Lokomotiv Kuban forması giyen KC Rivers ve Bologna'dan Finlandiya'nın en iyi isimlerinden birisi olan guard Petteri Koponen oldu.Şu ana kadar oynanan maçlarda özellikle KC Rivers'ın skorer kimliği ile ön plana çıktığını gördük.Rivers'ın bu sezon Khimki'nin en büyük kozlarından birisi olacağını söylemek sanırım yanlış olmayacak.Ayrıca olimpiyatlarda Rusya forması ile izlediğimiz Vitaly Fridzon müthiş performansı ile adından söz ettirmişti. Planinic,KC Rivers,Vitaly Fridzon,Sergei Monya ve Kresimir Loncar'dan oluşan bir beşle maçlara başlayacaklarını düşünüyorum.
Litvanyalı coach Kurtiniaidis'in öğrencileri geçtiğimiz sezon kazanılan Eurocup zaferinin ardından Euroleague arenasındada kendilerinden bahsettirmek istiyor.Bir diğer Rus ekibi Unics Kazan'ın Play Off'a kadar yükselerek gösterdiği başarıyı Khimki'nin de göstereceğini düşünmek sanırım gereçekçi bir değerlendirme olacaktır.Kaldı ki Kazan'ın geçtiğimiz sezon Greer'lı Veremeenko'lu kadrosuyla başardıklarını hesap edersek bir çok yönde artıları olduğunu düşünüyorum.
ROSTER
5
AUGUSTINE, JAMES
F
2.08
7
FRIDZON, VITALY
G
1.95
8
KOPONEN, PETTERI
G
1.94
9
VYALTSEV, EGOR
G
1.90
10
LONCAR, KRESIMIR
C
2.10
11
RIVERS, KELVIN
F
1.96
12
MONYA, SERGEY
F
2.02
13
KHVOSTOV, DIMITRIY
G
1.90
14
PUSHKOV, ANTON
C
2.08
16
DUDU, BENJAMIN-PAVEL
F
2.00
21
ZHUKANENKO, ALEXEY
C
2.10
34
PLANINIC, ZORAN
G
1.99
40
DAVIS, PAUL
C
2.11
44
NIELSEN, MATT
F
2.08
Head Coach: KURTINAITIS, RIMAS
FENERBAHÇE ÜLKER
Avrupada transfer sezonunun en çok konuşulan takımı olarak Fenerbahçe Ülker ismini söylersek fazla abartmış olmayız.Geçen sezon Spahija yönetiminde son yılların en kötü sezonunu geçiren Fenerbahçe Ülker,Euroleague'de Top 16 grubunda son maçta iddiası olmayan Milano'ya kaybederek sezonu tamamlamıştı.
Sezon başında yaşanan sıkıntılar bütün sezon boyunca Fenerbahçe Ülker'in yakasını bırakmadı.Marko Tomas'ın sakatlığı,Mirsad'ın önceki sezondan itibaren devam eden ağır sakatlığı gibi sorunların yanısıra sezon içerisinde oyuncuların yaşadığı problemler sebebiyle takım kadro kurmakta zorlandı.
Tüm bu olumsuzlukların aksine Euroleauge'de normal sezon sürpriz şekilde lider olarak bitirilmişti.Fakat son maçlar öncesi takım Top 16'yı garantilesede grubu 4.sırada bitirme olasılığıda bulunuyordu.Play Off'lar takımın belkide sezon içerisindeki en kötü zamanına denk geldi.Kazan deplasmanında 17 sayıdan verilen maç ve Milano deplasmanında mutlak kazanılması gereken maçta ortaya konan performans takımın halini gözler önüne seriyordu.
Ligde alınan başarısız sonuçlar,Euroleague'den elenme derken son olarak Türkiye Kupası maçları öncesi Spahija'nın oyunculardan saygı görmediğini açıklaması ve faturanın Curtis Jerrels'a kesilerek gönderilmesi işlerin ne dereceye geldiğini gösterir nitelikteydi.
Türkiye liginde henüz Play Off'ların başında Beşiktaş'a karşı galibiyet dahi alınamadan sezonun tamamlanması son 5 sezonda 4 şampiyonluk yaşamış bir takım için alışılagelmiş bir durum değildi.Kaldı ki Spahija ,yönetimin kendisi hakkında sözleşmesinin uzatılması konusunda bir beklentisinin olmadığı yönünde bir açıklama yapacaktı.
Sezon öncesi birçok değişim gerçekleşecekti.İlk olarak Aydın Örs görevinden istifa etti.Yerine ise daha önce Fenerbahçe'de basketbol oynamış,ayrıca futbol takımında menajerlik görevi yapmış olan Kemal Dinçer getirildi .Kemal Dinçer'in göreve gelmesiyle şeffaflık hamlesinin ilk adımları atıldı.
Kemal Dinçer'de bahsettiğimiz şeffaflık hamlesinin karşılığı olarak kurulacak kadro hakkında bilgiler vermişti.Yapmış olduğu ''20 milyonluk taraftarımız, 20 milyon euroluk bütçemizle bizi hedefe taşıyacak antrenör arıyoruz'' açıklamasıyla nasıl bir yola çıktıklarının adeta müjdesini veriyordu.Bu isimler Messina,Obradovic,İvkovic ve Pianigiani gibi Avrupa'nın en tepesinde bulunan isimlerdi.Messina,Obradovic ve Ivkovic girişimlerinden sonuç alamayan Fenerbahçe'de,Montepaschi Siena'nın başında bulunduğu 6 yılın tamamında takımı ile şampiyonluk yaşayan ve iki kez de Euroleague'de F4 oynatma başarısı gösteren Simone Pianigiani'de karar kılındı.
Pianigiani'nin göreve getirilmesi ile birlikte kadroyu şekillendirme sırası gelmişti.James Gist,Roko Ukic,Hakan Demirel,Marko Tomas ve Engin Atsür takımdan ayrılan isimler oldu.Gasper Vidmar kiraya verilirken,Mirsad Türkcan ise emeklilik kararı aldı.İlk olarak ülke içinden alınabilecek en iyi isimlerden biri olan ve Fenerbahçe Ülker ile adı daha öncede anılan Banvit'in başarılı guardı Barış Ermiş transfer edildi.Daha sonra ise Panathinaikos'tan,Pianigiani'nin Siena'da beraber çalıştığı Romain Sato ve Avrupada oynadığı bölgenin en iyilerinden birisi olan ve 9 yıl Panathinaikos forması ile sayısız başarılar yakalayan Mike Batiste transferi gerçekleşti.Bu takımı yönlendirecek iyi bir guard arayışı başladı.Buna göre Pianigiani'nin ilk önceliği olan Siena'dan öğrencisi Bo McCalebb üzerinde yoğunlaşıldı..Bu transfer tabii ki kolay gerçekleşmedi.Fenerbahçe taraftarı kariyerinin zirvesinde olan ve Avrupanın sayılı guardlarından birisi olarak kabul edilen Mc Calebb transferini yaklaşık 2 ay kadar beklemek zorunda kaldı.Birçok izim zikredildi fakat asıl amacın Mc Calebb olduğu biliniyordu.Minucci ile gerçekleştirilen uzun pazarlıklar sonucu transfer sonunda gerçekleşti.Uzun rotasyonuna ise yine Pianigiani'nin Siena'dan öğrencisi olan NBA patentli Avustralya'lı David Andersen takviyesi yapıldı.Kamuoyunda bu kadar sükse yapan transfere rağmen Fenerbahçe Ülker'in yerli isimlerin kalitesi sorgulanıyordu.Medyada ismi geçen Bora Hun Paçun gibi isimler kurulan kadro ile tezat oluşturuyordu.
6.Yabancı hamlesinin uzun takviyesi yapılarak gerçekleştirilmesi beklenirken hiç beklenmedik bir haber geldi ve spor basınında bomba etkisi yarattı.Bu isim Galatasaray Medical Park'ın kadrosunda görünen İlkan Karaman'dı.Geçtiğimiz sezonu Karşıyaka'da tamamlayan İlkan'ın sözleşmesinde oluşan boşluktan yararlanan Fenerbahçe Ülker oyuncuyu kadrosuna katmayı başarmıştı.Bu öyle bir hamleydi ki Fenerbahçe'nin kara kara düşündüğü takımın yaşlanan kadrosu için bulunmaz bir nimetti.Öyle ki Ergin Ataman'nın yaptığı ''en iyi yerli oyuncum'' açıklaması olayı özetliyordu.
6.yabancı hakkı ise şu an için açık bırakılmış durumda.Takımın durumuna göre karar verileceği söyleniyor.İlkan Karaman transferi ile eline uzun rotasyonunda çok önemli bir opsiyon geçen Fenerbahçe Ülker'in bu hakkını guard transferinden yana kullanılacağı belirtiliyor.Bu bölge için adı geçen isim ise Avrupada efsaneler arasına adını yazdırmış olan Yunan oyuncu Theodoros Papaloukas.Maccabi'de istediği ortamı bulamayan Theo'nun Fenerbahçe Ülker'e katabileceği çok şey var.Benchteki duruşuyla bile büyük güç katabilecek meziyette bir oyuncu.
Takıma gelecek olursak hazırlık döneminde istikrarlı bir görüntü çizdikleri söylenemez.Coach Pianigiani dahil bir çok isim milli maçlar nedeniyle takıma geç katıldı.İlkan,Emir,Batiste,Bojan ve Andersen henüz birlikte çalışma imkanı bulamayan isimler.Takımın tam olarak rayına oturması epeyce bir süre alabilir.
Pianigiani'nin takıma adapte etmek istediği savunma sistemini tam olarak uygulaması zaman alacak gibi.Bu süreçte biraz sancılı geçebilir.
Bo McCalebb görüldüğü üzere takımın en önemli opsiyonu konumunda.Romain Sato'yu geçtiğimiz sezon PAO'daki silik görüntüsünden uzak bir rolde izleyeceğiz.Topu daha fazla isteyen ve sorumluluk alan bir görüntü çizdi.Milli takımda başarılı maçlar çıkaran Bojan Bogdanovic yeni yeni takımla çalışıyor ve geçtiğimiz sezon olduğu gibi Fenerbahçe'nin skor yükünü çekecek isimlerinden birisi olacak.Fakat Pianigiani'nin sisteminde yer almak istiyorsa savunmasını çok daha fazla geliştirmek zorunda.Aynı şekilde Emir Preldzic'in bu sezon artık çok daha fazla sorumluluk alacağını düşünüyorum.İlkan Karaman'ın milli takımda sergilediği performans devam ediyor ve Fenerbahçe Ülker'in en önemli oyuncularından biri durumunda.Mental açıdan kendisini geliştirebilirse çok iyi yerlere gelebilecek özelliklere sahip.Mike Batiste'in Pianigiani'nin savunma sisteminde önemli rolü olacaktır.Her ne kadar yaşı itibariyle süreleri azalsada geçtiğimiz sezon Euroleague'in en iyi ikinci beşine seçilen bir oyuncudan bahsediyoruz.David Andersen uzun yıllardır Avrupa'nın zirvesinde bulunan bir oyuncuydu.NBA macerasının ardından eski görüntüsünden uzak olduğu söylensede geçen sezon Siena'da fena bir sezon geçirmedi.Savunmada yumuşak kalsada hücumdaki yüzdeleri rakipleri tedirgin edecek boyutlarda.Sırtı dönük oynunu,serbest atışlardaki yüzdeli atışları ve 3 sayılık atışlardaki istatistikleri Avrupanın sayılı uzunları arasında isminin geçmesine sebep oluyor.
Kurulan kadro ile hedefler net olarak dillendirilmesede F4 hedefi herkesin aklının bir köşesinde yer etmiş durumda.Her ne kadar kolay olmasada Avrupada takımların durumlarını göz önüne aldığımızda Fenerbahçe Ülker'in bu hedefi gerçekçi duruyor.Fakat olasılıklardan söz ettiğimizde unutulmamalı.Kağıt üzerindekiler her zaman için parkeye yansımayabiliyor.Zira Olympiakos'un kısıtlı bütçesiyle yaptıkları tazeliğini hala koruyor.
ROSTER
13
ANDERSEN, DAVID
C
2.12
24
BATISTE, MIKE
F
2.04
4
McCALEBB, BO
G
1.83
7
ONAN, OMER
G
1.94
9
ERMIS, BARIS
G
1.94
10
SATO, ROMAIN
F
1.94
14
PEKER, KAYA
C
2.08
21
SAVAS, OGUZ
C
2.13
41
KARAMAN, ILKAN
F
2.05
44
BOGDANOVIC, BOJAN
F
2.00
55
PRELDZIC, EMIR
F
2.06
Head Coach: PIANIGIANI, SIMONE
UNİON OLİMPİJA
Union Olimpija için kadrolardan bahsetmeden evvel ,çok ciddi maddi krizlerin içinden geçtiklerini belirtmekte fayda var.Ligde de şampiyonluğu KRKA'a kaptırdılar.İçinde bulundukları bu durum sebebiyle ülkemizdede bir süre gündeme gelmişlerdi. Gündeme gelme sebebi ise,Euroleague'e katılamama durumunda Galatasaray Medical Park için EL yolunun açılma olasılığıydı.Hatta Galatasaray yönetimi böyle bir durum karşısında EL için kendilerinin alınması konusunda başvuru dahi yapmıştı.Fakat son günde olsa gerekli teminatları yatırdılar ve katılım hakkı kazandılar..
Geçtiğimiz sezonun kadrosundan Aleksandar Chapin,Ben Woodside,Deon Thompson,Goran Jagodnik,Danny Green,Damir Markota,Davis Bertans ve Ratko Varda gibi isimler yer almıyor.
Maddi krizi atlattıktan sonra transfer hamlelerine başladılar..Takıma katılan isimler;Dylan Page,Drazen Bubnic,Aron Baynes,Klemen Prepelic,Dominic Waters,Teemu Ranniko,Luka Rupnik ve Alen Omic oldu.Özellikle Sloven Ligini en skorer ikinci isim olarak tamamlayan genç guard Klemen Prepelic'ten övgüyle söz ediliyor.Takımda Sasu Salin,Teemu Ranniko ve Emir Sulejmanovic gibi Fin oyuncular dikkat çekiyor.
Geçtiğimiz sezon gruplarda sadece Asseco Prokom karşısında aldıkları galibiyetle kapatarak Euroleague gruplarında en başarısız performanslardan birini sergilemişlerdi.Bu sezon bulundukları grubun geçtiğimiz yıla oranla çok daha zor olduğunu vurgulamak gerekiyor.Eleme gruplarındaki takımları göz önüne aldığımızda en zayıf halka olarak görülüyorlar.
ROSTER
4
WATERS, DOMINIC
G
1.85
5
RUPNIK, LUKA
G
1.85
7
PREPELIC, KLEMEN
G
1.91
8
BLAZIC, JAKA
G
1.93
9
RANNIKKO, TEEMU
G
1.88
10
SALIN, SASU
F
1.92
11
MURIC, DINO
F
2.00
12
BAYNES, ARON
C
2.08
14
BUBNIC, DRAZEN
F
2.07
15
PAGE, DYLAN
F
2.03
20
MOCNIK, JAN
G
1.78
22
SULEJMANOVIC, EMIR
F
2.02
23
OMIC, ALEN
C
2.15
Head Coach: FILIPOVSKI, SASO
A Grubunda 6..takım elemelerden gelecek.Bu takımlarsa Unics Kazan,Cantu,BC Donetsk,Le Mans,Ulm,Academic Sofia,Nymburk ve Oostende.Eleme maçları 25 Eylül'de başlayacak.
Eşleşmeler şu şekilde oldu ;
Unics - Ulm
Le Mans - Donetsk
Nymburk - Oostende
Cantu - Academic Sofia
Unics Kazan zaten güçlü olan kadrosunu Eidson,Vougioukas,Kaimakoglou,Maric,Chatman gibi isimlerle süsledi ve Euroleague için en büyük favori konumundalar.Hazırlık döneminde izlediğimiz Kazan takımı tam olarak hazır bir görüntü vermedi.Tecrübeli forvet Kelly McCarthy sakatlığı sebebiyle elemelerde froma giyemeyecek.Aynı zamanda Marko Banic'te takımla çalışma fırsatı bulabilmiş değil.
Cantu ise kendi salonunda ateşli seyircisininde desteğiyle bu avantajını kullanmak istiyor.Geçtiğimiz sezon Euroleague'de gösterdiği performansla dikkatleri üzerinde toplamışlardı.Siena'dan transfer edilen İtalyan guard Pietro Aradori,Pesaro'da iyi bir sezonu geride bırakan pivot Marco Cusin,İsrail milli takımında forma giyen power forvet Alex Tyus ve Amerikan guard Jerry Smith takviyeleri ile yeni sezona oldukça iddialı giren Trinchieri'nin öğrencileri aynı zamanda Siena'ya karşı kazandıkları Süper Kupa zaferiyle rakibinin 5 yıllık saltanatına son verdiler..Bu iki takımın diğerlerine göre öne çıktığını söyleyebiliriz.
Ukrayna şampiyonu BC Donetsk'te oldukça hareketli bir yaz dönemi geçirdi.Takımın başına Partizan'ı şampiyon yaparak ayrılan Jovanovic'i getiren Donetsk; Doron Perkins,Ivanov Kaloyan,Darius Songaila ve D'or Fischer hamleleriyle hiçte kolay lokma olmayacağınıı gösteriyor
Le Mans,CEZ Nymburk,Oostende,Ulm ve Academic Sofia'nın rakiplerine oranla şanslarının az olduğunu söyleyebiliriz.....
Gurup İçi Değerlendirme ;
A grubuna genel olarak bakacak olursak elemelerden gelecek takıma göre oldukça sert bir grup olacağı görülüyor.Real Madrid'i favori olduğunu' varsayarsak,Fenerbahçe Ülker ve Khimki Moscow şeklinde bir sıralama yapabiliriz.Elemelerden gelecek takım ister Unics Kazan ister Cantu olsun,her rakibin 'nereden çıktı şimdi bu' tarzında bir yaklaşımı olacaktır.Diğer gruplardaki 6. torba takımlarıyla kıyaslayınca oldukça güç farkı olduğu görülüyor.
Her ne kadar Panathinaikos için grupta 4.lük mücadelesi vereceklerini söylemek ilk bakışta abes gibi görünsede seviyesini bu kadar hızlı şekilde aşağıya düşürmesi bu yorumu yapmama sebep oluyor.Fakat Gate 13'ü arkasına almış bir PAO kolay kolay teslim olmayacaktır.OAKA atmosferinin her takım için Avrupa'nın en zor deplasmanlarından biri olduğunu sanırım hatırlatmaya gerek yok.
Khimki için söylenebilcek en anlamlı söz grubun kilit takımı olduklarıdır.Geçtiğimiz yılın Eurocup şampiyonu,her takıma çelme takacak özellikte bir ekip.Hani pis takım denir ya,aynen bu tabire uyduklarını söyleyebiliriz..Euroleague'in açılış karşılaşmasında Fenerbahçe Ülker'e konuk olacaklar.Henüz alışma evresinde olan bir takım için oldukça ters bir maç olacağını düşünüyorum.
Union Olimpija'nın dış sahada galibiyet alması mucize olarak görülüyor.İçerde ise kimi mağlup ederlerse o takımın canı çok yanacaktır.Euroleague'in belkide en kötü performanslarından birinede tanık olabiliriz.
