29 Eylül 2012 Cumartesi

Akhisar Belediyespor : 1 Karabükspor : 3

                          
Karabük nefes aldı!


İlk 20 dakikalık bölümde ayağa paslarla etkili olmaya çalışan Karabükspor LuaLua 'nın başlattığı ataklarla Akhisar kalesinde etkili olmaya çalışırken ileri uçta İlhan ve LuaLua'nın zaman zaman yer değiştirerek oynadığını gördük.Yalnız kaleye çekilen şutlardaki sıkıntımız devam ediyordu.Zira en etkili şut 35. dakikada gelmişti.Sakatlanan Mehmet Yılmaz'ın yerine oyuna giren Mert'in kaleci Tomiç'le karşı karşıya kaldığı ve topu auta attığı pozisyon bellkide maçın kırılma anıydı.
Atamayana atarlar kuralı bir kez daha işledi ve 39. dakikada Cernat kalitesine yakışır güzellikte müthiş bir gol attı.Sol çarprazda topla buluşan Florin Cernat sol ayağıyla kaleci Oğuz'un uzanamayacağı köşeye gönderirken soyunma odasınada 1-0 lık skorla gidiliyordu.

İkinci yarı oyunun hakimiyetini iyice eline geçiren Karabükspor yaptığı etkili pas trafiğiyle rakibinin guardını iyice düşürdü ve kalesinde tehlikeli bir pozisyon vermedi. Kendine iyice güveni gelen takımda Cernat sazı eline aldı ve takımını müthiş yönlendirdi. Ardından LuaLua'nın  ve İlhan Parlak'ın attığı goller rakibin tamamen oyundan kopmasına sebep oldu. Karabükspor'un süper lige çıktığından beri belkide en rahat oynadığı deplasman maçıydı diyebiliriz.

Takımın sahayı iyi parsellediğini gördük. Bazı şeylerin takım olarak yapılması durumunda herşeyin çok daha kolay olacağı bilinen bir gerçekti. Skibbe'nin haftalardır vurguladığı defansif anlayış bu maçta bir nebze olsun uygulandı. Her oyuncu kendisine verilen görevi en iyi şekilde yapmaya çalıştı.
Defansta Mabiala ve Muhammet hatasız oynadı desek yeridir. Yiğit İncedemir ise geldiğinden beri en iyi oyununu oynadı.Hem ofansif hemde defansif açıdan müthiş işler yaptı. Bahsettiğimiz gibi Florin Cernat takım biraz kımıldanınca O'da kendisini gösterdi ve her pozisyonun içinde oldu. İleride LuaLua kendisinden beklenenleri bu maçta gösterme fırsatı buldu. Son dakikada yenen gol için ise Karabükspor'un olmazsa olmazlarından biriydi diyelim ve nazar boncuğu olarak nitelendirelim..

Karabükspor'un Antalyaspor karşısında aldığı galibiyetin ardından üstündeki ölü toprağını attığı görülüyor. Bu takımın iyi oyunculardan kurulu olduğunu başından beri belirtmiştik.Skibbe'nin oyuncularını tanıma süresi biraz daha kısa olsaydı yaşanan sıkıntılar bu denli olmayabilirdi.Şimdi sırada formunun zirvesinde olan bir Orduspor maçı var.Takımın disiplini elden bırakmadan bu maça hazırlanması gerekiyor.En azından bu maçta alınacak bir beraberlik bile şu geçiş döneminde takım adına avantajlı bir skor olacaktır...

Stat: Manisa 19 Mayıs
Hakemler: Hakan Ceylan, Mustafa Emre Eyisoy, Gökmen Olgaç.

Akhisar Belediyespor: Oğuz , Çağdaş Atan , Kürşat , Merter , Sonko , Ahmet Cebe , Güray Varol  (Dk. 63 Kenan ), Emrah Eren , Sertan Vardar , Bruno  (Dk. 46 Mustafa Aşan ), Mehmet Yılmaz  (Dk. 37 Mert Kaytankaş ).

Kardemir Karabükspor: Tomıc , , Erdem , Mabıala  , Muhammet Özdin , Serıc , Yiğit İncedemir, Birol Hikmet , Ahmet İlhan  (Dk. 62 Shelton), Cernat  (Dk.88  Hakan Söyler ),  İlhan Parlak  (Dk. 90 Ceyhun ?),  Lualua

Goller: Dk. 39 Cernat, Dk. 69 Lualua, Dk. 77 İlhan Parlak (Kardemir Karabükspor), Dk. 90+1 Emrah Eren (Akhisar Belediyespor)

Sarı kartlar: Dk. 22 Ahmet Cebe, Dk. 71 Mustafa Aşan, Dk. 78 Mert Kaytankaş (Akhisar Belediyespor)

28 Eylül 2012 Cuma

Akhisar Belediyespor - Karabükspor


                   



Antalyaspor karşısında çokta iyi oynamamamıza rağmen 3 puanı cebimize koyarken , bu maçtan alacağımız dersler olduğu net olarak gözüküyordu.. 90+3. dakikada Ahmet İlhan'ın golü gelmese belkide şimdi çok farklı şeyler konuşuyor olacaktık. Öylesine kritik bir maçtı ki olası bir puan kaybında kopmalar yaşanabilirdi. Bu maçın ardından Akhisar deplasmanına gidiliyor olmasıda takım adına bir şans olarak değerlendirilmeli.
Hemen hemen her hafta dile getirdiğimiz istikrar konusunun nihayet sona ermekte olduğunu söyleyebiliriz. Skibbe'nin her maçta sahaya sürdüğü  farklı kadroların ardından kafasındaki 11 şekillenmeye başladı. .İlk 4 haftalık periyotta denemediği oyuncu kalmadı desek yeridir. Akhisar Belediye maçında da Antalyaspor maçının 11'ine yakın bir kadro ile sahaya çıkılacağını düşünüyorum. Hafta arası oynanan kupa maçında oynamayan isimlere şans verilmişti. Bu maçta atlanan turdan çok Bertul Kocabaş'ın ortaya koyduğu performans herkesi sevindirdi. Aslında geçtiğimiz sezonki istatistikleri kumaşını belli ediyordu. Forvet bölgesinde görev yapan bir oyuncu olmasına rağmen Skibbe onu sağ bek oynattı ve takımın en etkili ismiydi. Sağ kanattan yaptığı bindirmelerle oyunun her iki bölümündede elinden gelen mücadeleyi gösterdi ve güzel oyununu yaptığı  asistle süsledi.
Savunma ikilisi Jahic'in yokluğunda Mabiala ve Muhammet'den oluşurken, ön libero Yiğit,Birol ikiline emanet edilmiş durumda.Uğur Uçar'ın sakatlığı devam ediyor ve yerine forma giymesi beklenen isim Erdem Özgenç. Shelton'ın sezon başından beri devam eden formsuzluğu dikkat çekici. Takımın en büyük kozu olması gerekirken dirençsiz görüntüsü, Skibbe'nin en büyük rahatsızlıkları arasında.
Tahmini 11'im ise şu şekilde ; Tomiç,Erdem,Mabiala,Muhammet,Seriç,Yiğit,Birol,Bertul,Shelton,Cernat ve İlhan Parlak.Bertul tercihini Ahmet İlhan'dan yanamı kullanır yoksa Erdem'i keserekmi mükafatlandırır bunu maç saati göreceğiz.
Rakip Akhisaspor'a gelirsek geçtiğimiz sezon yaşadıkları muaazzam başarı ile dikkatleri üzerlerine topladılar. Kısıtlı bütçelerine rağmen teknik direktörleri Hamza Hamzaoğlu yönetiminde takım olmayı başarabilmiş ve büyük bir özveri ile süper lige adım atmışlardı. Bu sezona başlarkende çok yüksekten uçmadılar ve kendilerine katkı sağlayacak isimleri kadrolarına kattılar. Eskişehirspor karşısında aldıkları sürpriz galibiyetle lige başlamışlardı. Gençlerbiriği ve Kayseri beraberliklerinin ardından son iki hafta sahadan mağlubiyetle ayrıldılar. Kupa maçında Aydınspor karşısında aldıkları farklı galibiyet ise onlar adına biraz olsun moral oldu.

Kadrolarında aslında çokta yabancısı olmadığımız oyuncuları barındırıyorlar. Ahmet Cebe, Merter Yüce ve Sertan Vardar gibi yakın dönemde Karabükspor forması giyen isimler yer alıyor. Özellikle Sertan Vardar Karabükspor'un Süper Lig'e çıkış senesinde takıma en fazla katkı veren oyuncuların başında geliyordu. Ne yazık ki kendisine oynama fırsatı verilmemiş takımdan ayrılmak durumunda kalmıştı. Karabük taraftarı tarafındanda oldukça sevilen bir isim olan Sertan aynı başarıyı Akhisar'la yaşadı ve Süper Ligde oynama fırsatı buldu. Geride kalan 5 haftada takımın lideri olduğunu görüyoruz. Haftaiçi kupa maçında attığı 2 gollede takımını sırtlamaya devam ediyor. Kalesinde çok yakından tanıdığımız Oğuz Dağlaroğlu'nun oynadığı Akhisar'da savunma hattı genel olarak aynı isimlerden oluşurken, Emrah, Kürşat, Çağlar ve İbrahima Sonko forma giyen oyuncular. Orta sahada Merter, Emin ve Mustafa Aşan, sol açık Sertan sağ açıkta ise Ahmet Cebe'yi görüyoruz. İleride ise Bikoko ve Bruno ikilinden biri veya duruma göre her iki oyuncuda forma giyiyor..Bu iki oyuncunun yokluğunda Galatasaray maçında Mehmet Yılmaz forma şansı bulmuştu. Karabükspor karşısında Bikoko'nun sakatlığı sebebiyle oynamayacağı söyleniyor. Kenardan gelebilecek isimlerse önceki yıllar süper ligde izlediğimiz Kenan ve Güray. Genelde sabırlı bir yapısı olan ve rakibin açığını bekleyen bir takım olan Akhisar kendi sahasında Karabükspor'a karşı mutlak galibiyet parolasıyla çıkacaktır.Savunmasındaki kritik hataları dikkat çekiyor.Kadroda bulunan Shelton,Ahmet İlhan gibi hızlı oyuncuların bu maçta pozisyon bulabileceğini tahmin ediyorum.Lige çıktığımızdan beri devam eden deplasmanda galip gelememe sorunu umarım bu maçla birlikte son bulur.Önümüzdeki hafta oynayacağımız zorlu Orduspor maçı öncesi bu maçtan alınacak galibiyetin önemi çok büyük...

21 Eylül 2012 Cuma

Karabükspor :1 MP Antalyaspor : 0

                                    

Uzun süredir ne zaman kesik yiyeceğini merakla beklediğim Mehmet Yıldız'ın yerine İlhan Parlak'ı ileride tek forvet olarak başlatan Skibbe,bu hafta kendisine ilk 11'de yer vermesini beklediğim Ahmet İlhan'ın yerine ise Bertül Kocabaş'a şans vererek başlıyordu.Takımın diğer bölgelerinde ise her hafta kendisinden görmeye alıştığımız sürprizler yoktu.

Geçtiğimiz sezon Karabük'te oynanan maçlarda oyuna baskılı başlanır,bu baskı sonucu ilk 30 dakikada golü bulan Karabük,Bülent Korkmaz'ın Çanakkale geçilmez taktiğiyle savunma düzenine geçerdi.
Skibbe'nin Karabük'ü ise ayağa paslarla,topun kendisinde olmasını isteyen bir oyun anlayışına sahip.Ancak Antalyaspor maçının başında da bu süslü kelimelerle ifade edilen oyunu bir türlü göremedik.Sol kanattan geliştirmeye çalıştığımız ataklar Shelton'ın bire bir adam eksiltme özelliğinin zayıflığından ve fiziki yetersizliğinden set hücumlarında geriye pas olarak dönüyordu.Diğer kanada baktığımızda ise ilk kez oynamasına rağmen Bertül Kocabaş elinden gelen gayreti gösterirken,arkasında oynayan Erdem kendisinine olan güveni ve yapmak istedikleri karşısnda ayaklarına hükmü geçmiyordu.
Orta sahaya baktığımızda ise Yiğit İncedemir işin savunma yönüyle uğraşırken yanındaki Birol Cernat'a gerekli yardımı yapamıyor ve hücumda Karabükspor'un kısır görünmesinin sebeplerinden birisi oluyordu.
Antalya cephesine baktığımızda ise onlarda adeta bizimle yarış edercesine kötü futbola destek oluyor,ilk yarı boyunca olgun bir atak göremeden soyunma odasına gidiyordu.

İkinci yarı başlarken oynanan oyundan memnun oldukları gözlemlenen her iki teknik adamda herhangi bir değişikliğe gerek duymadan başladı.Antalyaspor'un 55. dakikada geliştirdiği atakta Diarra'nın pasıyla ceza sahasında topla buluşan Petr Janda'nın mutlak gollük pozisyonunu çıkaran Vjekoslav Tomiç belkide sezon başından beri en iyi hamlesini yapıyordu.

Bu pozisyonun ardından kendisine gelen Skibbe ilk değişikliğine giderek Bertül'ün yerine LuaLua'yı oyuna aldı.Oyunu rakip sahaya yıkmaya çalışan Karabükspor maçın başından beri aradığı pozisyonu 63. dakikada Shelton'la yakaladı.LuaLua ile verkaça giren Shelton'ın vuruşunda kaleci Hakan Arıkan gole izin vermedi.
Kontra ataklarla karşılık vermek isteyen Antalyaspor ise Emrah Başsan ile etkili olmaya çalışsada son paslarda başarılı olunamayınca sonuç alınamadı.Cernat'ın yerine Mehmet Yıldız,Shelton'ın yerinede Ahmet İlhan oyuna dahil olurken,Ahmet İlhan ortaya koyduğu mücadele ile takımı ateşleyen isimdi.
Emre Güngör'ün 89. dakikada ikinci sarıdan kırmızı kartını görmesiyle 10 kişi kalan Antalyaspor karşısında ataklarını sıklaştıran Karabükspor 92. dakikada kullanılan serbest vuruşun devamında ceza sahasında topu önünde bulan Ahmet İlhan'ın şık vuruşuyla golü atarken çokta iyi oynamadığı bir maçta 3 puanla tanışıyordu..

Antalyaspor'un ortaya koyduğu futbol Karabük'e 1 puan için geldiklerini gösteriyordu.Tita ve Diarra kendilerinden beklenen performansı gösteremediler.Özellikle Tita çok etkisizdi.Petr Janda ve kendisinden övgüyle söz ettiğimi hatırladığım Emrah Başsan çok iyi oynadı.Bütün ataklarda onun ismi vardı diyebiliriz.
Karabük cephesine bakacak olursak bu sezon ilk defa gelen 3 puanın huzuruyla uyuduğumu söyleyebilirim.Fakat bu mutluluk sadece 3 puan için.Ortaya konan oyunun çokta içaçıcı olduğunu söylemek gerçekleri inkar etmek olur.Skibbe'nin kafasında nasıl bir düşünce var bilemiyorum ama maç sonu yaptığı açıklamada bundan sonra herşeyin çok daha  iyi olacağını belirtiyor.Umarım haklı çıkar.Haklı çıkmak zorunda.Kaldı ki 80. dakikadan sonra kendisi için yapılan tezahüratları yardımcısı Burak Dilmen'in tercüme ettiğini ümit ediyorum..


KARABÜK: Tomic , Erdem , Seric , Mabiala , Muhammet , Yiğit , Birol , Cernat , Mehmet (Dk.73) , Shelton , Ahmet (Dk.80), İlhan , Bertul , LuaLua (Dk.57)

T.D.: Michael Skibbe

ANTALYA:
Hakan ,Emre , Ergün , Deniz , Koray , Uğur , Janda  Mehmet , Aissati (Dk.77), Tita , Murat (Dk.87) , Emrah , Diarra , Ömer (Dk.65)

T.D.: Mehmet Özdilek

GOL: Ahmet İlhan (Dk.90+2) Karabük

SARI:
Shelton, Mabiala,Ahmet İlhan (Karabük), Uğur, Janda, Hakan Arıkan (Antalya)

KIRMIZI:
Emre Güngör ( Dk.89 )

HAKEMLER:
Volkan Bayarslan, Alpaslan Dedeş, Samet Çavuş





20 Eylül 2012 Perşembe

Karabükspor - MP Antalyaspor

                   


İlk 4 hafta sonunda aldığımız 1 puanla son sıralarda yer alıyoruz.İçeride oynadığımız Beşiktaş maçında oynanan kötü futbol ve farklı mağlubiyetin ardından takımda bir güven kaybı oluştu.Kendi saha avantajını bu kadar iyi kullanan ve çok uzun müddet mağlubiyet görmemiş bir takımın sergilediği dirençsiz futbol herkesi karamsarlığa itti.Aynı zamanda takımda bazı futbolcuların yapılan kadro seçimleri nedeniyle tepkilerini açıkça dile getirdiklerini gördük.Bu şartlarda gidilen zorlu Bursa deplasmanından kimse iyi bir sonuçla dönüleceği konusunda bir inanca sahip değildi.Beklenenin aksine maça iyi başlanmış,ilk 10 dakikalık süre içerisinde öne geçilmiş ve beklediğimiz uygun şartlar oluşmuştu.Fakat ardından yapılan gereksiz hamleler ve hamlesizlikler sonucu mağlubiyet kaçınılmazdı.

Tabii ki her maç öncesi gibi bende iyi yönden bakmak istiyorum olaylara.İlk 4 haftada Trabzonspor,Beşiktaş ve Bursaspor gibi güçlü rakiplerin yanısıra Kasımpaşa gibi şu an iyi durumda olan bir takımla oynandı.
İyi yönden baktığımzda durum bu şekilde fakat oynadığımız kötü futbol ve sistemsizlik asıl düşündüren konu.Takım henüz sahaya belli bir karakter ortaya koyamadı.İstikrarsızlık ise kanayan yara.Oynanan 4 maçtada sahaya farklı bir 11'le çıkıldı.Bütün maçlarda ilk 11'de başlayan oyuncular sadece kaleci Tomiç ve Mehmet Yıldız odu.Geçtiğimiz hafta oynanan Bursaspor maçında kızağa çekilen son isimlerse kaptan Florin Cernat ve Luton Shelton'dı.Belki oynanan rakibe karşı tercih edilen kadroyu fazla tartışmanın gereği yok.Sonuçta güçlü bir rakibe karşı biraz daha mücadeleci bir takımla sahada olunma istemiş olabilir Skibbe.Fakat bir hafta ilk 11'de gördüğümüz oyuncuyu ertesi hafta maç kadrosunda dahi göremeyince istikrar beklemenin biraz fazla iyimserlik olduğunu düşünüyorum.Bu haftada nasıl bir kadro ile çıkılacağı konusunda net fikirlere sahip değiliz.Aslında çokta önemli değil kimin oynayıp oynamayacağı.Taraftarın beklentisi kim oynarsa oynasın sahaya bir karakter koyması ve elinden gelen mücadeleyi sergilemesi.

Rakip Antalyaspor'a değinmek gerekirse geçen sezon yaşadıkları korkulu rüyayı tekrar görmemek için oldukça iyi takviyeler yaptılar.Sezona başladıkları ve 3-1 kaybettikleri Gençlerbirliği maçı dahil oynadıkları iyi oyun ve ardarda aldıkları Kayseri ve İBB galibiyetleri  ile işler oldukça iyi gidiyordu.Geçtiğimiz hafta kendi sahalarında aldıkları 4-0'lık Galatasaray mağlubiyeti ise hayal kırıklığı yaşamalarına sebep oldu.

Karabükspor'un aksine istikrar konusunda sıkıntı yaşamadıklarını görüyoruz.Kalesindeki Sammy Ndjock tüm maçlarda görev yaptı fakat Galatasaray maçında yenen gollerin hemen hemen hepsinde hatalıydı.Mehmet Özdilek Ndjock'ta devammı diyecek yoksa kaleyi Hakan Arıkan'a mı devredecek göreceğiz.Hafta arası idmanlarında Hakan'ın durumunun oldukça iyi olduğundan söz ediliyordu.Defansın sağında Ali Tandoğan'dan formayı kapan Eskişehirspor'dan tanıdığımız Koray Aslan görev yapıyor.Savunmanın göbeğinde tecrübeli isim Deniz Barış ve Emre Güngör'ü görüyoruz.Emre Güngör daha önceki yıllardanda hatırladığımız şekilde sakatlık sorunlarıyla boğuşuyor.Geçtiğimiz hafta oynanan Galatasaray maçında da sakatlığı sebebiyle forma giyememişti.Emre Güngör veya Zizic ikilisinden birisini Deniz Barış'ın yanında görürüz.Sol bekte Veselin Minev oynuyor.Süper Lig için gayet makul bir oyuncu olduğunu söyleyebiliriz.Yalnız Galatasaray maçında sakatlalanan Minev'in Karabükspor'a karşı oynamama gibi bir durum söz konusu.Bu durumda forma giyecek isim Ergün Teber olacaktır.
Ön liberoda Uğur İnceman'ın yeri garanti fakat yanındaki isim konusunda Mehmet Özdilek henüz net fikir sahibi olamamış gibi görünüyor.Kaldı ki 4 maçtada Uğur'un yanında farklı isimler yer aldı.İbrahim Dağaşan,Petr Janda,Zeki Yıldırım ve Murat Akın görev alan isimler oldu.Zeki Yıldırım sakat ve İbrahim Dağaşan'da ilk haftadan sonra kadroya giremedi.Karabükspor'a karşı Petr Janda-Murat Akın ikilisinden birisi forma giyecektir.
Önde oynayan 3'lüye baktığımız zaman sağ tarafta Lamine Diarra forma giyiyor.Oldukça hareketli bir oyuncu ve takımın en etkili isimlerinden bir tanesi.Sol tarafta ise geçtiğimiz hafta Aissati'yi görsekte bir haftalık aranın ardından benimde çok beğendiğim bir isim olan ve ileride milli takım düzeyinde de faydalanacağımızı düşündüğüm Emrah Başsan formayı alacaktr.Forvetin arkasında yıllardır ülkemizde forma giyen ve geçtiğimiz sezon Antalyaspor'un en iyi ismi olan Tita yer alıyor.Hata affetmeyecek bir oyuncu ve çabukluğuyla baş ağrııtacak özelliklere sahip.
Forvet hattında Promise İsaac Galatasaray maçında gördüğü kırmızı kartla cezalı durumua düştü ve bizim için  oldukça iyi bir haber diyebiliriz.Her ne kadar son vuruşlarda  etkili bir görüntü çizmesede savunmayı yıpratıcı özellikte bir isim.Yerine oynayacak isim ise merak konusu.Transfer döneminin son günlerinde Kayserispor'dan kadroya dahil edilen Ömer Şişmanoğlu'nu tercih edip etmeyeceğini bilemiyoruz.

Bursaspor maçı ardından bahsettiğim gibi Antalyaspor maçı çok hararetli geçecektir.İçinde bulunulan durum galibiyetin tek çıkış yol olduğunu gösteriyor.Aksi durumda alınacak beraberlik dahi Skibbe için yolun sonunun habercisi olabilir.Felaket tellallığı yapmak istemem ama Skibbe'nin arkasında olduğu belirtilse de başkanın yaptığı her türlü önlemi almaya hazırız açıklaması bir şeyleri ifade ediyor olsa gerek.Kaldı ki pek sabırlı bir millet sayılmayız...



15 Eylül 2012 Cumartesi

Euroleague Grup D



BARCELONA
Bu sezona da F4'ün en büyük adaylarından birisi olarak giren Barcelona,geçtiğimiz yıl Olympiakos'un muazzam performansı karşısında tutunamamıştı. Transfer döneminde pota altında yaptığı radikal değişiklerle dikkat çekiyorlar.
Fran Vazquez ve Kosta Perovic'in Unicaja Malaga'ya transferinin ardından,Boniface N'dong 'da Galatasaray Medical Park'ın yolunu tutarken,son olrak takımdan ayrılan isimse Unics Kazan'a giden forvet Chuck Eidson oldu.Takıma dahil edilen oyuncular ise Unics Kazan'dan Avustralya'lı pivot Nathan Jawai,Real Madrid'den Ante Tomiç,Litvanya'lı tecrübe Sarunas Jasikevicius ve Malaga'dan genç oyuncu Alejandro Abrines oldu.Uzun müddet NBA'e gideceği konuşulan Erazem Lorbek'i de kadroda tutmayı başardılar...
Grupta CSKA ile birlikte favori konumundalar ve liderlik mücadelesi vereceklerini düşünüyorum...




CSKA MOSKOVA



PBC CSKA MoscowNormal sezonu namağlup bitiren,Top 16'da ise sadece Galatasaray Medical Park ve Play Off'ta Bilbao deplasmanlarında mağlup olan CSKA Moskova'nın ,çok rahat geldikleri F4'te şampiyon olacaklarına da büyük olasılık olarak bakılıyordu.Ancak Printezis'in son saniyede gelen basketi yaptıkları yatırımın bir anda heba olmasına yetti.
İlk olarak beklendiği gibi Litvanyalı coach Kazlauskas'la yollarını ayıran CSKA,takımın başında daha önce bu takımla şampiyonluklar yaşamış olan ve son olarak Lakers'da yardımcı antrenörlük yapan İtalyan coach Ettore Messina'yı getirdi.

Cantu'dan Vladimir Micov,Beşiktaş'tan Zoran Erceg,Bilbao'dan Aaron Jackson,Milano'dan Drew Nicholas,Spartak'tan Alexey Zouzulin ve geçtiğimiz yıl Zalgiris formasıyla Euroleague'in en skorer isimlerinden birisi olan Sonny Weems'i kadrolarına dahil ettiler.
Kirilenko'nun uzun süre gündemde olan NBA'e gidecekmi gitmeyecekmi tartışmaları oyuncunun Minnesota ile anlaşmasının ardından son buldu.Takımdan ayrılan diğer isimlerse,Alexey Shved( Minnesota),Jamont Gordon(Galatasaray MP),Sammy Mejia(Banvit) ve Darjus Lavrinovic(Zalgiris) oldu.Rimantas Siskauskas ise emeklilik kararı aldığını açıkladı.

Çok önemli oyuncuların takımdan ayrıldığı görülüyor fakat katılan oyuncularda bir hayli kaliteli isimler.Bu kadrosuylada şampiyonluk için en önemli adaylar arasında diyebiliriz...



PARTİZAN

        

Nikola Pekovic,Acie Law ve Milan Macvan'lı kadrosuyla başladığı Euroleague'e son maçta kendi seyircisinin önünde Milano karşısında aldıkları mağlubiyetle veda etmişlerdi.
Bu sezona ise efsane Coachları Dusko Vujosevic'le başlıyorlar.Genç oyuncularla yakaladığı başarılarla tanınan Vujosevic, yine Euroleague'in en genç kadrosunu kurdu.Öyle ki kadroda bulunan oyuncuların yaş ortalaması 21.
Takıma dahil edilen isimlerde oldukça genç oyunculardan seçildi..ASVEL'den Fransa'nın parlayan isimlerinden birisi olan  Leo Westermann,Olimpija'dan Davis Bertans,Mega Vizura'dan Dejan Musli,Vrsac'dan Djordje Gagic,NCAA'den forvet Drew Gordon transfer edildi.Oyun kurucu olarak Jacob Pullen'in ismi geçsede geçtiğimiz sezon Rusya Liginde Vladivostok formasıyla en skorer 3. oyuncu olan Thomas Torey kadroya katıldı.

Milan Macvan,Dusan Kecman,Petar Bozic,Miroslav Raduljka,Dominic James gibi isimler ise kadrodan ayrılan isimler oldu.

Kadrodaki genç oyunculardan Avrupa basketboluna kazandırabilecekleri çok önemli isimleri barındırıyorlar.Pionr atmosferinde,Avrupa'nın tartışmasız en iyi taraftarının önünde bizlere yine çok ateşli maçlar izlettireceklerini bekliyorum.Son dört sıradaki takım arasında kıyasıya bir mücadele olacağa benziyor..


LİETUVOS RYTAS


    

Eurocup'ta son 4'e kalma başarısı gösteren Rytas,kadrosundan bir çok önemli oyuncuları kaybetti.Aleksandır Rasic'i Siena'ya,Jonas Valanciunas'ı ise Toronto Raptors'a gönderirken guard Tyrese Rice takımdan ayrıldı. Edirne formasıyla izlediğimiz Seibutis ve Samardziski'yi barındıran Rytas'ta Kızılyıldız'dan Nemanja Nedovic,Sutor'dan Dejan Ivanov,NCAA'den Deividas Dulkys,Bilbao'dan Letonya'lı tecrübeli oyuncu Janis Blums transfer edilirken,Milano'dan Leon Radosevic kiralandı.

Tecrübeli isimleri ile rakiplerinin önünde avantajlı görünselerde grupta Top 16 mücadelesi verecekler...


BROSE BASKETS

Geçtiğimiz sezon gruptan çıkma başarısı gösteremeyen Brose Baskets,kadrosundan C.J. Tucker,Marcus Slaughter,Tibor Pleiss,Brian Roberts,Predrag Suput,Julius Jenkins gibi çok önemli isimleri kaybetti.
Kadrolarına ise Unics Kazan'dan Efes forması ile izlediğimiz Bostjan Nachbar,Valencia'dan yine Beşiktaş'dan tanıdığımız Andrew Ogilvy'nin yanısıra Pau Orthez'den Teddy Gipson,D League'den Sharrod Ford ve Braves'ten Maik Zirbes'i kattılar.
Kadroda bir çok değişikliğe giden Brose Baskets'in oyuncu kalitesi düşmüş görünüyor.Top 16 şansı az olsada sıyrılmaya çalışacaklar...




BEŞİKTAŞ



Yukarıdaki takımların değerlendirmesini yapalı epey zaman geçmişti.Zaman bulamadığımdan Beşiktaş değerlendirmemi yapamamıştım.Çok ta iyi bir tesadüf oldu aslında.Beşiktaş'ı Antalya'da ki Rixos Cup turnuvasında izleme olanağı bulduk.Eğer bu maçları izlemeseydim eminim herkes gibi bende Beşiktaş için çokta olumlu düşünceler içinde olamayacaktım.

Önceki sezona dönecek olursak kazandığı Eurochallange kupasının yanısıra Lig ve Kupa zaferleriyle Avrupada adından en çok söz ettiren kulüplerin başında geliyordu.Ergin Ataman kadrosundaki oyunculardan azami katkı almayı başarırken belkide bir daha yakalanması imkansız olan bir başarı öyküsü ortaya çıktı.Sezona lokavt nedeniyle Deron Williams hamlesiyle dikkatleri üzerine çekerek başlayan Beşiktaş aldığı farklı galibiyetlerle göz doldurdu.Herkes lokavtın sona ermesi ve Deron Williams'ın takımdan ayrılmasıyla birlikte Beşiktaş'ın büyük düşüş yaşayacağını düşünüyordu.Evet lokavt bitti ve Deron Williams ülkesine döndü.Fakat takım Hawkins'in liderliğinde hiç te durmaya niyetli görünmüyordu.Takıma dahil edilen her oyuncu muazzam katkı sağladı.Hatta sezon ortasında Adam Morrison'ın takımdan ayrılmasının ardından kadroya dahil edilen Pops Mensah Bonsu hayatının sezonunu geçirdi.Parlak geçmeyen bir Olympiakos macerası yaşayan Zoran Erceg kenardan gelerek büyük katkı yaptı.NBA patentli Porto Riko'lu guard Carlos Arroyo dezavantajlarına rağmen müthiş katkı verdi.Ersin Dağlı,Serhat Çetin,Mehmet Yağmur ve Barış Hersek kendilerinden beklenmeyecek derecede performans gösterdi.Özellikle ligde yaşanan kontenjan sıkıntı ve Can Akın'ın zamansız sakatlığına rağmen rotasyon çok iyi kullanıldı.Beşiktaş'ın bu başarılarında elbetteki rakiplerinin içinde bulundukları durum etkili oldu fakat elde edilen başarı buna indirgenemeyecek kadar büyüktü.Neşesi yerinde olmayan Beşiktaş taraftarıda kendisini basketbolla buldu.

Sezon bitti ve herkes gelen zaferleri kutlamaya hazırlanırken yaşananlar,belkide bunca kazanılan başarı nasıl heba edilir bunun örneğini gösterdi.Sponsor Milangaz'ın gelecek sezon öncesi yaşadığı kararsızlığın ardından coach Ergin Ataman görevinden istifa etti.Bu kararda taraftarın tepkisi doğal olarak vardı fakat 2 gün sonrasından Galatasaray'la anlaşması kendisini haklı çıkaracak bir hamle değildi.Milangaz grubununda sponsorluktan çekildiği açıklandı.Ardından eldeki oyuncularda teker teker gitmeye başladı.Bu yaşanan olaylarda her ne kadar şahıslar suçlu olarak görünsede Beşiktaş yönetimi aktif bir rol üstlenemedi ve branşta başıboşluk hakim oldu.Aradan geçen bunca zamana kadar hala sponsor bulunamadı ve yönetim arayış içerisinde.Bu takım Avrupa'nın zirvesi olan Euroleague'de mücadele edecekse ve sponsor bulmakta zorlanıyorsa ciddi şekilde düşünülmesi gerekiyor.

Yönetimin belkide şu ana kadar yaptığı en akıllı hamle Fransa'da Cholet ile uzun yıllar başarılı sezonlar geçiren antrenör Erman Kunter'le anlaşılmasıydı.Gerçi O'nun da gelişi yönetimin bilinçli şekilde yürüttüğü çalışmalar sonucu olduğunu tahmin etmiyorum .Erman Kunter'in takımın başına geçmesiyle birlikte transfer hamlelerine başlandı.Can Akın,Serhat Çetin,Barış Hersek ve Kartal Özmızrak takımda kalan isimler oldu.Erman Kunter'in Cholet'den öğrencisi Patrick Cristopher,Fenerbahçe Ülker'den Gasper Vidmar,yine geçtiğimiz sezon Fenerbahçe Ülker'den tanıdığımız Curtis Jerrels,KK Zagreb'den Damir Markota,Olimpija'dan Vladimir Dasic transfer edilirken,Cevher Özer takıma geri döndü.Galatasaray MP'dan Tutku Açık,Telekom'dan Muratcan Güler ise takıma dahil edilen diğer yerli isimler oldu.

Beşiktaş taraftarı dahil kimse iyimser bir sezon beklentisi içerisinde değildi.Yalnız Rixos Cup turnuvasında Cibona ve Anadolu Efes karşısında alınan galibiyetler bu sezonun hiçte beklenildiği gibi geçmeyeceğini gösterdi.Takımın Erman Kunter yönetiminde Fransız takımlarına özgü şekilde hareketli bir oyun tercih edeceği görülüyor.Bu sezon takımda Tutku Açık takımın ana etkenlerinden biri olacağı belli etti.Cevher Özer'in performansı,Gasper Vidmar'ın özellikle savunmada yaptığı katkı ve eski günlerinden sinyalller vermesi Beşiktaş için olumlu gelişmeler.Patrick Cristopher ise takımın yeni Hawkins'i olma yolunda ilerliyor.Takıma dahil olacak Damir Markota,Vladimir Dasic ve Serhat Çetin gibi isimleride düşündüğümüzde hiçte göz ardı edilmeyecek bir Beşiktaş izleyeceğimize eminim.Vladimir Dasic'li Karadağ milli takımı Eurobasket elemelerinde oynadığı 10 maçtanda galibiyetle ayrıldı ve Dasic'te takımın en önemli oyuncularından birisiydi.Beşiktaş'ın çok şeyler beklediği oyuncuların başında geliyor.Tek handikap olarak görünen ise Curtis Jerrels'in göstereceği performans.Aslında Beşiktaş taraftarıyla bütünleşecek bir isim.Maç içerisindeki patlamalarıyla taraftarı ateşleyici özelliği olan bir oyuncu.Yalnız istikrar sorunu ve gereksiz zorlamaları takımına zarar verebilir.

Euroleague'de oldukça zorlu bir grupta bulunan Beşiktaş;Barcelona ve CSKA'nın ardınki takımlarla kıyasıya mücadele içerisine girecek.Şahsen bu gruptan çıkacağını düşünüyorum.Yalnız izlediğimiz maçlarda,maç sonlarında yaşanan konsantrasyon kayıpları Euroleague seviyesinde sıkıntı yaratabilir.

Bursaspor :4 Karabükspor: 1

4-1 kere maşallah!

Sezon başından beri alıştığımız gibi yine çok farklı bir 11 ile sahadaydık.Cernat ve Shelton gibi isimlerin yedekte başladığı mücadelede ilk 10 dakikada ayağa paslarla etkili olmaya çalıştık.Bu dakikalarda sağ kanattan gelişen atakta çok uzun zamandır Karabükspor'dan görmediğimiz güzellikte bir gol izledik.Erdem'in ortasında İlhan Parlak kafayla ağları bulurken bu sezon ilk defa bir maçta öne geçmeyi başarıyorduk.

Herkes gibi bende bu sefer olacakmı acaba diye düşündüm.Derken Yiğit İncedemir'in topu uzaklaştırmak yerine gereksiz yere kaleciye bırakması sonucu hakem çift vuruş kararı verdi.Kaleci Tomiç'te kendi bulunduğu bölgeyi korumak yerine barajın bulunduğu bölgeye yönelince Pinto şansınında yardımıyla golü buldu.Sağa kanatta Seric karşısında etkili olan Batalla'nın geliştirdiği ataklara devam eden Bursaspor yine bu oyuncunun başrolde olduğu pozisyonda ilk yarının uzatma dakikalarında 2. golü bulurken Karabükspor için film çoktan başa sarmıştı bile.

İkinci yarı rakip kalede etkili olmasını beklediğimiz Karabükspor'da Mehmet Yıldız'ın yerine Shelton,kırmızı kart tehlikesi yaşayan Seriç'in yerine ise Anıl değişiklikleriyle başlandı.Fakat etkili olmak bir yana kalesinde de çok önemli tehlikeler yaşadı.Karşı kalede etkili olamayan Karabükspor'da yine Yiğit İncedemir'in gereksiz bir faulü sonucu penaltı kararı geldi.Pinto'nun golünden sonra maç zaten tamamen koptu.Batalla'nın golü ise skoru belirledi.

Maçta teknik taktikten önce söylenmesi gereken şey takımın hiçbir bölgede istediği şeyi yapamaması.Hem savunma hem de hücumda hiçbir şekilde etkili olunamıyor.Skibbe maç sonu açıklamalarında yenen gollerin sebeplerini söylüyor fakat bunları bizde görüyoruz.Bu problemlere çözüm bulması gereken kişi kendisi.Her hafta farklı bir kadro ile sahaya çıkıyoruz ve istikrar kesinlikle sağlanamadı.Önümüzdeki hafta oynanacak maçta ilk 11 için 5 isim say denilse eminim kimse bu cevabı veremeyecektir.

Bu hafta oynanacak Antalyaspor maçı,maç öncesi yaptığım değerlendirmede olduğu gibi gerilim filmi havasında geçmeye aday.Olası bir mağlubiyet Skibbe'nin son maçı olabilir......

14 Eylül 2012 Cuma

Bursaspor - Karabükspor




Gerek milli maç arası gerek şahsi işlerim nedeniyle futboldan biraz uzak kaldım ve gündemi pek takip edemedim.Yinede takımın son durumuna bir göz atalım istedim.Bursaspor maçı için  açıklanan kadroda ;

Tomiç,Bora,Erdem,Mabiala,Muhammet,Seriç,Anıl,Birol,Hakan,Yiğit,Bilal,Ceyhun,Ber-tul,İlhan Parlak,Ahmet İlhan,Cernat,Shelton ve Mehmet Yıldız yer aldı..Daha önce olduğu gibi bu maçtada büyük değişikler dikkat çekiyor.Kağan Söylemezgiller,LuaLua,İshak ve Skibbe'nin gözdesi Selim Teber gibi isimler Bursa kafilesine dahil edilmedi.Aynı zamanda sakatlıkları bulunan Uğur Uçar ve Sanel Jahic bu maçta forma giyemeyecek.Son oynanan Beşiktaş maçının ilk 11'in den şu an için 6 oyuncunun bu maçta forma giymeyeceğini görüyoruz.Shelton'ın da milli takımdan döndü ve maçta ilk 11'de başlamama gibi bir durum söz konusu.

Genel anlamda baktığımız zaman Skibbe kafasıındaki sistemi bir türlü oturtabilmiş değil.Geldiği günden beri dile getirdiği önce defans anlayışı henüz takıma adapte edilemedi ve sürekli arayış içerisinde.Beşiktaş maçında en çok eleştirdiği konu olan ileride oynayan oyuncuların defansa yardım etmemesiydi.Bu oyuncuların başında da Shelton ve LuaLua yer alıyordu.Yenen golleri hatırladığımızda sağdan Hilbert ve soldan Uğur'un çok kolay şekilde ceza sahasına girdiğini gördük.

Ön liberoda bir türlü istikrar sağlanamadı.Her hafta dile getirdiğim gibi bu maçta da farklı isimler yer alacak.Yiğit İncedemir geldiği günden beri ilk defa maç kadrosuna dahil edildi.Selim Teber konusuna gelince Skibbe ayağı topla iyi olan defans ve orta saha arasında köprü vazifesi görecek bir oyuncu olarak kullanmak istedi.Taraftarın gösterdiği tepki ve Selim'in de kötü performansıyla birleşince bu hafta kendisine yer bulamadı.

Takıma büyük katkı sağlayacağına inandığım Ahmet İlhan da ilk defa maç kadrosuna dahil edildi.Sakatlığını atlatığı ve forma beklediği Beşiktaş maçında kadroya dahi girememesi kendisinde büyük hayal kırıklığı yaratmıştı ve kişisel hesabındanda ince bir sitemde yollamıştı.Bu maçta ilk 11'de forma giymesini beklediğim isimlerden birisi.

Oynanan 3 maçtada geriye düşen takım Karabükspor oldu ve her maça mağlup başlandı diyebiliriz.Bu da takım için gereğinden fazla efor sarfetme ve istenilen oyunun bir türlü sahaya yansıtılamamasına sebep oldu.Skibbe'de bu konuya dikkat çekti ve bu maçta defansif bir oyun anlayışıyla oynanılacağını ve kontra ataklarla tehlikeli olma peşinde olduklarını belirtti.

Bursaspor'a gelirsek ne kadar etkili ve iyi oyunculardan kurulu bir takım olduğunu belirtmeme sanırım gerek yok.Oldukça etkili isimlere sahipler ve her mevkii de önemli oyuncuları var.Sezona Kayseri deplasmanında aldıkları 3 puanla başlamalarına rağmen içerdeki İBB ve deplasmandaki Galatasaray maçlarından mağlubiyetle ayrıldılar.Avrupadan dramatik şekilde elenmeleri onlar adına güven kaybına neden oldu ve Karabükspor maçıyla birlikte toparlanmak ve çıkışa geçmek istiyorlar.

Sakatlıkları bulunan Serdar Aziz ve N'Diaye Karabükspor karşısında forma giyemeyecek.Bursaspor için oldukça önemli isimler.Özellikle Serdar Aziz'in yerinde oynayan Ömer Erdoğan savunmada yaptığı kritik hatalarla dikkat çekiyor.Yanındaki İbrahim ise eski görüntüsünden uzak.
Batalla son zamanlarda gösterdiği performansla müthiş bir görüntü çizdi.Takımını sürükleyen isim görüntüsünde.İlerde oynayan Pinto ise Bursaspor'un yıllardır aradığı forvet oyuncu eksikliğini giderdi.Ayakları yumuşak ve kafa tolarında oldukça etkili bir isim.Ozan İpek'in sakatlığı olduğu söyleniyor ve oynayıp oynamayacağı henüz netlik kazanmadı.
İbrahim,Ömer,Pinto gibi hava toplarında oldukça etkili isimler yer alıyor ve duran toplarda ileri çıkışlarını görüyoruz.Defans görevi takım olarak yapılabilir ve kişisel hatalar asgari düzeye indirilebilirse en azından 1 puanla bu deplasmandan dönülebileceğine inanıyorum.

Karabükspor için bu maçın önemi çok büyük gibi klişe bir cümle kuracağım ama gerçekten önemli.Maç sonucunun yanısıra oynanacak oyunda ilerisi için bizlere ışık tutacak.Bu maçtan alınabilecek olası bir mağlubiyetin ardından içeride oynanacak Antalyaspor maçının gerilim filmi havasında geçmesi muhtemel ve çok uzaklardan kulağımıza gelen seslerin daha gür bir şekilde duyulmasına sebep olabilir.

3 puan ve iyi oyun dileğimizle....

5 Eylül 2012 Çarşamba

Euroleague Grup C




OLYMPİAKOS



Geçtiğimiz sezon başı Olympiakos'un son durak İstanbul'a kadar geleceğini söyleseler eminim
kimse dikkate almazdı.Spanoulis gibi bir ismin etrafına toplanmış genç Yunanlılar ve orta seviye denebilecek kalitedeki yabancı oyunculardan kurulu Olympiakos kadrosu koçları Ivkovic yönetiminde masal gibi bir sezon geçirdiler ve finalde tartışmasız herkes tarafından 1 numaralı favori konumundaki CSKA 'yı yenerek Avrupanın en büyüğü olmayı başardılar.
Evet rüya gibi bir sezon geçirdiler ve geride kaldı.Yaşlı kurt Ivkoviç kulüp takımı çalıştırmayacağını belirtip,Sırbistan milli takımı ile devam edeceğini açıklayarak takımdan ayrıldı.Yerine gelen isim ise Panionios'u çalıştıran Georgios Bartzokas oldu.

Şampiyon kadroyu büyük ölçüde korudular diyebiliriz.Richard Dorsey,Printezis,Kyle Hines,Acie Law gibi sözleşmeleri sona eren oyuncuların kontratı uzatıldı ve bir çok takıma transferi gündeme gelen Panathinaikos'un Yunan oyuncusu Stratos Perperoglou'nu transfer etmeyi başardılar.Ayrıca Bilbao'dan pivot Mavroeidis'i transfer ettiler.Bu arada Marko Keselj'nin takımdan ayrılacağına ilişkin söylentiler var..
Önümüzdeki yıl hedeflerinin en azından ilk 8'e kalmak olduğunu söyleyebiliriz.Şampiyon takım için hedefin küçüldüğü sanmıyorum fakat Ivkovic'in ne anlam ifade ettiğinide düşünmek gerek...



CAJA LABORAL

Olympiakos rüya gibi bir sezon geçirirken aynı grupta yer alan İspanyol ekibi Caja Laboral için ise kabus gibi bir sezonun geride kaldığını söyleyebiliriz.Grup maçlarına deplasmanda Fenerbahçe Ülker galibiyeti ile başlayan Caja Laboral son maçların ardından grubu 5. sırada bitirdi ve gruptan çıkamayarak elenmişti.İşin ilginç tarafı grubu lider olarak bitiren Fenerbahçe Ülker'i her iki maçtada yenme başarısı göstermişti.
Kadrosundan Prigioni ve Teletoviç gibi isimleri NBA'e gönderen Laboral Pau Ribas'la da yollarını ayırdı.Takıma katılan isimlerse Le Mans forması ile çok iyi bir sezon geçiren ve takımı ile Fransa liginde finale kadar yükselen,Galatasaray'dan da hatırladığımız guard Taylor Rochestie,Brose Baskets'ten Almanların yükselen yıldızı pivot Tibor Pless,yine Fransa'da Cholet forması giyen Erman Kunter'in eski öğrencisi  Fabien Causeur transfer edildi.Özellikle Fabien Causeur bir çok Avrupa takımının listesine yer alıyordu ve hangi takımı tercih edeceği merak ediliyordu.Bu oyuncuyu Ivanovic'in özellikle istediği söyleniyor.
Takımın yıldız ismi Teletovic'in yerine dahil edilen isimse NBA patentli Arjantin'li oyuncu Andres Nocioni oldu.Son olarak Zaragoza forması giyen tecrübeli guard Carlos Cabezas kadroya dahil olan isim oldu.
Fernando San Emeterio liderliğinde geçtiğimiz yıl içine düştükleri durumu tekrar yaşamayacaklarını söyleyebiliriz..




ANADOLU EFES
   
                       Haber: Anadolu Efes'in Avrupa'da 445. Sınavı Yarın


Sasha Vujacic,Esteben Batista,Stanko Barac,Vlado İlievski ve Dusko Savanovic gibi transferlerin yanı sıra lokavt sürecinde kullanacağı  Ersan İlyasova  gibi isimlerle sezona başlayan ve hedefi yüksek tutan Anadolu Efes'te top 16'ya adını yazdırırken Real Madrid ve Maccabi deplasmanında yaşadığı farklı mağlubiyetler bir şeylerin yanlış gittiğinin habercisiydi.Kaldı ki bu takımlara karşı içerde de galip gelme başarısı gösterilemedi.
İlievski ile kan uyuşmazlığı yaşanırken, Kerem Tunçeri'nin omuzlarındaki yük ağırlaştı.Bu da maç içerisinde gereğinden falza yorulmasına yol açtı.Stanko Barac ve Esteban Batista ise istenilen seviyeye bir türlü ulaşamadı.
Top 16 gruplarında CSKA,Olympiakos ve Galatasaray Medical Park ile aynı grupta yer alan Efes grubu tek galibiyetle ve sonuncu sırada kapatarak hiçte beklemediği bir şekilde veda etti.Ufuk Sarıca görevinden istifa ederken yerine Yunan coach  İlias Zouros getirildi.
Sezonun sonlarına doğru toparlanma belirtisi gösterilse de lig finalinde Beşiktaş'a karşı koyamadılar ve sezonu kupasız kapattılar.
Yeni sezon öncesi takımın başına F4 hedefine uygun bir isim getirmek isteyen Efes,bu bağlamda Panathinaikos ile yollarını ayıran Zeljko Obradovic ismi üstünde yoğunlaştı.Uzun süren görüşmelerin ardından Obradovic'i ikna etmeyi başaramadılar ve takımı Galatasaray'dan ayrılan eski antrenörleri Oktay Mahmuti'ye emanet ettiler.

Guard transferi konusunda lokavt süresince Maccabi forması giyen ve başarılı maçlar çıkaran Jordan Farmar tercihi yapıldı.Takıma dahil edilen diğer isimler ise Cleveland'dan, milli takımında değişmez isimlerinden birisi olan Semih Erden,geçtiğimiz sezon Galatasaray'ın başarılı bir sezon geçirmesinde baş etkenlerden birisi olan Lucas Gordon ve Pınar Karşıyaka'dan Birkan Batuk oldu.Ayrıca takımdan ayrılması beklenen Kerem Gönlüm'de takımda tutuldu.
Takımdan ayrılan isimler ise Oliver Lafayette,Cenk Akyol ve Terence Kinsey olurken Esteban Batista'nın durumu henüz belli olmadığını belirtelim.

F4 hedefi ile yola çıkıldığı dillendirilse de bunun kolay olacağını söylemek fazla iyimserlik olur.En azından son 8'e kalmalarını şahsım adına başarı sayarım...


ZALGİRİS KAUNAS


             

Değişime giden takımlardan biriside Zalgiris Kaunas oldu.Geçtiğmiz sezon Top 16 oynama başarısı gösteren takım için daha ileri gidebileceği zaten beklenmiyordu.Kendisinden alışkın olduğumuz çeviklikle coach Trifonovic'in görevine son veren Romanov,takımın başına Sevilla'yı çalıştıran İspanyol Joan Plaza'yı getirdi.

Yeni oluşumda uzun yıllar Avrupa'nın üst düzey takımlarında forma giyen Litvanya'lı oyuncuları kadroya katmayı başardılar.5 yıldır Siena forması giyen Ksistof Lavrinovic,geçtiğimiz yıl CSKA ile Euroleague finali oynama başarısı gösteren Darjus Lavrinovic,yine uzun yıllar Siena forması giyen Rimantas Kaukenas takıma dahil edilen isimler oldu.Ayrıca Malaga'dan tanıdığımız Tremmel Darden ve geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında Anadolu Efes forması ile izlediğimiz ve takıma beklenenden daha iyi katkı yaptığını düşündüğüm guard Oliver Lafeyette transfer edildi.Diğer isimlerse genç oyuncular Delas Mario ve Juskevicius oldu.
Bir diğer Litvanyalı efsane Sarunas Jasikevicius'u da kadroya katmayı denediler fakat oyuncu Barcelona'yı tercih etti.
Takımdan oldukça önemli isimlerin ayrıldığını söyleyebiliriz.Geçen sezonun Euroleague'de en skorer oyuncularından biri olan Sonny Weems CSKA'nın yolunu tutarken Milovan Rakovic Bilbao'ya,Dainius Salenga ise Budivelnyk'e transfer oldu.
Olimpiyat oyunlarında sakatlanan pivot Robertas Javtokas'ın uzun süre oynamayacağı söyleniyor.Bu oyuncunun yerine transfer söylentileri var.

Zalgiris Kaunas'ın özellikle iç sahada çok zorlu bir deplasman olacağını söylemek sanırım doğru olur.Oldukça zorlu grupta Top 16 şansını kovalayacaklar.Daha ilerisi için neler yapabileceğini hep birlikte göreceğiz yalnız Plaza'nın geleceğinin Romanov'un insafına kaldığınıda söylemek gerek..



ARMANİ MİLANO

 
                             


2011-2012 sezonunda yaptığı İoannis Bourousıs,Antonis Fotsis,Omar Cook,Malik Hairston ve Drew Nicholas gibi transferlerle adını duyuran Milano,bu kadrosuna rağmen son maçta Partizan deplasmanında aldığı galibiyetle Top 16 gruplarına kalmayı başarabilmişti.Top 16'da Fenerbahçe Ülker'le aynı grupta yarışan Milano daha yukarı gidememiş fakat iddiası olmamasına karşın Fenerbahçe Ülker'i yenerek son sekiz dışında bırakmıştı.

İtalya Liginde ise  beklendiği gibi finale kadar yükseldi fakat Siena'ya karşı 4-0'la süpürüldüler.
Bu sezona ise Maccabi Tel Aviv'den Keith Langford ve Richard Hendrix gibi flash isimlerin yanısıra Cantu'dan tecrübeli guard Gianluca Basile,Varese'den Rok Stipcevic ve Monferrato'dan David Chiotti'yi alarak başladılar.Kadrodan eksilen isimler ise CSKA'ya giden Drew Nicholas,Bologna'ya giden Mason Rocca ve Lietuvos Rytas'a kiralanan Leon Radosevic oldu.

Montepaschi Siena'nın bütçeyi küçültmesiyle İtalya'da bu sezon mutlu sona ulaşabileceği konuşuluyor.Euroleague'de ise en azından geçtiğimiz sezon başaramadıkları son 8 hedefine ulaşmak isteyeceklerdir....


CEDEVİTA ZAGREB

                                 

Hırvat liginde şampiyonluğu Cibona'ya kaybeden Cedevita, Adriyatik ligi ikinciliği ile tarihinde ilk kez Euroleague'de oynama hakkı kazandı.
Coachluğa tecrübeli isim Bozidar Maljkovic'i getiren Cedevita'da kadroya tanıdık isimler dahil oldu.Bu oyuncular Galatasaray Medical Park formasıyla izlediğimiz ve çok iyi bir sezon geçiren Luksa Andric,Fenerbahçe Ülker'den Marko Tomas,Avellino'dan daha önce Fenerbahçe Ülker forması giyen guard Marques Green,Khimki'den Fransız oyuncu Mickael Gelabale,geçtiğimiz sezon Brose Baskets forması giyen Sırp forvet Predrag Suput,Zaragoza'dan Bracey Wright,Cibona'dan Goran Suton ve Split'ten  Luka Babic oldu.Yalnız Marko Tomas'ın sakatlıktan bir türlü yakası kurtulmuyor.Operasyon geçirecek olan oyuncu bir süre daha parkelerden uzak kalacak.Takımdan ayrılan en önemli isim ise Real Madrid'e transfer olan Amerikan guard Dontaye Draper oldu.
İlk kez katıldıkları ligde bu zorlu gruptan çıkması beklenmesede ilgi çekici maçlar izlettireceklerini söyleyebiliriz..


4 Eylül 2012 Salı

Gökhan Ünal Karabükspor'da

          
Karabükspor'da forvet transferinin yapılacakmı,yapılmalımı gibi tartışmaları sürerken 3.hafta sonunda galibiyetle tanışamayan takımda çözüm beklentisi olarak geçtiğimiz sezon Kayserispor forması giyen forvet oyuncusu Gökhan Ünal ile 1 yıllık sözleşme imzalandı.

Adını Kayserispor'da duyuran ve golcü kimliği ile kendisini gösteren ,2005-2006 yılında gol krallığıda yaşayan Gökhan Ünal bu takımla geride bıraktığı 5 yılın ardından Trabzonspor'a transfer oldu.Trabzonspor'da geçirdiği 2.5 yılda da başarılı bir grafik çizerek devre arasında Burak Yılmaz ve 3.5 milyon euro bedelle Fenerbahçe'ye transferi geçekleşti.Fenerbahçe'de daha önce bir çok örneğine rastladığımız gibi fazla forma şansı bulamadı ve İBB'ye kiralandı.Bu takımda sezonu tamamlayan Gökhan Ünal 2011-2012 sezonu başında tekrar Kayserispor'a döndü.İyi br sezon geçirirken Şubat ayında kulüple sözleşmesini karşılıklı olarak feshetti.

Gökhan Ünal'ı hava toplarındaki hakimiyeti ve golcülüğü ile hatırlıyoruz.Takımda böyle bir oyuncunun eksikliği göze çarpıyor.Süper lig'e çıktığından beri Karabükspor'un kafa ile atılan golleri bir elin parmaklarını geçmez.Bu yönden bakıldığında iyi bir seçim gibi duruyor.Fakat Gökhan Ünal 7 aydır futboldan uzak ve fizik olarak ne derece hazır soru işareti.Sinan Kaloğlu örneği tazeliğini korurken taraftarın Gökhan konusunda şüpheleri hiçte yersiz görünmüyor.Kaldı ki sorunun sadece forvet eksikliği olduğu tartışılır.Umarım sorun sadece forvet transferiyle sınırlıdır...

1 Eylül 2012 Cumartesi

Karabükspor :0 Beşiktaş :3


Maç hakkında konuşacak fazla bir şey yok aslında.Fernandes'in önderliğinde orta saha hakimiyetini maçın başından itibaren eline geçiren Beşiktaş, 5. dakikada gelen golle öne geçince tahmin ettiğinden çok daha kolay bir maç çıkardı.
Skibbe'nin sahaya sürdüğü kadro Beşiktaş'ın ileride baskı yaptığı anlarda Shelton ve LuaLua ile hızlı ataklarla rakibi geride eksik yakalamak üzerine kuruluydu..Aslında Shelton'ın boş kaleye kaçırdığı pozisyon gol olsa maç çok farklı bir yöne gidebilirdi.Ardından Uğur Boral'ın kişisel başarısı sonucu gelen gol ve Fernandes'in golü maçın henüz 35. dakikada bitmesini sağladı.

Maçın başında Karabükspor'un sahaya sürdüğü 11 oldukça ofansif bir kadroydu.Orta sahada yine değişik bir ikliyle başladı Skibbe.Bu sefer görev verdiği ikili Selim ve Kağan'dı.Bu ikili defansif olarak oldukça zayıf bir görüntü çizdi.Orta sahayı çok çabuk geçen Beşiktaş kale önüne geliyordu.
İkinci yarı başlarken gelen değişiklikler sonucu değiştirmek için yeterli olmadı ve çok uzun müddet sonra takım kendi sahasında  mağlubiyetle tanıştı.
Skibbe'nin acilen takımın sorunları üzerinde yoğunlaşması gerekiyor.Kaleyi bulan şut sayılarında Karabükspor'un ligde en sonlarda yer aldığını düşünüyorum.Bunun sebeplerini iyi araştırması ve çözüm getirmesi gerekiyor.Hala kadro kurulurken tereddütler var.Tercih edilen isimlerde kararsızlık var.Eminim önümüzdeki hafta da bir çok değişiklik yapılacak.Sıradaki maç Bursa deplasmanı ve yine zor bir maç bizi bekliyor.Takımın kendine güveninin gelmesi gerekiyor.Umarım bir an evvel toparlanılır ve takım galibiyetle tanışır.Bunu her hafta tekrarlamak istemiyorum ama zaman çabuk geçiyor ve yarın çok geç olabilir...