Maçın başlamasıyla birlikte nasıl bir 90 dakika izleyeceğimiz hemen hemen kafamızda yer etmişti.. Takım halinde oyunu kendi yarı alanımızda kabul edip, hızlı ataklarla karşı kalede etkili olmaya çalışacaktık..
Mesut Bakkal, kadroda cezalı ve eksik oyuncular sebebiyle rotasyona gitmiş, Erdem' in yerine bu sezon ilk defa A takımla maça çıkan Güven' i, Yiğit İncedemir' in yerine ise savunma yönü ağır basan Hakan Söyler' i tercih etmişti. Mersin teknik direktörü Nurullah Sağlam ise orta sahayı kalabalık tutup LuaLua' nın etkinliğini azaltarak, Mustafa Keçeli ve İvan gibi iki kanat oyuncusunu önlü arkalı oyuna sürmüştü. Cezalı Culio' nun görevi ise Ben Yahia' ya verilmişti.
Maçın başında Mersin İdman Yurdu istediği baskıyı oluşturamadı. Bekleniildiği üzere özellikle Mustafa Keçeli ve Ivan De Souza' nın kanadından yapılan ataklarla gol için tek seçenek olarak gözüken Nobre' yi beslemeye çalıştılar. Karabük cephesine baktığımızda ise oyunu gereğinden fazla geride kabul etmiş bu da ofansif anlamda takımın üretkenliğini düşürmüştü. Ömer Aysan' ın uzak mesafeden şutu ve Tomiç' in kurtarışı dışında herhangi bir ciddi pozisyon yaşanmadı ve ilk yarı eşitlikle tamamlandı.
Maç öncesi değerlendirmesinde belirttiğim gibi ceza sahası çevresinde yapılacak gereksiz faullerden kaçınılması gerekiyordu. Rakibin en önemli silahının kanat akınları ve duran toplar olduğu bilinen bir gerçekti. 52. dakikada topun o işlerde içli dışlı olmayan Nduka' ya gelmesi ise bizim şansımızdı. Ne yazık ki benliğimize işlemiş olan zaafımız tekrar hortladı ve defansın arasına atılan ilk top İshak' ın dengesiz girişi ve penaltı ile sonuçlandı.Tabelada geriye düşerken oyuncu sayısında da bir kişi eksiliyorduk.
Mersin İdman Yurdu farkı açmak isterken Ahmet İlhan' ın müthiş deparı ve İlhan Parlak' ın olması gereken pozisyonda olması sonucu beraberliği yakaladık, 10 kişi kalmamıza rağmen bu golden sonra galip geleceğimize olan inancım artmıştı. Fakat yapılan değişiklikler o kadar anlamsızdı ki , Karabükspor' un yaptığı değişiklikleri Nurullah Sağlam' dan isteseler eminim aynı tercihleri yapardı.
Son dakikaya girilirken en çekindiğimiz konulardan birisi olan cezasahası çevresinden kullanlan serbest vuruş sonucunda Stepanov' un kafasıyla top ağlara giderken bu skor bize tokat gibi geliyordu. Belki de galip bitirebileceğimiz böylesine kritik bir maçı mağlup olarak kapatıyorduk.
Umarım bu maçın tekrarını Mesut Bakkal oturup tekrar izler. Şu maçı 10 kişi kalmamıza rağmen kazanmamak için hiçbir sebep yoktu. Gerekli olan sadece biraz cesaretti. Onuda doğal olarak ev sahibi takım yaptı ve kendileri için ne kadar değerli olduklarını bildikleri 3 puanı aldılar..
Oyuncular içinde bir kaç cümle etmeden olmaz. İki maç arasındaki bu performans farkı açıklanabilir değil. Bir galibiyetle sezonun bitmeyeceğini anlamaları gerekiyor...
Önümüzdeki hafta Elazığspor ile iç sahada çok önemli bir maça çıkılacak. Mutlak kazanılması gereken bir maç. Umarım Mesut Bakkal gerekli dersleri alır ve bir kazaya uğramayız..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder