27 Şubat 2013 Çarşamba

STSL 24. Hafta Orduspor - Karabükspor


           IMG_2319

kırmızımavi.org için hazırladığım Orduspor maç önü yazısı ;


Yazıyoruz, çiziyoruz...Kendimiz konuşup kendimiz dinliyoruz..Haftalardır aynı nakarat...Yine iç saha maçı, yine ızdırap..
Bu takım haftalardır kötü futbol oynuyor. İşin kötü yanı iyileştirme yönünde en ufak bir ilerleme dahi yok. Maçın başındaki saman alevi misali yapılan baskı nihayetinde son buluyor, her zamanki gibi kalemizde görülen tipik bir pis bir gol ve ne yaptığını sahadakilerin kendilerinin bile anladığını tahmin etmediğim bir kargaşa. Bu kaos ortamında teknik taktik konuşmaya bile fırsatımız kalmıyor bu görüntüden sonra...
Oysa konuşulacak o kadar şey varki...Dizilişten oyun yapısına, hücum anlayışından savunma kurgusuna...
Her maç sonunda sorumluluğu kabul eden fakat bunun çözümünü bir türlü bulamayan kenar yönetiminin açıklamaları da artık kabak tadı vermeye başladı.
Üstelik son açıklamalar da eleştiriye açık olunmadığını ortaya koyuyor. Taraftarı her maçta tribüne davet edenler, ortaya izlenilesi bir şeyler koyamıyorsa eğer eleştirilere de açık olmak zorunda. Ben yaptım, ben başardım mantığıyla bu durumun düzelmeyeceğini bilmek durumundalar.
 
Bu sezon hiç olmadığı kadar dolu tribünlere karşı oynadı maçlarını Karabükspor. Her çağrıya cevap verdi bu taraftar. Ama her seferinde boynu bükük ayrılıyorsa stattan, bu durumun sorumluları her zaman olduğu gibi değişimin ilk halkası olacaklarını bilmeliler. Nasıl başarıda hakkını teslim edip övüyorsak, başarısızlıkta da yermek hakkımız olsa gerek...
 
Geçtiğimiz haftayı yine bizim gibi acı veren bir mağlubiyetle kapatan bir rakip var bu hafta karşımızda. Arenada ilk yarıyı 2-0 gibi avantajlı bir skorla kapatmalarına karşın ikinci yarı gelen baskıya dayanamayıp sahadan 4-2 lik bir sonuçla ayrıldılar. İlk yarıda oynanan Galatasaray maçında zirve yapan Orduspor, yine bir Galatasaray maçıyla dibi gördü. Belki bu tabiri kabul etmek istemeyebilirler ama bu maça kadar ligin en az gol yiyen takımıyken yedikleri 4 gol Cuper yönetiminde ilk kez başlarına geliyordu.
Geçtiğimiz hafta oynanan maç hakkında mağlubiyet için bir takım sebepler sıralanabilir tabii ki. Gergin ortam, verilen kararlar ve baskı alınan mağlubiyete etki eden unsurlardı. Bunlara ilave olarak Cuper' in tercihleri ve hamlesizlikleri de eklenebilir. Ama süreç sadece bir maçla izah edilecek gibi değildi Orduspor için. Düşüşün başlangıcı olarak ilk yarıya gitmemiz gerekiyor.
 
Yukarıda bahsettiğimiz gibi 2-0 sona eren ilk Galatasaray maçının ardından başlamıştı takımdaki düşüş. O maçın ardından bir türlü toparlanamadılar ve geride bıraktıkları 17 haftada sadece 2 kez galibiyet alabildiler. 
Ordu' lu arkadaşlarla sezon başı yaptığımız sohbetlerde bu takımın kaliteli yerli oyuncu eksikliği yaşayacağını belirtmiştim. Nitekim bu eksikliği sezon boyunca yaşadılar. Bu durum özellikle kontenjan konusunda da sıkıntı yaşamalarına sebep oldu.
 
Hector Cuper' in sezon başında kendisinin kurduğu bu kadro defansif anlamda başarılı olmakla birlikte hücumda kısır bir görüntü çiziyor. Zaten Cuper' in en çok eleştirildiği konu da takıma gereğinden fazla savunma anlayışı benimsettirmesi. Bu durum iç sahada başarılı gibi gözükse de deplasmanlarda tutmadı. Zaten Mersin İdmanyurdu ile birlikte ligde deplasmanda galibiyet alamayan iki takımdan birisi Orduspor. Sezona çok iyi bir giriş yapan takım en uzun süre namağlup unvanını taşımıştı. İlerleyen haftalarda dar kadronun yaşadığı formsuzluk skorlara da yansıdı. 
 
Geçtiğimiz haftadan bağımsız sezonun belki de en iyi kalecisi Saso Fornezzi. Yaptığı o kadar kritik kurtarışları oldu ki takımının beraberlikle ayrıldığı karşılaşmalar mağlubiyetle sonuçlanabilirdi. Geride kalan haftalarda takımın ayakta kalan isimlerinden birisi oldu. Yaşadıkları bu hassas dönemde yine takımının en büyük güvencelerinden birisi olacağa benziyor.
 
Savunmalarına baktığımız zaman ligin en fazla alternatife sahip takımı olduğunu söylersek abarmış olmayız sanırım. Zira kalecilerle beraber devamlı olarak forma giyen 26 kişilik kadronun 12' si defans oyuncularından oluşturuyor. Zaten güçlü oldukları rotasyona devre arasında da takviye yaptılar. 
Sezona Ali Çamdalı - Agustin Garcia ikilisi ile başlayan Orduspor' da İbrahim Kaş' ın takıma katılmasıyla Ali Çamdalı orta sahaya kaydı. Genelde Agus ve İbrahim Kaş tandemi ile sahada yer aldılar. Bu ikiliye zaman zaman Roversio eşlik etti. Devre arasında ise Dinamo Kiev ile Şampiyonlar Ligi ve Uefa tecrübesi yaşayan Ayila Yussuf transferi gerçekleşti. Gurbetçi oyuncu Ömer Kulga ise bu sezon sadece kupa maçlarında yer aldı. 
İbrahim Kaş ve Yussuf' un sakatlıkları sebebiyle  Karabükspor karşısında Ali Çamdalı ve Roversio' yu savunmada görebiliriz. İlk yarıda düzenli forma giyen Agustin Garcia' nın ise son haftalarda neden tercih edilmediğini bilemiyoruz. Savunmada bir düzen oturttuklarını söylemek zor. Bu durumu son iki haftada yedikleri 6 gol ile özetleyebiliriz.
 
Savunmanın sağında Portekizli oyuncu Miguel Garcia yer alıyor. Geride kalan dönemde cezalı olduğu dönemler hariç bütün maçlarda 90 dakika forma giyen Garcia Galatasaray karşısında ilginç şekilde kontenjana takılan isim olmuştu. Bir maçlık aranın ardından bu hafta yerini alacağını düşünüyorum. Yerine forma giyen Ferhat Çökmüş' ün ise savunmada güven verdiği söylenemez.
 
Sol bekte sezona Ferhat Çökmüş ile başlayan Orduspor' da, Atilla ile devam edilirken Ferhat Öztorun son haftalarda görev alan isim oldu. Atilla zamanla ilk geldiği dönemki performansından uzaklaştı ve İBB maçındaki hatalarından sonra formasını Ferhat' a kaptırdı. 
 
Orta sahada Ali Çamdalı, Şamil ve Nizamettin' i görüyoruz. Oynanan maçların durumuna göre bu oyuncuların yer değiştirdiğini gördük. Özellikle yaşadıkları yabancı kontenjanı sorunu sebebiyle bir çok maçta Ali' yi stopere çekmek durumunda kaldılar. Şamil Cinaz yıllarca Almanya' da forma giymiş bir oyuncu ve çalışkan bir isim. Zaman zaman hücuma da destek veren oyuncu attığı 3 golle takımına katkı sağladı. Geçen hafta da penaltıyı kazandıran isim olmuştu. Ali Çamdalı için Cuper' in jokeri tabirini kullanabiliriz. Nerede görev verilirse verilsin elinden gelen gayreti gösterdi. Ali Çamdalı da Şamil Cinaz gibi altyapısını Almanya' da almış bir oyuncu. Nizamettin' in ise bu sezon beklentileri karşıladığını söylemek güç. Aslına bakılırsa Nizamettin' in bu beklentileri karşılayabilecek bir oyuncu olduğu da tartışılır. Manisaspor dönemlerinde de bu tarz bir isim olmamıştı. 
 
Geçen sezonun Orduspor' u Gosso ve Culio gibi oyuncuları ile göbekten yaptığı ataklarla etkili olmaya çalışırken bu sezon oyunu kanatlara yaymayı amaçlamıştı. Cuper, yapılan transferlerle birlikte sezon başında Umbides ve Monje ile bu anlayışı başarıyla uygulamıştı. İlerleyen haftalarda Monje' nin yaşadığı sakatlık ve formsuzluk takımı da etkiledi. Yiğit Gökoğlan' ın hiç katkı verememesi ve Müslüm' ün belli bir çizgide kalması ofansif anlamda takımın sıkıntı yaşamasına sebep oldu. Devre arasında forvet arkasına takviye beklentisi içindeyken sol kanat oyuncusu Romero transferi geldi. Romero' nun oynadığı 3 maçta koyduğu performans ilerisi için ümit verse de aranan isim olduğu konusunda şüpheler var. Bu hafta Umbides cezası sebebiyle takımdaki yerini alamayacak ve Orduspor' un en fazla arayacağı isim olabilir. Yerine ise ters kanatta oynayabilen Müslüm' ü görebiliriz.
 
Forvet oyuncularına baktığımız zaman bir Anadolu takımı için oldukça iyi isimlere sahip oldukları söylenebilir. Stancu, Barral ve Hasan Kabze' den oluşan hücum hattı bir çok takımda bulunmuyor. Ama performans anlamında beklentilerin oldukça altında kaldıklarını söyleyebiliriz. Stancu attığı 8 golle takımın en golcü ismi olurken 9 haftalık suskunluğunu geçtiğimiz hafta attığı penaltı golüyle bozdu. Barral ise kendisi için ödenen bonservisi göz önüne aldığımızda başarısız bir sezon geçiriyor. Hasan Kabze' de takıma katıldığı geçtiğimiz sezonki performansın çok uzağında. Barral geçtiğimiz hafta çok talihsiz bir sakatlık yaşayarak oyunu terketmek zorunda kalmıştı. Neyse ki korkulan olmadı ve sağlık durumu düzeldi. Karabükspor karşısında oynayıp oynamayacağını bilemiyoruz.
 
Toparlamak gerekirse ;
# Bu maç bizim için ne kadar önemliyse rakip için de o derecede önemli. Hatta Orduspor' un kritik eşiği diyebiliriz bu maç için.
# Stresli bir ortamda oynanması beklenen bu maçta rakibin içinde bulunduğu durumu avantaja çevirebiliriz. 
# Son zamanların moda tabiri psikolojik üstünlüğü Orduspor' un Karabükspor' a karşı kullandığını söylenebilir. En iyi olduğumuz dönemlerde dahi galibiyet alamamıştık.
# Cezası dolan Ahmet İlhan ve Shelton' ın etkili olabileceği bir maç. Kaldı ki Orduspor beklerde sorun yaşayabilen bir takım.
# Orduspor' un geri dörtlüsü birlikte oynamaya alışkın değil ve bunu değerlendirebiliriz.
# Her ne olursa olsun ligin en iyi defansif takımlarından biriyle oynuyoruz.
# Orduspor ilk dakikalarda baskı kurmaya çalışacaktır. Özellikle İlk 15 dakika dikkatli olmamız gerekiyor.
# Rakipte olduğu kadar bizde de sorunlar mevcut. Bilhassa defansın sigortası Mabiala' nın yokluğu bizi oldukça zorlayacak.
# İç sahadaki durumumuz malum. Bu tabloda deplasmanlardaki beraberliklerle yetinilmeyeceği aşikar. Galibiyet alınması gerekiyorsa eğer bu maç onlardan birisi.
# Her hafta söylemekten biz bıktık ama Mesut Bakkal' ın Selim Teber ısrarı yakında fıkralara konu olacak. Hocanın gördügü ve bizim göremediğimiz neler var merak ediyoruz. Şaka bir yana bu tarz saçma tercihlere de artık bir son verilmesi gerekiyor.
 
Son olarak gelinen noktada teknik heyetin olduğu kadar oyuncuların da bu durumda sorumluluğu var. Artık bir karar vermeleri gerekiyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder