15 Mart 2013 Cuma

STSL 26. Hafta Gençlerbirliği - Karabükspor

 
kırmızımavi.org için hazırladığımız Gençlerbirliği maç önü yazısı ;
 
Şimdi biraz düz mantık yürütelim…
30 puanınız var ve iç sahada mutlak kazanılması gereken bir maçı beraberlikle tamamlamışsınız…
Teknik direktörünüz alınan bu 1 puanın öneminden bahsediyor. Önünüzde oynanması gereken 9 maçınız kalmış ve bu mantıkla yürünecek olursa 9 maçtan da birer puan alsanız sezonu 39 puanla tamamlayacaksınız ki baraj puanı olarak değerlendirilirse eğer kümede kalmanız garanti değil.
Bu maçlardan 9 puan alma durumunuz da şüpheli zira son 9 haftada sadece 9 puan toplayabilmişsiniz…
Teknik direktörünüz her fırsatta 9 puandan aldığı takımı zirvelere çıkardım havasında.
Bu kadar 9 ların içinde sezon sonu 9 doğurmak boynunuzun borcu olsa gerek…
 
İşin espri yanını bir kenara bırakıp gerçeklerle yüzleşmek gerekirse içinde bulunduğumuz durum hiçte iç açıcı değil. Yapılan son çağrıya da karşılıksız kalmayan taraftarlar Eskişehirspor karşısında ısıran, basan ve galibiyeti kovalayan bir takım beklentisi içerisinde tribünlerdeki yerlerini doldurmuşlardı. Ne yazık ki sahada oynanan futbol beklenen golün tamamen şansa bağlı olduğunu gözler önüne serdi. Yakalanan fırsatlar da oyuncuların ayağında pranga varmışcasına heba edilince bize yine özlemler kaldı.
 
Bir kere takım içerisinde sıkıntılar olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Oyuncular arası iletişimsizlik had safhada. Maçın her anında zihinlerde korku havası hakim. Haftalardır kazanamamış olmanın verdiği psikolojik etki, cesaretsizliği de beraberinde getirmiş. Teknik heyetinden yöneticisine her fırsatta dile getirilen takım kalitesi de olsa olsa koca bir balon. Potansiyeli belli olan oyuncu grubunun takım olgusundan uzaklaşması da işleri iyice içinden çıkılmaz bir hale sokuyor. Bu durum ne kadar daha devam eder, tahammül sınırları bellimidir, planlanmış bir strateji mevcutmudur veya kurbanlık koyun gibi kadere razı mı olunur bilinmez.
 
Biz yine de her hafta yeni bir umut klişesine sarılarak haftalık değerlendirmemizi yapmaya çalışalım. Bu haftaki rakibimiz 90. kuruluş yıldönümünü kutlayan Gençlerbirliği. Galatasaray deplasmanında aldığı kritik galibiyetle nisbeten de olsa kendilerini aşağıdaki hengamenin dışına attılar.. Aldıklari galibiyette elbette şans faktörü önemli etkendi fakat disiplinli oyunları 3 puana uzanmalarını sağladı.
Gençlerbirliği belli bir oyun yapısı olan, her bölgesinde vasıflı oyunculara sahip bir takım. Kadro istikrarını sağlamış, ideal bir onbiri bulunan, yapılan değişiklikleri de rotasyon dahilinde yapan bir ekip.
 
Genel istatistiklere baktığımız zaman Gençlerbirliği takımının maçlarının genelde gollü geçtiğini görüyoruz. Fazla gol atan ve yiyen bir yapıya sahipler ki yedikleri 35 gol ile en çok gol yiyen Karabükspor’ un arkasından gelen takımlardan. Karabükspor’ la olan benzerliklerinden birisi de paslı oyunu pek tercih etmemeleri ve hızlı oyuncuları ile hücuma çıkışları. Tabii bu benzetmede oyuncu kalitesindeki seviyeyi ayrı tutuyoruz. Dizilişleri genelde 4-3-2-1 ve 4-2-3-1 şeklinde oluyor. Geride kalan 25 haftada orta direk bir performans gösterdiler.
 
Kalelerinde altyapı ürünü Ramazan Köse görev alıyor. Gençlerbirliği’ nin takım halinde normalden fazla gol yemesine rağmen Ramazan bu sezon başarılı bir performans sergiliyor. Serdar Kulbilge’ den görevi devralan Ramazan geçtiğimiz hafta da takımının galibiyetine önemli katkı sağlamıştı. Yedeğinde ise yine altyapıdan yetişme Özkan Karabulut’u görüyoruz. Geçtiğimiz sezona oranla daha az forma giyse de Özkan da süper lig tecrübesi yaşamış bir isim. Gençlerbirliği takımının kaleci konusunda riske girerek kendi bünyesindeki oyunculara şans vermesi de takdir edilesi..
 
Savunmanın sağ tarafında Cem Can forma giyiyor. Takımın kaptanı olan Cem Can’ ı İstanbulspor günlerinden bu yana orta saha oyuncusu olarak hatırlıyoruz fakat son yıllarda sağ beke o kadar alıştı ki bu bölgeyi iyice benimsemiş durumda. Ligin tecrübeli oyuncularından olan Cem Can zaman zaman yine orta sahada görev alıyor. Mücadeleci bir yapıya sahip olan Cem Can’ ın sert frikikler kullanabildiğini de ekleyelim. Arkasında bekleyen oyuncu ise Serkan Kurtuluş. Galatasaray döneminde beklenen gelişmeyi gösteremeyen Serkan kardeşinin biraz gerisinde kaldı. Bu sezon da yaşadığı sakatlık sebebiyle bir müddet sahalardan uzak kalmıştı. Yeni yeni formunu yakalayan Serkan’ ın cezası sona eren Cem Can’ dan formayı kapabileceği muamma. Kim bilir belki de Fuat Çapa sezon başından hatırladığımız şekilde iki oyuncuyu da aynı anda sahaya sürebilir. Bu bölgede kulanılabilecek bir diğer oyuncu da süper ligdeki ilk sezonumuzda formamızı terleten Kerim Zengin. Yaşadığı sakatlıkların da etkisiyle bir türlü toparlanamayan Kerim devre arasında transfer olduğu Gençlerbirliğinde henüz oynama şansı yakalayamadı.
 
Süper lig takımlarının kadrolarına şöyle bir göz attığımız zaman sol bek pozisyonunda sezonun belki de en istikrarlı ve başarılı oyuncusu Dusko Tosic. Hemen hemen her maçta belli bir çizgisi olan Tosic hem savunma hem hücumda takım adına da çok kritik bir görevde. Savunmadan çıkışlarda ilk tercih edilen oyuncu olmasının yanısıra hücumda da etkin rol üstleniyor. Avrupa kariyerinde beklediği başarıyı yakalayamayan Tosic Gençlerbirliğinde kendisini bulmuş görünüyor. Sol bek pozisyonu Gençlerbirliği’ nin alternatif sıkıntısı yaşadığı bölge. Özellikle devre arasında Mehmet Sedef’ in sürpriz ayrılığı sonrası iyice Tosic’ e bağımlı kaldılar. Görev alabilecek bir diğer oyuncu için Serkan Kurtuluş’ un adını verebiliriz.
 
Savunmadaki ideal ikili Aykut Demir ve Ante Kulusic. Aykut güçlü fiziği, Kulusic ise pozisyon bilgisi ile ön plana çıkıyor. Her iki oyuncunun da hava toplarındaki hakimiyetinden söz edilebilir. Aykut’tan başlamak gerekirse; Nac Breda alt yapısında futbola başlayan Aykut savunmadaki güven veren duruşuyla dikkat çekiyor. Gençlerbirliğinde dördüncü sezonunu geçiren oyuncunun her transfer döneminde büyük takımlar ile adı anılıyor. En başarılı sezonunu geçiren Aykut alt yaş kategorilerinden sonra bu sezon ilk kez A milli takıma çağrılarak bu başarısını taçlandırmış oldu. Savunmadaki görevinin yanısıra hücumda da attığı 4 gol ile fazlasıyla katkı verdi. Aykut için ilave edebileceğimiz bir diğer husus da bazen gereğinden fazla sert olması ve gördüğü kartlar. Hırvat stoper Kulusic’ te Türkiye’deki beşinci sezonunu geçiriyor. Kulusic için de Süper ligdeki en verimli sezonu diyebiliriz bu sezon için. Hacettepe formasıyla başladığı Türkiye kariyerinde 1. Ligde de forma giymişti. İstikrarlı bir yükseliş gösteren oyuncu Aykut gibi attığı 3 golle ofansif anlamda da takımına çok kritik puanlar kazandırdı. Dezavantajı ise Aykut’ a nazaran ağır bir yapıya sahip olması ve arkasına adam kaçırması. Bu oyuncuların gerisinde bekleyenler ise Arnavut oyuncu Debatik Curri ve Mahmut Boz. Curri geldiğinden beri yaşadığı sakatlıklardan dolayı bir türlü belini doğrultabilmiş değil. İlginç bir ayrıntı da Curri’ nin görev aldığı maçlarda Gençlerbirliği’nin galibiyet alamamış olması. Devre arasında yuvasına dönen Mahmut Boz ise şimdilik A2 kadrosunda kendisine yer buluyor.
 
Savunma ikilisinin önünde kimi zaman ikili, kimi zaman ise üçlü bir dizilişle yer alıyorlar. Genelde kullanılan formasyon Özgür, Petrovic ve Randall Azofeifa’ dan kurulu üçlü. Bu üçlüde Özgür ve Petroviç biraz daha savunmayla meşgale olurken Azofeifa işin hücum kısmıyla ilgileniyor. Bu demek olmuyor ki diğer iki oyuncu hiç hücumu düşünmüyor. Aksine her iki oyuncuyu da rakip yarı alanda pozisyon kovalarken görebiliyoruz. Radosav Petrovic Özgür’ e oranla topla arası biraz daha iyi olan bir oyuncu. Çanakkale Dardanel saflarından gelip başarılı olan oyunculardan birisi de Özgür. Geçen sezondan başlayan çıkışını sürdüren Özgür Gençlerbirliği’nin yapıtaşlarından birisi olma yolunda hızla ilerliyor. Doğa Kaya ve Cem Can da önliberoda alternatifler arasında yer alan diğer oyuncular.  
 
Sezon başından beri Gençlerbirliği’nin sağ kanadında gördüğümüz isim ligin en renkli ve farklı oyuncularından birisi olan Hurşut Meriç. Tekniği, sürati ve adam eksiltme özelliği ile sol kanatta aşina olduğumuz oyununa bu sezon sağ kulvarda devam ediyor. Hurşut’ u uzun uzadıya anlatmaya gerek yok zira oyun stili ve fiziki görünümüyle unutulacak bir isim değil. Teknik direktörü Fuat Çapa da Hurşut’ a belli sınırlar koymayarak oyuncudan alabileceği maksimum verimi alma çabasında. Dezavantajı ise bazen gereğinden fazla topla haşır neşir olması ve çalım sevdası. Taraftarları ile de arasında özel bir bağ bulunan Hurşut’tan bu kadar bahsettik ama bu hafta oynamayacak gibi görünüyor. Kaldı ki tedavisini sürdürdüğü Hollanda’dan henüz dönebilmiş değil. Yerine muhtemelen ara transfer döneminde takıma dahil olan Nemanja Tomiç oynayacaktır. Tomiç oynadığı 4 maçta bize yeterli değerlendirme imkanı sunmasa da tekniği iyi bir oyuncu izlenimi verdi. Bu maçlarda yaptığı 2 gol asisti ile de kısa sürede katkı vermesini bildi.
 
Sol önde yine farklı bir oyuncu profili çizen Jimmy Durmaz forma giyiyor. İlginç bir hayat hikayesi olan Jimmy sezon başında İsveç’in Malmö takımından transfer edilmişti. Güçlü fiziği, ceza sahası çevresinden yaptığı sert şutları, her iki ayağını kullanabilme özelliği ile dikkat çekiyor. Gençlerbirliği’ nin öne çıkan oyuncularından birisi olan Jimmy İsveç milli takımına da davet edildi. Jimmy Durmaz da kart cezası sebebiyle Karabükspor’a karşı forma giyemeyecek. Sol kanatta görebileceğimiz isim Boşnak futbolcu Ermin Zec olabilir. Yalnız Zec’in oynaması durumunda saha içerisinde 7 yabancılı bir durum söz konusu ki teknik direktör Fuat Çapa’ nın tercihini hangi bölgeden yana kullanacak bilemiyoruz.
 
Forvette sezonun ilk yarısında yeni transferler Dejan Lekiç ve Ekigho Ehiosun’dan istediği verimi alamayan Gençlerbirliği işini şansa bırakmadı ve Vleminckx transferini gerçekleştirdi. Henüz ilk maçında attığı 4 golle Türkiye kariyerine müthiş bir başlangıç yapan Vleminkcx zor telaffuz edilen ismini herkese ezberlettirmeyi başardı. Kiralık geldiği Gençlerbirliği hücumlarına fiziği ve çok etkili kullandığı kafa vuruşlarıyla yeni bir soluk getirdi. Devre arasında Karabükspor idmanlarına çıkan fakat sağlık sorunları sebebiyle transferi gerçekleşmeyen Nijeryalı oyuncu Ekigho da kenarda bekleyen bir diğer oyuncu. Ermin Zec ve Lekiç’i de dahil edersek her ne kadar istatistiklere yansımamış olsa da zengin bir hücum rotasyonuna sahip olduklarını söyleyebiliriz. 
 
Özetle ;
# Savunmada Mabiala ve Deumi’ nin ( maç saati beli olacak) yokluğu zaten sorunlu olduğumuz bölgede bizi oldukça etkileyecektir.
# Her hafta dile getirdiğimiz takım savunmasını bu maçta çok daha dikkatli yapmamız gerekiyor.
# Duran toplarda adam paylaşımını çok iyi yapmamız gerekiyor keza rakipte Vleminckx, Aykut, Kulusic ve Özgür gibi hava hakimiyeti oyuncu fazlalığı mevcut.
# Yukarıda bahsettiklerimize paralel şekilde olabildiğince yerden oynayıp, gelişigüzel doldur boşaltlardan kaçınmalıyız.
# Azofeifa ve Cem Can’ ın ceza sahası çevresinden yapabileceği etkili vuruşlara önlem alınması gerekiyor.
# Jimmy Durmaz ve Hurşut’un yerlerini doldursalar da eksikliklerini mutlaka hissedeceklerdir.
# Aykut ve Kulusic’ in arkasına atılacak toplarla etkili olabiliriz, ki bu tip toplarda sorun yaşayabiliyorlar.
# Ahmet İlhan her ne kadar formsuz olsa da özelikle deplasmanlarda önemli kozumuzdu. Ahmet’in eksikliği de son haftalarda iyice su yüzüne çıkan hücum sıkıntımıza tuz biber ekti.
# Mesut Bakkal’ ın eksikleri de göz önüne aldıgımızda Bertul Kocabaş’a artık şans vermesi gerekiyor. Juju’daki ısrar takıma yarardan çok zarar vermeye başladı.
 
Ne yazarsak yazalım, ne söylersek söyleyelim inanmışlığı hissedemiyorsak eğer çırpınışlar nafile…
Galibiyetsizlik serimize artık son vereceğimiz bir maç dileğiyle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder