6 Aralık 2012 Perşembe

STSL 15. Hafta Maçı : Gaziantepspor - Karabükspor





Her yönüyle kötü bir haftayı geride bıraktık. Bir önceki haftanın etkilerini üzerimizden henüz atamamışken, Elazığspor karşısındaki düzensiz futbol ve bunun sonucunda gelen mağlubiyet bizi tekrar karamsarlığa itti. Geride kalan 2 haftada elimizden kaçan 6 puanın yanısıra, belki de ondan daha fazla rahatsızlık veren rakiplerimizi oyuna yeniden dahil etmemizdi... Altın tepside sunulan bu fırsatı elimizin tersiyle geri çevirdik desek fazla abartmış olmayız. Mesut Bakkal' ın göreve gelmesiyle birlikte alınan İBB ve Galatasaray galibiyetleriyle ' işte biz buyuz ' şeklindeki haykırışların yerini  'biz aslında o kadarda iyi değilmiyiz? ' sorularına bıraktı..Fakat karşılaşılan rakiplerle kıyaslanıldığında, eldeki kadronun hiçte aşağı kalır yanı olmadığı ortadaydı.

Karşında yendiğin takdirde moral olarak tamamen çökecek, seninde 9 puan gibi oldukça yüksek bir fark oluşturacağın bir rakibin varken, üstelik kendi sahanda oynadığın bir maçta ne yaptığını bilmeyen, iki ileri bir geri paslarla, ne de olsa gücümüzü gösterdik havasında, eveleyip geveleyen bir takımla karşılaşmıştık.
Mesut Bakkal maç sonu yaptığı açıklamada mağlubiyeti hakeden bir oyun sergilediklerini belirtti. Bir bakıma olumlu bir yaklaşım olarak kabul edilebilir bir açıklamaydı fakat bir önceki hafta oynanan Mersin karşısında da ortaya konulan mücadelenin iyi olduğunu belirtmek kendini kandırmaktan öteye gitmedi ve maalesef bunun bedeli yaklaşık 1 yıldır Beşiktaş hariç kendi sahasında mağlubiyet almayan takımın yenilgisiyle ödendi.

Her kötü sonuçta olduğu gibi kızdık, sinirlendik ve çok üzüldük. Ama profesyonel takımlarda olması gerektiği gibi yine ayağa kalkıp yola devam etmek gerekiyor. Her takımda olabilecek kötü bir gün olarak kabul edip, hataları görüp, kimi inatlardan da vazgeçerek yola devam etmeliyiz. Neyse ki hafta arası Türkiye Kupasında gelen tur takıma biraz olsun moral sağladı...

Bu haftaki rakibimiz ise Gaziantepspor. Aslında Gaziantepspor' dan bahsederken sadece futbol odaklı konuşmak gerçekçi bir yaklaşım olmayacaktır. Her ne kadar sahadaki sonuçlar ve performansı bizi ilgilendirse de, oyuncuları bire bir bağladığından saha dışı etkenlere değinmeden edemeyiz.

Sezon başında kulüp binasına yapılan baskın sonucu başkanı ve yöneticileri usülsüzlük yaptıkları gerekçesiyle tutuklanan Gaziantepspor, bir süre boyunca bu sorunlara uğraşmak zorunda kalmıştı. Öyle ki tam da transfer döneminde gelişen olaylar, en başta teknik direktör Hikmet Karaman' ın elini oldukça zayıflatmış, takımdan bir çok oyuncunun ayrılmasına çare bulunamamıştı. Geçtiğimiz sezon kadroda bulunan Dany, Emre Güngör, Ivan, Elyasa ve Popov  gibi bir çok önemli oyuncusunu kaybeden takım, yerlerine koyacağı isimlerde oldukça zorlandı.
Geçtiğimiz hafta oynanan Galatasaray maçı öncesi futbolcuların uzun süredir paralarını alamadıkları gerekeçsiyle idmana çıkmaması ülke gündemine gelmişti. Maç sonu teknik direktör Hikmet Karaman' ın yaptığı açıklamalar ise durumun nerelere geldiğini özetler nitelikteydi...

Saha içine baktığımızda ligde aldıkları 4 galibiyetin tamamını iç sahada aldıklrnı , Beşiktaş ve Trabzonspor gibi rakiplerini eli boş gönderdilerini görüyoruz. İç sahada beraberlikleri yok ve 3 mağlubiyetleri bulunuyor. Bu mağlubiyetlerden birini Şanlıurfa' da oynadıkları Gençlerbirliği maçında almışlardı. Bu maçtaki olaylar sebebiyle seyircisiz oynama cezası alan takım, Karabükspor maçıyla birlikte taraftarına kavuşmuş olacak.

Takımdaki oyuncuları değerlendirecek olursak ; Kalelerinde Süper Lig için gayet iyi diyebileceğimiz Litvanyalı file bekçisi Zydrunas Karcemarskas yer alıyor.. Geçtiğimiz sezonlarda Gaziantepspor denince akla gelen ilk isimlerden birisi olan Karce, sezon başından beri yaşadığı sakatlık sorunları sebebiyle düzenli forma şansı bulamadı. Karcemarskas' ın yokluğunda uzun yıllardır Gaziantepspor benchinde gördüğümüz Mahmut görev alıyor. Mahmut zaman zaman basit goller yese de Karcemarskas' ın yokluğunu iyi idare etti.

Sağ bek pozisyonunda Serdar Kurtuluş forma giyerken, bu oyuncunun sezon başında Trabzonspor' a transferi son anda gerçekleşmemişti. Büyük takımlar için yeterli kalitede göremediğim ( şahsi düşüncem )Serdar hakkında Anadolu takımları için iyi bir oyuncu olduğu söylenebilir. Ağır görüntüsü dezavantajı olarak görülüyor. Karşısında oynayacak Ahmet İlhan' ın maç içerisinde Serdar' ı oldukça zorlayacağını düşünüyorum.

Yukarıda saydığımız isimleri göz önünde bulundurduğumuzda transfer döneminde takımdan ayrılan çoğu oyuncunun defans bölgesinden olduğu görülüyor. Geçtigimiz sezon devre arasında transfer edilen Gilles Binya asıl mevkiisi ön libero olan bir oyuncu olmasına rağmen Hikmet Karaman' ın savunmanın göbeğinde görev verdiği bir isim oldu. Savunma oyuncusu için kısa boylu olan Binya, bu dezavantajını çabukluğuyla telafi etmeye çalışıyor. Ayrıca asıl pozisyonunun orta saha olmasınan sebep ayağına hakim ve defanstan topu oyuna sokmada fazlasıyla başarılı bir oyuncu.Yanındaki isim ise Karadağlı stoper Kecojeviç. Fizikli bir oyuncu olan Kecojeviç için akmaz kokmaz bir savunma oyuncusu diyebiliriz. Gaziantepspor gibi savunma anlamında oyuncu eksikliği yaşayan bir takımda düzenli forma giyen isimlerden birisi durumunda. Kenardan gelebilecek defans oyuncuları ise asıl mevkii sol bek olan Şenol ve bu sezon yeteri kadar şans bulamayan Kemal Tokak.  Kemal Tokak Samsunspor' da çıkış gösteren oyunculardan birisiydi yalnız bu kıtlıkta forma giyemiyor oluşu elbette eksiklikleri olduğunu ortaya koyuyor..

Yıllardır Gaziantepspor' da düzenli olarak forma giyen Ivan De Souza' nın transferin son günlerinde Mersin İdman Yurdu' na transferi benim için sürpriz olmuştu. Bu oyuncunun yerine eski futbolcuları olan Ekrem Dağ transferi gerçekleşti.. Kapasitesi tartışılsa da mücadeleci futboluyla tanıdığımız Ekrem' i sahanın farklı bölgelerinde de izliyoruz. Sol bekte görev alan bir diğer oyuncu da Şenol. Gerek sol bek gerekse stoperde oynayan Şenol' da ligin tecrübeli oyuncuları arasında yer alıyor.

Orhan Gülle, Yasin Pehlivan, Bekir Ozan Has ve Haris Medunjanin gibi oyuncularla orta sahada oldukça geniş bir  rotasyona sahipler. Bu oyuncuların arasında Haris Medunjanin' in rolü kritik. Savunma ile hücum arasındaki bağlantı görevini üstlenen Boşnak oyuncu, Hollanda genç milli takımlarında da görev aldı. Sezon başında Maccabi takımından kiralanan Medunjanin, Gaziantepspor' un son haftalardaki yükselen performansında etkisi büyük ve takımda kilit oyuncu rolünde. Orhan Gülle ve Yasin Pehlivan ile 3lü bir sistemle orta saha dizilişini oluşturuyorlar. Son haftalarda Hikmet Karaman' ın sıksık forma verdiği isimlerden biriside Taşkın Çalış oldu. 19 yaşındaki guretçi oyuncunun önümüzdeki yıllar ismini daha çok andıracağını tahmin ediyorum.

İleri üçlüye baktığımızda ise İbricic' in önderliğinde, Cenk Tosun ve Serdar Özbayraktar ile desteklenen hücum hattında, bu oyuncuların zaman zaman yer değiştirdiğini görüyoruz. Sezona iyi başlayan İbriçiç Trabzonspor maçında gördüğü kırmızı kartın ardından aldığı ceza sebebiyle bir süre sahalardan uzak kalmıştı. Sonraki haftalarda ise beklenenden uzak bir performans sergiledi.  Cenk Tosun ise sezon başından beri geçtiğimiz sezonlardaki formunu henüz yakalayamamış olsa da ceza sahası içerisinde çok tehlikeli bir forvet. Son haftalarda yavaş yavaş ısındığını görüyoruz. Kupa maçında da Bozüyük karşısında sonradan oyuna girerek golünü attı ve takımının tur atlamasına yardımcı  oldu. Forvetteki bir diğer önemli koz Muhammet Demir ise şanssız bir sakatlık geçirdi ve uzun süre sahalardan uzak kalacağı açıklandı. Hücumdaki diğer alternatifler ise kenaran elebilecek Turgut Doğan Şahin ve İsmael Sosa.

Serdar Özbayraktar ve İsmael Sosa' nın Galatasaray karşısında gördükleri kartlar sebebiyle cezalı duruma düştüklerini harıtlatalım. Özellikle Serdar Özbayraktar yetenekleri kısıtlı olsa da bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle kendisine ilk 11de yer bulmuştu. Bu sebeple hücum anlamında ellerindeki seçenekler zayıflamış görünüyor..

Karabükspor cephesine baktığımız zaman sezon başından beri kadro istikrarında sıkıntı yaşadığımızı her zaman dile getirdik. Son haftalarda bu istikrarı yakaladığımızı söyleyebiliriz. Buradan sonra oyuncuların mental durumu ve yeterlilikleri alınan sonuçlarda etkili oluyor. Üstüste gelen 2 galibiyetin ardından görece daha kolay geçmesi beklenen maçlardan alınan mağlubiyetler bu düşüncelerimizi doğrular nitelikte.
Yazının başında belirttiğimiz Mesut Bakkal' ın kimi tercihlerindeki ısrarları özellikle hücumda el freni vazifesi görmesine sebep oluyor.
Tahmin edildiği gibi bahsetmeye çalıştığımız oyuncu Mehmet Yıldız. Geçtiğimiz sezon devre arasında takıma dahil olduktan sonra takımın kümede kalmasında en büyük emeği geçenlerden birisi olmuştu. Sezon başında Skibbe' nin de ısrarla forma verdiği Mehmet Yıldız beklentileri karşılayamamış yedek kulübesine çekilmişti. Mesut Bakkal' ın da gelir gelmez formayı teslim ettiği oyuncu maalesef bizleri yine yanıltmadı ve takımın hücumdaki sıkıntısının mimarlarından birisi oldu. Bu oyuncunun yerine sezon başından beri sağ kanattaki verimliliğini tartıştığımız İlhan Parlak' ın ileri uçta daha faydalı olacağı aşikar. Zaten bu sezon attığı gollerin çoğunu ileri uçta oynadığı anlarda kaydetti.

Takımda bir de LuaLua - Cernat konusu var ki bu da olayın farklı bir boyutu. Geldiği günden beri takımın yıldız ismi olan, taraftar tarafından çok sevilen Florin Cernat, bu sezon beklediğimiz oyunu maalesef sergileyememişti. Hem fiziki durumu, hem de ailevi problemleri nedeniyle sahaya tam olarak adapte olamayan oyuncu beklenen katkıyı bir türlü sergileyemedi. LuaLua ise takımda kaleye direkt gidebilen, adam eksitme özelliğinin yanısıra son haftalarda gösterdiği performansla formayı Cernat' tan kapmıştı. Galatasaray karşısında gösterdiği performanslada adından söz ettirmiş, herkes tarafından çok daha fazla şey beklenen oyuncuu konumuna gelmişti. Fakat son 2 haftadaki performansı tamamen hayal kırıklığı oldu ve taraftarlar arasında bu iki oyuncunun tartışması yaşanıyor.
Aslında gözden kaçan konu bu iki oyuncunun yeterliliğinden ziyade arkalarında oynayan Kağan veya Birol' dan gerekli desteği alamamaları. Kapasite olarak belirli seviyede olan iki oyuncuda gerektiğinden fazla defansa gömülü oynadıkları için hücumda takım pasif bir görüntü sergiliyor. Bunun sonucunda da yük tamamen  Cernat veya LuaLua ikilisinin sırtına binmiş oluyor.

Gaziantepspor maçının Karabükspor için tamamiyle fırsat niteliğini  taşıdığını söyleyebiliriz.. Bu maçtan mağlup ayrılmaları onlara çok fazla şey kaybettirmeyebilir yalnız alacakları galibiyet takımın güveninin tekrar yerine gelmesini sağlayacak.
 Bu maçta alınacak bir galibiyetle istikrarsızlık yolunda emin adımlarla ilerlemek istiyoruz. Böyle bir istikrarsızlık olacaksa biz buna dünden razıyız....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder