25 Nisan 2013 Perşembe

STSL 31. Hafta Elazığspor - Karabükspor



kırmızımavi.org için haftalık olarak yaptığımız rakip değerlendirmelerinde bu haftaki konuk Elazığspor ;
Kabul etmeliyiz ki aklımızda hücumu düşünmek, gol atmak ve oynama arzusu varsa hem sahadaki oyuncular, hem de tribündekiler oynanan oyundan keyif alıyor. Yoksa geriye çekilerek, topu karşı tarafa bırakıp, rakibin üzerimize gelmesini bekleyerek oynamak ne takıma ne de bize tat veriyor. Tamam, zaman zaman savunmayı iyi yaptığımız maçlar da oldu ama bunu bir türlü genele yayma başarısı gösterip istikrarı tutturamadık. Yediğimiz gol sayısı da bizim savunma takımı olmadıgımızı gösteriyor zaten.
Mersin İdman Yurdu maçı da tahmin ettiğimiz üzere  beklenenden zor geçti. Bunda ilk yarı boyunca takımın üzerindeki ürkekliğin, daha önce yaşanan acı tecrübelerin de etkisi vardı muhakkak. Tatsız, tuzsuz, hücumda çoğalamayan ve olgun bir atak gerçekleştiremeyen takımın, ikinci yarıda gelen değişikliklerle birlikte oyunu karşı sahaya yıkıp, üstüste pozisyonların ardından golü bulması sürpriz olmadı.

Başa dönecek olursak; Sahaya çıkan kadroda yine akılların hücumdan çok savunmaya odaklı olduğunu gösteriyor. Dışarıdan bakıldığında İlhan, Gökhan, LuaLua ve Ahmet İlhan’dan oluşan hücum hattı oldukça ofansif olarak değerlendirilebilir fakat göründüğü gibi değil. İlhan Parlak’ı sağ önde kullanarak savunma seviyesi yükseltme çabası içerisinde olunsa da ceza sahasını besleyecek atak konusunda sıkıntı yaşanıyor. Çünkü İlhan her ne kadar sırtı dönük oynama becerisi olsa ve topu saklasa da kanat organizasyonlarında elle tutulur bir başarı sağlanabilmiş değil. Diğer kanada dönüp baktığımızda ise Ahmet İlhan’ın da ters ayakla adam eksiltip içeriyi besleme yönü zayıf. Gökhan Ünal’ın da kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı, dünyanın dönüş hızıyla eşdeğer olunca işler sarpa sarıyor.
Bunu aşağıdaki saha içi yerleşiminde de net şekilde görebiliriz.  23 numaralı İlhan Parlak’ın çizgiyi kullanmadığı ve ortaya doğru kaydığı görülüyor. Bunu sadece bu maçta değil, bu bölgede oynadığı tüm maçlarda görmek mümkün.

 
İstatistiklerden yürüyecek olursak; ligin dibindeki Mersin İdman Yurdu karşısında bile kendi sahamızda topla oynama oranlarında rakipten az topa sahip olduğumuz görülüyor.
İçinde bulunduğumuz ve gerginliğin yüksek olduğu haftalarda iyi oyun beklemiyoruz elbet. Alınan galibiyetle de büyük bir adım attığımız gerçek. Son düzlüğe derin bir nefes alarak giriyoruz ama yine de herşey bitmiş sayılmaz. Bu hafta çıkacağımız Elazığspor karşılaşması lige tutunmayı ilan edebileceğimiz bir maç. Aynı şeyler rakip için de geçerli. Onlar da bu maça tamamen emeklerinin karşılığını alacakları son durak olarak bakıyorlar.
Elazığspor sezona Bülent Uygun ve kasikleşmiş ‘yığınla’ transferi ile girerken, ilk 7 hafta sonunda galibiyet alamamanın sonucunda yollar ayrıldı. Yılmaz Vural’ın göreve gelmesiyle birlikte çıkışa geçen takım ilk yarı sonuna kadar toplayabildiği puanları toplamaya çalıştı. Devre arası transfer döneminde kadroda revizyona girilirken, özellikle yabancı oyuncularda değişikliğe gittiler. İkinci yarıda ise takım olabilmenin mükafatını, taraftar bütünlüğüyle birleştirip şehri de arkasına alarak seri iç saha galibiyetleriyle aldılar. Bu istikrarın sonucunu da 3. haftada girdiği küme hattından 25. Haftada çıkarak taçlandırdılar. Yukarıda bahsettiğimiz gibi Karabükspor karşısına da kümede kalmayı büyük oranda garantileyecekleri bir maç olarak çıkacaklar.
Elazığspor kadrosunu incelemeye her zaman olduğu gibi kaleden başlayalım. Ülkemizde 5. sezonunu geçiren Ivesa’yı aşağı yukarı herkes bilir. 2.05 lik boyuyla ligin en uzun kalecisi olan Ivesa bilindiği gibi yerden ve diz hizasından gelen toplarda sıkıntı yaşıyor. Boyu uzun bir kaleci olmasına rağmen yan toplarda da sıkıntısı var. Bu tip pozisyonlarda çıkıp çıkmama tereddütünün yanısıra defans oyuncularıyla da iletişimsizlik yaşadığını söyleyebiliriz. Buna karşın cepheden gelen toplarda ve birebir pozisyonlarda bir o kadar başarılı. Geçtiğimiz hafta oynanan Galatasaray maçındaki performansı yanıltıcı olacaktır çünkü bu sezon çok iyi maçlar çıkardığını biliyoruz. Bunlara en yakın örnek ilk yarıda oynanan Karabükspor maçını verebiliriz. Gerçi o maçta yerden vuruşlar yerine ısrarla havadan oynayan forvet hattımızı da unutmamak gerek. Ivesa’nın yedeğinde Kasımpaşa’dan hatırladığımız Tolga Özgen bulunuyor.

Elazığspor defansından bahsederken ayrı ayrı değil, Sedat ve Bilica ikilisi diye başlamak gerekiyor. Sevabıyla günahıyla bu sezonu bu iki oyuncuyla tamamladı Elazığspor. Her iki oyuncu da benzer özelliklere sahip. Savrukluk ve sakarlık bakımından eşdeğer oyuncular. Sertlik konusunda da adeta birbirleriyle yarış ediyorlar.  Bilhassa Sedat gördüğü kartlarla atbaşı gidiyor. Bilica ise huylu huyundan vazgeçmez hesabı sezon başından beri yapmadığı disiplinsizlik kalmamasına rağmen alternatifsizliğin de sebebiyle her seferinde affedilmek zorunda kaldı. Tehlikeli bölgelerde yaptığı riskli hareketlere Galatasaray karşısında da devam etmiş, yenilginin sorumlularından birisi olmuştu. Bu kadar olumsuz yönlerinden bahsettik Bilica’nın ama hakkını da teslim edelim. Sezon boyunca çizgiden çıkardığı ve yaptığı müdahalelerle Elazığspor’un bulunduğu konumda olmasını sağlayan sebeplerden biri oldu. Alternatiften bahsetmişken bu ikiliyi kenardan destekleyebilecek oyuncular Ahmet Görkem Görk ve Orhan Ak. Sedat’ın sakatlığı devam ediyor ve bu hafta da Ahmet Görkem Bilica’nın partneri olacaktır.

Defansın sağı sezon başından beri Samsunspor’dan tanıdığımız Adem Alkaşi’ye emanet. Adem’i hücumu kısıtlı fakat hırslı ve mücadeleci bir bek olarak tanımlayabiliriz. Buna rağmen takımına 4 asistlik bir katkı sağladığını görüyoruz. Adem’in olumlu özelliklerinden bir diğeri de istikrarlı oluşu. Görev aldığı hemen hemen tüm maçlarda 90 dakika forma giymiş. Sakatlığı sebebiyle son 2 haftada oynayamayan Adem’in Karabükspor’a karşı da oynaması mümkün görünmüyor. Sağ bek pozisyonunda Elazığspor’un alternatif sıkıntısı yaşadığı söylenebilir fakat Adem’in yerini boşlamaması bu bölgede sorun yaşamamalarını sağladı. İlk yarıda cezalı olduğu ve oynamadığı tek maç olan Galatasaray karşısında takımdan ayrılan Julien Faubert görev almıştı. Son iki haftada ise devre arasında Karşıyaka’dan gelen Murat Akyüz forma giyiyor. Bu hafta da Adem’in yokluğunda ilk 11′de Murat’ı görmemiz muhtemel. Murat Akyüz’ün süper lig düzeyinde yeterli olmadığını fakat mücadele gücüyle bunu kapatmaya çalıştığını görüyoruz.

Sol bekte Marvin Zeegelaar’la sezona giriş yapan Elazığspor’da ilerleyen dönemlerde Orhan Ak görev aldı. Zeegelaar ilk yarıda düzenli oynasa da gördüğü kırmızı kartların da sebebiyle formasından uzak kaldı. Son haftalarda da kadroda kendisine yer bulamıyor. Orhan Ak ise ligin tecrübeli oyuncularından birisi. Zaman zaman stoperde de izlediğimiz Orhan geçtiğimiz sezonu bir alt ligde tamamlamışı. Orhan’ın sol kanattan bindirmeler yaptığını pek göremeyiz. Savunmada fena sayılmaz ama yaşı itibariyle son zamanlarda arkasına adam kaçırma problemi yaşayabiliyor. Orhan’ın sakatlığının düzeldiği ve Karabükspor maçına yetişeceği söyleniyor.

Devre arası transfer döneminde takıma katılan oyunculardan birisi de Eren Aydın olmuştu. Manisaspor’daki performansıyla İBB’e transfer olan oyuncu geçen sezonun tamamında Ekrem Ekşioğlu’nun arkasında beklemek zorunda kaldı. Sezon başında takımdan ayrılıp başka bir süper lig kulübüne transferi beklenirken, sürpriz bir kararla B Klasman takımlarından Eyüpspor’un yolunu tuttu. İsmi sayesinde tekrar süper lige dönen Eren, Orhan’ın yokluğunda 2 haftadır şans buluyor. Yalnız Eren’in de yaklaşık 2 sezondur düzenli oynamışlığı yok. Yılmaz Vural sakatlıktan çıkan Orhan’ı mı yoksa Eren’i mi tercih eder bilinmez.
4-2-3-1 dizilişini benimseyen Elazığspor’un merkez orta sahasında sezon başından beri istikrar sağlandığını söylemek güç. Sezer ve Bülent Ertuğrul gibi yerli ve kapasitesi belli takviyelerle girilen sezonda, yabancı oyunculardan da istediği verimi alamayan takım, devre arasında Mustafa Sarp’ın yanısıra Tidiane Sane ve Ivan Sezar takviyeleri yaptı. İlk yarıda hatırı sayılır süreler alan Murat Kayalı ise sürpriz şekilde Şanlıurfaspor’a kiralandı. Yeni transferlerden özellikle Sane’nin bu bölgedeki toparlayıcı rolü takımı adına etkili oldu. Attığı kritik gollerle de hücuma katkı verdi. Sane’nin ceza sahası çevresinden her iki ayağıyla da etkili vuruşlar yapabildiğine de şahit olduk. Sarajevo takımından kiralanan partneri Ivan Sezar ise biraz daha işin defansif yönüyle ilgileniyor. Bülent Ertuğrul ve Mustafa Sarp ise bu sezon sakatlıkları dolayısıyla gereken desteği veremedi.

Elazığspor’un en etkili bölgesi tartışmasız forvetin arkasında bulunan üçlü. Bu üçlünün solundaki isim kısa bir dönem Karabükspor forması da giyen, bir türlü filizlenemeyen yeteneklerden Aydın Karabulut. Aydın için kariyerinin en parlak sezonunu geçiriyor desek abartmış olmayız. 21 maçta yaptığı 7 asistle bunu rakamlara da yansıtmış durumda. Aydın’ın gerisinde görev bekleyen oyuncular ise Volkan Yılmaz ve Marvin Zeegelaar.
Hücumun sağında bu sezon süper ligin parlayan isimlerinden birisi olan Serdar Gürler yer alıyor. Sezonun başlarında neredeyse hiç şans bulamayan oyuncu Yılmaz Vural’ın gelişiyle birlikte takımda yer almaya başladı. İkinci yarıyla beraber müthiş bir çıkış yakalayan Serdar attığı gollerle takımına çok önemli puanlar kazandırdı. Hızlı, son vuruşlarda etkili, teknik bir oyuncu olan Serdar’ın şu an için tek handikapı fiziği. Sochaux alt yapısından yetişen Serdar’ı önümüzdeki sezon farklı bir takımda görmemiz muhtemel. Hafta içinde Serdar’ın sakatlık haberi gelmişti ama bu kritik maça yetiştirieceğini düşünüyorum. Kenardan gelebilecek oyunculardan birisi de yakından tanıdığımız Mehmet Çakır. Geçtiğimiz sezonun devre arasında Karabükspor’la yolları ayrılan Mehmet Çakır yaklaşık 1 yıl futboldan uzak kalmıştı. Devre arasında transfer olduğu Elazığspor’da ise genellikle oyuna sonradan girerek beklenenin üzerinde katkı verdi.

Bu sezonun dikkat çeken bir diğer oyuncusu da Köksal Yedek. Mücadelesi ve enerjisiyle takdir toplayan Köksal, attığı birbirinden güzel gollerle dikkat çekti. 28 yaşındaki oyuncunun bu yaşına kadar süper ligden uzak kalmasını ise kendisi adına kayıp olarak değerlendirilebilir. Köksal’ın da her iki ayağıyla etkili vuruşlar yapabildiğini ekleyelim. Sezona solda başlayan Köksal son haftalarda forvet arkasında görev alıyor. Aynı zamanda hücumun her bölgesinde oynayabiliyor. Forvet arkasında görev alabilecek olan Albert Roland var ama hakkında fikir sahibi olabileceğimiz oyununu görme şansımız olmadı.

İleri uçta Elazığspor’un bu sezon yüzü gülmedi desek yeridir. Sezona Herve Tum, Amr Zaki ve Sinan Kaloğlu gibi isimlerle girilirken Tum ve Zaki’den bir türlü verim alınmayınca yolla ayrılmak durumunda kalındı. İkinci yarıya bu oyuncuların yerlerine alınan Emir Kujovic ve Jake Jervis’ in de gelir gelmez sakatlık yaşamalarıyla 3. alternatif durumundaki Sinan Kaloğlu’na bel bağlamak durumunda kaldılar. Sinan’a yıllar sonra Türkiye kapılarını açan takım Karabükspor olmuştu. Fakat sezon başında yaşadığı sakatlık ve beraberinde gelen fiziki düşüş katkı vermesine engel oldu. Kısa Antalyaspor macerası da turistik gezintiden öteye gitmedi. Bu sezona ise Elazığspor formasıyla yeni bir sayfa açarak giren Sinan yıllar öncesinin fiziki durumundan çok uzakta ama tecrübesi ile işi götürme çabasında. Attığı 5 golle de fazlasıyla katkı verdi. Sezonun ilk yarısında Karabük’te oynanan maçın da tek golünü atan isim olmuştu.

Elazığspor kadrosuna göz attığımız zaman tecrübeli bir kaç oyuncusu ve genç yerli isimleri ile mücadele etmeye çalışan, yabancı oyuncularından asgari katkı alan bir takım portresi çıkıyor. Şu durumda çok da zor görünmeyen ligde kalmayı başarabilirlerse büyük iş çıkarmış olacaklar. Bunda teknik direktörleri Yılmaz Vural’ın da katkısı yadsınamaz.

# Yılmaz Vural yaptığı açıklamada sakin oynayacaklarını açıkladı. Fakat galibiyete daha fazla ihtiyacı olan taraf onlar. Savunma güvenliğinden ödün vermeden sabırlı oyun anlayışı ile ve oynamalıyız.
# Elazığspor’un iç sahadaki Ordu, Gençlerbirliği ve İBB maçlarında savunmayı ileride kurarak mesafeyi daralttığını ve ofsayt taktiği uyguladıklarını fakat rakiplerin bunu değerlendiremediğini gözlemledik. Geçtiğimiz hafta oynanan Galatasaray karşısında da bu tarz bir anlayışla oynadılar.
# LuaLua’nın önderliğinde savunmanın arkasına Ahmet İlhan ve oynaması halinde Juju gibi oyuncuları sarkıtabiliriz.
# IBB maçında olduğu gibi kaleye paralel toplardan gol bulabiliriz. Elazığ savunması bu tarz pozisyonlarda sorun yaşıyor.
# İlerideki hücum oyuncuları ani pres yaparak oyun kurdurmamaya çalışıyor.
# Serdar’ın savunma arkası koşularına dikkat. Ayrıca bu oyuncu çabuk adam eksiltebildiği için stoperlerin mümkün olduğunca aralarında mesafe bulundurması gerekiyor.
# Hava toplarında stoperlerin yanı sıra Orhan Ak ve Sinan gibi oyuncuları da etkili.
# Sane ve Köksal’ın cezasahası çevresinden yapacağı vuruşlara dikkat.

Karabükspor’a gelecek olursak bu sezonun yaşanmışlıkları hem takım, hem de taraftarda yorgunluğa sebebiyet verdi. Kısa sevinçler, uzun asabiyetlerle geçen sezonda hiç değilse sermayeyi kurtarmak 90 dakika uzaklıkta…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder