23 Aralık 2012 Pazar

Fenerbahçe : 1 Karabükspor : 3



Erken düşmüştüm stad yoluna. Vaktin erken olduğundan sebep, hem zaman geçirme, hemde hafiften demlenme maksadıyla eski kulağı kesiklerin takıldığı bir meyhaneye dalıverdim. Muhabbet derin olmalı ki biraz fazla oyalanmışım. Maçın başlamasına sayılı dakikalar kala atabildim kendimi stada.

Aslında çokta beklenti içinde olduğumuz söylenemezdi maç öncesi takımdan. İlk yarının bu son maçına çıkarken takım hedef puanı tutturmuş, bu maça birazda kendisini gösterme maksadıyla çıkmıştı. Alınabilecek puanlar da tatil öncesi ceplerde bol miktarda moral demekti.

Rakip ise geçtiğimiz hafta yaşanan derbi mağlubiyetinin moral bozukluğu yetmezmiş gibi, bir de oyuncuları Meireles için açıklanan 12 maçlık ceza için öte beri koşturmakla uğraşmışlardı. Tüm bu olanları hesap ettiğimizde Fenerbahçe için oldukça gergin bir maç beklentisindeydim.

Karabükspor için kabus gibi geçen iki sezonluk deplasman performansının ardından, bu sezon yapılan transferlerinde etkisiyle tamamen kontra atağa dayalı bir takım haline bürünmüştü. Son haftalardaki galibiyetlerde bunu doğruluyordu. Bu maçta da ilk golü bulmamız halinde rakip için stresli bizim için de keyifli dakikalar başlıyor demekti.

Sivasspor maçının karavanacısı İlhan Parlak mesaiye yine erken başlamıştı. Kaçırdığı iki pozisyonun ardından LuaLua' nın hokuspokuslu ikramını köşeye bırakıyor ve bizim için şenlikli dakikalar başlıyordu. Maça çok iyi başlamıştık ama Fenerbahçe' li oyuncuların kafaları başka yerlerde oldukları da açıkça belliydi. Bir hafta boyunca yaşanan gelişmeler maça olan konsantrelerini alıp götürmüştü. E karşılarında da iki top yapan takım olunca debelenmeden öteye gidemez oldular.. İkinci yarının sonlarına doğru LuaLua ikinci golü de atınca bize de ikinci yarıyı keyifle izlemek düştü.

İkinci yarı başlarken Aykut Kocaman' ın orta sahadaki değişiklikleri LuaLua' ya gösteri imkanı sundu desek yeridir. Karşısında genç Salih' i bulan Kongo' lu bir sağa bir sola raks ederken , tek eksiği olan golünün ardından taklalarını atarken bizde tribünden O' na eşlik ediyorduk. Kuyt' un güzel golü sadece skoru belirlerken yine gururlu bir akşamı yaşamak bize düşüyordu. Maçın ardından ise herkes aynı soruyu soruyordu...

Naaptınız olum siz?






1 yorum: